Kılıçlarının ucu birbirine değen iki eskrimcinin silüeti.

Platformlar ve devletlerin arası geriliyor

Bu haftanın anahtar kelimeleri: Elon Musk, Pavel Durov, InPress, Google AI Overview.

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

⏱️ Bu hafta bültenimiz 1165 kelime, okuma süresi yaklaşık 5 dakika.

Bir yandan Elon Musk’ın bir yandan Pavel Durov’un başrolünde olduğu gerilimler hem platformların politikleşmesinin hem de devletlerle şirketler arasındaki gerilimin giderek arttığı bir döneme girdiğimizi gösteriyor. Haftanın odağında bu dönemin nasıl etkileri olabileceğinden ve bizim neler yapabileceğimizden bahsettim.

“Ne Okuduk” bölümünde ise basit başlıkların gücü, Google’ın YZ Önizleme özelliği ve daha fazlası var.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

Üst üste paketlenmiş bir sürü gazete.

Bu hafta ne okuduk?

Basit Başlıklar İyidir

Haberlere başlık atmak, özellikle de dijital haberciler için, ciddi bir problem. Başlık yazmak zaten zor bir iş ama bir de internetteki bilgi selinin içerisinde insanlara ulaşacak şekilde başlıklar yazmaya çalışmak bunu daha da zorlaştırıyor.

Yeni bir akademik araştırma okura daha iyi ulaşabilmek ve onların güvenini kazanabilmek için başlıkları olabildiğince basit tutmak gerektiğini söylüyor. Konunun kendisi derin ve karmaşık olsa bile bunu anlaşılır bir şekilde başlığa taşıdığınızda okur tarafında bunun karşılığını görmeye başlıyorsunuz. Yani amacınız başlığınızı okur için haberi anlamalarını kolaylaştıracak bir şekilde yazmak olmalı.

Ancak bu basitleştirmeyi tık avcılığı gibi yöntemlerle karıştırmamak lazım. Her ne kadar basit bir anlatım gibi görünse de aslında tık avcılığı türündeki başlıklar bilgi sunmaktan ve okura yardımcı olmaktan fazlasıyla uzak olduğu için bunları basit veya anlaşılır olarak tanımlamamız mümkün değil.

Okuduğunuz Habere Göre Sevgili Bulmak

Flört ve eş bulma siteleri ve uygulamaları internetin en eski girişim modellerinden birisi. Sektörün kalabalık olması da yeni girişimcileri yaratıcı formatlar üreterek kendilerine özgü bir kullanıcı kitlesi yaratmaya zorluyor.

Bu listeye katılan en yeni platformun adı InPress. Şu anda yalnızca Washington D.C.’de kullanılabilen InPress hem bir haber okuma uygulaması hem de bir arkadaşlık uygulaması olarak çalışıyor. Okuduğunuz haber türlerine ve bu haberlere verdiğiniz tepkileri inceleyen uygulama, ardından sizi benzer kişilerle eşleştiriyor ve onlarla tanışmaya başlıyorsunuz. Neyse ki uygulama gerçekten kötü haberleri bu eşleştirme sürecine dahil etmiyormuş.

Fikrin yaratıcı olduğu kesin ama ne kadar popüler olabileceğine emin değilim. Ama eğer bir potansiyel varsa bunun işaretlerini ABD’nin en haber bağımlısı şehrinde yaptıkları testin sonucunda görürüz.

Gazetecilere Saldırılar: Rusya, İsrail, Hong Kong

Gazetecilerin devletler tarafından hedef alınması ve özellikle de çatışma bölgelerinde şiddete maruz kalması maalesef sürekli karşılaştığımız bir sorun. Geçtiğimiz hafta içerisinde de bu haberleri almaya devam ettik.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı gerçekleştirdiği bir hava saldırısı Reuters çalışanlarını vurdu. Reuters’ın güvenlik danışmanı Ryan Evans hayatını kaybederken iki Reuters muhabiri de yaralandı. İsrail’in gazetecilere ve basına yönelik devam eden saldırılarına karşı altmış basın özgürlüğü ve gazetecilik grubu ortak bir bildiri yayınlayarak AB’nin İsrail’e karşı yaptırım uygulamasını talep etti.

Hong Kong’da ise geçtiğimiz yıllarda ofislerine baskın yapılan ve ardından kapanan Stant News’e karşı açılan dava sonuçlandı. Gazetenin iki genel yayın yönetmeni isyana teşvik edici içerik yayınlamaktan suçlu bulundu ve iki yıla kadar hapis cezası alabilirler. Çin’de ayrıca bağımsız gazeteci Gao Yu’nun ev telefonu, internet ve mobil telefon bağlantıları yazdığı bir haber yüzünden bir anda kesildi.

Google’ın YZ Arama Sonuçlarına Karşı Haberciler Ne Yapıyor?

Google’ın arama sonuçlarının en üstüne YZ özetler koymaya başlayacağını duyurduğu ilk günden bu yana güncellemenin özellikle habercileri nasıl etkileyeceği büyük bir tartışma konusu. Özellikle de haber medyasının büyük bir kısmı Google’dan sitelerine gelen okurların gördüğü Google reklamlarından elde ettikleri gelire bağımlı yayınlardan oluştuğu için, bu görünürlük kaybı özellikle o kesim için büyük bir sorun.

Giderek aktif olarak kullanıma sunulan Google AI Overview özelliğiyle ilgili NiemanLab’in konuştuğu haber medyası temsilcileri ise bu özelliğin ciddi bir negatif etkisi olacağını düşünmüyor. Şu ana kadar ciddi bir etki görmediklerini söyleyen temsilciler, stratejik olarak hazırlık yaptıklarını ama mevcut hâliyle büyük bir etki yaratmayacağını söylüyor.

