Kısa Dalga Podcast yayın hayatına başladığında kurucusu Kemal Göktaş NewsLabTurkey’e “Podcastin insanı daha özgür hissettiren bir yanı var” demişti.
Kısa Dalga yolculuğuna web’de haber portalı olarak ve büyüyerek devam etme kararını 7 Nisan 2022’de hayata geçirdi. Biz de “Kısa Dalga’nın mottosu iyi gazetecilik. İyi gazeteciliğin gerektirdiği şeyleri yapmaya çalışıyoruz ve farkımızı bu kısa süre içerisinde koyduğumuzu düşünüyorum” diyen Kemal Göktaş’la Türkiye’de dijital medyanın durumunu ve Kısa Dalga özelinde geleceğe dair planlarını konuştuk.
Yeni dönem hayırlı olsun. Podcast platformu olarak yola çıktığınız Kısa Dalga web’de haber portalı olarak büyümeye devam ediyor. Sizi Kısa Dalga haber portalını kurmaya iten nedenler neler? Nasıl bir yayın politikası izlemeyi amaçlıyorsunuz?
Bizim podcast platformu kurarken de temel amacımız gazetecilik yapmaktı. Türkiye’de gazetecilik zor zamanlardan geçiyor ve anaakım medya da çökertilmiş durumda. Ama bunun yanında yeni anaakım diye nitelendirebileceğimiz alternatif bir medya doğuyor. Bunun da çok çeşitli handikapları ve çok çeşitli arazları var. Ancak genel olarak baktığımızda özellikle online ortamda iktidar yanlısı basın ile alternatif ya da bağımsız medya arasındaki fark kapanıyor. İnsanlar habere ulaşmak için iktidar basınını değil alternatif medyayı takip ediyor.
Biz podcast olarak yola çıktığımızda amacımız, Türkiye’de özellikle araştırmacı gazetecilik ve dosya haberciliğini yaygınlaştırmak ve bu eksikliği kapatmaktı. Bu kapsamda çok çeşitli haber dosyaları ve söyleşiler hazırladık ve bu da bir ilgi gördü. Podcast olarak biz yeni hedefler koyuyoruz ve büyümek istiyoruz. Ama aynı zamanda ortaya çıkardığımız ürünlerin daha geniş bir okur, dinleyici ve izleyici kitlesine ulaşmasını hedefliyoruz.
Geçen yıl sitemizi bu döneme bir ön hazırlık olarak daha online gazete şeklinde dizayn ettik ve buna göre bir deneme yaptık. Hem podcast hem yazılı alanda üretimlerimizin daha fazla insana ulaştığını gördük. Bunun üzerine Kısa Dalga Podcast’i aynı zamanda bir online gazeteye çevirmeyi uygun gördük. Çok güçlü bir editoryal ve yazar kadromuz var. Ayrıca podcast alanındaki öncülüğümüzü de devam ettirmek ve yeni ürünlerle dinleyicinin karşısına çıkmak istiyoruz.
Podcast mecrasından web haberciliğine geçiş yaptınız. Hem gelir hem de kitle ilgisi bakımından verdiğiniz karar ile ilgili nasıl dönüşler aldınız? Beklentileriniz neydi, ne buldunuz?
Bunlarla ilgili sonuçlara ulaşmak için henüz erken, çünkü henüz iki buçuk ay oldu. Podcast projelerine hazırlık yaptığımız için dinlenme sayılarımız, yaptığımız çok az sayıdaki söyleşi, bülten ve haber dosyaları bakımından iyi düzeyde. Önümüzdeki dönemde Kısa Dalga’nın bilinirliğinin ve haberciliğinin yazılı alanda da kendisini daha fazla göstermesi ve aynı zamanda podcastin de buna eşlik etmesiyle yeni gelir modellerinin de bize geleceğini düşünüyorum.
Özellikle podcast alanında sponsorluklar önemli ve bunlar için çaba göstereceğiz. Tabii websitesinin reklam gelirleri de önceki döneme göre arttı. İstediğimiz düzeyde olmasa da önümüzdeki dönemde kitle fonlaması bizim için çok önemli bir hedef olacak. Kısa Dalga’yı kendi ayakları üstünde duran, kendi kendini çevirebilen ve sürdürülebilirliğini sağlamış bir medya organı yapmayı hedefliyoruz.
Türkiye’de dijital medya ortamında onlarca yayın yapan haber portalı var. Sizi bu haber portallarından ayıran temel özellikler neler olacak?
