Kamuoyunun düşüncesinin ve tavrının öğrenilmesi gerektiği zaman anketin önemi tartışılmayacak kadar hayati olabiliyor.
Bu da ankete olan alakayı pozitif bir şekilde arttırıyor. Ama anket çalışmalarının paylaşılmasına dair yüksek ilgi aynı oranda konuya dair nitelikli incelemeyi getirmiyor.
Anketlerin sayılarla oluşturduğu dünya bazen çok sarsıcı, ilgi çekici bir hikâye barındırabiliyor fakat buna karşılık haberleştirilmesinde önerilen unsurlar atlanabiliyor. Bu da anketleri yanıltıcı kılabiliyor.
Bu yazı ile ankete dair genel bir girizgah ile başlayıp, anketlerin haberleştirilmesinin önemi, anketlere dair haberlerin oluşturulmasında yapılan hataları ve son olarak anket yayınlamak için oluşturulan rehberlerin neleri önerdiğini inceleyeceğiz.
Anketlerin haberleştirilmesi neden önemli?
Anket yaparak kamuoyunun fikir ve tavırlarına dair çoğu bilgiye ulaşılabilir. Bu ulaşılan bilgi, hedeflenen kitlenin hangi partiye oy verdiği, dini inancı veya güncel politik konularda neler düşündüğüne kadar birçok farklı konuda ilgililere fikir verir.
Anket şirketlerinin anketlerini yaygınlaştırmak için e-bülten, web site ve sosyal medya gibi araçları olsa da; medyada görünür olmak, anketlerin yaygınlaşması ve kamuoyu gündemini işgal etmesinde önemli bir yer kaplıyor. Daha da önemlisi medya aracılığıyla yayınlanan anket ile hangi bilgilerin nasıl aktarılacağı ve yorumlanacağı, anket şirketleri tarafından nasıl yorumlandığı veya yayınladığının önüne geçebiliyor.
Bu alanda yapılan bilimsel araştırmalar bize anketlerin haberleştirilmesindeki birçok yanlış olduğunu gösteriyor. Bu yayın sürecini anketin seçilmesi ve anketin raporlanması olarak iki ana bölüme ayırabiliriz.
Hangi anketler haber değeri taşıyor?
Literatür, anketlerin yayına seçilmesinde birçok etken ortaya koyuyor. Bunların çoğu gazetecilerin neyin haber değeri taşıdığına karar vermesiyle de bağlantılı olarak değişiyor. İlk olarak, gazetenin veya gazete okurlarının politik görüşlerine göre anketlerin seçildiğinden bahsedilebilir. Fakat sürekli olarak kendi düşüncelerini doğrulayan çalışmalara yer veren, karşılaştırma yapmayan ve karşıt görüşe yer vermeyen gazeteler önyargılı bir seçim yöntemi yürütmekle birlikte okurlarına gerçeklikten uzak bir kamuoyu algısı verebilir.
Mark Tremayne’nin yaptığı çalışma bize gazete tercihlerinde partizanlıktan farklı dinamiklerin olduğunu da gösteriyor. Bu makale, gazetecilerin durağan anketleri göz ardı ederek daha fazla değişiklik gösteren anketlere yöneldiğini söylüyor.
İkinci olarak, anketlerde oluşan değişiklikler daha fazla haber değeri atfedilerek daha fazla haberleştiriliyor. Örneğin, Larsen ve Fazekas’ın yaptığı çalışma bunu doğrular nitelikte. Bu da aslında gazetecileri bir önyargıyla durağanlık gösteren anketlerden kaçınmaya iterek, sürekli değişiklikler sunan anketlere yönlendiriyor. Bunun bir sonucu olarak gazeteciler, okuyucu/dinleyici/izleyicilerine doğru olmayan fakat ilgi çekici olan bir hikâye sunabiliyor.
Anketler haberleştirilirken hangi ögelere yer veriliyor?
Anket çalışmasının seçilmesinden sonra nasıl raporlandığı da çok önemli çünkü anket çalışmasının iddia ettiği bilgileri değerlendirirken doğru referanslara sahip olmamızı sağlıyor. Fakat akademik çalışmalar haberlerin anket çalışmasının yorumlanması için gerekli detayları vermekten uzak olduğunu ve yanlış yorumlarla birlikte verildiğine dair bulguları ortaya koyuyor.
