Gazetecilerin “bilgi uçurma” haberleri yaparken dikkat etmesi gerekenler

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, bilgi uçuran (İng. whistleblower Türkçeye bilgi uçuran olarak çevrilmiştir, aynı zamanda “kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse” olarak da bilinmektedir) birinin Başkan Donald Trump’ı, 2020 seçimlerinde Demokrat Parti’nin adayı olmak için yarışan eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’ı soruşturmaları için Ukrayna’ya baskı yapmakla suçlamasının ardından resmi azil soruşturması başlatıldığını açıkladı. 26 Eylül 2019’da Temsilciler Meclisi, bilgiyi uçuran kişinin Ağustos ayında Kongre’ye verdiği şikâyetin düzeltilmiş bir kopyasını yayınladı.

Tarih boyunca bilgi uçuranlar yolsuzluk, dolandırıcılık, israf ve diğer usulsüzlüklerin dünyanın her yerinde gün ışığına çıkarılmasında önemli bir rol oynamıştır. Ne var ki gazeteciler bu gibi olayları haberleştirirken ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar; bilhassa da dünya liderlerini ve federal istihbarat toplumunu içeren durumlarda.

Haber odalarının böylesi skandalları ve gelecekte oluşabilecek hem yerel hem de ulusal bazda bilgi uçuranların şikâyetlerini haberleştirme stratejilerinde ince bir ayar bulmalarına yardımcı olmak için kıdemli gazetecilere, gazetecilik fakültelerine ve bilgi uçuran davranışları üzerine çalışan akademisyenlere tavsiyelerini sorduk. Ayrıca bilgi uçuranları koruyan ve savunan sivil toplum örgütleriyle de konuştuk.

Hepsinin ortak görüşlerine dayanarak hazırladığımız altı tavsiye şöyle:

1. Bir bilgi uçuranın kimliğine dair detayları açıklamadan önce o bilginin bilgi uçurana ve başkalarına vereceği olası hasara değip değmeyeceğini düşünün

Katolik rahipler arasındaki cinsel istismarı ortaya çıkararak 2003’te Araştırmacı Gazetecilik adına Goldsmith ve Pulitzer Ödüllerine layık görülen The Boston Globe ekibinin bir parçası olan ve Northern University’de öğretim üyeliği yapan Matthew Carroll, “Bilgi uçuranların kimliklerini açıklamaktan yana değilim. Çünkü bu insanlar çoğunlukla doğru olan şeyi yapmaya çalışan fakat kariyerlerinden olmaktan ya da daha kötü şeylerden korkan, endişe duyan insanlar,” diyor.

Carroll, Trump’ın Ukrayna Cumhurbaşkanı ile yaptığı telefon görüşmesini açıklamasıyla öne çıkan bilgi uçuranın “kesinlikle endişelenmesi gerektiği” ifadesine bahane olarak bilgi uçuranların “neredeyse birer casus” olduklarını söylemesine dikkat çekiyor.

Carroll “Trump, bilgi uçuranın ‘neredeyse bir casus’ olduğunu söyledi ve geçmişte casuslara nasıl davranıldığını hatırlattı,” diyor ve ekliyor, “Ne demek istediği tam olarak açık değil ama geçmişte casuslar ya idam edilir ya da uzun hapis cezalarına mahkum edilirdi. Bu da bilgiyi uçuran kişinin ne tür bir tehditle karşı karşıya olduğuna dair bir ipucu veriyor. Eğer bu kişinin kimliği ortaya çıkarsa, büyük ihtimalle o ya da bu bahaneyle hedef olacak.”

Yolsuzluk konusunda neden çok az bilgi uçuranın olduğu üzerine araştırma yapan University of South Carolina’da doçentlik yapan Xuhong Su, anonimitenin “hem bilgi uçuranları korumak için hem de uzun vadede daha fazla bilgi uçuranı teşvik etmek için büyük önem taşıdığının” altını çiziyor. Su, The New York Times’ın, Demokratların Trump’a karşı bir azil soruşturması başlatmasına yol açan ithamlarda bulunan bilgi uçuranın kimliğine dair detayları paylaşma kararını da eleştiriyor.

2. Bilgi uçuranların neden bunu yaptığına odaklanmayın

Sırbistan’daki yolsuzluk hakkında haber yapan çevrim içi araştırmacı gazetecilik kuruluşu Pistaljka’nın genel yayın yönetmeni Vladimir Radomirovic, bilgi uçuranların motivasyonlarına değil, ortaya çıkardıkları şeye odaklandıklarını söylüyor: “Bizim için verdikleri bilgidir önemli olan, biz belgeleri yargılarız, bilgi uçuranı değil.”

Radomirovic, 2010’daki kuruluşlarından itibaren yüzlerce bilgi uçuranla beraber çalıştı.

“Çoğunlukla bir bilgi uçuranı motive eden şey verdiği bilgideki usulsüzlükten ziyade patron, hükümet ya da basın tarafından soruşturmalarıdır. Gazeteciler bunun bilincinde olarak bilgi uçuranları hedef almaktan kaçınmalı,” diyor.

