Apple’ın stratejik yapay zekâ yaklaşımı

Bu haftanın anahtar kelimeleri: Apple Intelligence, New York Times, Elon Musk, Business Insider.

Apple Intelligence'ın farklı kullanımını göstermek için hazırlanan görselde farklı Apple Intelligence uygulamaları bir Macbook, bir iPad ve bir iPhone ekranında gösteriliyor.

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

Apple’ın yeni işletim sistemlerinde YZ teknolojilerini nasıl kullanacağı en çok merak edilen konulardan birisiydi. WWDC24 ile Apple herkesin merakını giderdi ve YZ sektörü için farklı bir yaklaşımın da önünü açtı. Bu haftanın odak konusu olarak da bu yaklaşımı ve önümüzdeki dönemde bu teknolojinin gelişimine nasıl bir etkisi olabileceğini anlattım.

“Ne Okuduk” bölümünde ise NYT’nin çalınan kaynak kodları, ödeme duvarını kaldırmanın işe yaradığı bir örnek ve daha fazlası var.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

Google arama sonuçlarını gösteren iki ekran görüntüsü. İlkinde yapay zekâ özetinin kısa hâli görünüyor ve hiçbir link yok. İkinci ekran görüntüsünde alttaki daha fazla butonuna tıklayınca haber sitesi linklerini görebiliyoruz.
Press Gazette

Bu hafta ne okuduk?

YZ Modellerinin Kaynak Gösterme Sorunu

Her ne kadar yeni nesil YZ araçlarının bilgi özetleme ve arama yapma özellikleri konusunda medya sektörü içerisinde olumlu düşünmeye çalışanlar olsa da, şu ana kadar karşılaştığımız birçok örnek özellikle bilginin kaynağına ulaşma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu gösteriyor.

Geçtiğimiz hafta karşımıza çıkan örneklerden birisi Google’ın YZ destekli arama sonuçlarıyla ilgili. Google’ın şu anda ABD ile kısıtlı olan bu özelliği gündeme dair konularda da devreye girip YZ özetleri sunabiliyor. Ancak sunduğu bilgilerdeki hata ve eksiklerin yanı sıra verdiği bilgilere dair kaynaklara ulaşmak da ciddi bir sıkıntı. Çoğu zaman bu linklere ulaşmak için ya sayfanın yarısına kadar inmeniz ya da YZ özetinin altındaki daha fazlasını göster butonuna tıklamanız lazım. Bu da çoğu kullanıcının hiçbir linke tıklamadan sayfayı terk etmesine neden olabilir.

Diğer örnek ise Business Insider’dan. Axel Springer’ın Aralık 2023’te OpenAI ile yaptığı anlaşmada, ChatGPT tarafından verilen cevaplarda kurum çatısı altındaki yayınlardan gelen bilgilerin kaynak olarak gösterilmesi ve ilgili linklerin öne çıkarılması da vardı. Ancak Business Insider çalışanları yaptıkları testlerde ilk kez kendileri tarafından yapılan birçok haberde ChatGPT’nin ya başka haber sitelerini kaynak gösterdiğini ya da yanlış linkler uydurduğunu gördüler. Business Insider yönetimi bu konuda henüz bir açıklama yapmadı. OpenAI ise altı ay önce yapılan sözleşmenin hâlâ uygulamaya geçirilmediğini söylüyor.

Bu tür örnekler belki medyanın bu şirketlerle ilişkisine bir darbe vurmayacak ama bundan sonra yapılacak anlaşmalara ve yazılacak sözleşmelere yeni maddelerin eklenmesine sebep olacağı kesin.

NYT’nin Kaynak Kodları Çalındı

Gazeteciler için dijital güvenlik hayati öneme sahip olan ama başlarına kötü bir iş gelmedikçe çoğu kesimin ciddiye almadığı alanlardan birisi. Genellikle en sık alınan birkaç önlemi uyguladıktan sonra her şeyin çözüldüğü zannediliyor ancak güvenlik, sürekli hesaba katılması ve aktif bir şekilde denetlenmesi gereken bir alan.

Bunu iyi anlatan bir örneği geçtiğimiz hafta The New York Times ile gördük. NYT’nin açıklamasına göre Ocak 2024’te kamuya açık kalan bir GitHub token’ı kullanılarak kurumun bütün kaynak kodları çalınıp 4chan’de paylaşılmış. Bu kaynak kodların içerisinde website, uygulamalar, oyunlar ve daha birçok şey mevcut. Her ne kadar bu kodlar kullanılarak NYT sistemlerine bir saldırı gerçekleştirilmemiş olsa da kurum bütün kadrolu ve serbest çalışanlarına ele geçirilen veriler kullanılarak yapılabilecek potansiyel sosyal mühendislik ve oltalama saldırıları konusunda tetikte olmalarını söylemiş.

Eğer güvenlik konusunda iyi durumda olduğunuzu ve düzenli kontrollere ve sürekli denetimlere ihtiyacınız olmadığını düşünüyorsanız bu haberi okuduktan sonra fikriniz değişmiştir diye umuyorum.

