Haber çöllerini dolduran pembe balçık

Bu haftanın anahtar kelimeleri: Pink Slime, Taboola, Rusya, Climate Answers.

Eski gazetelerden oluşan bir yığının fotoğrafına koyu pembe bir filtre uygulanmış.

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

Gazeteciliğin girdiği kriz özellikle yerel haberleri vurdu ve haber çölleri adını verdiğimiz bir sorunu ortaya çıkardı. Bu sorunu bir fırsat olarak görenler ise pembe balçık gazeteciliği dediğimiz bir formatın ortaya çıkmasına neden oldu. Ben de odak konusu olarak çoktan gündemimize girmiş olması gereken bu iki sorunu ele aldım.

“Ne Okuduk” bölümünde ise Apple’ın Taboola ile yaptığı reklam anlaşması, Rusya’nın gazeteciliği susturmak için attığı son adımlar ve daha fazlası var.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

Washington Post'un Climate Answers botunun ekran görüntüsü. WaPo logosunun altında "your climate questions answered" yazıyor ve onun altında da örnek sorular kayıyor. En altta da bir metin kutusu var.

Bu hafta ne okuduk?

Apple Taboola ile Anlaştı

İnternette okuduğumuz haberlerde sona geldiğimizde sıkça karşılaştığımız tuhaf tık avcısı içerikleri hepimiz biliyoruz. Her ne kadar rahatsız edici ve sorunlu bir yöntem olsa da haber siteleri için önemli gelir kaynaklarından birisi hâline gelen ve “chumbox” adı verilen bu reklam formatının dünyadaki en büyük isimlerinden birisi de Taboola.

Hafta içerisinde Axios‘un Apple’ın Taboola ile bir anlaşma imzaladığını, Apple News ve Stocks uygulamasında bu reklam formatını kullanacağını yazması çoğu insanı şaşırttı. Her ne kadar Apple News uygulamasında reklamlar olsa da bunlar aşina olduğumuz Apple tasarımına uygun bir şekilde yerleştiriliyordu. Ancak Taboola’nın internette sıkça gördüğümüz reklamları genellikle tam tersi bir his yaratıyor. Taboola’nın veri kullanım pratikleri de Apple’ın genel gizlilik yaklaşımına çok uygun sayılmaz.

Diğer yandan Apple’ın başka şirketlerle imzaladığı anlaşmalarda kendisine birçok istisna ve özel uygulama yaptırma gücüne sahip olduğunu da biliyoruz. Taboola ile anlaşmalarında da benzer bir durum söz konusu olabilir. Fakat anlaşmanın kendisini ve bu reklamların uygulamaya nasıl eklendiğini görmeden spekülasyon yapmanın da çok faydası olacağını düşünmüyorum.

Rusya’dan Gazeteciliğe Üst Üste Saldırılar

Rusya’nın gazetecilere ve basın özgürlüğüne karşı tavrını ve basını susturmak için neler yapabileceğini artık anlatmaya gerek yok. Ancak Putin yönetimi geçtiğimiz günlerde normalin üzerinde bir saldırı moduna geçti.

Önce 1990’lardan bu yana Rusya merkezli yayın yapan ama artan baskılar yüzünden 2022 yılında Amsterdam’a taşınmak zorunda bırakılan Moscow Times‘ı istenmeyen kurum ilan ettiler. Bu durum, hem kurumun çalışanlarının ülke içerisinde iş yapmasını yasaklıyor hem de Moscow Times için çalışan veya onlara herhangi bir şekilde destek veren Rusya vatandaşlarının yargılanabileceği anlamına geliyor.

Bunun üzerine Rusya’da mahkemeler iki farklı Amerikalı gazeteciyi hedef aldı. Rus asıllı Amerikan gazeteci Masha Gessen, Rus ordusu hakkında yalan haber yaptığı iddiasıyla yargılandığı davada sekiz yıl hapis ve dört yıl boyunca website yönetmekten men cezası aldı. Gessen’in ABD vatandaşlığına da sahip olması ve davanın o yokken görülmüş olması onu bu cezalardan koruyor olsa da bu karar iptal edilmediği sürece Rusya’yla suçlu iade anlaşması olan ülkelere girmesi durumunda tutuklanabilir.

Rusya’nın hedef aldığı ikinci gazeteci ise Mart 2023’te casus olduğu iddiasıyla tutukladıkları Evan Gershkovich. Hızla görülen davada mahkeme Gershkovich’in suçlu olduğuna karar verdi ve 16 yıl hapis cezasına çarptırdı. Gershkovich’in muhabir olarak çalıştığı The Wall Street Journal, bunun “utanç verici düzmece bir karar” olduğunu söyledi ve muhabirlerinin serbest kalması için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini açıkladı.