3. Bilgi uçuranlarla sızdıranlar arasındaki farkı anlayın

Birkaç yıl önce Society of Professional Journalists (Profesyonel Gazeteciler Topluluğu), bilgi uçuranları koruyan ve savunan bir örgüt olan Government Accountability Project (Hükümet Sorumluluğu Projesi) ile birlikte gazetecileri bilgi uçuranlar hakkında eğitmek amaçlı bir rehber hazırladı. 36 sayfalık rehber, bir bilgi uçuranla bilgi sızdıran arasındaki farka dikkat çekiyor. Rehbere göre bu iki terim sıklıkla “mahkum edici bilgiyi” paylaşan kaynağı itibarsızlaştırmak için birbiri yerine kullanılıyor.

ABD’de bilgi uçuranlar genellikle misillemeye karşı yasalarla korunuyor ama bazen bildiklerini paylaşarak kariyerlerini ve güvenliklerini tehlikeye atıyorlar.

Rehber, bilgi sızdıranların çoğunlukla siyasi çıkar elde etmek, göze girmek ya da politikaları sınamak için hükümet kuruluşları ya da onlarla çalışan kurumlardaki faaliyetlerle ilgili bilgi verdiklerini belirtiyor. Bilgi uçuranlarınsa ciddi usulsüzlükleri, kötü yönetimleri, israfları ya da kamu güveni istismarlarını gün yüzüne çıkaran çalışanlar olduklarını söylüyor.

4. Güvenli iletişim için bir strateji geliştirin

Kaynaklarıyla iletişim kurmak, onlardan veri ya da belge almak için dijital araçları kullanan muhabirler çevrimiçi faaliyetlerini hacklenme, gözetim ve oltalama gibi güvenlik tehditlerine karşı korumak için gerekli adımları atmalı. The Committee to Protect Journalists (Gazetecileri Koruma Komitesi) yeni hazırladıkları Dijital Güvenlik Kitinde bu konuyla ilgili detaylı bir rehber sunuyor.

Bilgi uçuranların güvenliğini sağlamak için kullanılabilecek iki yöntem var: Uçtan uca şifreleme sağlayan Signal ya da WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamalarını ve e-postaları şifreleyen yazılımları kullanmak.

5. Bilgi uçuranları koruyan yasalara aşina olun

Bilgi uçuranları koruyan ve çok değişkenlik gösteren yasaları okuyun ve hukuki uzmanlara danışın. National Whistleblower Center (Ulusal Bilgi Uçuran Merkezi), gazeteciler için hazırladığı öneri metninde, The False Claims Act’ten (İftira Yasası), Dodd-Frank Act’e kadar ABD’de bilgi uçuranları koruyan geniş bir yasal çerçeve olduğunu açıklıyor: “Bilgi uçuranların hakları, 50’den fazla farklı federal yasa ve sayısız eyalet kanununda belirtilen prosedürlere dayanmaktadır.”

Bilgi uçuranların savunmalarını yapan 3 avukat tarafından kurulan The National Whistleblower Center, federal istihbarat çalışanlarına yönelik bir dizi farklı kurala dikkat çekiyor.

“The Whistleblower Protection Act görevi kötüye kullananları açıklayan kamu çalışanlarının haklarını koruyor,” deniyor tavsiye metninde. “Bilginin hassas ya da gizli olduğu istihbaratta çalışanlarınsa hakları daha kısıtlı. Emir komuta zinciri doğrultusunda komutanlarına ya da kurumun genel müfettişlerine bilgi uçurabilir, ama bunun ötesine geçmelerine çok nadir izin verilir.”

6. Bilgi uçurma meselesini anlamak için nereden yardım alacağınızı öğrenin

ABD’de ve dünyada sayısız örgüt ve kaynak bilgi uçuranları ve onlarla beraber çalışan gazetecileri destekliyor. Birçoğundan zaten bahsettik. Bahsetmediğimiz birkaçı şunlar:


Daha önce Journalist’s Resourceta yayınlanan bu içeriği Elif Akgül çevirdi.

Yazar hakkında

Denise-Marie Ordway

Orlando Sentinel ve Philadelphia Inquirer de dahil olmak üzere ABD ve Orta Amerika’daki gazetelerde ve radyo istasyonlarında muhabir olarak çalıştıktan sonra 2015’te Journalist’s Resource'a katıldı. Çalışmaları aynı zamanda USA TODAY, The New York Times, Chicago Tribune ve Washington Post gibi yayınlarda yayınlandı. Çok sayıda ulusal, bölgesel ve eyalet düzeyinde gazetecilik ödülü aldı ve Florida A&M Üniversitesi'ndeki şiddet, taciz ve diğer sorunlara odaklanan bir dizi araştırma için 2013'te Pulitzer Ödülü finalisti olarak seçildi. Ordway, 2014-15'te Harvard’s Nieman Foundation for Journalism'e seçildi.