2023 öngörüleri

Dall-E ile oluşturulan görsele verdiğim komut: "uzun kıvırcık saçlı, uzun sakallı ve gözlüklü bir adam cyberpunk bir kontrol odasında gelecek üzerine tahminlerde bulunuyor".

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

Yıl sonu için hazırladığımız bu özel bültende 2023 için öngörülerimi derledim. 2022’nin sürprizlerinin ardından umarım bu özel sayımız 2023’e dair aklınızdaki belirsizlikleri azaltabilir.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.

Haftaya her zamanki günümüzde görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

Dall-E ile oluşturulan görsele verdiğim komut: "uzun kıvırcık saçlı, uzun sakallı ve gözlüklü bir adam cyberpunk bir kontrol odasında gelecek üzerine tahminlerde bulunuyor".
Dall-E

2023 Öngörülerimiz

2022 gibi bir yılın ardından önümüzdeki 365 gün için tahminde bulunmak çok mantıklı bir hareket gibi görünmeyebilir. Geçtiğimiz yıl için beklentiler pandemi sonrası toparlanma ve iyiye gidiş yönündeyken hiç beklemediğimiz krizler, ekonominin küresel çapta yaşadığı sıkıntılar ve çok daha fazlasıyla baş başa kaldık. “Bir sonraki büyük şey” denilenler unutulurken yerlerini yeni “devrimler” aldı. 

Buna rağmen bazı trendler ve sinyaller, önümüzdeki yıldan neler bekleyebileceğimiz konusunda işaretler veriyor. Özellikle yıl boyunca gündemde yer tutacağını ve hem medya hem de gazeteciliği etkileyebileceğini düşündüğüm bazı trendler ve bunlara dair öngörülerimi sizlerle paylaşmak ve 2023’e hazırlanmanıza yardımcı olmak istedim.

Ekonomik koşullar gelir modeli çeşitliliğini zorunlu kılacak

Geçtiğimiz yıl hem ülkemizde hem de dünyada ekonomi hiç kimsenin hazırlıklı olmadığı bir krize girdi ve her ne kadar yavaş bir toparlanma hâline geçiliyor olsa da bunun etkilerini önümüzdeki yıl boyunca da hissetmeye devam edeceğiz. Bu durumun medya üzerindeki etkisi de aynı şekilde devam edecek.

Bu ekonomik ortamın etkisi reklamlardan medyaya yapılan yatırımlara kadar birçok alanda hissedildi. Gazeteciliğe sağlanan destekler, özellikle de büyük teknoloji şirketlerinin programları, ekonomi gerekçesiyle alınan küçülme kararlarından nasibini aldı. Önümüzdeki yıl büyük ihtimalle bu küçülme devam edecek. Reklamlar konusunda ise kesin bir öngörüde bulunmak zor.

Bütün bunlar kaçınılmaz olarak medyanın ve haber merkezlerinin gelir konusunda daha yaratıcı ve çeşitliliğe açık modeller kurmak zorunda kalması anlamına geliyor. Mevcut ekonomik koşullar sınırlı gelir modelleri için çok fazla risk demek. Bu yüzden 2023’te gelir modelini çeşitlendirerek büyüyen, doğrudan okur desteğini ön plana çıkaran medya kurumlarına dair iyi haberleri daha sık göreceğiz. 

Sosyal medya krizi kapıda

2022 sosyal medya platformları açısından kriz dolu bir yıl oldu fakat 2023’ün bundan daha da ağır geçme ihtimali oldukça yüksek. Facebook’un içerisine girdiği belirsizlik hâli ve Metaverse yatırımından umduğunu bulamaması yüzünden küçülmeye başlaması, Twitter’ın tepetaklak gidişi, TikTok bir yandan büyürken diğer yandan ABD’nin Çin’le olan çekişmesi yüzünden tehdit altında olması derken hepsi 2023’e birçok büyük sorunla birlikte girecek.

Bunların sonucu olarak 2023 için sosyal medya öngörülerimden birisi giderek daha fazla alternatifi konuşmaya başlayacağımız. Şimdiden adını sıkça duymaya başladığımız Mastodon, Post.News ve Hive gibilerin yanına katılmak isteyen yeni platformlar çıkması kaçınılmaz. Fakat bunların büyük bir kısmı kısa sürede unutulacak ve büyük ihtimalle aralarından bir ya da ikisi sık kullanılan sosyal medya platformları listesine giriş yapacak.

