Az ve öz üretim, CMS’ler, yeni Jigsaw projeleri

NewsLabTurkey Ne Okuyor’dan Herkese Merhaba!

“Ne Okuduk” bölümümüzde işin ekonomik boyutları bu hafta daha ön planda. Gazeteciler ve ürün geliştiriciler arasındaki ilişki ve araştırmacı gazeteciler için ticari gelir modelleri üzerine önemli yazılar bu haftanın listesine girenler.

“Haftanın Odağı” ise içerik yönetim sistemleri, yani CMS’ler. Her ne kadar birçoğumuz alışkanlıktan ve kolaylığından dolayı WordPress’ten başkasını tanımasak da (NewsLabTurkey de WP temelli) ihtiyaçlara ve ekip boyutuna göre farklı alternatifleri de öğrenip değerlendirmek lazım.

Şimdilik benden bu kadar. Görüş ve önerilerinizi her zaman bekliyoruz.

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet A. Sabancı

Bu hafta ne okuduk?

JIGSAW YANLIŞ BİLGİYE KARŞI YENİ PROJELERİNİ DUYURDU: Alphabet’in çatısı altındaki Jigsaw, internetteki birçok risk ve tehditle ilgili çözümler üretmeye çalışan bir kurum. Yakın zamanda üzerine en çok odaklandıkları konulardan birisi de yanlış bilgi. Geçtiğimiz hafta içerisinde yayınladıkları blog postunda duyurdukları iki yeni proje de bu konuyla ilişkili.

Bu projelerden ilki ve doğrudan ilişkili olanı Assembler, manipüle edilmiş dijital görselleri tanımaya yardımcı olacak bir sistem. Şu anda sayılı haber odası ile deneme sürecinde olan araç, birçok farklı akademik ve teknik görsel manipülasyonu tespit yolunu bir araya getiriyor ve görselleri bu temelde inceliyor. Assembler ile ilgili düzenli güncellemeleri de projenin sitesinde paylaşacaklar.

İkinci proje ise Jigsaw’un ilgilendiği problemler ile ilgili multidisipliner yaklaşımları derleyecek bir yayın: The Current. Jigsaw ekibinin neler yaptığını ve nasıl yaklaşımlarla ilerlediğini göstermeyi amaçlayan bu yayının ilk sayısının konusu da yanlış bilgi. 

ÜRÜN EKİPLERİ GAZETECİLERİ DAHA İYİ ANLAMALI: Gazetecilerin ve haber kurumlarının gelir elde edebilmesi için gerekli olan şeylerden birisi de ortaya satılabilir bir ürün çıkarabilmeleri. Ne yazık ki çoğu gazeteci ve editör bu yaklaşıma yabancı. Bu yüzden de birçok büyük haber odası için bir ürün geliştirme ekibi gerekli hâle gelmiş durumda.

Söz konusu ürün geliştirme ekipleri ile gazeteciler arasındaki iletişim ve ortak çalışma olduğunda, işler çok da kolay ilerlemeyebiliyor. Bunun en temel sebebi ise çok farklı yaklaşımlara ve çalışma alışkanlıklarına sahip olmak. Brittany Hite ve Christopher Chung bu sorunu ele alan ve özellikle haber kurumları için ürün geliştirme alanında çalışanlara önemli tavsiyelerde bulunan bir yazı yazmışlar. Eğer bu alanda çalışıyorsanız, ekibinizde ürün geliştiriciler varsa veya ekibinize dahil etmeyi düşünüyorsanız yazıyı okumanızda fayda var.

KİTLENİZİ ARTIRMAK İÇİN DAHA AZ ÜRETİN: Dijital yayıncılıkta en sık düşülen hatalardan birisi okurları sitede daha uzun süre tutmak veya daha sık gelmelerini sağlamak için sürekli yeni şeyler yayınlamak gerektiğinin düşünülmesi. Fakat işin aslı öyle değil.

Digiday’de yayınlanan yeni bir yazı da bunun örneklerini derlemiş. Yazıdaki rakamlar Guardian, Le Monde ve The Times of London’ın üretimde nicelik yerine niteliğe öncelik vermesi ve günlük yeni içerik sayısını azaltması sayesinde okunma oranlarını ve okurların sitede kalma süresini uzattıklarını gösteriyor.

Bunu basitçe okura gerçekten okumaya değer şeyler verdiğinizde okurların da sitenizde daha çok vakit geçirmesi kaçınılmaz diye özetlemek mümkün. Her ne kadar böyle söyleyince çok bariz görünse de, dijital medyada bunun hâlâ tam olarak anlaşılmamış olmasının etkilerine hemen her gün tanık oluyoruz.

ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK İÇİN TİCARİ GELİR MODELLERİ: Araştırmacı gazeteciliğin ne kadar önemli olduğuna dair birçok örneği hemen her hafta görüyoruz. Aynı zamanda bir araştırmacı gazetecilik dosyası üretme sürecinin ne kadar uzun olduğu da malum. Özellikle bu uzun süreç bir gelir modeli üretmeyi ve araştırmacı gazetecilik projelerinin ticarileşebilmesini zorlaştırıyor.

