İstisnaları olsa da Türkiye’de eğitim haberleri “Tercih dönemi başladı”, “Sonuçlar açıklandı” ve kişi veya kurumların resmi açıklamalarının ötesine gidemiyor. Sınav ve tercih dönemiyle sınırlı kalmasıyla eleştirilen eğitim haberciliği, kimi durumlarda ise kapsayıcı olmak, doğru ve teyitlenmiş bilgilere yer vermek ve hak odaklı etik bir habercilik anlayışına uygun olmak gibi önemli başlıkları göz ardı edebiliyor.
Medyanın bu sınırlı ilgisi ve bahsettiğimiz etik ilkelerin göz ardı edilmesi ebeveynlerin eksik ve yanlış bilgiye maruz kalmalarına neden oluyor. Öte yandan pandemi ve kapanma döneminde yaşanan gelişmeler, ebeveynlerin eğitim haberlerine olan ilgisinde de değişikliklere neden oldu.
Tüm bu gelişmeler de sağlıklı ve doğru bilgiye ulaşmak isteyen ebeveynler; faydalı, hak odaklı ve teyitli bilgiye ulaşabiliyor mu sorusunu akıllara getiriyor. Ebeveynlerin habere nasıl ulaştığını ve yaşadıkları sorunları anlayabilmek için 3 veli ile görüştüm. Türkiye’deki eğitim haberlerinin durumunu da Cumhuriyet Gazetesi Eğitim Editörü Figen Atalay ile konuştum.
Eğitimin temposuna yetişmek
Calvin Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin Şubat 2022’de yayınladığı bir araştırma, Amerikalı ebeveynlerin eğitim ve okullar (özellikle de yerel okullar) hakkındaki bilgileri en önemli haber ihtiyaçları olarak tanımladıklarını ve bu ihtiyacın pandemi sırasında arttığını ortaya koyuyor.
“Keeping up with the ed beat” başlıklı araştırma, ırksal farklılıkların, yeni haber tüketme alışkanlıklarının ve toplumsal bir halk sağlığı krizinin ebeveynlerin eğitim haberlerini alma ve tüketme konusundaki değişimlerine odaklanıyor. 2020 baharında ve 2021 Ağustos’unda yapılan araştırmalar, okullarla ilgili haberlere olan ilginin dönem içinde önemli ölçüde arttığını da gösteriyor.
Özellikle Beyaz olmayan* ebeveynler, okullarla ilgili bilgilerin hayati bir ihtiyaç olduğunu söylüyorlar. Raporun dikkat çeken bulgularından biri de Siyah ebeveynlerin eğitim haberlerine öncelik verdiklerini, ama yine de çocuklarının okullarında neler olup bittiği konusunda giderek daha fazla bilgisiz hissettiklerini belirtmeleri. Bu bulgunun yanı sıra araştırma, Siyah ve Hispanik ebeveynlerin (eğitim eşitsizliği başta olmak üzere) medyaya dair endişelerinin de daha yüksek olduğunu gösteriyor.
NiemanLab’dan Laura Hazard Owen; Jesse Holcomb ve ortak yazarlar Taylor Hartson, Kim Yejae ve Laura Luchies tarafından yürütülen araştırmanın bulgularını konuşmak için araştırmanın baş yazarı ve Calvin Üniversitesi’nde gazetecilik ve iletişim bölümünde Yardımcı Doçent olarak görev yapan Jesse Holcomb ile bulgulardan yola çıkarak bir söyleşi gerçekleştirdi.
Pandemiyle birlikte eğitim sisteminde meydana gelen değişiklikler araştırmanın aciliyetini de artırmış: “Covid olsun ya da olmasın, toplumun okullar ve eğitim hakkında eleştirel bilgi ihtiyacının çok yüksek olduğunu uzun zamandır biliyoruz. Irksal, etnik ve sosyo-etnik hatlar arasında bilgiye erişimde de eşitsizliklerin olduğu bir alan. Geleceğin yerel haberlerde görüldüğü bu çağda eğitim haberlerinin insan hayatındaki önemi, üstüne gidilmesi gereken bir alan olarak öne çıkıyor.”
Araştırmaya göre ebeveynler, eğitim ve okullar hakkındaki yerel haberlerle, eğitimle ilgili ulusal tartışmalardan daha çok ilgileniyorlar. Birçoğu için yerel televizyonlar önemli bir bilgi kaynağı olarak öne çıkıyor.
Ebeveynler haberlerin daha çok “olumsuz” içerikler paylaştığını düşünüyor. Görüşmecilerin üçte ikisi, haberlerin yalnızca bilgi verdikleri fakat çözüm sunmadıkları fikrinde. Tüm ırk ve etnik gruplardan ebeveynler bu konuda hemfikir. Fakat araştırma, Siyah ve Hispanik ebeveynlerin, eğitim haberlerine dair medya klişeleri ve özellikle medyanın okullardaki eşitsizlikle ilgili sorunları gündeme getirmekten kaçınmaları konusunda Beyaz ebeveynlere göre daha endişeli olduğunu da gösteriyor.
