Gazetecilik endüstrisinde haberin yapısına ve anlatım biçimine dair bakış açıları hızla değişiyor. Bu değişimin tetikleyicilerinin başında da platformların kitle taleplerine yanıt verme hızının gazetelerden çok daha yüksek olması geliyor. Modüler gazetecilik, gazetelerin kitleleri anlayarak içerik üretmekten çok uzakta olduğu bu süreçte, kitlelerin beğeni ve tüketim alışkanlıklarına özel içerikler üreten ve içeriğe parça parça yaklaşan bir anlayışla ortaya çıkıyor.
Gazetecilikle ilgili heyecan uyandıran akımlar ne yazık ki pek sık ortaya çıkmıyor. Karşımıza çıkan fikirler ve ürünler genellikle birbirlerinin tekrarı ya da bir platform projesinin kötü bir taklidi oluyor. Bunca tat vermeyen projenin arasında modüler gazetecilik akımıyla karşı karşıya gelmek hikâye anlatıcılığını tekrar düşünmek için bir fırsat oldu.
Modüler gazetecilik nedir?
Öncelikle modüler gazeteciliği tanımlayarak başlayalım. Bir hikâyeye tek bir bütün olarak değil, okuyucu için yararlı veya yararsız olan parçaların bir bütünü olarak bakan bir akım. Modüler gazetecilik kapsamında üretilen hikâyeler editörün ya da yazarın hikâyeye şu soruları sormasıyla üretiliyor:
- Bu hikâye neden önemli?
- Bu hikâyenin okuyacak ya da hikâyeden etkilenecek kişiler üzerindeki olası etkisi ne olacak?
Bu soruların tek bir doğru yanıtı yok. Her bir komünite ve okur grubu buradaki soruya farklı yanıtlar verebilir. Hatta hikâyenin kimi parçaları bazı okur grupları ve paydaşlar için çok değerliyken bir kısım içinse Japonca kadar yabancı olabilir.
Modüler gazeteciliği daha iyi anlamak için akımın kendini anlattığı modularjournalism.com‘daki tariflerden başlamakta fayda var. Öncelikle dilimizde de bu bağlamda tam karşılığını bulmakta güçlük çektiğim modüllerle başlayalım. Modüler Gazetecilik akımının öncüleri geniş anlamda “modülleri”, bağımsız olarak oluşturulabilen ve daha sonra çeşitli hikâye anlatım formatları oluşturmak için diğer modüllerle birleştirilip yeniden üretilebilen bir hikâyenin ayrı ögeleri olarak tanımlıyor. Tabii hikâyenin ya da bir metnin parçalardan oluştuğunu söylemek hiç yeni bir yaklaşım değil. Burada farklı olan bu modüler yapının bir metodoloji ekseninde yeniden üretim için kullanılıyor olması.
Haberler hangi mantığa göre modüllere bölünüyor?
Modülerlik yaklaşımını yalnızca içeriğin ögeleri ile değil, aynı zamanda biçimsel tercihlerle de bütünleştiren modüler gazetecilik mantığı kapsamında üretilmiş birkaç örneği ele alarak başlayalım. Belarus’taki göçmen krizi üzerine kurulmuş haberin beş farklı versiyonuna erişmek mümkün.
Birinci versiyon “ne oldu” mantığı üzerine kurulu. Metnin içinde gerçekleşen olayın genel tanımı, olayla ilgili bilinmesi gereken anahtar bilgiler ve olayın önemini anlatan kısımlar var.
İkinci versiyon “veri ve bilgiler” başlığını taşıyor. Bir önceki kısımda da olan bilinmesi gereken anahtar bilgiler metnin tepesinde yer alırken, Belarus sınırındaki krizin tarihsel izleği ve “olayın buraya nasıl geldiği” aktarılıyor. Ardından “hikâyeden etkilenen aktörler” tanımlanıyor. Elde bulunan “veri siteleri” paylaşılıyor. Ardından da “anahtar tanıklıklar” metnin içerisinde yer buluyor. En son kısımda da haberle ilgili “henüz kesinlik kazanmayan bilgiler” okura sunuluyor. Görüldüğü gibi “ne oldu” mantığına göre bu mantıkta çok daha fazla sayıda modül var ve farklı hassasiyetlere sahip bir okur tipine göre hazırlanmış bir haber yapısından bahsediyoruz.
