Yatırım dünyası: Kim kimdir?

Medya alanında bir iş fikriniz var ve fikrinizi hayata geçirip büyümeyi planlıyorsunuz. Kendinizi artık bir girişimci olarak tanımlamaya başladığınız andan itibaren mesuliyetleriniz var ve gittikçe artacak; hele yola tek çıktıysanız İsviçre çakısı gibi olup her işe koşmanız gerekecek. Girişim planınızı uygulamaya koyduğunuz ilk günden itibaren peşinizi bırakmayacak işlerden biri ise fon bulmak

Gazetecilik geçmişinize güvenerek fon bulma konusunda iyi olduğunuzu düşünüyor olabilirsiniz, geçmişinizde fon olarak başarılı bir şekilde kapattığınız birçok proje olabilir. Ancak artık farklı bir yolda yürüyorsunuz, bu yolda fonların da kullanım amaçları farklılaşacak. İşletmenizi finanse etmek ve işleri yürütmek üzere almak isteyebileceğiniz fonları veren kişi ve kurumlar da. Zira artık amacınız bir yazı dizisini veya bir belgeseli tamamlamak değil, şirketinizin geleceği için doğru adımlar atmak.

Girişimler için yatırım turları: Tohum, Seri A, Seri B, Seri C

İş fikriniz bir tohumsa, yeşermesi için gerekli koşullar toprak, iklim ve su. Doğru coğrafyada doğru iş fikrini doğru zamanda yakaladığınıza inanıyorsanız geriye sermaye bulmak kalıyor. Basit gibi görünse de çoğunluk burada takılıyor. Sermaye yetersizliğinden dolayı fikirler ya hayata geçemiyor ya da çok erken adaya veda ediyor.

Ancak bu yeni yolda yanınıza yeni yol arkadaşları almanız mümkün. Zira işinizi şirketleşerek, şirketinize yatırım yaparak, ekip kurup marka yaratarak, etki gücünüzü artırıp yeni gelir kaynakları üreterek büyümeyi hedefleyerek yapacaksanız; artık ortada yatırım yapılabilecek bir iş var demektir. Bu işin de hayata geçmesi için “fonlanması” gerekiyor; ya bu işi yapmak isteyenin kendisi, ya çevresi (eş, dost, akraba, belki izleyici topluluğu), ya alınan reklamlar ya kamu yada sermaye tarafından. Bu yazının konusu, gazetecilerin en az konuştuğu konu ve kişiler: sermaye ve yatırımcılar.

Sermaye ararken kimlerle konuşmanız gerektiğini belirleyen en önemli değişken, işinizin hangi aşamada olduğu. Fikir aşamasında olan işler, başlayıp bir noktaya ulaşmış işler, büyümek için sermaye arayan işler için çalınması gereken kapılar birbirinden farklı. Henüz fikir aşamasındaysanız ilk adres kuluçka programları. İşinizi hayata geçirmeniz için temel masraflardan kurtulduğunuz bu dönemde fikrinizi test etme olanağı bulup ileriki aşamada yol arkadaşınız olacak kişilerle tanışabilirsiniz. Bu aşamada karşınıza çıkacak ilk yatırımcı tipi, demo ürün geliştirmeniz için size küçük miktarlarda yatırım yapıp şirketinizden hisse isteyebilecek melek yatırımcılar. Bu ilk kaynakla fikrinizi somutlaştırabilir ve yeni ortaklarınızın iş çevreleriyle birlikte hızlıca pazara girebilirsiniz.

