Kuluçkalar ve teknoparklar: Nedir, avantajları nelerdir?

80’li yıllarda doğanlardan şanslı olanlar geçmişin meşhur ana akım medyasının dibini sıyırabildi. 90’ların çocukları yeni medyanın doğuşuna şahit oldu ve büyük çoğunluğu iki arada bir derede kaldı. Bundan sonrakiler ise geçmişi muhtemelen hiç bilmeyecek. Zira mecra sayısı giderek artıyor, her gazeteci birer mecra hâline dönüşüyor

Gazetecileri kendi kanallarının sahibi yapan tek şeyin teknolojideki ilerlemeler olduğu tartışılır. Evet, böyle bir fırsat doğdu ancak doğmasa kaç kişinin merkez medyada iyi maaşlarla güvenli işlerini bırakıp kendi girişimlerini kurmak konusunda hevesli olacağı şüpheli. Teknolojik gelişmelerin yanı sıra günün ekonomik koşulları da medya profesyonellerini kendi şirketlerinin sahibi olmaya yönlendiriyor. Tam da bu noktada bir durup düşünmek gerekiyor: Serbest gazeteci olarak çalıştığınız kurumlara fatura kesmek için mi şirket kurmak istiyorsunuz; yoksa bir girişimci olarak kendi işinizin sahibi olmayı mı planlıyorsunuz? Tercihiniz ikinci şıksa, artık girişimcilik ekosisteminin bir parçası olmaya doğru ilerliyorsunuz demektir. Artık tanışmanız gereken yeni aktörler, kurumlar ve paydaşlar var karşınızda. Kuluçkalar ve teknoparklarla başlayalım.

Kuluçka nedir?

Kendi işinizi kurmaya karar verdiniz, güvendiğiniz bir iş fikri de var ama nereden başlayacağınız konusunda bilgi sahibi değilsiniz. Başlangıç aşamasında karşılaşacağınız olası engelleri aşmanız ve iş fikrinizi uygulayabilmeniz için yanınızda olan kurumlardan ilki, kuluçka merkezleri. Kuluçka programları yenilikçi iş fikirleri arar ve o fikirleri doğru iş modelleriyle piyasaya kazandırmayı amaçlar. Incubator kelimesinin karşılığı olarak Türkçeye geçen kuluçka merkezleri, başlangıç aşamasındaki girişimlere ve girişim fikirlerine hizmet sunar; girişimcilere bilgi ve deneyim kazandırmaya çalışır. Kuluçka merkezleri, yakalamayı bilenlere, fırsatlarla doludur.

Kuluçka kimlere göre?

Yalnızca arada bir fatura kesebilmek için değil de büyümek için bir şirket kuracaksanız, hedefleri olan bir girişimci adayıysanız kuluçka programları doğru bir adım olacak. Kuluçka merkezlerinden yararlanabilmek için işinizin fikir veya başlangıç aşamalarında olması beklenir. Değer önerisi aşamasındaki iş fikrinizi (UVP) iş modeline dönüştürmenizde, mevcut iş fikrinizi ürünleştirdiyseniz (MVP) müşteri ve yatırımcıyla bir araya gelmenizde, ilk satışlarınızı gerçekleştirdiniz (PoC) ama büyümek için sermayeye ihtiyacınız varsa yatırımcılarla eşleşmenizde kuluçka merkezleri başvurmanız gereken kurumlar.

Kuluçkanın faydaları nelerdir?

Türkiye’de sayıları giderek artan kuluçka merkezlerinin sunduğu hizmetler, kurumların imkânlarına ve hedeflerine göre farklılaşıyor. Ancak eğitim programları ve mentorluk, ofis imkânları ve network geliştirme konusunda hemen hepsi ortaklaşıyor. Kuluçka programları, işin başındaki yol arkadaşınızdır: İş fikrinizi somut planlara, programlara dökmekten yatırımcı ve/veya kaynak bulmaya kadar yanınızda yer alır. Kuluçka programlarını doğru değerlendirmek işletmenizin geleceğinin garantisi olabilir. Zira bir kuluçka merkezinde açılan işletmelerin yaklaşık %90’ı, bulundukları sektörde daha uzun süre hayatta kalabiliyor. 