2019’da Vögele ve Bachl tarafından yapılan kapsamlı bir çalışma, 2005-2017 Federal seçim kampanyalarında yayınlanan anket çalışmalarını ulusal gazeteler üzerinden incelemiş. Çalışmada, daha önce yapılan araştırmalarla benzer olarak haberlerde anketi yapan firmanın bilgisine yer verildiği; fakat anketi değerlendirebilecek metodolojik bilgilere yer verilmediği gösteriliyor.
Araştırmaya daha yakından bakarsak, haberlerin %84’ünde anket şirketinin ismine, %55’inde anket sorularında kullanılan ifadelere, %42’sinde anket çalışmasının hedeflediği kitleye yönelik bilgiye, %30’unda haber saha süresine dair detaya, %26’sında örnekleme dair detaya; sadece %6’sında anket veri toplama yöntemine, %4’ünde de hata payına dair detaya yer verilmiş.
Elbette burada bir noksanlık söz konusu. Ankete dair değerlendirme kriteri sadece sonuçlardan ortaya çıkan rakamlar değildir. Örneğin hata payı bir anketi değerlendirirken hesaba katılması gereken önemli ögelerden biri. Anketi tümüyle değerlendirebileceğimiz ögelere yer verilmediğinde anket sonuçları her ne kadar çarpıcı olsa da anket çalışmasının doğruluk ve güvenilirliği göz ardı ediliyor.
Yol gösterici çalışmalar neler?
BBC’nin kamuoyu yoklamalarının haberleştirilmesiyle ilgili yayınladığı rehberde, anketlerin yayınlanmasındaki önemi vurgularken “doğruluk, açıklık ve güvenilirlik haberciliğin geri kalanında ne kadar önemliyse anket çalışması yayınlarken de önemli” ifadeleri kullanılıyor. Bu konuda BBC gibi önemli kurumların yaptığı öneri niteliğinde birçok rapor var. Bu raporlar anket çalışmalarını yayınlayacak kişi ve kurumlara yönelik anketin nasıl yorumlanması ve anketi yayınlarken hangi bilgileri dahil etmek gerektiğini açıklıyor.
Bu doğrultuda, anket haberlerinde yer verilmesi gereken ögeleri belirlemek için World Association for Public Opinion Research / European Society for Opinion, British Polling Council ve TÜAD metinlerini incelendik. İncelenen rehberlerin bazıları farklı kelimelerle aynı şeyi anlatıyor veya nüanslar katıyor olsa da ortaklaştıkları 6 ana madde var.
Anketler haberleştirilirken dikkat edilmesi gereken 6 unsur
1. Anket firmasının ismi
Her ne kadar temel bir bilgi olarak görülse de bu bilgi zaman zaman es geçilebiliyor. Anket firmasına dair isim bilgisi, anket çalışmasının sorumlusunun öğrenilmesi için önemli. Çünkü anket firmalarının ismi sadece bir isimden ibaret değil, bu isim aynı zamanda geçmiş tecrübelere dair bilgileri içeriyor. İnsanların anketi değerlendirirken temel olarak ihtiyaç duyduğu bilgilerden biri.
Buna ek olarak kaynaklar, sponsora dair bilgilere de varsa yer vermek gerektiğini belirtiyor. Çünkü sponsor, anket çalışmalarını amaç bakımında farklılaştırarak, etkileyebiliyor.
Ayrıca, bazı rehberler anket firmalarına dair bilgileri verirken, firmaların bağlı olduğu bir üst kurumdan da bahsedilmesini öneriyor. Çünkü American Association for Public Opinion Research gibi araştırma şirketlerinin standartlarını korumaya çalışan ve etik sorumluluklarını belirten bir kuruma üye olunması Amerika’daki bir anket şirketini daha güvenilir kılıyor. Türkiye’de bu konuda birçok standardı belirten kurum olarak TÜAD üyesi olunması, Türkiye’deki anket şirketleri için daha olumlu bir imaja sahip olmak anlamına geliyor.