Üçüncü versiyonsa “topluluk etkisi” mantığı üzerine kurulu. Olayla ilgili “öne çıkan bilgiler” ile başlayan metin yapısı, hikâyenin neden önemli olduğunun anlatıldığı bir modül ve “kitle üzerindeki etkisi” ile hikâye sona eriyor.
Dördüncü versiyon, “çözümcü mantık” üzerine kurulu. “Öne çıkan bilgiler” ile başlayan içerik, “hikâyenin önemi”, “hikâyeyle ilgili veriler”, “hikâyeden etkilenenler”, “olayın ortaya çıkışına dair detaylar”, “uzman görüşleri” ve “bu sorun nasıl çözülür” modülüyle sona eriyor.
Hikâyenin beşinci versiyonu ise “tam bağlam” mantığı. Burada “ne oldu”, “öne çıkan bilgiler neler”, “olay ne oldu da buraya geldi”, “bu meselenin önemi ne”, “konuyla ilgili veriler ne söylüyor”, “olaydan etkilenenler kimler”, “olayın kitle üstündeki etkisi ne”, “olayla ilgili henüz bilmediğimiz şeyler neler” ve nihayet “bu sorun nasıl çözülür” sorularının yanıtlarını arayan kısımlar var.
Modüler gazetecilik pratiği: Nasıl yapmalı?
Modular Journalism ekibi aslında sitelerinde bir habere (metin odaklı olmak üzere) hangi modüller üzerinden yaklaştıklarına dair bir rehberi sitelerinde bulunduruyor.
Özetten başlığa farklı bölümlerin hangi mantık ve hangi kullanıcı/okur ihtiyacından hareketle üretilebileceği üzerine bilgiler barındıran bu rehberi haber yazımı derslerinde de kullanmak mümkün olabilir. Zirâ bir haberin bileşenlerini anlatırken çoğu zaman o bileşenleri sözlük tanımlarıyla tanımlayıp geçiyoruz. Oysa o bileşenin orada olma mantığını öğrenciye veya gazeteci adayına açıklamak çok daha mühim.
Modular Journalism ekibi hikâyeyi parçalarına bölmekle kalmayıp hikâyenin yazarından kaynağına paydaşlarını da tanımlamış. Bu yaklaşımın da gazeteciliği bir adım ileri götürüp etik süreçler dahil birçok süreçte daha hesap verilebilir bir gazetecilik pratiği kurmak için kullanılabileceği görüşündeyim.
“Nasıl yapmalı” sorusuna yanıt vermek için elbette öncelikle haberi okuyacak kitleyi doğru tanımak gerekiyor. Eğer kendi kitlenizi tanımıyorsanız haberin farklı versiyonlarını üretmek şart. Aslına bakarsanız bizim kendi kitlelerimizle ilgili gazetecilik girişimcileri veya araştırmacıları olarak farklı fikirlerimiz var. Buna göre de içerik üretebiliyoruz. Örneğin metin okumaktan sıkılanlar için podcast olarak bir hikâyeyi yeniden ürettiğimiz ya da infografikle bir long-read içeriği anlatmaya çalıştığımız çok örnek var. Bence bu tarz gazetecilikten çıkarılacak en önemli ders, sadece biçim değil içerik mimarisi olarak da modüler bir yaklaşımla hikâyeleri ele alabileceğimiz.
Kısa vadede modüler gazetecilik gelişir mi bilinmez. Yine de örneğin Norveç’teyken klartale.no üzerinden Norveççe konusunda başlangıç aşamasında olan biri olarak Norveç gündemini takip edebilir hâle gelmiştim. Özel hedef kitlelere hizmet eden içeriklerin öyle ya da böyle doğru bir servis politikasıyla hedef kitleleriyle buluşmaları mümkün oluyor. Modüler gazetecilik deneyimleri de hizmet edecekleri kitleleri doğru seçerlerse başarıya ulaşabilirler.