Dünyanın neresine giderseniz gidin, özellikle metropollerde, şehirlerin kalabalık semtlerinde sokakta yaşayan insanlara rastlarsınız. Günlük hayatın bildiğiniz akışının dışında kalmış gibi yaşayan insanlara denk gelirsiniz…
İkamet, işsizlik ve sosyal dışlanma. Sokakta yaşayan insanların en fazla baş etmek zorunda kaldığı sorunlardan birkaçı.
Bu kadar çok insanın karşı karşıya olduğu bir gerçeği gözden kaçırmadan hassas hikâyeleri kolaylaştırmamız gerekiyor. Medyanın bu noktada, insanları olumlu yönde etkileme gücü var. Dolayısıyla sessizlere ses vermek ve toplumun gözden kaçan, hatta kaçınılan bir köşesine dair hikâyeleri aktarmalıyız.
Peki, nasıl ve nereden başlamalıyız? Medyadaki yaygın temsiller neler?
Bu yazıda evsiz insanlarla ilgili haber nasıl yapılır sorusunun yanıtını aradık.
Medyadaki yaygın temsiller
Pennsylvania Üniversitesi’nden Bernadette R. McNulty, evsizlikle ilgili haber yapılarını inceleyerek bu yapıları “Homeless and Hopeless: Resignation in News Media Constructions of Homelessness as a Social Problem” başlıklı tezinde ele alıyor.
McNulty’nin tespit ettiği birkaç sorun şöyle:
- Haberler, evsizliğin açık bir tanımını sunmuyor.
- Evsizlikle ilgili kesin olmayan dil, farklılıklara ve çelişkilere yol açıyor.
- Evsiz nüfusun doğası veya büyüklüğü hakkında yetersiz bir tartışma yaratıyor.
- Haber hikâyeleri evsizliği tasvir ediyor ancak bunun diğer sosyal sorunlarla ilişkisini sunmuyor ve evsizliğin bir sorun olup olmadığını nadiren açıklığa kavuşturuyor. Haberler bu nedenle evsizliği belirsiz, anlaşılmaz ve içinden çıkılmaz bir sorun olarak ele alıyor.
McNulty’nin bahsettiği yaygın temsil alışkanlığına düşmemek adına, evsizliği ele almak için faydalı bir rehberi burada bulabilirsiniz.
Rehberlerden tavsiyeler
Washington DC merkezli kâr amacı gütmeyen bir haber odası olan Street Sense Media’nın hazırladığı bu rehber, gazetecilere evsizliği ele alırken dil konusunda rehberlik etmeyi ve her toplumda var olan hikâyeleri nasıl daha iyi ele alacakları konusunda düşünmeye yardımcı olmayı hedefliyor.
Rehber; ülke çapında gazeteciler, avukatlar, hizmet sağlayıcılar ve evsizlerle yapılan 30 röportaj sonucu hazırlanmış. Bu rehberin dikkat çektiği bazı noktalar şöyle:
Medyada klişe ve mecazların farkında olmak: Evsiz insanları ele almak istiyorsak, öncelikle evsiz insanları yanlış bir şekilde tanımlamak için kullanılan birçok klişe ve mecazın farkında olmalıyız. Bu klişeler “bir uyuşturucu bağımlısı, akıl hastası bir kişi, bir suçlu, bir alkol bağımlısı” gibi karakterizasyonlardan herhangi birini içerebilir. Bu “tanımlamalar” sadece evsizlere özgü değil.
Hikâyeyi araştırırken öznelerle doğrudan iletişime geçmek: Evsizlik hakkında bir hikâye üretirken, ilk elden deneyime sahip kişilerden görüş almak önemli. Evsiz biriyle bağlantı kurmak için evsiz insanlarla çalışan yerel sosyal hizmetlerden, kâr amacı gütmeyen kuruluşlardan veya sahada evsizleri yakından takip eden gazetelerden veya gazetecilerden yardım istenebilir.
Haberin diline dikkat etmek. Gazeteciler, “evsizliği” tanımlarken spesifik olmalı. “Evsiz” kelimesine iliştirilmiş yaygın, olumsuz bir sosyal damgalama var. Ancak bu topluluklarla günlük olarak çalışan birçok profesyonel, terimi saldırgan ve yanıltıcı buluyor. Bunun yerine gazeteciler, “evsiz insanlar”, “evsizlik yaşayan insanlar” veya “konut istikrarsızlığı yaşayan insanlar” terimlerini kullanabilir.
