NewsLabTurkey Ne Okuyor‘dan Herkese Merhaba!
Her hafta sizlerle buluşacak olan NewsLabTurkey Ne Okuyor isimli bültenimizin ilk sayısına hoş geldiniz. Üç ana bölümden oluşan bültenimizin “Bu Hafta Ne Okuduk?” bölümünde sizlere geçtiğimiz hafta boyunca gazetecilik sektöründe yaşanan önemli gelişmelerin bir özetini sunacağız. “NLTR’de Bu Hafta” bölümünde ise hafta boyunca NLTR’de üretilen yeni içeriklerden öne çıkanları paylaşacağız. “Haftanın Odağı” bölümünde de gazetecileri ilgilendiren konular hakkında kaynak ve ilham niteliğindeki önemli çalışmaları derleyeceğiz.
Bu hafta sizler için”Bu Hafta Ne Okuduk?” bölümünü olabildiğince çeşitli tutmaya çalıştık. Derlememizde iş modelleri üzerine BuzzFeed genel yayın yönetmeni ile yapılmış bir röportaj, BBC Afrika ekibinin 2 dakikalık bir video ile bir cinayeti nasıl araştırdığı, New York Times Magazine’in metin içermeyen sayısı ve daha fazlası var.
Bu çeşitliliği her hafta korumaya çalışacağız. Çünkü gazeteciler olarak bu yeni dönemde iyi işler ortaya koyabilmemizin yolu bu yenilikleri anlayıp onlara uyum sağlayabilmemizden geçiyor. Bu bültenle de amacımız sizlere bu konuda yardımcı olabilmek. Umuyoruz ki bu proje kendisini geliştirmek ve eğitmek isteyen her gazeteci ve gazeteci adayı için daima faydalanabilecekleri güncel bir kaynak olacak. NewsLabTurkey’i genel yayın yönetmenimiz Sarphan Uzunoğlu “NewsLabTurkey Ne Yapacak?” yazısında detaylı bir şekilde anlatıyor.
Bültenimizle ilgili her türlü görüş ve önerilerinizi bulten@newslabturkey.org adresine ulaştırabilirsiniz. Sizlerden alacağımız geri bildirim bizim için çok önemli.
Şimdilik benden bu kadar.
Haftaya görüşmek üzere!
—Ahmet A. Sabancı
Bu Hafta Ne Okuduk?
İŞ MODELLERİNDE ÇEŞİTLİLİĞİN ÖNEMİ: BuzzFeed genel yayın yönetmeni Ben Smith, Digiday’e verdiği röportajda sektördeki iş modelleri üzerine önemli noktalara değiniyor. Bildiğimiz üzere BuzzFeed Facebook sayesinde büyüyen bir yayındı ancak Ben Smith, Facebook’un ana akışında haberleri arka plana atmasından önce iş modellerini çeşitlendirmiş olmalarının, onları birçok haber sitesini kötü şekilde etkileyen bu gelişmeden koruduğunu söylüyor. Habercilik ve iş modelleri ekseninde ilerleyen röportaj önemli bir cümleyle bitiyor: “Her şirketin iş modellerini çeşitlendirmeye ihtiyacı var.”
AKADEMİK ÇALIŞMALARA ULAŞMAK: Akademik çalışmalar ve makaleler gazeteciler için önemli kaynaklardan birisi. Özellikle de araştırmacı gazetecilik yapan meslektaşlarımız için akademik makaleler ve araştırmalar olmazsa olmaz. Ancak bunlara ulaşmak her zaman çok kolay olmuyor. Hatta kimi gazeteciler için bu çalışmalara nasıl ulaşılacağı tam bir muamma. Journalist’s Resource, bu soruna eğilmiş ve gazetecilere 7 yöntem önermiş. Her bir madde oldukça faydalı ancak ilk maddedeki öneri aslında en bariz olan ama en az düşündüklerimizden birisi: Kütüphanelere gitmek.
