Fosil yakıt endüstrisinin medyayla ilişkisi

Bu haftanın anahtar kelimeleri: Threads, Avrupa Birliği, OpenAI, Axel Springer.

Eski ve paslanmış bir benzin pompasının yakın açıdan çekilmiş fotoğrafı.

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

Bu hafta odak konusu olarak fosil yakıt endüstrisinin medya üzerindeki etkisini ve bunun verdiği zararları seçtim. COP28’de yarattıkları etkinin ardından bunun medya versiyonunu da ele almaya ihtiyacımız olduğunu düşündüm.

“Ne Okuduk” bölümümüzde Threads’den gelen büyük haberler, AB’nin yapay zekâ yasası ve daha fazlası var.

Son olarak kısa bir duyuru: Önümüzdeki iki hafta artık bültenimizin geleneği hâline gelen iki özel sayıyla karşınızda olacağım. Haftaya 2023’te yaşadıklarımızı ve en önemli gelişmeleri derlediğim yılın özeti bültenini, bir sonraki hafta ise 2024 öngörülerimi paylaşacağım özel bülteni okuyabileceksiniz.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

Threads'in baş geliştiricilerinden birisinin AB'de kullanıma açılmasını duyurmak için gönderdiği paylaşımın ekran görüntüsü. Posta eklediği görselde Avrupa Birliği bayrağı şeklinde ve tam ortasında Threads logosu olan bir pasta var.

Bu hafta ne okuduk?

Threads’den Büyük Haberler Haftası

Meta’nın Twitter’ın çöküşüne cevabı olan Threads geçtiğimiz haftayı birden çok önemli haber ve güncellemeyle geçirdi. Haberlere ve genel tepkiye bakacak olursak bunların çoğu olumlu yönde adımlar.

İlk haber bir süredir beklenen Avrupa’da kullanıma açılmasıydı. Yasal düzenlemeler yüzünden başlangıçta Avrupa Birliği ülkelerinden kimsenin kullanamadığı Threads, 14 Aralık’ta Avrupalılara da açıldı ve başta büyük medya kurumları ve markalar olmak üzere ciddi bir aktif katılım görülüyor.

İkinci haber Threads’in ilk günden itibaren her fırsatta vurguladığı ActivityPub ve fediverse entegrasyonu hakkındaydı. Sonunda bu entegrasyona dair ilk gözle görülür adımlar atıldı ve başlangıç olarak Threads ekibinden bir grup ismin Threads hesapları Mastodon üzerinden takip edilebilir hâle geldi. Önümüzdeki yıl içerisinde fediverse entegrasyonunu tamamlamayı planlıyorlar.

Son olarak Meta’nın hem Facebook’ta hem de Instagram’da doğrulama kurumlarıyla olan işbirliğini Threads’e de taşıyıp taşımayacağı sorusuna cevap aldık. Threads başlangıç olarak diğer platformlardaki doğrulamaları Threads’e taşıyıp bu içerikleri algoritma ile daha az görünür kılacak. İlerleyen dönemlerde de Threads için ortaklarının çalışabileceği özel bir sistem kurup bu platforma özel içerikler üzerinde de çalışmalarına imkân verecek.

OpenAI ve Axel Springer İçerik Anlaşması İmzaladı

Yapay zekâ teknolojilerinin temelini oluşturan Büyük Dil Modellerinin en temel ihtiyaçlarından birisi bunları eğitecek veriler. Bu verileri genellikle izinsiz bir şekilde internetten topladıklarını ve bunun etik sorunlarını daha önce bültende konuşmuştuk

Buna karşılık medyanın bir kısmı doğrudan bu verileri toplayan botları engelleme yolunu seçerken bazıları da bu şirketlerle bir içerik anlaşması yapmanın yollarını arıyor. AP’nin ardından bir diğer büyük anlaşma da Almanya’nın medya devi Axel Springer ile OpenAI arasında gerçekleşti. Üç yıllık bu anlaşma OpenAI’ya Axel Springer çatısı altında üretilen her türlü içeriği ve haberleri özgürce kullanma imkânı verecek.

Bu tür anlaşmaları önümüzdeki yıl içerisinde daha çok göreceğimizden şüphem yok. Ancak bu anlaşmaların kimlerle yapıldığı da önemli. Axel Springer bu anlaşmayı duyururken güvenilir içerikten bahsetse de şirketin CEO’sunun politik eğilimleri ve bunun bu yayınlar üzerindeki etkisine değinilmemiş. Ayrıca Axel Springer’ın daha bu anlaşma yokken YZ bahanesiyle bir sürü insanı işten çıkarması da bunun şirket çatısı altındaki gazeteciler için ileride nasıl sonuçları olabileceğine dair çok şey söylüyor.

2023’te 94 (ya da 45) Gazeteci Öldürüldü

Maalesef 2023 yılı da gazetecilerin dünyanın farklı yerlerinde şiddetin hedefi oldukları ve öldürüldükleri bir yıl oldu. Gazze’deki ve Ukrayna’daki savaş ile Meksika’daki uyuşturucu çeteleri bu gazeteci cinayetlerinin en büyük failleri.