Fikir aşamasını ürün geliştirerek başarılı bir şekilde atladıktan sonra sıradaki hedef piyasadaki rekabette ayakta kalmak. Piyasa, bazen teknik bir kavram bazen esnaf ağzı gibi gelse ve yabancı çınlasa da aslında herhangi bir medya çalışanı da her gün medya piyasasının içinde rekabette. Aynı haberi sunarak rakiplerinizden daha çok tık veya izlenme almak için yaptığınız her hamle, bir açıdan o haberin piyasasından pay kapma yarışı. Ancak artık alışık olduğunuz bir mücadeleyi farklı bir mecrada yürüteceksiniz. Elinizde haber değil, geliştirdiğiniz ürününüz var ve daha çok okunmak değil, daha çok satmak istiyorsunuz. Rakipleriniz piyasaya sizden önce girmişler; piyasada tanınıyorlar, ödeyen müşterileri var ve ürünlerine alışılmış. Ürününüzü iyileştirmek, rakibinizin önüne geçmek, satışını sağlayabilmek için pazarlama ekibi kurmak zorundasınız artık; üstelik ofis, muhasebe gibi genel giderler de giderek artıyor. Bu aşamada da tekeri döndürebilmek için yeni bir yatırım almayı düşünebilirsiniz. Tohum aşaması denilen bu dönemde profesyonel melek yatırımcılar ile Girişim Sermayesi (Venture Capital – VC) firmalarına hedeflerinizi anlatarak yatırım alabilirsiniz.

Tohum aşamasında başarılı olursanız artık piyasada emin adımlarla ilerliyorsunuz ve risk almaya biraz daha açıksınız demektir. Değilseniz bile artık ortaklarınız var ve yaptıkları yatırımın dönüşünü alacağını en azından görmek istiyorlar. Daha fazla satış yapıp kârınızı artırmanız gerekiyor, ancak daha fazla satış demek daha geniş satış ekibi, daha çok arama demek. Yani yeni yatırım şart. Artık önceki aşamalara göre daha avantajlı bir noktadasınız. Elinizde hazır ürününüz, birkaç müşteriniz ve ölçüm yapmanızı sağlayacak başarı istatistikleri var. Bu aşamada mevcut verilerinizle Seri A yatırım turuna çıkabilirsiniz, bu aşamada muhataplarınız görece büyük olan VC firmaları olacak. Bu dönemin önceliği cironuzu ve kârınızı artırmak, ancak yeni ürün geliştirmek için de uygun bir zaman. Zira en zor aşamaları geçtiniz; ürünlerinizi piyasa, sizi de yatırımcılar onayladı. Seri B yatırım turunda daha güçlüsünüz.

Piyasada artık iyice tanınıyorsanız ve daha fazla büyümek için yine yatırım arıyorsanız Seri C yatırım turunda VC firmalarının yanında yatırım bankaları ile özel sermaye fonları da işinize yatırım yapmakla ilgilenebilir; çünkü artık finansal riskiniz başlangıç aşamasına göre çok daha düşük. Bu aşamada hisselerinizi devredip çıkmanız da mümkün.

Melek yatırımcılar

Melek yatırımcılar, henüz yolun başında olan girişimlere yatırım yaptıkları için melek yatırımcıdır. İşinize sunduğu katkı sermaye koymakla sınırlı kalmaz, işinizin büyümesi için tecrübe ve bağlantılarını da paylaşırlar ki henüz fikir aşamasında olan bir iş için belki paradan çok daha önemli olan bir şeydir bu.

Türkiye’de “Bireysel Katılım Yatırımcısı” olarak isimlendirilen melek yatırımcıların sayısının artması hükümet politikaları arasında. Kişisel serveti 1.000.000 TL’den fazla olan ve yıllık gayrisafi geliri 200.000 TL’nin üzerinde olan kişiler melek yatırımcı olarak sunulan vergi teşviklerinden istifade edebiliyorlar. Enflasyonist ortamda bu rakamlar ilk konulduğu zamanlara göre iyice eridiği için, aradığınız melek yatırımcı çok yakınınızda olabilir. İşinizle ilgilenen kişileri işinize yatırım yapmak için bu teşviklerden bahsederek cesaretlendirebilirsiniz.