2. Araştırmanın evreni
Yapılan araştırmanın evreni, bilgisine ulaşılmak istenilen kümeyi belirtir.
Bir örnekle açıklamak gerekirse, eğer bir araştırmanın evreni Türkiye’deki seçmenler ise, Türkiye vatandaşı oy verme yaşına gelmiş her kişi bu çalışmaya dahil olabilir. Bu dahil oluş bu kişiler hakkında bilgi edinmeyi mümkün kılar.
Elbette, araştırmanın evreninin kapsaması kadar dışladığı gruplar da önemli. Örneğin, Türkiye’de seçmen davranışını inceleyen çalışmada Türkiye vatandaşı olmamış bir mülteci yer alamaz. Bu aynı zamanda çalışmanın sınırlarını da belirleyen bir ögedir, çünkü yapılan çalışma ancak bu evren için genellenebilir olacak ve diğer grup için bir önem affetmeyecektir.
Bu sebeple haberde, araştırma evreninin içinde ve dışında kalan kişilerin belirtilmesi araştırmayla ilgilenenlerin yorumlarının sınırlarının bilinmesi için önem taşıyor.
3. Araştırmanın örneklemi
Araştırmanın örneklemi, araştırmanın evreni ile paralel şekilde yürüyor.
Araştırmanın evreni, bilgisine ulaşmak istediğimiz kişiler; örneklem ise bu bilgilere ulaşırken, evreni anlamaya çalışırken kullanacağımız insan kümesi.
Anket çalışmalarının yapılması kalite ve bütçe arasında gidip gelen sıkı bir ilişkiye sahip. Bu yüzden tüm araştırma evrenine ulaşmak yerine bu evreni temsil edecek bir örneklem oluşturulmaya çalışılıyor. Bu, anket çalışmasının masrafını azaltırken, önemli ölçüde de doğruluğa sahip bir çalışma sunuyor. Fakat bir araştırma evreninin örneklemini belirlerken araştırmacının araştırma evrenine dair bir listeye sahip olması gerekir. Bu olmadan, bilimsel yöntemlere dayanarak bir örneklem çıkarmak imkânsıza yakındır.
Bu nedenle örneklemin belirlenmesi, nasıl belirlendiği, kimlerin seçildiği anket çalışması için temsil ettiği iddia edilen kitle için önemli. Aksi takdirde, anket çalışması genellenebilirlik açısından falsolu sonuçlar doğurarak, güvenilirliği ve doğruluğu konusunda şüphe uyandırabilir.
4. Örneklem yöntemi
CNN’in anket yayınlama rehberinde örneklem yöntemi için “ankete katılan kişilerin nasıl seçildiği, anket için seçilen kişilerin sayısından daha önemli” olduğu belirtiliyor. Bu öge, evrenle araştırmanın örneklemini belirlerken önemli oluyor.
Örneklemi belirlerken rassal ve rassal olmayan olarak 2 başat yöntemden bahsedebiliriz.
Rassal yöntemler, istatistik ve diğer alanlarda çokça kullanılan, araştırma evreni için daha doğru sonuçlar üretebilen bir yöntem. Çünkü burada bir kişinin kendi başına karar vermesi yerine özel bilimsel olarak kabul edilen istatistik yöntemlerin hakim olduğu bir yöntem kullanılır. Bu yöntem araştırmanın evreninde bulunan herkese eşit bir şans vermesiyle diğer yöntemlerden ayrılıyor. Ayrıca hata payı da ancak rassal yöntem kullanılırsa hesaplanabiliyor. Örneğin, yanıtsız kalan anketlerin hesaplanması sistematik olarak yanıtlı anketlerden farklı olursa, anket birtakım önyargılar üretir hâle gelir.
Dolayısıyla, anket çalışmasına dair bu ögenin paylaşılması ankete kişilerin nasıl katıldığını veya nasıl katılamadığını, hangi yol ile insanların seçildiğini belirtiyor. Aksi takdirde, okuyucular/izleyiciler/dinleyiciler anket çalışmasındaki örneklem yöntemini bilmeyerek, gözlemlerin ötesinde bir tahminde bulunabilir.