İNGİLTERE’NİN İNTERNET HIZINI HARİTALAMAK: Financial Times, Temmuz 2018’de İngiltere’nin internet altyapısını ve hız seviyelerini interaktif bir harita hâlinde, beraberinde verinin analizini yapan bir makale ile yayınlamıştı. Eğer böyle işleri gördüğünüzde bunların nasıl yapıldığını merak ediyorsanız, Source tam da bu soruyu bizzat haritayı hazırlayan ekibin yazdığı bir yazıyla cevaplıyor. Oldukça detaylı bir şekilde haritanın yapılış sürecini anlatan yazı, aynı zamanda kullandıkları kodları ve diğer araçları da gösteriyor. Eğer veri gazeteciliğine ve veri görselleştirmeye ilginiz varsa, bu yazıdan kendinize önemli notlar çıkarabilirsiniz. Source’a uğramışken “How We Made” serisini de incelemenizi tavsiye ederiz, çünkü National Geographic’in milyarlarca kuşun göçünü anlattığı interaktif haritalarını nasıl yaptıklarını başka yerde okumak mümkün değil.
BİR CİNAYETİN ANATOMİSİ: BBC Africa, geçtiğimiz hafta Twitter hesapları üzerinden yazdıkları bir seriyle temmuz ayında internete düşen bir videoda işlenen cinayetleri nasıl araştırdıklarını anlattı. İnternet, videoda işlenen cinayetin nerede ve kim tarafından yapıldığı hakkında dedikodulara ve bilgi kirliliğine boğulmuşken; BBC ekibi hepimizin erişebileceği Google Earth ve benzeri araçlarla cinayetin yerinden, işleyen kişilerin kimliğine kadar pek çok önemli bilgiye erişmenin mümkün olduğunu gösteriyor. İnternetin araştırmacı gazetecilik için nasıl yeni imkânlar yarattığını görmemizi sağlayan bir örnek.
DÜNYAYI DİNLEMEK: Bu haftanın ilginç/deneysel gazetecilik işleri kategorisinde The New York Times Magazine’nin 23 Eylül 2018‘de çıkan özel sayısı var. NYT Magazine 23 Eylül sayısını hiçbir metin olmadan çıkardı. “Voyages (Yolculuklar)” sayısında yazıların olması gereken sayfalarda yalnızca fotoğraflar vardı ve yazıların hepsi özel podcastler olarak internet üzerinden yayınlandı. NYT Magazine genel yayın yönetmeni Jake Silverstein, dergi tecrübesini yeniden icat etmek istediklerini ve bunun için “anlatacak ilginç sonik öyküleri olan yerleri ve hayvanları” seçtiklerini söylüyor. Silverstein, derginin bu özel sayısının konseptini şöyle özetliyor: “Bunlar aslında anlatı yazıları değil. Bu sayının tüm konsepti okurlarımıza ses algımız üzerinden dünya hakkında öğrenilecek ne kadar çok şey olduğuna dair yeni bir anlayış ve zevk vermek.”
Haftanın Odağı: E-Bültenler
Bu hafta odağımız e-bültenler. Ülkemizde genel olarak e-bültenler sıklıkla tanıtım amaçlı kullanılan ve çoğu zaman okunmadan silinen e-postalar kategorisinde görülse de, özellikle gazeteciler için son yıllarda oldukça önemli bir araç hâline geldi. Okurlarla daha doğrudan bir iletişim kurabilmek, her yeni yayınlanan haberin linkini bir e-posta olarak göndermek yerine derlemeler ve editoryal yaklaşımlarla okura istediğini doğrudan ulaştırabilmek ve sosyal medyanın hızı karşısında daha sakin bir şekilde haberlere ulaşmak gibi avantajları sayesinde, e-bültenler gazeteciler ve yayıncılar için her geçen gün daha da değerli bir hâle geliyor.
Ayrıca serbest çalışan gazeteciler de kendileri için oluşturabilecekleri e-bültenlerle hem kendisini takip edenlere daha doğrudan ulaşma şansına erişiyor, hem de okurlarıyla daha samimi bir ilişki kurarak onların daha sadık takipçiler hâline gelmelerini sağlayabiliyorlar.
Sizlere bu hafta için altı farklı e-bülten seçtik. Olabildiğince farklı tarzda bültenler seçerek bu alanın nasıl yaratıcı işlere açık olduğunu da görebilmenizi sağlamak istedik.