Kuluçka programları başlangıçta sizi rahat ettirir; ancak unutmayın, başlangıçta. Programların sağladığı “konfora” kapılırsanız işinizi büyütmek yerine aynı yerde sayarsınız. Önceliğiniz iş fikrinizi ticarileştirmek, hemen ardından da büyütmek olmalı. Katıldığınız kuluçka programı size ofis, ekipman ve altyapı desteği sunuyor olabilir; böylelikle bütçenizden bir kalem eksilir ve kaynaklarınızı şirketinizin diğer ihtiyaçları için kullanabilirsiniz. Ancak ilk yılın sonunda kendi ofisinize çıkma gibi bir hedefiniz olmazsa her sene tekrar kuluçkaya başvurup başladığınız yere dönmek zorunda kalabilirsiniz ki bu kimsenin istemeyeceği bir sonuç olur. Adı üstünde kuluçka; o yumurta kırıldığında ya civciv çıkacak ya da o yumurta bozuk çıkacak. Yıllarca bir yumurtanın üzerinde oturulmaz.

Yine kuluçka programlarının en önemli özelliği olan eğitim programları ile mentorluk hizmetleri, aldığınız bilgiyi pratiğe dökmediğiniz sürece genel kültür seviyesinde kalır. Program kapsamında eğitim aldığınız kişiler, artık networkünüzde. Eğitim veya mentorluk aldığınız kişi yatırımcınız olabilir, sizi yatırımcılarla tanıştırabilir. Birbirinizden beslenmenin yollarını düşünün. İşe ilk başladığınızda almanız gereken birçok profesyonel hizmet olacak; hangisini nereden nasıl alacağınız konusunda destek aldığınız kurumlara başvurabilirsiniz. Program size yönlendirme yapacağı gibi ücretsiz destek almanızı da sağlayabilir.

İşinizi büyütmek için kuluçka merkezlerinin sunduğu diğer önemli hizmetler ise yatırımcı bulma ve pazarlama. Kuluçka programları da bir nevi pazar yerleri. Siz fikrinize kaynak ararken, elinde kaynak olan birileri de parasını büyütmek için fikir arıyor. Eğer büyüme potansiyeli olan bir iş fikriniz varsa doğru yerdesiniz. Medya sektöründe dahi olsanız işletmenizin en temel ihtiyaçlarından biri yine pazarlama olacak. Katıldığınız programın içinde bulunduğu ağın bir parçası olmaya çalışın. Sizin başarınız programın da başarısı olacağı için seve seve yardımcı olacaklardır, istemekten çekinmeyin. Kabul edildiğiniz bir kuluçka programı, sizin için referans sağlar. Örneğin NewsLabTurkey’in Kuluçka Programından mini hibe alarak bir proje başlattıysanız “NewsLabTurkey’den destek alarak kurduğum bu kanal…” diye başlayan cümlelerin size başka fonlar, belki ortaklar getirmesi çok yüksek ihtimal.

Kuluçka programlarında girişimcilerin gözü genellikle yatırımcıda ve/veya işe direkt katkı sunabilecek kapasitede olan etkili kişilerde. Ancak sizinle birlikte aynı programa katılan diğer girişimciler de artık networkünüzde, onları gözden kaçırmayın. Sektörel ağın bir parçası olmak hemen değilse bile eninde sonunda kazandıracaktır. Belki birbirinizin işindeki hataları birlikte düzelteceksiniz, belki ikinizin işi birbirini besleyecek, belki ikinizin işi de batacak ama birlikte başka bir işi başlatabileceksiniz. Her şey mümkün. Programların düzenledikleri etkinliklere mutlaka katılın.