Holcomb, Beyaz bir ebeveyn olarak herhangi bir durumda okul müdürünün odasına gittiğinde ihtiyacı olan dikkati ve cevapları almanın kendisi için daha kolay olduğunu ancak bu çalışmanın herkesin benzer bir deneyimi olmadığını ortaya çıkardığını da ekliyor.
Gazeteciler ne yapabilir?
Gazeteciliğin tamamında olduğu gibi eğitim haberciliğinde de, kapsayıcı olmak, doğru ve teyitlenmiş bilgilere yer vermek ve hak odaklı etik bir habercilik anlayışının geliştirilmesi önemli.
ABD merkezli Eğitim Yazarları Derneği, gazetecilerin her alanda etik sorunlarla karşılaşabilmelerine dikkat çekerek, işleri çocukları kapsadığı için özellikle eğitim muhabirlerinin daha dikkatli olmaları gerektiğini söylüyor. Bazı önerileri ise şöyle:
- Muhabirlerin bir okulun niteliğini ve niceliğini hızlı ama dikkatli bir şekilde değerlendirebilmeleri gerekir.
- Eğitimin her düzeyinde eğitim gazetecileri bütçeleri okuyabilmeli ve deşifre edebilmeli, okullar için para giriş ve çıkışlarındaki eğilimleri, boşlukları veya sapmaları tespit edebilmelidir.
- Eğitim gazetecileri hikâyelerini birden fazla platform kullanarak anlatabilmeli ve Twitter ve Facebook gibi sosyal medya aracılığıyla okurlara ulaşabilmelidir.
- Eyalet, okul bölgesi ve kolej verileri artık yalnızca elektronik tablo biçiminde mevcut olduğundan, eğitim gazetecileri elektronik tablo ve veritabanı programlarında en azından temel yeterliliğe sahip olmalıdır.
- Eğitim muhabirleri, öğrencilerle etkili ve duyarlı bir şekilde nasıl röportaj yapılacağını öğrenmelidir. Güvenilir bir yetişkinin izni ve varlığı olmadan cinsel istismar gibi hassas bir konu hakkında küçük çocukla asla röportaj yapılmamalıdır.
Türkiye’de eğitim haberlerine ilgi nasıl?
Türkiye’de ebeveynlerin eğitim haberlerine nasıl ulaştıklarını, haberlere dair görüşlerini öğrenmek için İstanbul dışında yaşayan üç veli ile görüştüm. Tamamı kadın olan görüşmeciler, eğitim haberlerinin yeteri kadar ilgi görmediği görüşünde hemfikir. Haberleri takip ettikleri mecralar farklılık gösterse de görüşmecilerin tümü pandeminin eğitim haberlerine olan ilgilerini artırdığını söylüyor.
“Büyük kızımda rutin bir hayatımız vardı, tercih ve sınav dönemlerinde rutin haberler vardı zaten. Ama yaşça küçük olan oğlumun döneminde işler değişti. Bu kez hepimizin gözü kulağı haberlerdeydi, gelecek yeni bilgileri merakla takip ettik. Haberlere tutunduk resmen, gözümüz kulağımız son dakika haberlerindeydi. Okullar kapanıyor mu açılıyor mu, neler oluyor gibi….”
Bu sözler eğitimlerine devam eden iki çocuk annesi bir kadına ait. Televizyondan yalnızca Fox Haber’i takip ettiğini söyleyen görüşmeci, eve eskisi kadar gazete almadıklarını da ekliyor. Yine aynı ebeveyn, ailelerin maddi durumunun, habere olan ilgileri ve ulaşmaları konusunda da önemli bir etken olduğunu düşünüyor.
Konuştuğumuz bir diğer ebeveyn ise pandemi döneminde öğretmen ve diğer velilerle arasındaki iletişim gruplarının öncelikli haber kaynağı olduğunu belirtiyor. Antalya’da yaşayan anne, altıncı sınıfa giden oğlu için, öğretmen ve velilerin bir arada olduğu bir WhatsApp grubunun olduğunu söylüyor ve öğretmenle doğrudan iletişim kurmanın önemli olduğunu düşünüyor:
“Pandemide sık sık öğretmenle iletişim hâlindeydik, sınıf öğretmenimiz online toplantılar da yaptı. Televizyondan duyduğumuz zaman kimi zaman emin olamayıp tekrar öğretmenlere danışmak istiyoruz, bir yandan da öğretmenlerin vaktini almamak için çekiniyoruz. Bu en büyük problemlerden biri bence. Ben televizyona da bakıyorum ama internet gazetelerini ve Twitter’daki eğitim kurumlarını takip ederek daha hızlı bilgiye ulaşabiliyorum.”
