Güne başlarken ilk iş olarak sabah kahvesini alıp sıkı takipçisi olduğu gazetenin en sevdiği sayfasını açan kişiler olduğu gibi teyitçilerin yazdıklarını okuyan insanlar tanıyorum. Belki de doğruluğu kontrol edilmiş bilgilerle güne başlamak vücudu zinde tutmaya yardımcı oluyordur.
Şaka bir yana, özel haber kuruluşları da konuya yakından ilgili. Basın etik ilkeleri kadar popüler olmasa da bazı kurumlar doğrulama ve doğruluk kontrol politikalarını sayfalarında ilan edip doğru haberler sunmaya ant içiyorlar.
Hatta teyitçilerin kendi günleri bile var. 2017’den beri 2 Nisan, Uluslararası Teyitçilik Günü olarak kutlanıyor.
Peki internette ya da günlük hayatta yayılan şüpheli bilgilerin peşinden koşan bu doğruluk neferleri, yani teyitçiler, ne yaparlar ve nerede bulunurlar? Türkiye ve dünyadaki örneklere yakından bakalım.
Ne yaparlar?
Teyitçiler kısaca bir bilginin doğruluğunu belirli bir metodoloji kullanarak araştıran kurumlardır. Bunu yaparken belirli ilkeleri kabul ettiklerini beyan ederler. Mesela dünyadaki teyitçilerin bir araya gelerek oluşturdukları çatı kuruluş International Fact-Checking Network’ü (IFCN) ele alalım. Buraya akredite olan teyitçiler kaynakların şeffaflığı, tarafsız ve hakkaniyetli davranma, finansal yapının açıklığı, yazılardaki düzeltme hakkı ve metodoloji dahilinde hareket etme gibi ilkeleri kabul edip bunlara uyacaklarını ifade ediyorlar.
Benzer bir kuruluşun daha lokal olanları da var. Avrupa’daki teyitçilik standartlarını geliştirmek için kurulan The European Fact-Checking Standards Network (EFCSN) bunlardan biri. EFCSN, bölgedeki teyitçilerin çalışma yöntemlerini ve etik kurallarını düzenliyor.
The Arab Fact-Checkers Network (AFCN) de Orta Doğu’daki Arap teyitçileri bir şemsiye altında toplayarak işbirliği geliştirmeyi amaçlıyor.
Teyitçiler tüm dünyayı etkileyen çatışma ve kriz zamanlarında kullanıcıları yanlış bilgilere karşı uyarıp medya okuryazarlığını ve şüphe kaslarını güçlendirmek için var güçleriye çalışıyorlar.
Covid-19 hakkında ortaya atılan yanlış bilgilerin veri tabanı bunun güzel bir örneği. Teyitçiler 70’ten fazla ülkede ve 40 dilde kullanıcıları yanlış bilgilere karşı uyardı ve bunları bir araya getirdiler. Teyitçiler ayrıca Ukrayna-Rusya, İsrail-Filistin, Azerbaycan-Ermenistan arasında yaşananlara benzer çatışma ve savaş zamanlarında internette dolaşan iddiaları inceleyerek bilgi kirliliğinin önüne geçiyorlar.
Nerede bulunurlar?
Son yıllarda teyitçilik ilgi görse de aslında yeni bir alan değil. ABD’de şehir efsanelerini araştırarak işe başlayan Snopes 1994’te kurulmuş. Yani evrensel teyitçilik 30 yılını devirmiş durumda. Yine aynı ülkede 2007’den beri faaliyet gösteren PolitiFact, tarihi geriye giden kurumlardan. PolitiFact ayrıca ABD seçimlerinde gösterdikleri performansla dünyadaki tüm teyitçilerin göğsünü kabartarak 2009 yılında Pulitzer ödülü kazanmayı başardı.
Dünyadaki her iklimde ve koşulda teyitçi bulmak mümkün. Duke Reporters’ Lab’a göre 2023 yılında yeryüzünde 417 teyitçilik kuruluşu vardı. Bu sayı 2024’te 439’a yükselmiş. Verilere göre teyitçilerin ömürleri de fena sayılmaz. Kuruluşların neredeyse yarısı beş yıl veya daha uzun süredir aktif. On yıldan uzun süredir aktif olan 50 kuruluş var.
Duke Reporters’ Lab’ın interaktif dünya haritasını kullanarak hangi ülkede hangi teyitçi kuruluşun olduğu rahatça bulunabilir. Sistemde her teyitçinin internet sitesi ve neler yaptığına dair notlar var.
Gazeteciler ilgilendikleri ülkelerdeki teyitçilere rahatça ulaşıp diledikleri bilgileri kurumlara yöneltebilirler.
İspanya’da Maltida, İngiltere’de FullFact, Almanya’da Correctiv, Suudi Arabistan’da No Rumors, Brezilya’da Agência Lupa, Afrika’daki ilk doğrulama kuruluşu Africa Check önemli aktörlerden bazıları.
Tüm dünyada IFCN standartlarını karşılayan teyitçi sayısı ise 161.
Bu özel kuruluşlara ek olarak hükümetlerin de doğrulama işine girdiğini ifade etmek gerek. Türkiye’de Anadolu Ajansı ve Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı bünyesindeki Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bu örneklerden bazıları.
Endonezya’da ise 2019 başkanlık seçimleri öncesinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Bakanlığı’nın altında kurulan KOMINFO adlı bir hükümet girişimi var. Kurumun ortaya çıkış hikâyesinin Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’yle benzer olduğunu söylenebilir. Ancak, teyitçilerin uzlaştığı önemli bir nokta var: Hükümet tarafından yürütülen teyitçilik faaliyetlerinin tarafsızlık, nesnellik ve şeffaflık standartlarını karşılamada problem yaşayacağı açık.
Türkiye’deki teyitçiler
Türkiye’de 2010’lu yıllarda doğrulama kuruluşlarının faaliyete geçtiğini görüyoruz. 2014’te Doğruluk Payı, 2016’da Teyit ve 2021 yılında kurulan Doğrula yanlış bilgiyle mücadele ediyor. Bu üç kuruluş aynı zamanda IFCN üyesi. Ayrıca Teyit ve Doğrula ise EFCSN üyesi olarak dikkat çekiyor.
Köşe yazarlarının söylediklerini doğrulamak için 2015 yılında kurulan Malumatfuruş da genel konularda teyitçilik yapmaya devam ediyor.
Neden gerekliler?
İnternet evrenindeki yanlış bilgi sorunu belki de hiç bitmeyecek. Üstelik araştırmalar internette dolaşan yanlış bilginin doğru bilgiden çok daha fazla göründüğü ve hızlı yayıldığı konusunda hemfikir.
Hâl böyle olunca teyitçilere her zaman ihtiyaç olacak. Etkisini hissettiğimiz küresel iklim değişikliği, ülkelerde yaşanan mülteci ve göç sorunları, ekonomik istikrarsızlıklar, bölgesel çatışmaların büyük savaşlara gebe olması ve yapay zekânın dünyayı götüreceği yer düşünüldüğünde tüm dünyadaki teyitçilere sıkı bir iş düşüyor. Bekleyip göreceğiz.