Glasgow’da düzenlenen 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP26) 31 Ekim-12 Kasım 2021 tarihleri arasında gerçekleşti. Tarafları Paris Anlaşması ve BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin hedeflerine yönelik eylemleri hızlandırmak için bir araya getirmesi nedeniyle önemliydi.
Covering Climate Now‘un zirve öncesinde gazetecilere sorumluluklarını hatırlattığı çağrısına kulak vermek gerekli:
“…Gazeteciler olarak halka karşı sorumluluğumuzu hatırlamamız, politikacıların ve diplomatların bize stenograf gibi davranmasına izin vermememiz çok önemli. 31 Ekim’den 12 Kasım’a kadar sürecek olan zirve, COP26 başkanı tarafından ortalama küresel sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerine çıkmasını önlemek için insanlığın sahip olduğu ‘son şans’ olarak tanımlanıyor. Dünyanın, daha iyisini hedeflemekten ve liderlerin duruma göre daha iyisini sunmalarını talep etmekten başka bir seçeneği yok. Bu zirve, sıradan bir uluslararası konferans değil. COP26’nın tarihi önemi ve küresel etkileri göz önüne alındığında, her yerde, büyük ve küçük haber odalarındaki gazeteciler bunu haber yapmalı. İzleyiciler bu konudaki haberlere aç.”
Gazeteciler ne yapabilir?
İklim krizinin sonuçları yaşamın her alanını etkilemeye devam ederken, gazetecilerin ve medya kurumlarının atabileceği adımlar da gittikçe önem kazanıyor. İklim haberciliğinin belki de hiç olmadığı kadar öne çıktığı, kurumların iklim krizi içeriklerinin sayılarını artırdığını görüyoruz. Atılan bu adımların “samimiyeti” kimi durumlarda sorgulansa da gazetecilikte de bir dönüşümden bahsedebildiğimiz bir dönemdeyiz.
Gazetecilerin iklim krizi konusunda neler yapabilecekleri konusunda çeşitli tavsiyeler bulunuyor. Ahmet A. Sabancı da 25 Ekim 2021 tarihli NewsLabTurkey Ne Okuyor bülteninin haftanın odağı bölümünde iklim gazeteciliğini ele alarak, iklim krizinin gazeteciler için temel başlıklardan biri olduğunu belirtmiş ve gazetecilerin iklim krizi gibi önemli bir konuyu gündeme getirmesi ve doğru bilgiler paylaşmak için kendilerini eğitmeleri gerektiğine vurgu yapmıştı.
Ayrıca Covering Climate Now’un gazeteciler için hazırlanan kaynakları, temel ipuçları ve raporları iklim haberlerini ve hikâyelerini aktarırken nelere dikkat etmek gerektiği konusunda yardımcı olabilir.
COP26 Zirvesi özelinde, zirveyi takip eden gazeteciler yine Covering Climate Now’un bu önemli toplantının nasıl haberleştirilebileceği konusunda hazırladığı önerilere de bakabilir.
Medya şirketleri “gerçekten” ellerini taşın altına koyuyor mu?
Hayatın pek çok alanında iklim kriziyle mücadele etmenin önemine dikkat çekilirken, atılacak bireysel adımların yanı sıra kurumlar bazındaki önlem ve uygulamaların da bir o kadar önemli olduğunu biliyoruz.
Bu durum gazetecilerin bireysel adımları ve içeriklerin yanı sıra medya şirketlerinin de iklim krizine karşı önlemler almasını “zorunlu” hâle getiriyor. Dünyanın önde gelen medya şirketleri yalnızca sundukları içerikler ve haberlerle değil; yenilenebilir enerji kullanma, karbon salınımını düşürme gibi konularda da adımlar atmaya başladıklarını da duyuruyorlar. Bu adımlar yeterli mi, samimi mi sorusuna “evet” demek için henüz çok erken. Fakat medya endüstrisinin harekete geçtiğini söyleyebiliriz.
Biz de gazetecilerin ve haber kurumlarının iklim kriziyle mücadelede ne durumda olduklarını, attıkları adımları ve zirveyi nasıl takip ettiklerini derlemek istedik.
Condé Nast
Moda endüstrisi pek çok konuda olduğu gibi iklim krizi ve sürdürülebilirlik konularında da kendini “aklamaya” çalışıyor. Condé Nast, içeriklerinin yanı sıra şirket politikalarında da büyük adımlar atıyor diyebileceğimiz şirketlerden biri.