Ancak bu sayının tam olarak kaç olduğu meselesi biraz tartışmalı. Geçtiğimiz günlerde IFJ ve RSF 2023 yılıyla ilgili verilerini yayınladı ve ikisinin açıkladığı öldürülen gazeteci sayısı arasındaki fark iki kattan fazla. IFJ toplam 94 gazetecinin öldürüldüğünü söylerken, RSF 45 gazetecinin öldürüldüğünü duyurdu.

Bunun temel sebebi RSF’nin kendi metodolojisinde öldürülen gazetecileri yalnızca cinayeti esnasında işini yapıyor olması veya işi yüzünden öldürülmesiyle sınırlandırması. Bu bir yandan makul görünse de belirsiz koşullarda, dolaylı şekillerde ya da deliller gizlenerek işlenen cinayetlerin de listeye girememesi anlamına gelebilir. Örneğin Gazze’de savaş başladığından bu yana öldürülen toplam gazeteci sayısı şu anda 68 ancak RSF’nin metodolojisi bunu 13’e düşürüyor. 

Alakalı: Gazetecilerin özellikle de Gazze ve İsrail’de maruz kaldıkları şiddet ve cinayetler konusunda dünya medyasının yeterince sert bir duruş göstermemesi de haklı olarak daha fazla tepki toplamaya başladı.

AB’nin Yapay Zekâ Yasası Geçti

Her yeni teknoloji kaçınılmaz olarak onu düzenleyecek ve denetleyecek yasaların ve yapıların da beraberinde gelmesine neden oluyor. Sosyal medya platformları konusunda geç kalındığı için birçok sorunla karşı karşıya kalmamızdan alınan ders, geçtiğimiz yıllarda adını anmaya başladığımız birçok yeni teknolojinin regülasyon tartışmalarını da hemen ardından getirmesine neden oldu.

Her ne kadar 2023’e damgasını vuran yapay zekâ şirketlerinin hemen hepsi ABD merkezli olsa da, ülkenin düzenlemeler konusunda aşırı yavaş olması sebebiyle bu konuda da ilk ciddi adımı atan Avrupa Birliği oldu. Geçtiğimiz hafta içerisinde üzerine anlaşılan yasa hem bu teknolojinin geliştirilme süreçlerini desteklemeyi hem de ortaya çıkardığı ve çıkarabileceği sorunların önüne geçmeyi amaçlıyor. Yasada açık kaynak modellere yapılan vurgu da dikkat çekici.

Ancak yasanın tam metni henüz yayınlanmadığı için bunun nasıl bir etkisi olacağını konuşmamız pek mümkün değil. Yayınlandıktan sonra bültende bu konuyu tekrar ele alırız.

Kısa Kısa

🫠 Elon Musk, ABD’nin ünlü komplo teorisyeni Alex Jones’un X hesabını geri verdi ve ardından beraber Spaces yayını yaptılar.

🐦 The Verge, Twitter’a veda için özel bir dosya yayınladı

🎧 Podcast uygulaması Pocket Casts dinlediğiniz bölümlerde beğendiğiniz yerleri işaretlemenizi sağlayan bir özellik ekledi.

🌍 Google 2023 yılının en çok arananlarını yayınladı. Şubat ayında yaşadığımız deprem, dünyada en çok arama yapılan üçüncü haber olarak listeye girmiş.

🤖 Finans ve yatırım haberleri sitesi Investing’in yapay zekâ ile haber yazdırdığı ve bunların çoğunun da rakiplerinden çalıntı olduğu ortaya çıktı.

🤖 Sports Illustrated’daki yapay zekâ skandalı iki üst düzey yöneticinin kovulmasına ve şirketin çalışanlara “aptalca işler yapmayı bırakın” demesine neden oldu.

🎉 New York Times geçtiğimiz hafta içerisinde 60.000’inci sayısını yayınladı. Bunun anısına gazetenin 101 yıl boyunca nasıl 500 sayı fazladan saydığının ve bunun nasıl düzelttiğinin hikâyesini yazmışlar.

Haftanın mezunları

Sirius TV – Öteki Yüzler: Öteki Yüzler, gündelik yaşamımızda sokakta yollarımızın kesişmediği, camlarımızın, kapılarımızın açılmadığı hayatlara, bütün kırılgan gruplara, ötekilere açılan ekran. Gözlerden kaçırılan, hiçleştirilen, bilmediğimiz hikâyeleri, sesleri, gerçeklikleri gözler önüne seren pencere. Öteki Yüzlerle, bilmediğimiz başkaca dünyaları tanırken empati duygumuzun da harekete geçtiğine şahit olacağız.

Tunceli Emek Gazetesi: 2004 yılında 3 kız kardeş tarafından kurulan ve sonrasında da kadın takım arkadaşlarını arasına alarak serüvenini sürdüren günlük bir yayın organıdır. Doğu’nun küçük bir kentinde usul usul kozasını ören ve medya sektöründe ahlaklı, vicdanlı haberler yapmayı kendisine düstur edinmiş olan Tunceli EMEK Gazetesi basılı ve dijital olarak yayınlarına devam etmektedir.

