Araştırmaya göre aşırı sağ ve aşırı sol medya siyasi haberleri ana akıma göre daha kolay okunur bir dilde yazıyor

Araştırmacıların 2021’de taraflı ve tarafsız medya kuruluşlarınca yayınlanmış olan yaklaşık 6.000 siyasi haber üzerine yaptığı analiz üç şeyi net bir şekilde ortaya çıkardı:

  1. Aşırı angaje medya kuruluşları -ister muhafazakâr olsun ister liberal- taraf tutmayanlara göre daha kısa cümleler kurma ve daha az resmi bir dil kullanma eğiliminde.
  2. Bütün ana akım medya kuruluşları daha üst seviye bir dilde yazıyor. Örneğin, Reuters haber servisinden çıkan haberler, genel olarak en az bir buçuk yıl üniversitede okumuş bir kişinin anlayacağı seviyede yazılmış. Buna karşılık, aşırı sol çevrimiçi yayın Wonkette ise ortalama olarak 9. sınıf öğrencisinin anlayacağı bir dil kullanıyor. Aşırı sağcı çevrimiçi yayın American Thinker’in diliyse 11. Sınıf öğrencisi düzeyinde.
  3. Aşırı sağ ve aşırı sol yayınlar, tarafsız medyaya göre daha olumsuz bir dil kullanıyor. Genel olarak kullanılan olumlu sözcüklerin olumsuz sözcüklere oranı daha düşük.

Araştırmacılar bulgularını Journalism Studies forumunda yakında çıkacak olan “Uçlarda: ABD’deki medya kuruluşlarında okunabilirlik, eğitim düzeyi, duyarlılık ve tonun değerlendirilmesi” başlıklı bir makalede yayınladılar.

Her ne kadar bulgular yalnızca incelenen 20 medya kuruluşuna ait olsa da, eldeki veriler, haber kuruluşlarının birbirlerinden nasıl farklılıklar gösterdiği ve bazı okurların neden her zaman profesyonel gazetecilik etiği ve normlarına bağlı kalmayan taraflı mecralardan bilgiye ulaşmak istediğine dair içeriden fikir veriyor.

Makalenin baş yazarı, sonradan araştırmacı olan gazeteci Jessica F. Sparks, insanların genellikle daha basit ve anlaşılır bir dili tercih ettiğini söylüyor. “Aşırı-taraflı” medya kuruluşları toplumun daha büyük bir çoğunluğunun anlayabileceği ifadeler kullanır. Ayrıca konu ve olayları daha yalın ifadelerle anlatırlar; Sparks’a göre, bu, özellikle bir siyasi partinin diğeri karşısında fayda sağladığı durumlarda en önemli gerçekler ve bağlam gözardı edilerek yapılıyor.

“Bizler, insanlar olarak, sözlük anlamıyla ‘bilişsel cimriler’iz,” diye açıklıyor Sparks. “Daha fazla bilişsel enerji kullanmak isteyenler yok değil, ama birçoğumuz bunu istemez. Böyle düşününce de, basitleştirilmiş metinleri okumak -özellikle de şeyleri biz ve onlar şeklinde bölen metinleri- Washington’daki karışık işleri araştıran haberleri anlamaktan daha kolay.”

Florida Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Sparks ve aynı okulun Gazetecilik ve İletişim bölümünde doçent olan diğer makale yazarı Jay Hmielowski, 2021’in başında üç tane birer haftalık dönem boyunca yayınlanan 5.847 haberi analiz etti. Çalışmaları kapsamında sadece ücretsiz erişilebilen haberleri incelediler ki bunun sebebi kısmen herkesin erişebileceği haberlere odaklanmaktı.

Aralarında yayıncıların, dijital tabanlı ve çevrimiçi haber üretenlerin bulunduğu bir dizi haber kuruluşunun siyasi içeriğini masaya yatırdılar. Üzerinde çalıştıkları kuruluşların 20’de 7’si tarafsız, 3’ü aşırı sol, 2’si aşırı sağ yayınlardı; 8’i de bir şekilde sağa ya da sola eğilimli denebilecek haberler yayınlıyordu.

Sparks ve Hmielowski bu kuruluşların taraflılığını, 3 farklı taraflılık ölçer internet sitesinden elde ettiği bilgilere dayanarak belirledi: AllSidesAd Fontes Media ve Media Bias/Fact Check. Her bir yayının içeriğindeki negatifliği; “Dayak”, “yasak” gibi negatif sözcüklerin sayısını “başarıyla tamamlandı”, “harika” gibi pozitif sözcüklerle kıyaslayan bir araç olan Readable aracılığıyla ölçtüler. Readable haberleri biçimsel olarak da cümle yapısı, mesafeli ve resmi dilin yaygınlığı ve “biz” ya da “ben” gibi zamirlerin geçip geçmediği gibi kıstaslara bakarak değerlendirdi.

Araştırmacılar her bir medya kuruluşunun ürettiği içeriklerin anlaşılması için gereken eğitim seviyesinin tespitinde, çok kullanılan iki okunabilirlik ölçümü olan Flesch-Kincaid Grade Level ve Gunning Fog Index‘i temel aldı.

Sparks, üzerinde çalıştığı aşırı sağ ve aşırı sol medya kuruluşlarında benzerlikler bulmanın kendisini şaşırttığını söylüyor. Her iki kanadın da, düşük bir eğitim seviyesine hitap eden, daha yalın ve daha az resmi bir kullandığını belirtiyor ve ekliyor:

“Pek çok araştırma sağ kanattaki medya kuruluşlarının diğer medya formlarından açıkça farklı olduğunu öngörüyordu. Ancak biz okunabilirlik açısından bakılınca durumun pek de böyle olmadığını ortaya çıkardık.”

Gazetecilere tavsiyeler

Taraflı kuruluşların içeriklerini bilinçli olarak mı daha rahat okunabilir ve anlaşılabilir yaptığı net değil. Ancak Sparks ve Hmielowski, bu yayınların, okunabilirlikleri sayesinde tarafsız basın kuruluşlarından ayrılabildiklerine işaret ediyor: 

“Eğer okurlar olaylara bakışlarını yansıtan ve ana akım gazeteciliği reddeden içerik arayışındaysa, siyasi yelpazenin her iki tarafında yer alan taraflı medya kuruluşları kendilerini hem içerik hem de biçim olarak farklılaştırmaktan fayda görür. Cümle yapısı, gayriresmilik ve ton buna ulaşmanın bir yolu olabilir.”

The Washington Post ve Indianapolis Monthly gibi yayınlarda çalışmış olan Sparks, tarafsız haber kanallarında çalışan gazeteciler için yalın bir dil kullanmanın önemli olduğunu söylüyor. Ancak meseleyi karmaşıklaştırsa dahi, haberini yaptıkları konu ya da olay hakkında kamuoyuna incelikli bir anlayış sunmayı da ihmal etmemeliler.

Sparks’ın gazetecilere tavsiyeleri şöyle: Konunun farklı boyutlarını açıklamak için zaman ayırın. Eğer taraflı yayınlar bir meseleyi fazla basitleştiriyorsa, haberinizde buna yer verin.

“Bu çalışma, neyle karşı karşıya olduğumuz ve itibarlı kuruluşlarda çalışan gazetecilerin kutuplaşmış siyasetin gölgesinde haber yapmaları gerektiğinde haberi yazarken neleri göz önünde bulundurmak isteyebilecekleri konusunda bize daha iyi bir fikir veriyor.”


İlk olarak The Journalist’s Resource‘ta yayınlanan bu yazıyı Defne Sarıöz çevirdi.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
İlginizi çekebilir