Condé Nast Traveler, “Condé Nast Traveler’da dünyaya sorumlu ve bilinçli bir mercekten bakmaya çalışıyor ve gezegenimizi gezerken olumlu bir etkimiz olduğundan emin olmak istiyoruz. Bu nedenle, sürdürülebilirlik bir süredir ahlakımızın bir parçası olsa da, daha derine dalmak ve tüm konuyu elimizdeki hayati meselenin altını çizmeye adamak istedik” açıklamasıyla sürdürülebilirliğe adanmış ilk sayılarını 28 Ocak 2021 tarihinde duyurmuştu.
Ayrıca Vogue, 2018 yılında ilk “sürdürülebilirlik” editörü Clare Press’i kamuoyuna tanıtmıştı. Şu an Vogue Brazil, Vogue UK gibi pek çok edisyonunda bu editörlük pozisyonu bulunuyor.
Öte yandan Condé Nast, yakın zamanda yeni bir sürdürülebilirlik değerlendirme programıyla, 2030 yılına kadar karbon nötr bir şirket olma hedefinde olduğunu duyurdu. Condé Nast’ın sürdürülebilirlikten sorumlu danışmanı Alice Pilia’nın açıklamalarına göre, şirketin Londra, Almanya, İtalya ve İspanya’daki ofisleri Eylül 2021 itibariyle %100 yenilenebilir enerjiye geçti. Pilia ayrıca, Condé Nast’in diğer pazarlardaki ofislerini Fransa ve Hindistan gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüştürmeyi araştırdığını söylüyor. Ayrıca şirket, tek kullanımlık plastik ambalajını (özellikle dergi plastik ambalajları) %82 oranında azalttı ve yıl sonuna kadar %90’a ulaşma yolunda ilerliyor. Hedefler arasında 2025 yılına kadar tüm tek kullanımlık plastik ambalajların kullanımına son verileceği de yer alıyor.
Financial Times
3 Kasım’da Financial Times’ın ödeme duvarı kaldırıldı ve bu güne “FT Açık Günü” dendi. Financial Times’ın müşteri pazarlama direktörü Marie Goddard, bu tarihin, iklimle ilgili raporlama talebinin “artırılacağı” Glasgow’daki BM İklim Değişikliği Konferansı ile aynı tarihe denk gelecek şekilde seçildiğini açıkladı. 2019’da da uygulanan bu “FT Açık Günü”nde, internet sitesindeki trafiğin %25 arttığı açıklanmıştı. Bu kararla COP26 içeriklerinin daha ulaşılabilir olmasını hedeflediklerini söylemek mümkün. Yine Goddard’ın açıklamalarına göre Financial Times’ın 28 Ocak 2021’de yayın hayatına başlayan Climate Capital’den bu yana FT’nin iklim içeriğine ilişkin sayfa görüntülenmeleri, iki katından fazla artmış durumda.
Washington Post
Washington’un en büyük ve en eski gazetesi Washington Post, 22 Eylül’de çevreci Jane Goodall ile COP26 zirvesine ilişkin beklentilerin tartışıldığı online bir sohbete ev sahipliği yaptı. The Post daha önce Maxine Joselow’un ekim ayında başlaması planlanan “İklim 202” haber bültenini yazacağını da duyurmuştu. “İklim politikası ve siyasetiyle ilgili hikâyeleri, haftanın beş günü doğrudan mail kutunuzda bulabileceğiniz The Climate 202 ile yayınlıyoruz” diyerek tanıttıkları bülten, 12 Ekim Salı gününden beri yayınlanıyor. Washington Post, okurların bültende neler bulacağını açıkladığı tanıtımında ayrıca, COP26 Zirvesi’ni nasıl takip edeceklerini de şu şekilde duyurdu:
“Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerden üst düzey yetkililerle yapılan röportajlar da dahil olmak üzere, 31 Ekim-12 Kasım tarihleri arasında Glasgow’da düzenlenen BM iklim konferansından gönderiler de yer alacak.”
Guardian
Guardian, “iklim değişikliği” ifadesinin karşılaştığımız sorunun ciddiyetini yeterince karşılamadığı gerekçesiyle editoryal bir karar alarak “iklim krizi” ifadesini kullanacağını açıkladığında takvimler 2019 yılını gösteriyordu. Guardian editörü Katharine Viner aldıkları bu kararı “bilimsel olarak hassas davranmak” ve insanlığı bekleyen bu felaket için iklim değişikliği ifadesinin “fazla pasif ve nazik” geldiği gerekçesiyle açıklamıştı. Guardian bir dizi terimi değiştirdiğini de açıklamıştı. 2020’de ise, iklim verileri panosu da dahil olmak üzere yeni yeşil girişimler başlattı ve 2030 yılına kadar net sıfır emisyona nasıl ulaşılacağına ilişkin planlarını ana hatlarıyla açıkladı.