Bir ağın parçası olmak, pek çok finansal avantaj sunar. Ancak kuluçka programlarının finansal katkıları ne kadar önemli olsa da gözleri yalnızca buraya dikmek girişimciyi körleştirebilir. Özellikle medya sektöründeki girişimciler için teknik altyapıya ve teknolojiye ulaşabilir olmak ve bunun için herhangi bir maliyetine katlanmamak çok önemli olsa da işin temeli masa-sandalye-bilgisayar-kamera değil, insan. İşinizi büyütmek için ağınızdaki insanların fikirlerini mutlaka alın. Bir podcast projesi geliştiriyor olsam, Rıfat’la mutlaka tanışıp konuşmak isterdim. Çünkü bir podcast uygulaması geliştiren biri, belki yüzlerce podcast dinlemiştir; illa benim podcast projeme de katkısı olur. İki çift lafın belini kırmak bazen hedefteki yatırımcının parasından daha yararlı olabilir. Tecrübe paylaşımı sizi yanlış bir yatırımdan koruyor olabilir.

Teknopark nedir?

Bugün medyadan bahsediyorsak, teknolojiden de bahsediyoruzdur. 90’lı yıllardaki medya patronlarının adlarından çok Silikon Vadisi’ndeki multimilyarderlerin isimlerini anıyoruz artık. Medyada kartları yeniden karan Silikon Vadisi, işletme dünyasını da dönüştürdü. Silikon Vadisi’nin dünya geneline kazandırdığı üniversite-sanayi işbirliği modeli ise teknoparklar. Bugün dünyanın pek çok ülkesinde, özellikle üretim ve hizmet sektörlerinde, katma değerin önemli bir bölümü teknoparklarda üretiliyor. Teknolojiye dayalı sanayi firmalarının kurulması ve gelişmesi, AR-GE yaparak ekonomiye katkı sağlaması amacıyla kurulan teknoparklar; bir veya birden çok üniversite tarafından kurulabiliyor ve içindeki girişimlerle teknoloji transferi konularında destek sağlıyor.

Teknoparkların faydaları neler?

Teknoparkların kuluçka programlarından ve girişimcilik merkezlerinden ilk farkı, içeride girişimci adayları yerine teknoloji firmalarının bulunması ve bu firmaların teknoparklarda kiracı olmaları. Her teknoparkın başvuru koşulları ve süreçleri birbirinden farklı, ancak hepsinde inovasyon ve AR-GE yeteneklerinizi göstermeniz şart. Yenilikçi çalışmaların amaçlandığı merkezlerde üniversiteler, araştırma kurumları ve sanayi kuruluşları birlikte çalışıyor. Eğer medya konusunda bir girişiminiz varsa ve teknoloji geliştirmeyi hedefliyorsanız siz de teknoparklarda yer alan sanayi kuruluşlarından biri olabiliyorsunuz.

Hem süreç zorlu hem kira ödüyoruz, peki niye teknoparkta yer almak istiyoruz? 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında teknoparklar bünyesinde bulunan projeler Kurumlar Vergisi, Ücret Damga Vergisi, Gelir Vergisi Stopajı, Sigorta Prim desteği ve KDV istisnası gibi çeşitli teşviklere sahip. İşletmenizi kurup vergi levhanızı astıktan sonra bu desteklerin ne kadar şahane olduğunu fark etmeniz çok vakit almayacak.

Medya girişimcileri nasıl yararlanabilir?

Gazeteciler nasıl yararlanabilir? Bu satırların yazarı da bu sorunun cevabını bilmiyor. Ancak medya girişimcilerinin yararlanabileceği muhakkak. Serbest gazeteci, yazar olarak devam etmek istiyorsanız bu merkezlerin sundukları işinize yaramayabilir. Ama kendinizi girişimci olarak görüp medya alanında işletme kurup büyütmek istiyorsanız, muhtemelen iyi bir başlangıç olacak. Medya alanındaki girişimler ve trendler ise ayrı bir yazının konusu.

Yazar hakkında

Canberk Beygova

1990, Kadıköy doğumlu. İstanbul Erkek Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nü bitirdi; çeşitli medya kuruluşlarında yazar ve editör olarak çalıştı. İlk kitabı "Taş Atan Çocuklar Büyüdü, Anlatıyor: Benim Türk Arkadaşlarım Da Var" Mart 2016'da yayımlandı. Serbest yazar ve iletişim danışmanı.