5. Veri toplama modu/yöntemi
Her veri toplama yönteminin kendisine özgü güçlü ve zayıf yönleri var. Bu sebeple, literatür her veri toplama yönteminin farklı sonuçlar üretebileceğini söylüyor.
Örneğin, telefonla yapılan anketlere sabit hatlı telefona sahip kişiler katılabiliyor. Bir başka gereklilik ise örneklem yaratmak için araştırma evreninin listesi gerekiyor. Yani, operatörlerden veya resmi bir kurumdan araştırma evrenine ait bir telefon listesi. Türkiye’de yaygın olarak kullanılan, yüz yüze yapılan, hane anketlerinde bu biraz daha farklı. TÜİK aracılığıyla bir örneklem yaratılması ardından, kişilerin haneleri ziyaret edilerek bu anket çalışması yapılıyor. Bu veri toplama yöntemi diğerlerinden daha fazla masraflı olmasına rağmen anket yapan kişinin varlığı, ankete katılımı olumlu bir şekilde etkilediği literatürde vurgulanıyor.
Her veri toplama yönetiminin kendine özgü pozitif ve zayıf yönleri olduğunu bilmek bize araştırmayı değerlendirirken yardımcı olacaktır. Örneğin, telefon anketi yapılan bir çalışma ile karşılaştığımızda bu çalışmanın örnekleminin oluşturulması konusunda birçok sıkıntının olabileceğini tahmin etmeliyiz. Çünkü TÜİK gibi araştırma evreni hakkında bilgiye sahip bir kurumun olmaması, araştırmacıların bilimsel metotlar içinde hareket etmeyerek, temsil etme/genellenebilirlik iddiasını falsolu yapıyor.
6. Araştırmanın saha süresi
Araştırmanın yapıldığı zaman anket çalışması için önemli bir değişken olabilir. Örneğin, bir siyasi hakkında çıkan yolsuzluk iddiası, kişinin ankette geçici olabilecek tepkilerle oy oranının düşük çıkma ihtimalini doğurabilir.
Saha süresi, kapsamlı bir çalışma yapmak için önemli. Çünkü araştırma evrenini temsil edecek bir örnekleme sahip olmak, araştırmanın saha süresiyle de önemli bir etkileşim içinde. Ayrıca, saha süreci için seçilen günler araştırma örneklemini de etkileyebilecek durumda. Örneğin, sadece hafta içi (5 gün) yapılan bir anket çalışması, çalışan kişilerin çoğunu es geçerek daha fazla evde duran, uzaktan çalışan, emekliler, vb. kişilere ulaşabilecek. Sadece hafta sonu yapılan anket, çoğunlukla hafta sonu çalışan kişilere erişemeyecek. Bu gibi dezavantajlarla karşılaşıldığı için saha süresinin anketin tüm gruplarını dışlamayacak şekilde oluşturulması gerekiyor. Bu sebeple araştırma süresinin ne zaman ve sürede yapıldığı anketin sonuçlarını değerlendirmek için önemli bir öge.
Dikkat edilmesi gereken diğer ögeler
Rehberler yukarıdaki unsurların anketlerin haberleştirilmesi için önemli olduğunu belirterek haberlerin bu esaslara dayanarak hazırlanmasını öneriyor. Bunların haricinde, ortaklaşmadıkları ama eklenmesi dahilinde araştırmayı daha iyi, daha doğru gösterebilecek ögelere aşağıda yer vermeye çalıştık.
- Hata payı
Yapılan anket çalışmalarında bir yüzde verildiği zaman bu oran bir hata payı aralığında değerlendirilmesi gerektiğini gösterir. Bu hata payı eğer örneklem değişirse bize sonuçların değişebileceği, inebileceği veya çıkabileceği oranı gösterir. Örneğin, bir anket çalışmasında iki partinin birbirinin hata payları içinde bir oy oranına sahip olması iki partiyi de karşılıklı olarak birbirinden üstün yapmaz. Hata payı dikkate alınırsa bir başka örneklem ile farklı sonuçlar üretilebilir. Bu yüzden anket çalışmalarını değerlendirirken hata payları önemli bir yere sahip. Öte yanda, anket şirketlerinin işi, yapılan araştırma ile spesifik olarak sandıktan çıkacak oranı bilmek değil hata payları dahilinde bu oranı doğru bir şekilde tespit etmek.
