Gazetecilerin TikTok kullanımı: TikTok düşmanınız değildir

Haberleri TikTok’tan takip etme fikri kulağa nasıl geliyor?

Platform birçok kişi için hâlâ yeterince steril ve güvenli olmasa da gençler arasındaki popülerliğiyle imparatorluğunu çoktan kurmuş durumda. Üstelik gazeteciler için de yeni bir liman olabilir. Sonuçta hepimiz “gerçekten var olmayı” biraz da algoritmaya borçlu değil miyiz?

2016’da Çinli ByteDance tarafından kurulan TikTok’un tam anlamıyla baş döndürücü bir hızı var. Başlangıçta sadece 15 saniyelik müzik temelli performansa dayalı videolar yaratmayı destekleyen sosyal ağ, yıllar içinde formatında pek çok değişikliğe gitti. Bugün 60 saniyeye ulaşan videolarda daha fazla efekt, müzik ve yardımcı unsur kullanarak video üretmek mümkün. Bu da bir eğlence platformu olmaktan çıkıp “maksadını” aşmasına vesile oluyor.

İnanılmaz hızlı ve kullanıcıları uzun süre ekran başında tutabilecek bir dinamiği var uygulamanın. Kullanıcı davranışlarını kaydediyor ve kişisel tercihlere göre seveceğinizi “düşündüğü” videoları karşınıza çıkarıp herkesi “büyülüyor”. Bu TikTok içerik üreticileri için eşsiz bir fırsat zira bu özellik çok kısa bir süre içinde hızlı ve kolay bir şekilde viral olma potansiyeli sağlıyor.

Ancak TikTok denilince birçoğunuzun aklında neler canlandığını, -siz değilseniz bile- pek çok kişinin TikTok’u “banal” bulduğunu da biliyorum. Biraz gözlemlerimden hareketle konuşacak olursam TikTok kullanmamanın ya da platform için çekilmiş videolarla dalga geçmenin bizi “havalı” yapacağına dair bir inanışımız var. Aslında bunun temel nedeni, aynı yaşam koşullarına ya da sosyal çevreye sahip olmadığımız insanların günlük hayatlarını olduğu gibi, filtresiz bir şekilde paylaşması ve bizim bu filtresizliğe tahammül edemememiz. Bu nedenle büyük bir çoğunluk TikTok’u ve oradaki milyonlarca kullanıcıyı utanç verici buluyor. Çünkü TikTok bu yönüyle sosyal medyada alışkın olmadığımız bir kapı açarak sosyal medyanın her şeyin kusursuz görünmesi gerektiği algısını değiştiriyor.

Birkaç yıl öncesine kadar TikTok sadece işçiler, köylüler, göçmenler ve gençler arasında popülerliğini başlatmıştı. İşçiler ekonomik sıkıntılarını ya da yaşam zorluklarını TikTok üzerinden kurguladıkları videolarla anlatıyordu. Hem komik hem de hâllerini açıkça gösteren, belki de hiç bilmediğimiz yönleri ortaya çıkaran videolardı bunlar. Öyle ki işçilerin emek ve beden gücünü merkeze alan “TikTok’un Emek Sineması” başlıklı bir sergi bile açıldı.

İşte böyle bir ortamda, Instagram, Facebook ve Twitter’ın ana akımlaştığı günümüz medya sisteminde TikTok ve BeReal parlayarak altın çağlarını yaşıyorlar. Her ne kadar Facebook, haberler için en çok kullanılan platform olsa da; gençlerin ilgisi giderek daha dinamik platformlara, TikTok’a kayıyor. 

Basılı gazete birçoğumuz için neden hâlâ var olduğunu anlayamadığımız bir şey. Ancak bu, gençlerin ya da basılı yayınlardan uzak duranların, haberlere ve gündeme ilgi duymayan, aklı bir karış havada insanlar olduğunu düşündürmesin. Haber alma isteğimiz sürüyor. Sadece artık haberi alma şeklimizi belirleme ve aldığımız haberin kalitesi üzerinde söz söyleme hakkına sahibiz. Ayrıca hızlı olmaya da epey önem veriyoruz. Bu nedenle 2022 Reuters Dijital Haber Raporu’nda da dediği gibi TikTok’un bu yılki ankette en hızlı büyüyen ağ haline gelmesi, 18-24 yaş arası araştırmaya katılan kitlenin %40’ına ulaşması, bu grubun %15’inin haber almak için TikTok’u tercih etmesi de beni şaşırtmıyor.

Medya kurumları TikTok’a alışıyor

Baştan belirteyim, buraya kadar öyle görünmese de bu bir TikTok övme yazısı değil. Fakat sempati duyduğumu itiraf etmek zorundayım. Özellikle bu tekinsiz ve çılgın medya ekosisteminde hayatta kalmaya çalışan serbest bir gazeteci olarak TikTok’un erişim gücü iştahımı kabartıyor. Serbest gazeteciliğin “her şeye yetişme” çılgınlığını düşündükçe TikTok’un gücüne kapılıyorum.