Okura Güvenmek İşe Yarayabilir

Bülteni düzenli olarak okuyorsanız ödeme duvarlarını ve benzer gelir modellerini genel olarak desteklediğimi biliyorsunuzdur. Ancak bu destek kuruma ve kurumun okurlarıyla olan ilişkisine de bağlı bir şey. Kurumun yapısı bazen farklı modellerin daha faydalı olmasını sağlayabilir.

Buna bir örnek ABD’de yayın yapan Forward isimli gazeteden geldi. 2019 yılından bu yana tamamen dijitale geçen gazete önceden var olan ödeme duvarını korusa da alternatif yolları da düşünmeye başlamış. 2023 sonunda ise büyük bir adım atarak ödeme duvarını tamamen kaldırıp okurlardan gönüllü destek aldıkları bir modele geçmiş. Sonuç ise oldukça etkileyici: Bir önceki yılın aynı dönemine göre gelirleri yüzde 37 artarken okur başına elde ettikleri gelir ortalama 4 dolardan 16 dolara çıkmış durumda. Bu da bir kez daha gösteriyor ki gelir konusunda stratejinizi belirlerken o anda moda olana değil, size ve kitlenize en uygun olan yollara odaklanmanız lazım.

“Musk Öyle Bir Şey Dedi Ki…”

Sosyal medyanın ve dijital gazeteciliğin tıklanma odaklı ekonomisinin başımıza açtığı en büyük dertlerden birisi sosyal medyada ünlü bir ismin rastgele bir paylaşımının bir anda bütün haber sitelerine yerleştirilip altına yazılan iki satır yazıyla haber gibi sunulması. Bir de konu görece alan uzmanlığı gerektiren bir başlıksa iş daha da kötüye gidiyor.

İnternette aşırı zaman geçiren ve çoğu zaman kendisini dahi gibi göstermeye çalışırken ne kadar bilgisiz olduğunu ortaya koyan Elon Musk da bu tür haberlerin bir numaralı aktörü. En son Apple duyurularının ardından attığı tweetler bir anda her yerde haber olmaya ve tartışılmaya başladı. Ama bu ardı arkası kesilmeyen “haber”lerin neredeyse hiçbiri Musk’ın dediklerini inceleme veya teyitleme çabasına girmiyor ya da Musk’ın OpenAI’ın eski kurucusu olarak bu şirketle arasının ne kadar kötü olduğundan ve hatta şirkete karşı yakın zamanda iptal edilen bir dava açtığından bahsetmiyor. Veya Musk’ın yakın zamanda büyük bir yatırım alan xAI şirketine rakip gördüğü OpenAI’ın bu yeni hamlesini küçültmek için böyle bir çaba gösterebileceği ihtimalinden bahsetmiyor.

Elbette toplumda veya bulundukları sektörlerde belirli bir noktaya gelmiş insanların ne dediklerinin haber değeri taşıdığı zamanlar var. Ama gerçekten bir haber yapmak için önce söylenenlerin önemini ayırt etmeniz, sonra da gerçekten bu söylenenlere bir gazeteci gibi yaklaşmanız gerekiyor.

Kısa Kısa

🤖 YZ arama motoru Perplexity’ye Güney Çin Denizi hakkında bir soru sorduğunuzda kendi kendisini verdiği cevap ve yaklaşımı için tebrik eden bir diyalog uydurabiliyor.

📸 YZ ile üretilen görsellerin yarıştığı ve birçok profesyonel fotoğrafçının jüri üyesi olduğu bir yarışmada gerçek bir fotoğraf iki ödül birden kazanmış. Şimdi yapay zekâ düşünsün. 

📊 Yeni bir araştırma ABD’de giderek daha fazla insanın haberleri takip için TikTok’u tercih ettiğini gösteriyor.

🤝 AFP’nin yeni genel yayın yönetmeni Mehdi Lebouachera olacak. Mevcut genel yayın yönetmeni Sophie Huet ise kurumun YZ stratejisini yönetecek.

🎙️ Spotify for Podcasters yeni kullanıcı sözleşmesini yayınladı. Podnews yapılan değişiklikleri ve eklenenleri burada özetlemiş.

🇷🇺 Bir yıldır Rusya’da tutuklu olan WSJ muhabiri Evan Gershkovich’in davası yakında başlayabilir.

🇫🇷 Eğer okurlarımız arasında yolu Cannes’a düşecek olanlar varsa bu rehber işinize yarayabilir.

Apple Intelligence'ın farklı kullanımını göstermek için hazırlanan görselde farklı Apple Intelligence uygulamaları bir Macbook, bir iPad ve bir iPhone ekranında gösteriliyor.
Apple

Haftanın odağı: Apple’ın stratejik yapay zekâ yaklaşımı

Apple’ın her yıl yeni işletim sistemlerini ve diğer yazılım gelişmelerini duyurduğu WWDC etkinliği geride bıraktığımız hafta içerisinde gerçekleşti. Her ne kadar birçok faydalı ve oldukça kullanışlı yeni özellik duyurmuş —ve bu sırada zaten var olan birçok popüler üçüncü parti yazılımı “geliştirmiş” olsalar da— herkesin asıl odaklandığı nokta yapay zekâ konusunda ne yaptıkları oldu.