Ozy Hikâyesinin Sonu

Neredeyse üç yıl önce dijital medyada verilere güvenmenin neden zor olduğunu Ozy Media’nın dolandırıcılık denemesi üzerinden anlatmıştım. Orada anlattığım olaylar üzerine şirketin CEO’su Carlos Watson’a açılan dava hafta içerisinde sonuçlandı.

Watson’ın kendisini “herkes aynısını yapıyor canım” ve “beni siyahi olduğum için yargılıyorsunuz” gibi akıl almaz şekillerde savunmaya çalıştığı davanın sonucunda, başta bir Google yöneticisini taklit etmek olmak üzere bütün yaptıklarından dolayı dolandırıcılıktan ve kimlik hırsızlığından suçlu bulundu. Cezası ayrı bir duruşmada netleşecek olan Watson, 37 yıla kadar hapis cezası alabilir.

Sanırım Watson’ın davasıyla birlikte eski dijital medyanın sonuna geldik demek mümkün. BuzzFeed ve Vice gibi başrol oyuncuları neredeyse tamamen kayboldu. Onların yolunu daha kirli şekilde takip etmeye çalışanlar da yargılanıp cezalandırılıyor. İşin ironik yanıysa bu isimlerin devirip yerini alacaklarını söyledikleri kurumların hemen hepsinin ayakta ve bir kısmının eskisinden de güçlü olması.

The Washington Post‘un İklim Botu

YZ ve gazetecilik arasındaki ilişki konusunda hâlâ kafa karışıklığı dönemini geçip net bir yol haritası çıkarma aşamasına gelemedik. Genellikle konu, ya eski sitelerin alınıp YZ ile bu sitelerin eski yazarlarının ismiyle üretilen yazılar ya da gazetecilerin çalışan olarak haklarını korumaya çalıştığı örnekler üzerinden konuşuluyor.

The Washington Post‘un deneysel bot çalışması tam da bu sıkışıklık yüzünden öne çıkmayı başaran bir örnek. Climate Answers isimli bot, WaPo ekibi tarafından OpenAI altyapısı kullanılarak ve gazetenin iklim üzerine yaptığı haberlerle eğitilerek geliştirilmiş. WaPo, cevapların yalnızca haberlerde yer alan bilgilere göre üretildiğini ve botun ilgili haber bulamaması durumunda bilmiyorum diyebildiğini söylüyor.

Yaptığım kısa testte cevap veremediği iki soru oldu. İkisine de bilmiyorum diyerek cevap verdi ve birine cevap için gazetedeki bir köşenin arşivlerine bakabileceğimi söyledi, diğerinde de alakalı olabileceğini düşündüğü bir haberi önerdi. Açık söylemek gerekirse halüsinasyon görüp biliyormuş gibi davranan YZ botlarından sonra bilmiyorum diyen bir örnek görmek bana iyi geldi.

Kısa Kısa

💻 Eğer Adobe’un abartılı abonelik ücretlerinden ve diğer sorunlarından sıkıldıysanız, en iyi ve daha hesaplı rakibi olan Affinity’nin uygulamalarını altı ay boyunca ücretsiz olarak deneyebilirsiniz.

🇪🇺 Avrupa Birliği’nin Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında yaptığı soruşturmada X/Twitter’ın mavi tiklerinin kullanıcıları yanıltıcı olduğu tespit edilip şirketten savunma talep edildi.

🤖 Eğer Cloudflare kullanıyorsanız basit bir ayarla YZ şirketlerinin sitenizi eğitim verisi olarak kullanmasını engelleyebilirsiniz.

🕸️ Eğer eskiden yazdığınız bir site kapandıysa ve bir başkasının orayı spam cennetine dönüştürmesini istemiyorsanız, alan adını satın almak iyi bir çözüm olabilir.

🇵🇸 Farklı ülkelerden yetmişi aşkın haber kurumu, İsrail’den Filistin’e gazeteci girişlerini tekrar açmasını talep eden bir açık mektup yayınladı.

🤔 Meta, haber kaynaklarından alınan haberlerin, platformlarında yayılan yanlış bilgiyle mücadeleye hiçbir katkısı olmadığını iddia ediyor.

🤖 ElevenLabs, YZ yardımıyla ses kayıtlarınızı temizleyen ve netleştiren bir araç geliştirdi.