Kısa Dalga’nın mottosu iyi gazetecilik. İyi gazeteciliğin gerektirdiği şeyleri yapmaya çalışıyoruz ve farkımızı bu kısa süre içerisinde gösterdiğimizi düşünüyorum. Neler yaptığımıza bakarsak; bir kere okurlarımızdan gelen geri bildirimlerde de mutlulukla gördük ki bizim tık avcılığı yapmayan sade habere odaklı içeriklerimiz Kısa Dalga’nın şu andaki en büyük farkı. Bunun yanı sıra haber dosyalarımız ve özel haberlerimizle de bu dönemde çok konuşulduk. Göçmenlerle ilgili ve siyasetteki gelişmelerle ilgili çok sayıda özel haber dosyası yaptık. Bunların çoğu diğer siteler tarafından da alıntılandı.
Alternatif medyadaki temel eksikliğin muhabire yatırım yapmamak olduğunu biliyoruz. Biz burada gazeteciye ve muhabire yatırım yapmayı hedefliyoruz. Asıl bizi ayıracak şeyin haber, haber analizi, özel dosyalar ve araştırmacı gazetecilik ürünü dosyalar olduğunun farkındayız. Önümüzdeki dönemde bu tür üretimlerimiz daha da artacak.
Bunların yanı sıra bizim editoryal olarak demokratik bir işleyişimiz var. Yayın kurulundaki karar alma süreçlerimizi tamamen gazeteciler biçimlendiriyor. Tek saiki gazetecilik olan bir yayın kuruluşuyuz. Gelişimimiz bu hedeflerimizi destekliyor. Önümüzdeki dönemde daha da geniş okur ve dinleyici kitlesine ulaşacağımızı düşünüyorum. Çünkü dediğiniz gibi rekabet yüksek ve kötü ürün de çok fazla. Kısa Dalga’nın fark edilmesi ve hak ettiği yere gelebilmesi için ısrarlı bir çabamız olacak. Bu alanda önde gelen sayılı haber sitelerinin arasına girebilmek içinde çaba göstereceğiz.
İçerisi A milli takımı gibi. Bu ekip nasıl bir araya geldi? Freelance çalışan gazetecilere de haber üretimi açısından alan açacak mısınız?
Biz hedeflerimizi ve şimdiye kadarki yayın çizgimizi ortaya koyduğumuzda birçok arkadaşımız bizimle çalışmak istediğini söyledi. Hem editoryal hem de muhabir düzeyindeki taleplerin yoğunluğu da bizi biraz cesaretlendirdi. İyi gazetecilik yaptıkça sadece okuru değil diğer gazetecileri de çektiğimizi gördük. Türkiye’nin en iyi yazar kadrosuna sahip internet sitelerinden biriyiz. Hem yelpazesi bakımından hem de nitelikli içerik bakımından bütün bu kadrodaki arkadaşlarımızın üretimi gazetecilik çabasına dayanıyor.
Ve evet serbest çalışan gazeteci arkadaşlarımıza da alan açtık. Kısa Dalga’da haberlerini yayınlayabilirler ve yayınlıyorlar da. Ama Türkiye’de freelance gazetecilik konusunda önemli sorunlar var. Bu çalışma biçiminin tam yerleşmediğini düşünüyorum. Uzman olan gazetecilerin serbest çalışmadığını; daha çok belli medya kuruluşlarında istihdam edildiğini görüyoruz. Öte yandan freelance gazetecilikte uzmanlaşma eksikliği var. Daha çok lokal düzeyde ya da herhangi bir uzmanlık olmadan da habercilik yapmaya çalışıyor arkadaşlarımız. Tabii bunun sorumlusu bu medya düzeni. Biz freelance arkadaşlara elimizden geldiğince destek vermeye ve onları Kısa Dalga’da üretime katmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde de bunu artıracağız.
Daha çok dosya ve özel haber üretmek istediğinizi ifade etmişsiniz. Türkiye’de gazeteciliğin bu zor koşullarında iyi gazetecilik yapmak mümkün mü?
Kısa Dalga’nın 3 yıllık öyküsü bunun mümkün olduğunu gösteriyor aslında. Zarar görmüş bu medya ortamında insanlar gerçek haberin eksikliğini hissediyorlar ve olayları bağlamıyla, perde arkasıyla ve bütünlüklü biçimde aktaran medya organlarına ihtiyaç duyuyorlar. Ama şunun da farkındayız bu tarzı yeni biçimlerle kavuşturmak gerekiyor.