Kısa Kısa

📖 The Economist’te kitap yazmak için izne ayrılan gazeteci sayısındaki artış dergi içerisinde ciddi bir sorun hâline gelmiş.

👋 2017 yılından bu yana Columbia Journalism Review’da yazan ve yazılarını bültende sıkça paylaştığım Mathew Ingram CJR’dan ayrılıyormuş.

📰 2012 yılında basılı yayınına son veren müzik dergisi SPIN fikrini değiştirmiş.

📊 Eğer dökümanlardan veri çıkartmak için bir araç arıyorsanız buradaki listeyi inceleyebilirsiniz.

🦋 Bluesky’ın son güncellemesi troll saldırıları ve tacizlere karşı kendinizi korumanızı sağlayacak önemli özellikler getirdi.

📦 Automattic, Tumblr’ın teknik altyapısını güçlendirmek için arka plandaki sistemi WordPress’e taşıyor.

Kılıçlarının ucu birbirine değen iki eskrimcinin silüeti.

Haftanın odağı: Platformlar ve devletlerin arası geriliyor

Geçtiğimiz haftalarda sosyal medya platformlarının devletlerle arasındaki ilişkilerin giderek gerildiğine ve bu platformların özellikle daha politik bir pozisyon almaya başladığına tanık olduk. Bu gerilimin arkasındaki dinamikleri ve nasıl sonuçları olabileceğini anlamamız çok önemli.

Bu gerilimlerden ilki Elon Musk cephesinden geldi. Zaten politik olarak aşırı sağda konumlanan, Trump başta olmak üzere siyasetin bu cephesindeki liderlerle arasını iyi tutmaya çalışan Musk’ın satın aldığı X-Twitter’ı da kendi dünya görüşüne göre şekillendirmesi gerilimin ana kaynağı. Önce İngiltere’deki aşırı sağcı isyanlara destek olarak ve başbakan Starmer’a sataşarak bir gerilim yaratan Musk, şimdi de Brezilya’da benzer şekilde bir gerilim yarattı. Aşırı sağcı Bolsonaro’nun seçim yenilgisi ardından çıkan isyanlara dair Brezilya’da hakimlerin istediği bilgileri vermeyen ve hesapları engellemeyen Musk, ardından ülkenin temsilci talebini de reddedince ülkede X-Twitter’a erişim tamamen engellendi.

Diğer tarafta ise Telegram’ın kurucusu Pavel Durov’un Fransa ile yaşadığı kriz var. Fransa’nın önce tutukladığı ardından da denetimli bir şekilde serbest bıraktığı Durov’un tam olarak neden tutuklandığı kesin olmasa da Telegram’ın uzun zamandır izlediği politikalar ve alan açtığı kesimler burada büyük bir rol oynuyor. Terörist gruplardan uyuşturucu satışına, yasadışı işlerden çocukların cinsel istismarına dair içeriklere kadar denetlenmesi gereken birçok içeriği barındırmasına rağmen bunların denetimi ve temizlenmesi konusunda yeterli çabayı göstermemesi ve bu konuda kendilerine gelen birçok talebi “ifade özgürlüğü” kılıfıyla savuşturmaya çalışan Durov’un bir noktada bu içerikleri barındırdığı için başının derde girmesi kaçınılmazdı. Özellikle de bütün sistemi Signal gibi uçtan uca şifreli bir şekilde kurmak yerine bütün görüşmelerin ve paylaşımların kendi sunucularında barındırması burada yaptıkları en büyük hata.

Bütün bu gelişmeler bize sosyal medya ve dijital platformlarla alakalı iki büyük riski bir kez daha hatırlatıyor. Bunlardan ilki bu platformların ve sahiplerinin artık birer politik figür oldukları. Musk’ın Türkiye’den gelen içerik engelleme ve temsilci taleplerini kabul ederken Brezilya aynı taleplerde bulununca “ifade özgürlüğü savaşçısı” kesilmesi veya Durov’un Rusya’dan gelen bilgi taleplerini karşılarken başka ülkelere ifade özgürlüğü savunması yapması bunun en açık örnekleri. Bu şirketler politik rollerini daha aktif bir şekilde kullanmaya başladıkça karşımıza daha ciddi krizlerin çıkması da kaçınılmaz.

Diğer büyük risk ise devletlerin bu gerilimleri bahane ederek dijital haklarımızı ve ifade özgürlüğünü kısıtlamak için farklı yollara başvurması. Yakın zamanda yaşadığımız Instagram engeli, Brezilya’da X-Twitter engellemesini bahane eden yargıcın aynı zamanda VPN kullanımına dair de bir yasak çıkarıp kullananlara ciddi para cezaları vermek istemesi bunun en güncel işaretleri. Platformların sahipleri bu tür gerilimler yarattıkça bunun sonucunda haklarını kaybeden bizler olacağız.

Bu yüzden bizler için bütün bu gerilimler içerisinde asıl önemli olan konu kendimizi ve özgürlüklerimizi nasıl koruyacağımız olmalı. Haklarımızı korumak için hem interneti kullanan herkesin bir araya gelerek ortak bir çaba göstermemiz hem de bu çabanın etkisini artırabilmek için bu çabayı dünyanın geri kalanıyla ortak bir şekilde yürütmemiz gerekiyor.

Kendimizi korumanın yolu platformlara ve onların sahiplerinin keyfine bağlı bir internetten daha iyisini inşa etmeye başlamamız gerekiyor. Ancak bu şekilde bu gerilimlerin üzerimizdeki etkisini kontrol altına alabiliriz.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
İlginizi çekebilir