Siyah beyaz bir Instagram logosunun üzerinde kırmızı yasak sembolü var.

Instagram neden engellenir?

Bu haftanın anahtar kelimeleri: Instagram, Perplexity, Project Oasis, Evan Gershkovic.

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

Cuma günü Instagram’ın engellenmesi haberiyle uyanınca aklıma gelen ilk şey internetin günümüzde ne anlama geldiğini hâlâ kavrayamamış olmamız oldu. Bu haftanın odağında da teknolojiyi ve onun günümüzdeki konumunu anlamanın ve buna göre yasa ve politika üretmenin neden önemli olduğunu anlattım.

“Ne Okuduk” bölümünde ise Gershkovic’in serbest kalmasını sağlayan takas, Perplexity’nin gelir paylaşım programı ve daha fazlası var.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

Pastel rengi bir doğa çiziminin içerisinde bir sürü insan görünüyor. Bunların üzerinde Perplexity Publishers' Program yazıyor.
Perplexity

Bu hafta ne okuduk?

Gershkovic ve Kurmasheva Takasla Serbest

Rusya’nın gazetecileri tutuklaması ve medyayı sürekli hedef alması maalesef normalleşen bir durum ancak yaklaşık 500 gün önce The Wall Street Journal muhabiri Evan Gershkovic’in Rusya tarafından casusluk iddiasıyla tutuklanması ve ardından hapis cezasına çarptırılması bu sorunun dünya çapında gündem olmasına neden oldu.

Geçtiğimiz hafta içerisinde kısmen sürpriz diyebileceğimiz bir gelişme ile başta Gershkovic ve Radio Free Europe editörü Alsu Kurmasheva olmak üzere Rusya’nın tutukladığı toplam 16 ABD ve Almanya vatandaşı ile Rus muhalif, kapsamlı bir takas ile serbest kaldı. Rusya ise bunun karşılığında ABD, Almanya, Norveç, Polonya ve Slovenya’da tutuklu olan sekiz Rus vatandaşını geri aldı. Bunların arasında FSB casusları ve suçu kanıtlanmış bir suikastçı da bulunuyor.

Söz konusu böyle takas pazarlıkları olduğunda öncelik masum insanların serbest kalması olsa da Amnesty International’ın da belirttiği gibi Rusya’nın bu kişileri takasla serbest bırakması ülkedeki baskı sorununu çözmüyor. Diğer yandan Rusya’nın bütün bu süreç içerisindeki tavrı, Gershkovic benzeri tutuklamaları sırf takas fırsatı yaratmak için yapmaya devam etme ihtimalinin de oldukça yüksek olduğunu gösteriyor.

Trump’ın Siyahi Gazetecilerle Sınavı

ABD’de siyahi gazetecilerin sektör içerisinde dayanışma amacıyla kurduğu National Association of Black Journalists (NABJ), her yıl kapsamlı bir konferans organize ediyor. Eğer seçim yılıysa, başkan adayları genellikle etkinliğe soru-cevap için davet ediliyor. 2016 ve 2020 yılında Clinton ve Biden daveti kabul etmiş ama Trump etmemişti. Bu yıl ise beklenmedik bir şekilde Trump’ın geleceği açıklandı.

Eğer Donald Trump’ın politikalarına ve genel retoriğine yabancı değilseniz bunun ne kadar kötü sonuçlanabileceği üzerine tahminleriniz vardır. Trump için bu panelin ne kadar zor olduğunu ise daha ilk soruda gördük. Kendisine sorulan soruya, soruyu soran gazeteciyi azarlayarak ve çalıştığı kuruma “fake news” diyerek başlayıp ardından sorudan tamamen alakasız şeyler söyledi. Diğer sorularda da benzer bir yol izleyip üzerine bir de babası Jamaikalı, annesi Hindistanlı bir göçmen olan Kamala Harris için “bir anda siyahiye dönüştü, bence bunu araştırın” demesi de panelin zirve noktası oldu.

Elbette konu Trump olunca bu performans kimseyi şaşırtmadı. Kimileri bunun özellikle siyahi gazetecilerin karşısında gerçekleşmesinin Trump’ın politikalarını göstermek açısından iyi olduğunu düşünüyor. Ayrıca birçok NABJ üyesi, yıllardır Trump’ın politikaları ve özellikle siyahi topluluklara karşı tavrı bu kadar belliyken bu etkinliğe onun davet edilmesinin bir hata olduğunu söylüyor.