New York Times
“New York Times İklim Merkezi” Glasgow’da, COP26 ile birlikte düzenlenen dokuz günlük bir etkinlikle, biyoçeşitliliğin geleceği, kişisel e-ticaret ayak izleri ve iklim eyleminde demokrasinin rolü hakkında panel tartışmaları, çalıştaylar, topluluk küratörlüğünde oturumlar ve film gösterimleri dahil olmak üzere 70’den fazla etkinliğe ev sahipliği yaptı. Ayrıca 23 Eylül’de The New York Times, uluslararası hava ve deniz taşımacılığının geleceğini ve ticaretin karbon ayak izini nasıl azaltacağını tartışmak üzere “Netting Zero”nun son bölümü için Times gazetecileri ve uzmanlarıyla sanal bir etkinliğe ev sahipliği yapmıştı.
Bloomberg
21 Ocak 2021 tarihinde Bloomberg Media, iklim değişikliği haberlerine, analizlerine ve çözümlerine odaklanan çok platformlu yeni bir editoryal marka olan Bloomberg Green’in duyurusunu yapmıştı. Bloomberg Green, küresel, etkileşimli bir iklim veri panosu, günlük bir e-posta bülteni, bir podcast ve bir dergi içeren yeni bir web sitesinden oluşuyor. Bloomberg Green’in internet sitesine girince “A Live Climate Scoreboard for the World” başlıklı bir grafik karşınıza çıkıyor.
Değişen bu sayılar günün en kirli havasının olduğu lokasyonlardan atmosfere salınan karbondioksit miktarını gösteren verilere uzanıyor. Basılı dergi, Ekim sayısında COP26 ile ilgili özel bir bölüme yer verdi. Ayrıca Bloomberg Green, ödeme duvarını kaldırarak COP26 süresince içeriğine ücretsiz erişim sağladı. Ayrıca 8 Kasım haftasında birden fazla canlı etkinliğe ev sahipliği yaptı.
The Economist
The Economist‘in, 2025 yılına kadar karbon emisyonlarını en az %25 azaltma hedefi kısa bir süre önce açıklanmıştı. The Economist, 27 Eylül’de sekiz bölümlük, iklim krizi odaklı To a Lesser Degree başlıklı podcast yayını duyurmuş ve iklim değişikliğiyle mücadele etmeye çalışan küresel şirketler, politika yapıcılar ve yatırımcıların katıldığı “Sürdürülebilirlik Haftası: COP26’ya Geri Sayım” adlı 4-7 Ekim tarihleri arasında sanal bir zirveye de ev sahipliği yapmıştı. COP26 sırasında yaşanan gelişmeler internet sitesi, podcast programı ve günlük bülten gibi kanallarla okurlara sunuldu.
Başta da belirttiğimiz gibi iklim krizi bugünün ve geleceğin en önemli konularından biri. Kaçamayacağımız bu kriz hayatımızı pek çok yönden etkilerken, bir yandan da günümüzün popüler başlıklarından biri oldu. Bu durum iklim krizinin görünürlüğünün artması ve bilinç yaratma bakımından önemli olsa da konunun “popülerleşmesi”, “green washing” eleştirilerini ve atılan adımların samimiyetinin sorgulanmasını da beraberinde getiriyor.
Tüm bunları göz önünde bulundurarak, gazeteciler ve medyanın iklim kriziyle mücadelede henüz yolun çok başında olduğunu ve gazetecilerin iklim krizini doğru anlatmak, krizin derinliğini göstermek, hikâyeleri aktarmak ve sorunları, çözümleriyle birlikte sunmak gibi sorumlulukları olduğunu unutmamak gerekiyor.
ILGAZCIĞIM seni kutluyorum başarılı yazılarının devamını diliyorum.
Ilgazcıgım kutluyorum
Sevgili Ilgaz ne güzel ifade etmişsin. Çok başarılı bir yazı. Tebrikler…
Ilgaz hanım yazınız icin teşekkür ederiz.
Bir gazetecinin böyle konulara dikkat çektiğini uzun zamandır görmüyoruz kaleminize sağlık
Çok önemli bir konu…Tebrik ederim güzel ifade etmişsiniz👏😊
Günümüzde ve çocuklarımızın geleceği için çok önemli bir konuya dikkat çektiğiniz için teşekkürler.
Tebrik ederim başarıların devamını dilerim
Çok güzel bi yazı başarılarının devamı dilerim .
Sevgili Ilgaz başarılarınızın devamını diliyorum.
Güzel ifade etmişsiniz tebrik ederim.