Giusi Borrasi / Unsplash

Yanlış bilgiye karşı yasalar işe yarıyor mu?

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

Bu haftanın odağında dünyanın farklı yerlerinde çıkarılan yanlış bilgi yasalarını ve bunların sonucunda neler olduğunu derledim. Bizim için faydalı bir yol gösterici olacağını düşünüyorum.

“Ne Okuduk” bölümünde ise teknoloji gazetecilerine tavsiyeler, CNN’in büyük değişimi, sorunlu bir ödül sponsorluğu ve daha fazlası var.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum. 

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

CNN'in son dakika haber animasyonundan bir ekran görüntüsü. Arka planda CNN logosu kısmen görünüyor, üstünde ise farklı boyutlarda ve konumlarda tekrar tekrar "breaking news" yazıyor.

Bu hafta ne okuduk?

Teknoloji Gazetecileri İçin Tavsiyeler

Teknoloji sektörü üzerine gazetecilik yapmak dışarıdan bakanlar için çoğu zaman en basit işlerden birisi gibi görülebiliyor. Bunun en temel sebebi de gazeteciliği hakkını vererek yapanların sayısının az olması ve bu yüzden teknoloji gazeteciliğinin “ürün tanıtımı” veya “basın bildirisi kopyalama” olarak algılanması.

Ancak teknolojinin ve bunları üreten şirketlerin hayatımızdaki ve ekonomideki etkilerini düşünürsek, hakkıyla yapılan bir teknoloji gazeteciliğine neden ihtiyacımız olduğunu daha iyi görebiliriz. Hakkını vererek bu işi yapabilmenin bir numaralı kuralı ise klişeleri tespit etme gücünden geçiyor. Çünkü çoğu zaman elinize geçen ilk veriler haberinizin konusu olan şirketlerin kendilerini pazarladıkları basın bültenleri oluyor. Gazetecinin görevi bunun ötesine geçmek olmalı.

Nirit Weiss-Blatt’ın bu konudaki tavsiye yazısı bahsettiğim klişeleri tanımak için iyi bir başlangıç. Aşırı pozitif ve negatif manşetlere odaklanmak (“X dünyayı değiştirecek”, “Y öldü” gibi) ya da tamamen teknik boyutla kendinizi kısıtlayıp arka plandaki dinamikleri ve etkileri habere dahil etmemek en sık gördüğümüz örnekler. Eğer bu konuda bir filtre geliştirirseniz, yaptığınız haberlerin kalitesinin ve değerinin de artmaya başladığını göreceksiniz.

CNN’de Daha Az “Son Dakika” Dönemi

“Son Dakika” bannerları, televizyon haberciliğinin artık mizah malzemesine dönen bir alışkanlığı. Sosyal medyaya da sıçrayan ve tek satırlık haberlere dikkat çekmek için kullanılan bu yöntemin bir salgına dönüşmesini sağlayan kanal ise CNN.

Bu yüzden CNN’in artık son dakika haberleri daha katı bir şekilde tanımlamaya karar vermesi ve bu kullanımı en aza indirme kararı alması oldukça ilgi çeken bir gelişme oldu. İnsanlar uzun yıllardır bu durumdan şikâyet ediyordu, sonuçta ne zaman CNN’i açsanız altta bir son dakika bannerı görmek mümkündü. 

Umarım bu gelişme geri kalan kurumlara da örnek olur ve onlar da bu alışkanlıklarını gözden geçirirler. En başta da Twitter’a her şeyi o meşhur son dakika görselleriyle atmadan duramayan haber sitelerinden bekliyorum bunu.

Gazetecilik Ödülüne Sorunlu Bir Sponsor

Gazetecilerin genel olarak sponsorluk konusuyla ilişkisi zaten sıkıntılı; hesaba katılması gereken etik sorunları, sürecin nasıl işleyeceği ve editoryal bağımsızlık korunsa bile bunun nasıl şeffaf bir şekilde gösterilebileceği gibi birçok konuyu düşünmeleri gerekiyor.