Eski ve paslanmış bir benzin pompasının yakın açıdan çekilmiş fotoğrafı.
Unsplash

Haftanın odağı: Fosil yakıt endüstrisinin medyayla ilişkisi

Geçtiğimiz hafta geride bıraktığımız COP28, birçok iklim örgütü ve konu üzerine çalışan akademisyen için beklentinin altında bir sonuç metniyle sona erdi. Bunun en büyük sebeplerinden birisi COP28’in Dubai’de gerçekleşmesi ve toplantının liderliğini Abu Dhabi National Oil Company’nin CEO’su da olan BAE bakanı Sultan Ahmed Al Jaber’in yapmasıydı. Her ne kadar fosil yakıtlardan uzaklaşma hedefi metne eklenmiş olsa da metin bunun etrafından dolanmak için birçok yol sağlıyor. Al Jaber de fosil yakıt yatırımlarına devam edeceğini açıkça dile getirdi.

COP28 boyunca en sık konuşulan başlıklardan birisinin fosil yakıt endüstrisinin toplantı ve iklim kriziyle mücadele konusunda alınan kararlar üzerindeki etkisi ve bu yüzden karbon salınımını azaltma konusunda yeterli ilerlemenin sağlanamaması oldu. Bu tartışmaları takip ederken bir yandan da medyanın ve gazetecilerin fosil yakıt endüstrisiyle olan ilişkisi ve bunun yaptıkları haberleri nasıl etkilediği de aklımın bir kenarına not aldığım sorulardan birisiydi.

Bazı medya kurumları fosil yakıt şirketleriyle aralarına net bir mesafe koymayı başardı. Örneğin Guardian 2020 yılında aldığı bir kararla bu şirketlerden hiçbir şekilde reklam kabul etmeyeceğini duyurdu. Kararı duyurduklarında birçok yerde bunun önemli bir örnek teşkil edeceği söylenmişti.

Fakat günümüzde durum pek de öyle sayılmaz. COP28 ile eşzamanlı olarak Drilled tarafından yayınlanan rapor bunun en açık örneği. “Readers for Sale” isimli rapor dünyanın önde gelen gazetelerinin ve haber kurumlarının fosil yakıt endüstrisiyle aralarındaki ilişkiyi, reklam ve özel içerikler ile onların mesajlarını nasıl yaydıklarını ve bütün bunların iklim krizi konusunda harekete geçmemizi nasıl etkilediğini inceliyor.

Rapora göre fosil yakıt endüstrisiyle her tür ortaklığı yapan en büyük haber kurumu Reuters. Ortak etkinliklerden sponsorlu bültenlere kadar bu sektörle birçok ortak işe imza atmışlar. Ancak ortaklık çeşitliliği görece daha az olan New York Times fosil yakıt sektöründen 2020–2023 yılları arasında 20 milyon dolar ile en çok kazanan. Üstelik bunun 13 milyon doları sadece Saudi Aramco’dan gelmiş.

Burada etik anlamda tartışılabilecek çok farklı başlıklar var ancak bana göre en önemlisi ve belki de en tehlikelisi bu ortaklıkların kendi gazetecilerine ve yaptıkları haberlere verdiği zarar. New York Times, Financial Times, Reuters ve Bloomberg gibi yayınlar alanındaki en iyi gazetecileri çeken kurumlar ve iklim gazetecileri de buna dahil. Fakat bir yanda onlar haberlerini yaparken diğer yandan bu anlaşmalar ile ürettikleri içerikleri yayınladıkları zaman kendi gazetecilerinin yaptıkları işin değerine ve etkisine zarar veriyorlar.

Bu ortaklıklar ve üretilen sponsorlu içerikler genellikle fosil yakıt endüstrisini iklim krizi konusunda aklama ya da onların da sorunun çözümüne katkı sunduklarını iddia etme amacıyla ortaya çıkıyor. Eğer bir gazete önce fosil yakıt endüstrisinin iklime verdiği zararları haberleştirip ardından bu içerikleri yayınlarsa bunun yapılan gazeteciliğe zarar vermemesi mümkün olabilir mi? Siz ne kadar reklam departmanıyla editörler birbirinden bağımsız çalışıyor deseniz de okurlarınızın büyük bir kısmı bu ayrımı yapmakta zorlanacak. Çünkü editörler bu ayrımı korumaya çalışsa da reklam departmanı aradaki ayrımı olabildiğince görünmez kılarak bu satışları gerçekleştiriyor.

Burada izlenmesi gereken doğru yolun ne olduğunu söylemek zor. Ama Guardian’ın yaptıklarıyla Reuters’ın yaptıklarını karşı karşıya koyunca ne yapılmaması gerektiğini görmeye başlıyorsunuz.

Yazar hakkında

Ahmet A. Sabancı

Eleştirel fütürist. NewsLabTurkey Strateji Koordinatörü ve Bülten Editörü.