Üniversite sınavına girecek kızı için eşinin; ilkokula giden oğulları için de kendisinin eğitim haberlerini takip ettiğini belirten bir diğer anne ise Instagram’ın kendisi için önemli bir haber kaynağı olduğunu söylüyor. Gazetelerde ağırlıklı olarak gündem, magazin ya da spor haberleriyle karşılaştıklarını ancak eğitim haberlerine yeteri kadar ulaşamadıklarını da ekliyor:
“Genelde ilgili sayfaları ve resmi kurumları Instagram’dan takip ediyorum. Daha hızlı öğreniyoruz. Çocuğu okula devam eden akrabalarımla da sürekli iletişim hâlindeyiz. Bilmediğimiz haberleri ya da son dakika duyurularını birbirimize iletiyoruz.”
Atalay: “Türkiye’de ebeveynlerin eğitim haberilerine ilgisi sınav dönemleriyle sınırlı”
Cumhuriyet Gazetesi Eğitim Editörü Figen Atalay, Türkiye’de ebeveynlerin eğitim haberilerine ilgisinin sınav dönemleriyle sınırlı olduğunu söylüyor. “İlginin özellikle sınavlara yönelik deneme soruları, rehberlik sayfaları vb yayımlandığı zaman arttığını söyleyebilirim” diyen Atalay, pandemi döneminin eğitim haberleri ve velilerin haberlere olan ilgisini değiştirmesini ise şöyle yorumluyor:
“Okulların kapanmasıyla ilk ve ortaöğretimde veliler ve öğretmenler arasında kurulan WhatsApp gruplarıyla iletişim kesinlikle çok arttı. Öncesinde özellikle devlet okullarında iletişim sorunları yaşanabiliyordu ancak bu kez de ipin ucu kaçtı, sınırlar çok aşıldı. Veliler fazla müdahil olmaya başladı. Bu da geride duran velileri, öğretmenleri ve okul yöneticilerini çok rahatsız etmeye başladı. Durum, bir veli grubunda ‘şu çocuk akademik olarak geride, neden bizim çocuklarımızla aynı sınıfta, başka sınıfa alın’ demeye kadar vardı. Kimi veliler bu paylaşımlara tepki olarak gruplardan çıktı vb. yani şu anda iletişim fazlasıyla var ama sağlıklı olduğunu söylemek güç.”
Atalay, pandemi döneminde gazetecilerin hazırladıkları ve çalıştıkları haber konularında yaşanan değişimi ise şöyle yorumluyor:
“Bizler salgınla birlikte sürekli hem uzaktan eğitim sürecinde yaşananları hem de öğrencilerin sağlığına yönelik alınan önlemleri, eksiklikleri haber yapmaya çalıştık. Uzaktan eğitimle yüksek oranda eğitim kayıpları oldu, yüz binlerce çocuk eğitimin dışında kaldı. Bunlar sivil toplum örgütleri ve sendikalar tarafından verilerle raporlaştırıldı. Sonuç olarak Milli Eğitim Bakanlığı da kayıpların giderilmesine yönelik bir dizi program başlattı. Bizler de bu raporları haberleştirdik.”
Atalay, yapılacak bir araştırmayla daha sağlıklı verilere ulaşılabileceğini de vurgulayarak, Türkiye genelinde ebeveynlerin en büyük haber kaynağının hâlâ televizyon olduğunu düşündüğünü de belirtiyor.
Yukarıda bahsettiğimiz araştırmadan hareketle Atalay’a ebeveynlerin olumsuz haberlere yönelik algılarının Türkiye’de nasıl olduğunu da sorduk.
“Gazetecinin görevi çözüm bulmak değil, çözüm önerenlerin, çözüm getirenlerin haberini yapmak, bunu kamuya aktarmaktır” diyen Atalay bu soruya şöyle bir yanıt veriyor:
“Genel olarak habercilik ‘olumsuzluk’ üzerinedir. Bu sadece eğitim haberleri için geçerli bir durum değil. Bir başka açıdan bakacak olursak eğitim alanında yaşanan öyle çok sorun var ki haber yapmamak diye bir durum olamaz. Ancak eğitim dünyasında yaşanan olumlu gelişmelerin haber olmadığını söylemek de haksızlık olur. Özellikle son yıllarda daha çok sayıda olumlu haberin yer aldığını söyleyebilirim. Türkiye’deki eğitim haberlerinin genel bir analizini yapmam imkânsız, bunun için ciddi bir araştırma gerekir. Sadece kendi açımdan söyleyecek olursam; Cumhuriyet Gazetesi’nde eğitim sayfaları hazırlarken amacım, eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekmek, bu sorunların çözümü için uğraş verenlerin sesi olmaya çalışmak.”
Yazar notu: Metnin orijinalinde geçen “Parents of Color” ifadesini, “Beyaz olmayan ebeveynler” olarak çevirdik. Beyazlığı merkeze alan bir çeviri olduğunu düşünmemize rağmen, yaygın kullanım ve anlam olarak daha uygun bir Türkçe bir karşılık bulamadığımız için bunu tercih ettik.