Perplexity’den Gelir Paylaşım Programı

Geçtiğimiz haftalarda YZ arama motoru Perplexity’nin sitelerin engelleme taleplerini atlayıp onlardan nasıl bilgi çektiğini ve bu tür agresif bir yaklaşımın ne kadar riskli olduğunu yazmıştım. Görünüşe göre Perplexity haber medyasıyla arasındaki ilişkiyi düzeltme çalışmalarına başlamış.

Hafta içerisinde duyurulan gelir paylaşım programı ile Perplexity, arama motoru içerisindeki reklamlardan elde ettiği geliri anlaşma yaptığı kurumlarla paylaşacak ve o kurumlara ayrıca Perplexity’nin altyapısına daha kapsamlı bir şekilde erişme imkânı verecek. Perplexity’nin bu programı altı anlaşmalı yayınla başlıyor: TIME, Der Spiegel, Fortune, Entrepreneur, The Texas Tribune ve WordPress.com.

Bu anlaşmanın ve programın ne kadar faydalı olacağını şu aşamada kestirmek zor ama YZ arama motorlarının belirsiz geleceğine ve haber medyasıyla nasıl bir ilişki kurabileceğine dair kimi işaretler görmemizi sağlıyor. Anlaşmaya dahil olan haber medyasının yaklaşımını merak ediyorsanız Der Spiegel‘den Ole Reissmann’ın bu paylaşımını ve altta linklediği blog postunu inceleyebilirsiniz.

Dijital Medyanın Durumu

The Global Project Oasis, birden çok kurumun bir araya gelerek Amerika ve Avrupa’da dijital doğumlu medyayı takip etmek amacıyla kurduğu bir oluşum. Bu ülkelerdeki dijitalde kurulmuş medya kurumlarını takip edip haritalamanın yanı sıra sektörün durumuna dair yıllık bir rapor da yayınlıyorlar.

Yeni yayınlanan 2024 yılı raporu 68 ülkeden 3000’i aşkın dijital haber kurumunu inceliyor ve kapsamlı bir veri ve bilgi seti sunuyor. Örneğin Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinden aldıkları verilerle yaptıkları analize göre ekibinde iş yönetimi konusunda çalışan en az bir elemanı olanların ortalama geliri yıllık $401.000 olurken ekibinde bu konuyla ilgilenecek kimse olmayan yayınların geliri $87.000’da kalıyor.

Project Oasis’in raporu hem sektörün genel durumunu anlamak hem de farklı bölgeler arasında kıyaslama yapmak isteyenler için kesinlikle okunması gereken bir çalışma.

Kısa Kısa

🇬🇧 BBC News’in yüzü olarak görülen isimlerden birisi olan Huw Edwards’ın çocukların uygunsuz görsellerine sahip olduğunu kabul etmesi ülkede şok etkisi yarattı. BBC bunun kurum üzerindeki etkisini azaltmak için her yolu deniyor, buna Edwards’ın konuk olduğu bir Doctor Who bölümünü iPlayer’dan kaldırmak da dahil.

🇵🇸 İsrail’in saldırıları Gazze’deki gazetecileri hedef almaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta içerisinde iki Al-Jazeera muhabirinin aracını hedef alan patlama hem gazetecileri hem de yakınlarındaki bir çocuğu öldürdü.

👋 The Guardian‘ın masraf kısma planları kapsamında sunduğu gönüllü ayrılma imkânı, gazetenin bazı önde gelen editörlerinin de ayrılmasına neden oldu.

🤑 Reddit, ilginç bir hamle yaptı ve kendisine ödeme yapmayan bütün arama motorlarını engellemeye başladı.

🇳🇴 NRK’nin iklim haberciliği konusundaki yaklaşımını nasıl geliştirdiğini anlatan bu yazı, iklim gazeteciliği konusuna nasıl yaklaşabileceğiniz konusunda önemli bilgiler içeriyor.

Siyah beyaz bir Instagram logosunun üzerinde kırmızı yasak sembolü var.

Haftanın odağı: Instagram neden engellenir?

Cuma sabahı uyanıp da Instagram’ın engellendiği haberini aldığımızda birçoğumuz tam olarak ne olduğunu anlayamadık. Evet, ülke olarak website engellemeleri fazlasıyla normalleştirdik ve sansürü büyük anlamda görmezden geliyoruz ama büyük sitelerin engellenmesi uzun zamandır görmediğimiz bir durumdu. En uç önlem olarak, kriz zamanlarında insanlar iletişim kurmakta zorlansın diye bant daraltması yapılıyordu. Onun dışında beğenilmeyen her içerik platformların buradaki temsilcilerine iletiliyor ve anında kaldırılıyordu zaten.