Sıradan bir kullanıcı olarak son iki yıldır kullandığım TikTok, özellikle 2022 yılında haber ve bilgi almak için başvurduğum ilk kaynaklardan biri oldu. (Ancak bu yılın sonunda kendi ismimle TikTok hesabı açtığımı itiraf etmeli ve benim de önyargılı olduğumu kabul etmeliyim). İlk kez gittiğim bir şehirde neler yapmalı TikTok’a soruyorum; gündemi yakalamak için istikamet yine TikTok!

Ve bir gazeteci olarak yeni bir merakım var. TikTok videolarını sadece bir kullanıcı olarak tüketmek artık bana yetmiyor, haberlerimi TikTok’tan paylaşmak ve hatta oraya özel bir formatta hazırlamak istiyorum. İşbirliği içinde olduğum kurumlara “TikTok’a içerik üretme konusunda eğitimler düzenlemek ne güzel olur” diyorum. Üstelik pek çok gazeteci arkadaşımdan da benzer şeyler duyuyorum. Özellikle dijital medyanın tüm imkânlarını kullanmaya ve öğrenmeye hevesli gazeteci arkadaşlarımla TikTok’ta neler yapabiliriz sorusu üzerine konuşuyoruz. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de moda endüstrisi, gazeteler, içerik üreticileri, ünlüler, sanatçılar, sanat kurumları TikTok’ta nasıl var olabilirizin peşinde. Her kurum ve marka için çok kapsayıcı olmasa da en azından yaratıcı endüstriler ve özellikle dijital medya platformları için su sıralar rüzgârın TikTok’un lehine döndüğünü görüyorum.

Dünyanın önde gelen medya kurumları da rotasını çoktan TikTok’a çevirmiş durumda. Yine 2022 Reuters Dijital Haber Raporu’na göre, dünyanın önde gelen haber yayıncılarının yaklaşık yarısı (%49) düzenli olarak TikTok’ta içerik yayınlıyor. Ve bunların büyük bir kısmı TikTok’a geçen yıl “merhaba” demişler. TikTok’un davetkârlığına Fransa, İspanya ve İngiltere’nin yanı sıra Güneydoğu Asya, Avustralya, ABD ve Latin Amerika dahil olmak üzere bazı büyük Batı Avrupa ülkeleri kapılmış. İskandinav ülkeleri, Japonya ve Doğu ve Orta Avrupa’nın TikTok’a biraz daha “tedbirli” yaklaştığını görüyoruz rapordan.

Genç haber tüketicilerine ulaşmak isteyen herkes TikTok’un bir düşman olmadığını idrak etmeye başladı. NPR ve The Washington Post, TikTok’un genç izleyicilerle bağlantı kurmak için çalıştığının en büyük kanıtlarından. Washington Post’un TikTok’ta 1,5 milyon, Planet Money’nin 780.000’den fazla takipçisi var. 176 yıllık Associated Press, TikTok hesabı açtıklarını, bu kadar geç kaldıkları için özür dileyerek duyurdu. Guardian, Vice, The Zeit, Türkiye’den Dadanizm TikTok yayıncılığında çoktan yol almış kurumlardan yalnızca bazıları. Bunun yanı sıra çok sayıda bağımsız gazeteci de TikTok’tan kitlelere ulaşmaya devam ediyor.

Gazeteci Can Mumay’ın paylaştığı bir tweet ise TikTok’un daha önce hiç düşünmediğim bir şekilde geçmişin güncellenmiş versiyonu olduğunu düşündürmeyi başardı. TikTok’tan haber ulaştırmanın en kolay yolu ise aslında aşina olduğumuz bir yöntem. Popüler kültür ya da gündem için önemli bir konu kullanıcılar tarafından kimi zaman görsel ve efektlerle desteklenerek kullanıcılara anlatılıyor. Yani, geleneksel haber sunuculuğunun yeni bir sürümü.

TikTok da dikensiz gül bahçeleri vadetmiyor ama

Öte yandan gittikçe artan bu popülerliğin beni düşündüren ve şimdiye kadar büyük bir “TikTok yıldızı” olmamı engelleyen yönlerini düşünmeden edemiyorum. Mevcut gazetecilik kariyerim, kutsallaştırılan gazetecilik mesleği ve TikTok trendlerine uyacak kadar cesur olabilecek miyim sorularına takılıyorum.