Bu yüzden anketi düşünürken doğruluğun yanına bir miktar hatayı da iliştirmeliyiz.
- Ağırlık
Anket çalışması; hedef kitleyi belirleme, örneklemi oluşturma, sahaya çıkma ve tüm bilgileri toplama dışında birçok çalışmayı kapsıyor. Buna çalışmanın çok ve az temsil edilen grupların ağırlıklaştırılması da dahil. Her ne kadar araştırma evrenini temsil edecek bir örneklem ile çalışılmaya başlansa da sistematik olarak bazı grupların ankete az katılması sonucu anketin saha sonrası çalışmalarında ağırlık kullanılabilir. Bu sayede anket verilerinin araştırma evrenini doğru bir şekilde temsil ettiğinden emin olunabilir. Fakat ağırlık kullanılması ankete katılan kişilerin bilgilerinin anket içindeki ağırlığını değiştireceği için hatalara da neden olabilir. Bu yüzden hangi gruplara, kimliklere ağırlık verildiğinin belirtilmesi muhtemel hataları anlamada yardımcı olacaktır.
- Web site
Günümüz dünyasında anket firmasının ismi kadar web sitesi de önemli bir yer kaplıyor. Çünkü web sitesi anket firmasının yaptığı çalışmaya daha ayrıntılı bakılabilmesi için gidilebilecek bir açık kaynak. Anket firması ve yaptığı çalışmaya dair ayrıntılı bilginin verilmesi yapılan anketin daha iyi değerlendirilmesini sağlıyor.
- Sorular
Anket soruları çalışmanın sonuçlarını yorumlarken önemli. Çünkü anket şirketlerinin anket sorularını herkesin anlayacağı düzeyde açık, basit ve önyargısız bir şekilde hazırlaması gerekiyor. Yalnızca bunlardan arınmış olmak yetmiyor. Ayırca, soruları oluştururken gözlemlenen farklılıklar sonuçlarda farklılıkları da doğurabilir.
Literatür bu doğrultuda anket sorularına dair birçok endişe belirtiyor. Bu konuda en çok vurgulanan, soruların yönlendirici olup olmaması. Örneğin “bu ifadeye katılıyor musun?” sorusu. Kişiye katılma veya katılmama seçeneklerini sunmadığımız zaman, kişi vurgulanan seçeneğe daha fazla meyilli olabilir. Bu da katılma ve katılmama arasında temel bir fark yaratıyor. Anket çalışmalarını haberleştirirken bu sorulara dair bilgilerin verilmesi, kişilerin bu sorulara dair detayları görmesi, bu yüzden önemli.
- Bilmiyorum cevabı
Anket çalışmalarına katılan herkes büyük kararlılıkla tarafını seçemeyebilir. Bu cevaplar içinde bilmiyorum cevabı da var. Rehberler, “bilmiyorum” cevabı eğer sorunun cevabını etkiliyorsa raporlanmalı diyor.
Anket firmaları yeteri kadar şeffaf değilse ne olur?
Peki ya anket firmaları yukarıda bahsettiğimiz detayları yayınlamadıkları için gazeteciler de yayınlayamıyorlarsa? Bu noktada da gazetecilerin yapabilecekleri şeyler var.
Öncelikle bilgileri sunmayan anketlerin bilgilerini sunan anketler gibi yorumlanmaması gerekiyor. Bu anket sonuçlarından çıkarılacak toplumsal düşünce ve tutuma dikkatli yaklaşmak gerekiyor. Literatür, bu gibi ögelere sahip olmayan anketlerin haberleştirilirken şüphenin belirtilmesini öneriyor.
Sonuç yerine
Sonuç olarak, yapılmış ve yapılacak “en iyi anket çalışması”nın seçim veya referandum günü olduğunu hatırlamalıyız.
Anket şirketlerinden bilimsel metotlara bağlı kalarak hedef kitlenin düşünce ve tavırlarına yakın sonuçlar bulmasını bekleyebiliriz.