Fakat Online News Association bu konuda fazlasıyla dikkat çeken bir hamle yaptı. Dijital gazetecilik odaklı bu kâr amacı gütmeyen kuruluş ayrıca Online Journalism Awards isimli bir ödül töreni de düzenliyor. Ancak bu yıl bilim gazeteciliğini desteklemek için ekledikleri ödül kategorisine 3M şirketinin sponsor olmasını ve ödülün “3M Truth in Science Award” olarak adlandırılmasını kabul ederek bir skandala sebep oldu. Sponsorluğun bir sorun olmasının sebebi ise 3M şirketinin geçmişi. Yıllar boyunca çevreye ve insan sağlığına zarar veren pratiklere imza atan ve bunu gizlemek için elinden geleni yapan bir şirketin böyle bir ödüle sponsor olması gazetecileri ciddi bir şekilde rahatsız ediyor

Düşününce gazetecilere hak vermemek elde değil. Hangi gazeteci böyle bir geçmişi olan şirketin adını özgeçmişine eklemek ister ki? Bu yüzden de gazetecilerin büyük bir kısmı, 3500 dolarlık para ödülüne rağmen haberlerini bu ödüle aday olması için göndermek istemiyor.

AP Stylebook’ta Kapsayıcılık Güncellemesi

Stil kılavuzları, haber odaları ve gazeteciler için vazgeçilmez kaynaklardan birisi. Bu kitaplar yalnızca kurumsal bir habercilik dili kurmaya yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda düzenli olarak yayınlanan güncellemeler ile gazeteciliğin güncel koşullara nasıl uyum sağladığını da görme fırsatı ediniyoruz.

Hemen her gazetecinin takip ettiği kılavuzlardan birisi olan Associated Press Stylebook’un yeni güncellemesi de buna güzel bir örnek sunuyor. AP Stylebook son güncelleme ile birlikte haber yazımı ve editoryal süreçte kapsayıcı bir dil ve gazetecilik için neler yapılması gerektiğine dair yeni bir bölüm ile geliyor.

Oldukça kapsamlı hazırlanan bu bölümde hem kavramların nasıl ve hangi durumlarda kullanılması gerektiği gibi teknik bilgiler hem de kapsayıcı bir gazetecilik için haber yazım sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar ele alınmış. Bunu özel bir bölüme dönüştürmeleri de konunun ne kadar önemli olduğunu vurgulamak adına iyi bir karar.

Kısa Kısa

🐦 TweetDeck’in ayakta kalan son uygulaması olan macOS versiyonu 1 Temmuz’da kaldırılıyor. Artık sadece tarayıcıdan kullanılabilecek.

🧐 Financial Times, “How To Spend It” isimli yaşam tarzı bölümünü mevcut sosyal ve ekonomik koşullar nedeniyle yeniden tasarlıyor ve adını HTSI olarak değiştiriyor.

🇺🇸 ABD’nin bir türlü çözülmeyen silahlı saldırılarına en iyi cevabı The Onion verdi.

📀 Netflix parola paylaşımına dair değişikliklerini Peru, Şili ve Kosta Rika’da test etmeye başladı. Şu ana kadar sonuç insanların kafasının karışması ve aboneliklerini iptal etmesi.

👋 Facebook yönetimindeki en ünlü isimlerden Sheryl Sandberg, 14 yılın ardından işi bırakıyor.

🎼 Tucker Carlson, K-pop grubu BTS’in Beyaz Saray’ı ziyaretini programında eleştirmek gibi bir hata yapınca, BTS fanlarının ne kadar acımasız olabileceğini tecrübe etmek zorunda kaldı.

Arka planda yarım bir televizyon ekranında haberler var. Ön planda ise bir masanın üstünde mavi bir daktilo, sağında birkaç gazete ve üzerinde iki kitap, onların önünde de bir kalem var. Kitaplar doğrulama ve yalan haber üzerine. Daktilodaki kağıtta ise "fake news" yazıyor.
Jorge Franganillo/Unsplash

Haftanın odağı:   Yanlış bilgiye karşı yasalar işe yarıyor mu?