Çünkü bir yandan da haberciliğin kutsal değerlerinin TikTok’la bayağılaşacağını savunanlar da var. Onlara gençlerin gazete gördükleri zaman tarih öncesi çağa ışınlanmış gibi hissettikleri bu dönemde kutsal gazetecilik ilkeleriyle başarılar dilemekten başka çarem yok. Belli bir grup tarafından ele geçirilmiş medya endüstrisinde hayatta kalmaya çalışırken çağa ayak uydurup TikTok’ta haber ve hız peşinde koşmak fena bir fikir değil gibi geliyor. Özellikle de hedef kitlemizin bambaşka yöne koştuğu bu dünya düzeninde kaplumbağa tavşan masalındaki kaplumbağa olmaktan korkan gazeteciler için.

Bu arada TikTok cephesinde her şey toz pembe değil elbette. ABD eyaleti Indiana, sosyal medya uygulaması TikTok’u güvenlik ve emniyet endişeleri nedeniyle dava etti. TikTok’u reşit olmayanları yetişkin içeriğine maruz bırakmakla ve kullanıcıları Çin’in verilerine erişimi konusunda kandırmakla suçluyorlar. TikTok’un nasıl bir diplomatik bir kriz yarattabileceğinin örneklerini de gördük. Davalar ve yasaklamalar bununla da sınırlı değil. Zaten platformun kötü imajı bununla da sınırlı değil. Türkiye de dahil olmak üzere tanıdığım birçok Avrupalı ebeveyn konu TikTok’a gelince kaskatı kesiliyor. Güvenlik ihlalleri, kişisel verilerin kullanımı, çocukların platformu kullanma şekilleri gibi konulardaki haklı endişeler ve eleştiriler de mevcut– tıpkı tüm sosyal medya ağlarında olduğu gibi. TikTok’un hepimiz için haber kaynağı olabileceğini söylediğim ve bu yazıyı okuması için önceden gönderdiğim bir arkadaşım, verilerin ele geçirilmesi, manipulasyona alet olma ihtimali ve aslında bu güce kavuşmasına neden olan her şeyin ne kadar tehlikeli olabileceğini düşündüğünü söyledi. Haklı da. Tam da bu konuşmamızın üzerine, TikTok sözcüsü Brooke Oberwetter, CNN’e yaptığı bir açıklamada, TikTok ana şirketi ByteDance’in platformdaki iki gazetecinin kişisel verilerine uygunsuz bir şekilde erişen dört çalışanını kovduğunu açıkladı. Yapılan bu açıklamaya göre, gazetecilerin hesaplarından erişilen kişisel veriler arasında IP adresleri de bulunuyor. Bu, olayın ne kadar korkunçlaşabileceğinin yalnızca bir örneği.

Elbette üzerine düşünülmesi, dikkat edilmesi ve gerekli tüm önlemlerin alınması gereken hassas konular bunlar. Ancak ben bu yazıyı sadece kaplumbağa olmaktan korkan ve kendine çözüm yolları arayan bir gazeteci olarak yazıyorum. Ve ulaştığım bir sonuç var: TikTok, gazetecilerin yeni dostu olabilir.

Sonuçta bugün hepimiz gazeteciliğin sorunlarını konuşup daha iyisinin nasıl olacağı sorusuna yanıt bulmanın peşinden gitmiyor muyuz? Gazetecilerden her an her şeye hazır, açık görüşlü ve meraklarının peşinden gitmeleri beklenmiyor mu? 2023’ü karşılamaya günler kala, -varsa- kişisel önyargıları kırmak ve gazeteciliği TikTok’ta denemek için geç kalmış sayılmayız gibi geliyor. Çünkü hepimiz biliyoruz ki “gerçekten var olmayı” biraz da algoritmaya borçluyuz. Ve kaplumbağayı yenen tavşan şu sıralar TikTok’a doğru koşuyor.

TikTok’a başlamak isteyen gazeteciler için bazı öneriler

Haberlerinizi TikTok’ta paylaşmak için platformun hızlı algoritmasına uyum sağlamaya alışmak atmak isteyeceğiniz ilk adım olabilir. Challenge’lar, algoritmaya uygun şarkı seçimleri ve taslaklar elinizi güçlendirecektir. Algoritma ve özgün dokunuşlar hakkındaki bazı ipuçları ise burada.

TikTok’un gücüne ve hızının büyüsüne kapılıp gerekli teyitleme işlemlerini atlamamanızı da önemli bir not olarak hatırlatalım.

TikTok’a alışma turlarında biri olarak takip ettiğim gazeteci ve kurumların hesapları bana olduğu gibi size de ilham olabilir: Reuters Institue, “Washington Post TikTok Guy“, gazeteci Sophie Smith Galer.

Yazar hakkında

Ilgaz Gökırmaklı

1994, Antalya doğumlu. Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik lisansının ardından, Marmara Üniversitesi Gazetecilik yüksek lisansını tamamladı. Galatasaray Üniversitesi’nde Medya ve İletişim bölümünde ikinci yüksek lisansına devam ediyor. 10haber.net'te kültür sanat muhabiri.