Diğer yandan bu kriz hâli, özellikle de Elon Musk’ın yaptıkları, platformlara dair yasal düzenlemelerin hızlanmasına neden olacak. Bütün bu gelişmeler zaten daha fazla denetlenmeleri gerektiği konusunda birçok kesimi ikna etti, ancak önümüzdeki yılın getirecekleri bu süreci daha da hızlandırabilir. Eğer bir de 2023 içerisinde seçime gidecek ülkelerden bir ya da birkaçında bu platformlar ve dezenformasyon konusunda bir kriz çıkarsa, oldukça yavaş ilerleyen bu sürecin kimsenin beklemediği bir şekilde hızlandığına şahit olabiliriz. 

Bütün bunlar yeterince hazırlığı olmayan gazeteciler ve haber merkezleri için bir krize neden olabilir. Zaten algoritmalar ve başka değişiklikler yüzünden sosyal medyanın sağladığı erişim imkânı giderek azalırken bu kriz hâli hızla okur kaybına neden olacak. Eğer alternatif senaryolara (mesela sosyal medya dışı erişim yolları) ve potansiyel dönüşümlere (farklı platformlara odaklanmak gibi) hazırlık yapmazsanız büyük bir iş yüküyle karşı karşıya kalabilirsiniz.

Ek tahmin: Elon Musk’ın Twitter’da yaptıkları yüzünden özel olarak başını derde sokacağı neredeyse kesin. 2023 içerisinde Twitter’ın Avrupa Birliği’nden en az bir ceza alması neredeyse garanti.

Yapay zekâ sıkıcı ve pahalı bir şey hâline gelecek

Geçtiğimiz yılın “hype” konusu Web3, NFT ve Metaverse olmuştu. İlk ikisi kripto sektörünün krizleriyle birlikte dibe vurdu ve beraberinde birçok insanın batmasına sebep oldu, Metaverse ise çoğu insanın Facebook üretimi ayaksız bir rol yapma oyununu oynamak için 1500 dolar vermek istememesinden dolayı tutmadı. 2023’e ise Dall-E, Stable Diffusion ve ChatGPT gibi yapay zekâ teknolojilerinin “artık daima burada olacağı” iddiasıyla giriyoruz. Ancak 2023’ün bu teknolojiyi pazarlamaya çalışanların iddia ettiği gibi dünyayı ele geçireceği yıl olduğunu sanmıyorum. Böyle düşünmemin iki temel sebebi var.

Bunlardan birincisi konunun yasal boyutu. Bahsettiğimiz yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi için kullanılan veri setleri içerisinde izinsiz bir şekilde toplanmış ve kullanılan milyonlarca telifli veya özel veri içeriyor. Sanatçıların ve konuya dair hassasiyeti olanların itirazları ve talepleri teknolojinin fanları tarafından hakaret ve küçümsemeyle geçiştirilmeye çalışılsa da 2023 içerisinde bu konuda ciddi hukuki sıkıntılar yaşama ihtimalleri çok yüksek. Özellikle de görsel tarafında büyük medya şirketlerinin konuya dahil olacağını tahmin ediyorum.

Ek olarak hem bu araçların geliştirilmesi için toplanan ve kullanılan veriler hem de bunların kullanım senaryoları sebebiyle birçok ülkenin yapay zekâ teknolojilerine dair yasal düzenlemeler yayınlamaya başlayacağını düşünüyorum. 

İkincisi de bu teknolojilerin masrafı. Her ne kadar “hype” yaratmak ve gündemde kalmak için bu araçların büyük bir kısmını ücretsiz kullanmamıza izin veriyor olsalar da her bir yapay zekâ sistemi büyük bir masraf demek. O yüzden 2023 içerisinde bu araçların büyük bir kısmının ücretsiz versiyonları çok daha az kullanışlı hâle gelecek ve gerçekten faydalanmak için elimizi cebimize atmamız gerekecek —ya da Stable Diffusion gibi açık kaynak olanları kullanacak kadar teknik yeterliliğe sahip birilerini bulmak. 

