“Merchandising” medya kuruluşları için gelir modeli olabilir mi?

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2019 yılı Yazılı Medya İstatistikleri’ne göre gazete ve dergilerin tirajı bir önceki yıla göre yüzde 8 azalmış. Basılı gazete satışlarının büyük oranda gerilediği, ilan gelirlerinin azaldığı dijitale geçiş döneminde gazeteciliğin sürdürülebilirliği için tartışmalar yürütülmekte ve yeni iş modelleri araştırılmakta.

Dijital medya organizasyonlarının iş modelleri arasında reklam gelirleri, abonelikler, paralı içerikler, kitlesel fonlama gibi modeller bulunuyor. Bu modellerin dışında alternatif olabilecek modellerden biri de “merchandising”. Peki yayıncılık endüstrisinde yeni yeni keşfedilen bu model ne anlama geliyor?

“Merchandising” nedir?

Pazarlama alanında çok sık kullanılan bir terim olan “merchandising” mağazacılık anlamına geliyor. Tüketiciyi satın almaya yönlendirmek amacıyla mağaza içinde uygulanan her türlü aktivite ve yöntem bu kapsamın içinde yer alıyor. Haber endüstrisinde de “merchandising” yeni bir gelir modeli olarak kullanılıyor. Büyük haber organizasyonları gazete arşivlerini, üzerinde logo bulunan hediyelik eşyaları ve giyim ürünlerini bu kapsamda satışa sunuyor.

Türkiye’de Socrates Dergi, Bavul Dergi ve Kafa Dergi kupa bardak, mousepad, bez çanta ve tişört gibi ürünlerin satışını online mağazaları üzerinden gerçekleştiriyor. Bu yeni yöntem ile dijital ortamda yayın yapan medya kuruluşları en verimli pazarlama yöntemleri ile dijital abone sayılarını artırmaya amaçlıyor.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Bavul Dergi’den Sercan Sinecan, derginin internet mağazasındaki satışların çok büyük bir gelir kaynağı olacak seviyede olmadığını aktarıyor. Bu modelde kurumların marka değeri arttıkça gelirlerin de artacağını belirten Sinecan, ürün çeşitliliğinin ve kullanıcı dostu, güvenilir alışveriş tecrübesinin öneminin de altını çiziyor.

Socrates Dergi’den Can Öz’se reklam piyasasının gazeteciliğin çeşitli alanlarından hızla çekildiği bir dönemde gelir sağlamak için gazetelerin ve dergilerin bu tür ürünleri üretmesinin bir zorunluluk olduğunu ifade ediyor. Bu modelin büyük bir gelir kaynağı olmadığını söyleyen Öz, esas amaçlarının markayla ilişki kuran okurlar ile bağı güçlendirmek olduğunu kaydediyor. Dünyada bu modelin çok daha gelişmiş olduğunu belirten Öz, “Birçok ülkede YouTube kanalı olan birisi veya bir blogu olan bağımsız gazeteci kendi lisanslı ürünlerini üretebiliyor. Çünkü bunları yapan yönetmen, menajerlik firmaları ve üretim firmaları var. Türkiye’de böyle firmalar yok. Olmadığı için üretimi sizin yapmanız gerekiyor. Aracı firmalarla çalışmak da çok zor,” diyor. Can Öz sistemin Türkiye’de nasıl çalıştığını da özetliyor:

“Siz bir marka olarak tasarımlarınızı hazırlıyorsunuz. Üretici firmaya bu tasarımları veriyorsunuz. İnsanlar siparişleri verdikleri zaman bu firma sizin için çok çeşitli ürün yelpazesi içinden istenen tasarımla özel üretim yapıp kişinin evine kadar gönderim yapıyor.”

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
İlginizi çekebilir