Bu aslında çok da şaşırtıcı bir durum değil. Yakın zamanda yazdığım bir bültende de yapay zekâ sektörünün geleceğe dönük yaklaşımını şekillendirecek en kritik gelişmelerden birisinin Apple’dan geleceğini söylemiştim. Her ne kadar herkes Apple’ın YZ konusunda geç kaldığını söylemeyi sevse de diğer yandan onların yaklaşımının sektöre yön verme konusunda ciddi bir gücü olacağını da biliyor.

Apple, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, herkesin yaptığını yapmaktansa bu teknolojilerin daha farklı bir şekilde uygulanabileceğini göstermeye odaklanmış. Apple’ın diğer birçok YZ girişiminden farklı olarak yaptığı en temel şeylerden birisi onu ayrı bir yazılım veya cihaz olarak kullanmaya çalışmaktansa mevcut sistemleriyle daha yakından entegre olmuş ve onu geliştirecek bir araç olarak kullanmayı tercih etmesi. Google ve Microsoft bunu yapmaya çalışıyor ama ikisinin de en büyük sıkıntısı bu teknolojiyi sistemlerine eklerken benimsedikleri yaklaşım ile YZ’nin kullanıcılara zorla dayatılmaya çalışıldığı izlenimini yaratması. Apple’ın bu teknolojiyi daha doğal bir şekilde sistemlerine ekliyor gibi görünmesi muhtemelen onlara bu konuda ciddi bir avantaj sağlayacak.

Diğer yandan bu yaklaşımın başarısı aynı zamanda Humane AI Pin ve Rabbit gibi YZ modellerinin bilgisayar ve telefonların yerini alacağı argümanının da tamamen iflasına sebep olacaktır. Zaten bu cihazların aldığı kötü yorumların üstüne Apple’ın Apple Intelligence yaklaşımı —her ne kadar ismi gereksiz bir pazarlama taktiği olarak görsem de— başarılı olursa bu tür girişimlerin hepsi ortadan kalkabilir. Çünkü insanların tamamen yeni bir teknolojiyi kabul etmeleri, zaten bildikleri bir teknolojiye gelen güncellemelere alışmalarından daha zor. Özellikle de bu yeni teknolojilerin vaatleri ile gerçekler arasında ciddi bir uçurum varsa!

Benzer şekilde mevcut YZ modellerinin üstüne farklı bir arayüz ekleyerek yeni bir ürün yaptığını söyleyen birçok YZ girişimi de Apple’ın bu yaklaşımından nasibini alacak gibi görünüyor. Bu girişimler tarafından geliştirilen uygulamalar genellikle kullandığımız yazılımlarla yeterince entegre çalışamadığı için verimlilik sorunu yaşıyordu. Apple bunların büyük bir kısmını işletim sistemlerinin bir parçası olarak sunuyor ve yeni macOS, iOS ve iPadOS geldiğinde bu uygulamaların kullanıcı sayılarında ciddi düşüşler görmeye başlayacağız.

Bütün bunların yanı sıra Apple birçok YZ şirketinin aksine bu teknolojiyi güvenli ve gizliliğinize saygı duyacak bir şekilde sunmanın da mümkün olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Apple Intelligence’ın büyük bir kısmının cihazınızın içerisinde çalışabiliyor olması ve sadece gerektiğinde güvenli bir bulut sistemi aracılığıyla sunuculara erişiyor olması büyük bir hamle. Eğer yeni güncellemelerle birlikte Apple bu yaklaşımın iyi çalıştığını gösterirse kullanıcılar aynı güvenliği ve gizliliği diğerlerinden de talep etmeye başlayacak. 

Apple’ın bir diğer önemli hamlesi de kullanıcıları sadece kendi YZ modeliyle kısıtlamaması. Başlangıçta OpenAI ile yaptıkları —ve sonrasında diğer büyük modelleri de eklemeyi planladıkları— anlaşma ile ihtiyaç duyduğunuzda sisteminiz üzerinden ChatGPT’ye de ulaşabileceksiniz. Ama sistem bunu asla sizin doğrudan onayınızı almadan yapmayacak. Yani böyle bir seçeneğiniz olsa da eğer istemiyorsanız asla ChatGPT ile verilerinizi paylaşmayacaksınız. 

Bütün bunlar ve daha fazlası, YZ konusunda şu ana kadar tanık olduğumuz ve bize tek seçenek gibi sunulan YZ teknolojileri ve botlarından daha farklı bir yol olabileceğini gösteriyor. Mevcut YZ girişimlerinin büyük kısmı bu teknolojiyi bağımsız ve mevcut sistemlere karşı bir alternatif olarak pazarlamaya çalıştığı için bunu kabullenmekte zorlanabilir ama Apple’ın kullanıcılar için daha cazip görünen bu yaklaşımının sektörün mevcut gidişatını etkileyeceğinden şüphem yok.

Yazar hakkında

Ahmet A. Sabancı

Eleştirel fütürist. NewsLabTurkey Strateji Koordinatörü ve Bülten Editörü.