Eski gazetelerden oluşan bir yığının fotoğrafına koyu pembe bir filtre uygulanmış.

Haftanın odağı: Haber çöllerini dolduran pembe balçık

İnternetin yaygınlaşması ve herkes tarafından kolayca kullanılabilir hâle gelmesiyle birlikte bilgiye erişim konusunda bir devrim yaşayacağımıza dair inanç oldukça yaygındı. Sonuçta isteyen herkes internette her şeyi bulabilecek, kendi bildiklerini de kolayca herkesle paylaşabilecekti. Bu iyimserlik, beraberinde gazeteciliğin de dijitale taşınması ve habere erişim için internetin temel araçlardan birisine dönüşmesi sürecini başlattı.

Ancak günümüzde hayal ettiğimiz ütopyadan oldukça uzak bir yerdeyiz. Dijital gelir modelleri gazeteciliği ayakta tutmaya yetmediği gibi basılı yayıncılığın gerilemesi de birçok haber kurumunun kapanmasına veya gerçekten gazetecilik yapamayacak kadar küçülmesine neden oldu. Bu sorun özellikle de yerel gazeteciliği vurdu. İnsanlar yaşadıkları bölge veya şehirle ilgili sağlıklı haberlere erişecek kaynak bulamamaya başladı. Her ne kadar ülkemizde konuşmamakta ısrar etsek de dünyada bu soruna dair farkındalık artıyor, hatta bunun bir ismi bile var: Haber çölleri. Kulağa biraz acımasız gelebilir ama dürüst olursak şu anda Türkiye’de hemen her şehir yerel haberler konusunda ya zaten bir haber çölü ya da haber çölüne dönüşme yolunda.

Peki bu çöller oluştukça ve gazetecilik sektörü bu soruna dair bir çözüm üretmedikçe ne oluyor? Elbette internetin sağladığı kolay yayıncılık imkânını kullanarak bu boşluğu fırsata çevirmeye çalışan aktörler devreye giriyor.

Hemen hepimiz bugün bir “haber sitesi” açmanın ne kadar kolay olduğunu biliyoruz. Bir alan adı ve sunucu hizmeti alırsınız ve WordPress’in üzerine o çok kötü tasarlanmış haber sitesi temalarından birini kurarsınız. Ardından da başkalarının işlerini kopyalayıp siteyi doldurmanız yeterli. Zaten internette haber sitesi dediğimiz birçok başka yer de böyle çalıştığı için hiç de göze batmazsınız.

Diyelim ki bunun gibi Türkiye’deki onlarca şehri hedefleyen ve onların yerel haber sitesi gibi görünen bir ağ kurdunuz. Ardından da bu ağın erişimini ve insanların haber ihtiyacını kullanarak bir politik grubun veya başka bir kesimin propagandasını yapmaya karar verdiniz. İşte bu kurduğunuz ağa pembe balçık, yaptığınız işe de pembe balçık gazeteciliği deniyor ve bu, sandığınızdan daha yaygın bir propaganda yöntemi.

Özellikle ülkelerdeki seçim dönemlerinde veya politik kriz süreçlerinde bu pembe balçık ağları daha aktif bir şekilde çalışıyor ve hizmet ettikleri grubun görüşlerini yaygınlaştırmak için ellerinden geleni yapıyor. Bu yıl boyunca geride bıraktığımız birçok seçimde ve yaklaşan ABD seçimlerinde seçmenleri etkilemek için bu ağların kullanıldığı biliniyor. Ülkemizde de gayet aktif pembe balçık ağları olduğunun işaretlerini sıkça görüyorum ama birilerinin bu sorunu ciddiye alıp kapsamlı bir çalışma yapması lazım.

İnternet ile birlikte habercilik ve gazetecilik için altın bir çağ başlayacağını zannederken insanların habere ulaşmasının daha da zorlaştığı, yerel haberciliğin dünyanın her yerinde krize girdiği ve kalitesiz haberciliğin internette norma dönüştüğü bir çöl yaratıldı. Şimdi de birileri bu çölü kendi amaçları için balçıkla dolduruyor. Bu sorunun ana sebeplerinin gazetecilik sektörünün aldığı kötü kararlar ve normalleştirdiği kötü pratikler olduğunu düşünürsek, sorunu kimin çözmesi gerektiğini de net bir şekilde görebiliriz diye düşünüyorum.

Yazar hakkında

Ahmet A. Sabancı

Eleştirel fütürist. NewsLabTurkey Strateji Koordinatörü ve Bülten Editörü.