Ülkemizde meclise sunulan yeni yasa tasarısı ile birlikte yanlış bilginin yasal yollarla engellenmesi konusu tekrar gündeme geldi. Konuyla ilgili uzmanların hepsi aynı noktada buluşuyor: Yasalar işe yaramıyor. Ancak neden işe yaramadıklarını ve nasıl sonuçları olduğunu daha iyi görmek için bu yola başvuran diğer ülkelerin ne durumda olduğunu incelemekte fayda var.

Önce klasik örneklerle başlayalım. Çin’de medyayı kontrol etmek için çıkarılan birçok yasanın içerisinde yanlış bilgi ile ilgili olanlar da var. Bu yasalar devlet tarafından onaylanmamış bilgilerin anında kaldırılması, sosyal medyada devlet onayı olmayan haber sitelerinin paylaşımının yasaklanması gibi kısıtlamaların yanında, insanların birbirini şikâyet edebileceği bir platformu da beraberinde getirdi.

Rusya’da ise geçtiğimiz yıllarda art arda çıkarılan yasalar ile her fırsat değerlendirildi. Yalan haberin yanı sıra otoritelere saygısızlık, COVID-19 konusunda yanlış bilgi ve Ukrayna savaşı konusunda devletin söylediklerinin aksi bilgileri cezalandıran birçok yasa mevcut. Bütün bunların sonucunda ülkedeki bağımsız basın tamamen sona ermiş durumda.

2016-2020 yılları arasında birçok Afrika ülkesi de yanlış bilgi konusuyla mücadele için yasaları tercih etti. Ancak bu yasaların sonucu keyfi yorumlamalar, basının kısıtlanması ve insanların giderek daha fazla otosansüre başvurması oldu. Uganda bunun örneklerinden birisi. Mısır’da ise yasalar sadece basınla sınırlı değil. Sosyal medyada 5000’in üzerinde takipçisi olan herkes bir medya kuruluşu olarak kabul ediliyor ve yanlış bilgi paylaşmaları durumunda buna göre cezalandırılıyor.

Avrupa’da bu konuya yasa ile müdahale çok tercih edilen bir yol değil. İki istisnadan birisi olan Belarus tam anlamıyla otoriterleşmenin yolunu bu yasa ile açtı ve ülkedeki basına karşı bir silah olarak bunu kullandı. Fransa’da çıkartılan yasa ise aktif bir şekilde kullanılmıyor, çünkü birçok senato üyesi yasaya karşı dava açtı.

Bunlar sadece konuyla ilgili örnekler içerisinden farklı senaryoları derlemek için seçtiğim küçük bir grup. Benzer şekilde yasalar çıkartmak isteyen ama henüz başaramayan Brezilya ve Macaristan gibi ülkelerin yanı sıra, yasalarla bu işin olmayacağını görüp alternatif yolları tercih eden birçok ülke de mevcut. Bu ülkelerde en sık başvurulan yollar ise meclis araştırmaları, medya okuryazarlığı seferberlikleri gibi sorunun kaynağına dönük hamleler.

Eğer yanlış bilgiyle mücadele etmek ve toplumun sağlıklı bilgiye ulaşması asıl amaçsa, bunu yasalar ve cezalar ile yapmanın mümkün olmadığını kabul etmek gerekiyor. Karşımızda fazlasıyla politik ve temelinde toplumsal eksiklerin ve sıkıntıların yattığı bir sorun var. Bu sorunu da keyfi bir şekilde kullanılabilecek araçlarla değil, günümüz teknolojisinin getirdiği sınırsız imkânlar ile istedikleri bilgiye en sağlıklı şekilde ulaşmayı öğrenmelerine yardımcı olarak çözebiliriz.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
İlginizi çekebilir
200. bülteni yazdığım çalışma masasının fotoğrafı. Sol tarafta ikinci mönitör, kalemler ve başka ekstralar var. Ön ve sağ taraftaki masada macbook bilgisayar, bir not defteri ve üstünde dolmakalem, yanında How to Future isimli bir kitap, onların arkasına doğru da Kindle, Raspberry Pi gibi ekstra eşyalar duruyor.
Daha fazlasını oku

200 bültenin hikâyesi

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba! 1 Ekim 2018’de başladığımız n okuyoruz| macerasında 200. sayıyı görebildiğimiz için nasıl heyecanlı…