Cuma günü bir anda Instagram’a erişemeyince aslında ülkemizdeki internet düzenlemelerinin ne kadar geniş kapsamlı olduğunu ve ilgili otoriteye rahatça kullanılabilecek bir güç verdiğini bir kez daha hatırlamış olduk. Instagram özelinde konuyu, Sarphan Uzunoğlu ve Can Ertuna’yla birlikte katıldığımız Medyascope yayınında kapsamlı bir şekilde konuştuk; o yüzden orada söylediklerimi tekrar etmeyeceğim. Ama bu olayın özellikle aklıma getirdiği bir konudan bahsetmek istiyorum.

Başlıkta sorduğum soru, tahmin edebileceğiniz üzere aslında retorik bir soru. Herhangi bir websiteyi engellemek için bahane bulmak çok kolay. 5651 nolu yasanın verdiği geniş yetkiler sayesinde de bu bahanelere bir kılıf bulmak hiç de zor olmuyor. Ama bir websitesini engelleme ihtiyacı duymak, özellikle de ülkenin en çok kullanılan platformlarından birisini engellemek özünde interneti ve bu platformların günümüzde nasıl önemli bir yere sahip olduğunu hiç anlamamış olmanın bir işareti.

Instagram, WhatsApp’ın ardından, Türkiye’de en çok kullanılan platform ve insanlar burayı onlarca farklı amaç için kullanıyor — engellemeye rağmen de kullanmaya devam ediyor. Eskisi gibi internetin sınırlı bir erişime sahip olduğu ve sınırlı bir kesimin kullandığı bir iletişim aracı olarak görüldüğü dönemleri çoktan geride bıraktık. Artık bir platformu engellediğinizde bunun toplumun her kesiminden insanı farklı şekillerde etkilemesi kaçınılmaz. Bu tür engellemelerin sosyal, ekonomik ve siyasi sonuçları da olma ihtimali çok yüksek.

Eğer internetin 2024 yılında ne ifade ettiğini anlamıyorsanız veya sadece kontrol edilmesi gereken bir alan olarak görüyorsanız bu ihtimalleri hiç düşünmemeniz çok doğal. Ama bir yandan böyle bakıp diğer yandan da günümüz dünyasında ekonomi ve teknoloji gibi alanlarda önemli bir rol oynayabileceğinizi düşünemezsiniz. Çünkü bugün internet, artık bir altyapı olarak görülmesi ve ona göre düzenlenip yönetilmesi gereken bir teknoloji.

Ülkemizde bunu anlamamak konusunda ciddi bir ısrar söz konusu. İnternetin geldiği noktayı, bilgisayarların ve diğer dijital teknolojilerin hayatın her alanında giderek daha önemli bir yer ediniyor olmasını ve küresel anlamda teknolojik gelişmenin gidişatını anlamak konusunda yeterli çaba gösterilmiyor. Hem bunların daha sağlıklı ve verimli bir şekilde kullanımını sağlamak hem de gelişimini desteklemek için yasal düzenlemeler yapılması gerekirken ya 5651 gibi aşırı kısıtlayıcı yollara gidiliyor ya da bu alandaki insanları dışlayan veya onların işini daha da zorlaştıran yollar izleniyor. Teknolojiyi, sadece onun ortaya çıkardığı ürünler üzerinden düşündüğümüz için de bir kesim bunları kontrol etme amacı güderken diğer taraf da günümüzde teknolojinin verimli ve faydalı bir şekilde gelişebilmesi için doğru politikaların üretilmesinin ne kadar önemli olduğunu görmezden geliyor.

Sonuç olarak internete ve teknolojiye bakışımızı değiştirmedikçe bu kısır döngüden kurtulma şansımız yok. İnterneti düzenleyen yasalarda yapılan hatalar düzeltilmedikçe; yapay zekâ, dijital telif hakları ve benzer alanlarda politika üretimi sürecinde bu hatalardan ders alınmadıkça; bu süreçlere gerçekten alanın içerisinden gelen, konuya hakim ve gelecekteki potansiyelleri ve riskleri görebilecek insanlar dahil edilmedikçe bu sorunların çözemeyiz. Eğer bunları yapmazsak bugün yapay zekâ konuşurken bir bakmışız 2054 yılında başka büyük bir platforma erişemediğimiz ve bir sürü insanın işlerinin ve gündelik hayatının yine alt üst olduğu bir sabaha uyanıyoruz!

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
İlginizi çekebilir