San Francisco Chronicle’dan Kevin Fagan evsizlik, afet, büyük suçlar ve sosyal konularda uzmanlaşmış bir gazeteci. Fagan, evsizleri ele alırken öncelikle akılda tutulması gereken noktayı şöyle aktarıyor:
“Evsiz insanlar bir gecede bu hale gelmediler ve onları düzenli bir yaşama sokmak için sorunlarını ele almak, çok yapışkan, çok kalın bir soğanı soymaya benzer.”
Fagan, gazeteciler için evsizlik konusunda bir referans çerçevesi oluşturarak, şu üç ipucunu önceliyor:
- Güvende olun ama korkmayın. Geceleri karanlık sokaklarda yalnız kalmayın ancak, evsiz insanlarla konuşmaktan da korkmayın. Eğer gerginseniz, başkalarının olduğu yerlerde onlarla görüşün, böylece kendinizi daha güvende hissedeceksiniz. Ancak evsizlerin çoğu, bir muhabir gerçekten dikkatini verdiği için minnettar olacaktır.
- Görüştüğünüz evsiz insandan alabildiğiniz kadar çok bilgiyi almaya çalışın ve ardından araştırın. Yaptığınız şey konusunda dürüst ve ısrarcı olun. Bir insanın hayatını gerçekten detaylandırmak için onun anılarından, polis verilerinden veya sokak arkadaşlarından gelen birkaç yorumdan daha fazlasına ihtiyacınız var.
- Evsiz öznenizle, doktorlara, kliniklere veya hastanelere yaptığı ziyaretlerde ona eşlik etmenize izin verecek kadar yakınlık ve güven kazanın. Bu, evsiz bir kişinin tıbbi durumu hakkında gerçekten zayıf olmanın en iyi ve çoğu zaman tek yoludur.
Centre for Homelessness Impact’te yer alan “How can the media help us end homelessness?” başlıklı yazıda yer alan yönlendirmeler de bahsettiğimiz rehberi ve Fagan’ın aktarımlarını destekliyor:
“Kullandığımız dilde küçük değişiklikler yapmak, halkın evsizlik de dahil olmak üzere birçok sosyal konuyu anlamasında büyük bir fark yaratabilir.”
Adil ve önyargılardan uzak bir medya
“Media’s Role in Framing Homelessness Essay” başlıklı çalışma ise, önemli sosyal sorunlardan biri olan evsizliğin çerçevelenmesinde haber medyasının rolünü tartışıyor. Projede, “adil hikâye anlatımı” meselesinin altı çiziliyor ve evsizlikle ilgili medyadaki algıların nasıl değiştirileceğine dair yapılan çeşitli haberler inceleniyor.

Toronto’nun önde gelen evsizler savunucusu Cathy Crowe, (Dying for a Home: Homeless Activists Speak Out kitabının da yazarıdır) sağlık, evsizlik ve barınma ile ilgili konularda sık sık mecralara görüş bildiriyor. Crowe, medya etiği haberleri ve etik ihlallere ilişkin araştırmalar yayınlayan, kâr amacı gütmeyen, tarafsız bir haber sitesi olan iMediaEthics’e gazetecilerin evsizlerle ilgili nasıl haber yapması gerektiğine dair de şu görüşleri aktarıyor:
- “Sokak insanı”, “dilenci”, “bağımlı”, “serseri” ifadelerini kullanmamak ve evsizleri gereksiz yere alkolle ilişkilendirmemek de dahil olmak üzere basmakalıplardan kaçınmak ve dili dikkatli kullanmak gerekiyor.
- Bir veya daha fazla muhabirin evsiz insanlar hakkında haber yapma konusunda uzmanlaşması, muhabirin “evsiz insanlara ve güncel sorunlara aşina” olması avantajına sahip olur ve evsiz insanları olumsuz yönde etkileyen haberlerden de kaçınır (Örneğin, tecrübeli bir muhabir, birinin ‘dilenci’ olduğu veya uyuduğu yeri rapor ettiğinde, polis veya belediye çalışanlarının gelip onları alacağını bilir.)
- Rıza yönergeleri oluşturulmalı. Bir evsiz insanın fotoğrafını çekerken izin almak gibi dikkat edilmesi gereken ögeler var.
Gazeteciler olarak evsizlerle ilgili haber yapmak istiyorsak tüm bu rehber ve yönlendirmeleri dikkate alarak, halkın evsizliği anlamasına ve toplumun gözden kaçanlarına yönelik olumlu bir etki yaratabiliriz. Sizin yararlandığınız kaynakları ve katkılarınızı da ayrıca yorumlara bekliyoruz.