Sonuç olarak 2023’ün sonlarına doğru yaklaştığımızda bu teknolojilerin ya parası ya da teknik bilgisi olanlar tarafından kullanılabildiği bir noktaya geleceğimizi öngörüyorum. Bu da bütün eğlencenin kaçtığı ve mevcut yapay zekâ araçlarının daha sıkıcı işler için ya da başka programların eklentisi/yardımcısı olduğu bir noktaya gelmemiz demek. Eğer bu araçlarla bir şeyler yapmayı planlıyorsanız, bu ihtimalleri hesaba katmanızı tavsiye ederim.

Gazeteciliğin kalitesine yatırım artacak

Bu yıla dair öngörüleri ve tahminleri okurken bazen doğrudan bazen de dolaylı olarak sıkça dile getirilen deyimlerden birisi “gazeteciliğe odaklanma” oldu. Sektör içerisinde birçok isim gazetecilere ve üretilen işlere yatırıma odaklanma konusundan sıkça bahsediyor ve buna göre planlar yaptığını söylüyor.

Açık konuşmak gerekirse bu hem bir ihtiyaç hem de mecburiyet. Geçtiğimiz yıllarda teknoloji ve internet sektörünün büyümesinin büyüsüne kapılan medya ve gazetecilik, onlar tarafından yönlendirilmeye izin verdi ve bunun sonuçlarına katlandı. 2022, hem yukarıda saydığımız sebepler hem de yıl boyunca bültende ele aldığımız birçok olay yüzünden bardağı taşıran damla olmuş gibi görünüyor. Giderek daha fazla haber merkezi ve medya kurumu bu şirketlere göre rotasını belirlemek yerine kendi yolunu çizmeye odaklanacağını söylüyor. Başta sosyal medya platformları olmak üzere birçok teknoloji şirketinin de gazetecilik ile arasına mesafe koyma çabası da bu ayrılık sürecini hızlandıran faktörlerin başında geliyor.

Birkaç yıldır adım adım yaklaşan bu kırılma 2023 ile birlikte gerçekleşecek gibi görünüyor. Birçok farklı sonucu da beraberinde getirebilecek bu kırılmanın iki büyük dönüşüme sebep olacağı kesin: eldeki kaynakların teknoloji sektörünün son modasına ayak uydurmak yerine gazeteciliğin kendisine yatırılması ve başta sosyal medya platformları olmak üzere teknoloji sektörünün gazeteciliği istediği yöne çekme gücünü kaybetmeye başlaması. Umuyorum ki bu süreç ile birlikte gazetecilik sektörü ile teknoloji sektörü arasında daha sağlıklı ve eşit bir ilişki kurulur.

Genel bir tablo çizecek olursak…

2023 için ekonominin en büyük belirleyicilerden birisi olacağı yukarıda ele aldığım trendler ve tahminlerimde açıkça görüyoruz. Ekonominin gidişatı ve bunun medya sektörüne yansımaları birçok konuda belirleyici olacak. Bunun anlamı da ekonomik olarak hazırlıklı olmanın ve dönüşümlere uyum sağlayabilmenin 2023’te çok daha önemli bir özellik hâline geleceği.

İkinci büyük dinamik ise internet ve sosyal medyaya bakıştaki değişimin doğrudan sonuçlarını görmeye başlamamız olacak. Belki bunu söylemek için erken olsa da 2000’lerin başındaki Dotcom balonuna benzer bir sürecin içerisine girdiğimizi düşünenlerin ve buna göre planlama yapanların sayısı giderek artıyor. Eğer bu öngörüler doğru çıkarsa 2023 ile birlikte internette tanıdık kimi yerleri kaybedip yerlerine yenilerinin geldiği, kullanma alışkanlıklarımızın değişmeye başladığı bir sürece girebiliriz. 

Bütün bunlara baktığımızda 2023’ün odağının her anlamda bağımsızlık ve sürdürülebilirlik olacağını düşünüyorum. Medya ve gazetecilik alanında herkes ya bu konuda daha da güçlenmek ya da temel atmak için çalışmalı, yoksa önümüzdeki yıl çok zorlu geçecek.

Yazar hakkında

Ahmet A. Sabancı

Eleştirel fütürist. NewsLabTurkey Strateji Koordinatörü ve Bülten Editörü.