Melek yatırımcınız şirketinizin ortağı olacağı için piyasaya ve ürününüze bakış açılarınızın ortaklaşması, işinizin geleceği açısından kritik. Şirkete sermaye girişi, networkünüzün gelişmesi güzel olsa da temel konularda ayrılıklar yaşıyor ve birbirinizi anlayamıyorsanız işler ters gidebilir. Yine medya sektöründe olan bir medya profesyonelinden veya medya sektöründe başka yatırımları da olan birinden destek alabilmek işiniz için çok daha faydalı olur.

Girişim Sermayesi (Venture Capital – VC)

Yüksek büyüme potansiyeli olan veya yüksek büyüme sergileyen bir işiniz varsa, tohum aşamasında veya gelişme sürecinde start-up firmalarıyla özel olarak ilgilenen sermayeye, girişim sermayesine başvurabilirsiniz. Risk sermayesi fonları da diyebileceğimiz VC firmaları, büyüme potansiyeli olan işleri arar. Yani işinizin potansiyeli varsa siz onlara ulaşmak için uğraşana kadar onlar sizi bulabilir. Bu firmaların amacı firmanızı hızlı bir şekilde büyütüp kendi yatırdıkları parayı dolar bazında katlamak. Bir de kurumsal firmaların kendi içlerinde oluşturdukları girişim sermayesi fonları var. Kurumsal firmalar sektöründeki yenilikleri hızlıca yakalamak, hızlı hareket edebilmek, pazar payı kapmak için yolun henüz başındaki firmalara yatırım yapabiliyor, ileride kendi bünyesine katabiliyor. Bu tarz firmalar, kendi çalışanlarını da kurum içi inovasyon yapmaları için cesaretlendirebiliyor ve işlere ilk yatırımı kendileri koyabiliyor.

Yatırım süreçleri nasıl yürütülmeli?

Belki ilk bakışta karışık gelecek ama aslında burada da her gün yaptığınıza benzer bir alışveriş yapıyor olacaksınız. Elinizde bir değer var, şirketinizin hissesi, bunu hakkı olan değer karşılığı vereceksiniz.

İşinizin büyümesi için yatırım alması gerektiğini düşünüyorsanız yapmayı düşündüğünüz yatırımlar için ihtiyacınız olan kaynağı belirlemeniz ve bu kaynak karşılığında karşı tarafa neler verebilmeyi göze aldığınız en temel denklem. Bunu belirleyen de yine işinizin ne aşamada olduğu. Daha en başından, ortada yalnızca fikir varken sermaye aramak işleri zorlaştırır, fikrinize inandırmayı başarsanız bile pazarlık masasında eliniz daha zayıf olur. Bu aşamada benzer bir girişimin başarı hikâyesinden yola çıkabilirsiniz; örneğin İngiltere’de yapılıp tutan bir işin benzerini Türkiye’de yapmayı planlıyorsanız herhangi bir fikirden daha güçlü savunabilirsiniz. Ürünleriniz ortaya çıktıkça, pazarda pay kapmaya başladıkça şartlar sizin lehinize gelişmeye başlayacak.

Masaya otururken iş planınız hazır olmalı. Neyi neden yapıyorsunuz, hangi sorunu nasıl çözeceksiniz, rakiplerinize göre sizi öne çıkaran özellikleriniz neler, piyasada rakiplere karşı nasıl hareket edilecek, alınan yatırım nereye hangi amaçlarla ne sürede harcanacak şeklinde tüm detaylar somut bir plan hâline getirilmeli. “Ben finansçı değilim, pazarlamacı değilim, hukukçu değilim” gibi dertleriniz varsa, yazının başına dönelim: Kendinizi artık bir girişimci olarak tanımlamaya başladığınız andan itibaren mesuliyetleriniz var ve bu mesuliyetler gittikçe artacak; hele yola tek çıktıysanız İsviçre çakısı gibi olup her işe koşmanız gerekecek.

Zor ama kimse bunları bilerek hayata başlamıyor. Bu masalarda en önemli olan şeylerden biri de tecrübe, o da ancak bu masalara oturularak kazanılıyor. Ayrıca yola tek çıksanız bile mentorlerinizin, danışmanlarınızın sizinle olduğunu unutmayın.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
İlginizi çekebilir