Ankara’nın nabzını tutan GAZETECİ Fikret Bilâ anlatıyor

Teknolojinin gelişmesi, bireyselleşme ve dijital medyanın yükselişi haberciliği, haberin kaynaklarından sunumuna kadar pek çok anlamda dönüştürdü. Sosyal medya araçlarının haber kaynaklarına eklenmesiyle birlikte neyin haber olduğu ve kime gazeteci denebileceği tartışmaları daha da şiddetlendi.

NewsLabTurkey olarak bu dönüşümün öncesinde ve sonrasında gazeteci olduğunu tartışmasız olarak kanıtlamış isimlerle konuştuk. 

En çok kimlerden etkilendiler? Gazeteciliğe yeni başlayanlara tavsiyeleri neler? Mesleki hayatlarında en büyük hataları ne oldu? Nasıl bir gazetecilik hayal ediyorlar?

Gazeteci’nin bu haftaki konuğu tam anlamıyla bir Ankara gazetecisi Fikret Bilâ. 

Yankı ve Nokta gibi etkili dergilerde meslek hayatına başlayan ve devamında “hedefim” dediği Milliyet’le yükselen Fikret Bilâ, 18 yıl sürdürdüğü Milliyet’in Ankara Temsilciliği sırasında Ankara’nın ve tabii ki siyasetin nabzını en iyi tutan gazetecilerden oldu.

Gazeteci’nin bu bölümü, diğer bölümlere göre neredeyse yarı yarıya daha uzun. Bunun nedeni sadece Bila’nın kariyerinin uzunluğu değil, içerisinde birçok gazetecilik dersinin de yer alması. 

Bir haberin gizlilik içerisinde Ankara’dan nasıl merkeze ulaştırılması gerektiğinden, büyük bir haberin ardından başbakanlara ve kudretli komutanlara karşı kaynağın nasıl korunması gerektiğine, oradan da etik kuralların uygulanma şekline kadar son 30 yılın en önemli haberlerinin arkasındaki gazetecilik dersleri…

Ona “askerin sesi”, “haki gazeteci” gibi lakaplar taksalar da o, gazeteciliğin gerektirdiği gibi gündemi etkileyen her tarafla konuşmaya ve haber yapmaya devam etti. Bunun karşılığında da sayısız ödül aldı ve belki de daha önemlisi, “hiç tekzip almayan” gazeteci unvanını korudu.

Fikret Bilâ’nın gazetecilik yolculuğu sizinle.

İyi Seyirler!


Hazırlayan: Günel Cantak

Kameraman: Gökalp Yamen 

Video Editör: Defne Sarıöz

Prodüktör: Duygu Uzunoğlu & Sarphan Uzunoğlu

Müzik: News-Envato Audio Stock


Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği tarafından desteklenen bu içeriğin tüm sorumluluğu Dijital Medya Araştırmaları Derneği’ne aittir.

Yazar hakkında

Günel Cantak

Gazeteci ve belgesel yapımcısı. İlk belgeseli “Duvar” ile 2010 Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri, Jüri Özel Ödülü’nü aldı. Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde muhabir olarak çalıştı. 2010’dan itibaren Mehmet Ali Birand’la birlikte “32. Gün” Haber Programı, CNN Türk ve Kanal D'de “Son Darbe: 28 Şubat Belgeseli” ve “Erdoğan’lı Yıllar” belgesellerinde editör, araştırmacı ve metin yazarı olarak çalıştı. Can Dündar ile birlikte hazırladıkları “Ardına Bakmadan – Birand”, Gezi Direnişinin ilk 48 saatini anlatan “Gözdağı” ve “Nazım’ın Kamerası” belgesellerinin yapımcılığını ve metin yazarlığını üstlendi. Serbest gazeteci olarak çalışma devam ediyor. Kendi YouTube kanalında belgeseller yayınlıyor.