Gelişen medya dünyasında teknolojinin de katkısıyla yepyeni biçimler ve yepyeni olanaklar ortaya çıktı. Eski tipte bir gazeteciliği yeni medya ortamına dayatma gibi bir anlayışımız yok. Biz bu yeni biçimleri gazeteciliğe adapte etmeyi hedefliyoruz. Tabii gazeteciliğin önünde siyasal, ekonomik ve hukuksal bir sürü engel var. Ama zaten gazetecilik Türkiye’de biraz bu engellerle mücadele ve bu engelleri aşma pratiğidir. Biz bu gazetecilik mücadelesinin içerisinde olmayı sürdüreceğiz.
Kısa Dalga’da içeriklerin kalitesi oldukça iyi ancak şu anda ne kadar okuyucunuz var?
Sayfa gösterimi bakımından baktığımızda 500 bin tekil okur, 1 milyon civarında sayfa gösterimine ulaştık. Bu tabii rakiplerimizi düşündüğümüzde geride görünüyor ama ilerlemeyi ve gelişimi göz önüne aldığımızda hızlı bir ilerleme ve gelişim olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönemde bu sayının hızla artacağını düşünüyoruz. İçeriklerimiz çokça diğer siteler tarafından alıntılanıp kullanılıyor. Aslında bunun çok çok ötesinde insana ulaştığımız bir gerçek. Kısa sürede bu sayılar artacaktır.
Dijital ortamda haber üretimi çok maliyetli bir iş, gelir modeliniz nasıl peki? Bu alanda nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Kısa Dalga’nın henüz az da olsa kitle fonlamasından elde ettiği bir gelir var. Ve European Endowment for Democracy (EED)’nin fon desteği var. Bunun yanı sıra reklam gelirlerimiz oluşmaya başladı ve sivil toplum kuruluşları ile projeler yapıyoruz. Eşit Haklar Derneği ile yaptığımız podcast projemiz Yasaksız Meydan projesi bunlardan biri. Bütün bu gelir modelleriyle bir arada Kısa Dalga’nın sürdürülebilirliğini sağlamak için çalışıyoruz. Kısa Dalga bu alanda da daha yolun başında sayılır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde sürdürülebilirlik konusunda tatmin edecek noktaya gideceğimizi düşünüyorum.
Peki Türkiye’de haber portallarının sürdürülebilirliğini sağlayacak bir sermaye ortamı var mı? Kurumlar işbirliklerine ne kadar açık?
Siyasi etkileri de göz önüne alırsak buna evet yanıtını vermek zor. Ama son dönemde özellikle reklam verenler açısından ve kurumlar açısından birkaç yıl önceki çok karanlık havanın dağıldığını söyleyebiliriz. İnternet sitelerine yapılan yatırımların artması, bağımsız podcast platformlarının bu alanda yükselmeye başlaması buna örnek. Kısa Dalga’dan sonra birçok platform kuruldu ve gelir modelleri açısından da iyi yerlere geldiler. Dolayısıyla birkaç yıl önceki o karanlık tablonun giderek dağıldığını ve daha olumlu bir noktaya gelindiğini düşünüyorum.
Türkiye’de dijital medya yayıncılığının geleceği açısından öngörüleriniz ve Kısa Dalga için hedefleriniz neler?
Türkiye’de doğal bir akış olmadığı için öngöremeyeceğimiz durumlar olabilir. Siyasetteki gelişmeler dijital medyanın geleceği açısından da çok önemli. Bu alanda hem iktidar baskısı var hem de yasal düzenleme hazırlıkları var. Reklamveren üzerinde psikolojik bir baskı var. Dolayısıyla bütün bunlar dijital medyanın engelleri.
Biraz önce de söyledim. Sayılar da bunu gösteriyor. Dijital medya iktidar basını açısından televizyon ya da basılı gazeteler kadar konforlu bir alan değil. Dijital medya ortamında alternatif/bağımsız medya iktidar basınıyla içerik bakımından yarışıyor. Önemli bir siyasi bir engelleme olmadığı takdirde, tabii seçim sonuçlarına bağlı olarak Türkiye’deki yeni ana akımın buradan doğacağını düşünüyorum. Bu da reklamdan tutun birçok başka alana kadar medyanın çehresini değiştirecektir. Tabii bu iktidarın seçim döneminde yapabilecekleri ve seçimi yeniden kazanması sonucunda ortaya çıkacak manzara çok büyük soru işaretleri olarak duruyor. Biz mevcut kutuplaşma ortamını da aşmaya çalışan, herkese ulaşan bir yayın organı olmayı hedefliyoruz ve bu engeller olsa da Kısa Dalga’nın diğer alternatif/bağımsız medya kuruluşları gibi gazetecilikte ısrar edeceğini söylüyoruz.