Global Investigative Journalism Network bu soruna eğilen ve araştırmacı gazetecilik odaklı projeler ve haber kurumlarına yardımcı olacak bir rehber yayınladı. Rehber, araştırmacı gazeteciliğin nasıl ticarileşebileceğini ve bu yolla nasıl bir gelir modeli kurabileceğine dair tavsiyeler veriyor. Eğer sürdürülebilir bir gelir modeli arayışındaysanız bu rehberde faydalı bilgiler bulmanız mümkün.

KISA KISA:

Spotify, podcast odaklı dijital medya şirketi The Ringer’ı da satın alarak podcast alanındaki gücünü artırmaya devam ediyor.

Eğer yurtdışında bir gazetecilik işi arayışındaysanız bu rehberde önemli tavsiyeler var.

Bir e-bülten olarak hayatına başlayan Morning Brew, 2019 yılında gelirini 13 milyon dolara çıkardı. 

Kart oyunu Cards Against Humanity’nin şirketi, ABD’li mizah haber sitesi ClickHole’u satın aldı.

IJNet, Asya bölgesindeki en büyük veri gazeteciliği yayınlarından South China Morning Post’un kreatif direktörü Darren Long ile veri ve tasarım üzerine bir röportaj yayınladı.

BuzzFeedNews, ABD seçimleri ile ilgili TikTok ve Instagram videoları üretmesi için gençleri işe alıyor.

Politico’nun teknoloji odaklı yayını Protocol yayın hayatına başladı.

Washington Post’un geçtiğimiz günlerde yaşadığı sorunlar için çözüm önerisi: “Yönetim kendisini tanrı olarak görmekten vazgeçmeli”.

Teyit’in son kitle fonlama kampanyası “Salgın Var!” ardından yazdığı içgörü yazısı bu gelir modeline dair tecrübe paylaşımı konusunda önemli.

Haftanın odağı: İçerik yönetim sistemleri (CMS)

Herhangi bir dijital yayıncılık girişiminin yayın hayatına başlamadan önce alması gereken kararlar içerisinde en önemli olanlardan birisi hangi içerik yönetim sistemini kullanacağı. Bu tercih her ne kadar okur için doğrudan görünür olmasa da, hem okuma tecrübesini hem de gazetecilerin haber üretme ve yayınlama şeklini ciddi bir şekilde etkileyebiliyor.

İlk akla gelen ve en sık kullanılan sistem WordPress. En eskilerden birisi olmasının yanında özgür yazılım olması ve her türlü geliştirmeye açık olması onu sık kullanılanların başına taşıyor. Birçok büyük yayının da WordPress temelli siteler kullanıyor olması, bu sistemin henüz bir yere gitmeyeceğinin en büyük göstergesi.

Kimi zaman WordPress veya Drupal gibi sistemlerin yeterli olmadığı durumlar da olabilir. Böyle bir durumda başvurabileceğiniz birçok farklı alternatif var: Ghost, The News Project ve Newspack bunlardan birkaçı. Bunların bazıları daha genel bir yayıncılık ve blog konseptinde olsa da (Ghost gibi) aralarında doğrudan gazeteciler için hazırlanmış olan ve haber üretimini kolaylaştıranlar da var. Poynter’ın hazırladığı rehber seçeneklerinizi değerlendirmek için güzel bir başlangıç noktası.

Burada elbette düşünmeniz gereken birkaç farklı madde var. En başta gelenlerden birisi ücretli mi yoksa ücretsiz mi olduğu. Her haber odasının başlangıçta bir sistem lisansı almaya yetecek bütçesi olmayabilir. Bunun ardından bakmanız gereken en önemli özelliklerden birisi ekip hâlinde çalışmayı ne kadar iyi desteklediği. Özellikle daha büyük ekipler için bu konuda güçlü bir destek sağlayan sistem işleri kolaylaştırıp haber üretme ve yayınlama sürecinizi daha da hızlandırabilir. 

Eğer hiçbir seçenek size uygun değilse veya ihtiyacınız olan özelliklere sahip değilse kendi sisteminizi sıfırdan yaratmak da mümkün. Bu elbette biraz zaman ve para isteyen bir süreç ama sonucunda sizi fazlasıyla memnun edecek bir sisteme sahip olabilirsiniz. Üstelik sisteminizi diğer yayınlara lisanslamanız ve onu da bir gelir modeline dönüştürmeniz mümkün. The Washington Post’un içerik yönetim sistemi Arc Publishing bunun en iyi örneklerinden birisi.

İster yeni bir yayın kurarken ister yeni bir sisteme geçerken tüm bu detayları, alternatifleri ve daha fazlasını göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Bu sistemin sizin tüm projenizin ve çalışmanızın bel kemiğini oluşturacağını unutmamanız ve sizin için en iyisini bulmanız hepsinden önemli.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
İlginizi çekebilir