Gazetelerin ve gazetecilerin okuyucularıyla, izleyicileriyle ilişkisi oldukça eski bir konu. Dijital dünyada bu konunun da içinde yer aldığı üst başlık ise topluluk yönetimi. Hepimiz günlük hayatta olduğu gibi dijitalde de birtakım toplulukların parçasıyız. Bu, “kullanıcılar” için de yeni bir durum değil; internetin emekleme döneminde hobi niyetine kurulan forumların bazılarının ne kadar hızlı büyüdüğüne çoğumuz şahit olduk. Sosyal medyayla forumlar dönemi bitti belki ama, insanların dijitalde de agora arayışları bitmedi. Bugün hemen her platformda belli konular, zevkler, amaçlar için bir araya gelme ihtiyacına cevap veren çözümler var. Peki gazeteciler bunlardan nasıl yararlanabilir?
Topluluk fikri gazetecilere aslında çok da yabancı değil. Cumhuriyet Gazetesi’nin Cumok deneyimi, BirGün’ün çok ortaklı yapısı, Evrensel’in dayanışması akla gelen farklı yapıda örnekler. Hatta bunu ileri götürüp yayınların topluluklarının yanına toplulukların yayınlarını da eklemek mümkün: Milli Gazete bugün hâlâ varsa Milli Görüş camiası var olduğu için var.
Topluluk oluşturmaya nereden başlamalı?
Topluluk oluşturma, büyütme ve yönetme artık gazetecilerin de bizzat “uğraşmak zorunda oldukları” bir sorumluluk; zira kendi mecrasını kuran gazetecilerin bir süre sonra ister istemez bir toplulukları oluşuveriyor. İzleyicinin/okuyucunun sesini eskisi gibi gazetenin santrali veya okur temsilcisi göğüslemiyor; “kullanıcının” tepkisi YouTube canlı yayınında anında ekranda. Üstelik diğer kullanıcılar da görebiliyor. Hâliyle geleneksel medya kanallarındaki resmi dili kırıp mecranın ve kitlenizin diline uygun iletişimi yaratamazsanız çarşının karışma riski büyük. Nitekim dijitalde hızlı büyüme potansiyeli olduğu kadar, hızla tükenme riski de var.
Peki ne yapmalı, nasıl yapmalı? Yapan nasıl yapıyor, nereden başlamalı?
- Pazarlama alanındaki örnekleri incelemek
Dijital toplulukların önemini herkes ta forumlar zamanından fark etmiş olsa da bunun üzerine eğilecek imkânlar daha çok pazarlama dünyasındaydı; buralardaki tecrübeler iyi bir başlangıç olabilir. Bir ürününüz veya hizmetiniz varsa marka yaratmak şart ancak, her ürün veya hizmet için de topluluk oluşturmak gerekmez. Dahası, insanlar sizin için sizden bağımsız olarak da belli yerlerde belli konularda buluşuyor olabilir. Özellikle otomotiv sektöründe değil marka, modele bile topluluklar var. Bu topluluklar markadan bağımsız başladıkları yolda kendileri de marka hâline gelebilirler; öyle ki topluluğun bir dili oluşabilir, logosunun basılı olduğu t-shirtlerle gezenler olabilir. Böyle durumlarda “ayrı eve çıkmak” yerine onları evlerinde desteklemek firmalar için çok daha mantıklı. Bu gazeteciler, gazeteler için de öyle. Sıkı bir hayranınız, sizden habersiz ve iyi niyetle bir Facebook grubu, bir Telegram kanalı oluşturmuş olabilir; siz bunun farkına varana kadar orası büyümüş de olabilir. Bu durumda panik yapmak yerine işbirliği yapmanın yollarını aramak çok daha makul. Çünkü topluluk kurmak strateji gerektirir, tabii masadaki stratejinin sahada ne kadar tutacağı muamma. Üstelik hiç de kolay ve ucuz değil.
- Topluluk oluşturmayı bir yatırım süreci olarak görmek
Vakit maliyetinden ve verilen emeğin karşılığını almanın uzun sürmesinden dolayı topluluk oluşturmayı daha çok bir yatırım süreci olarak görmek daha doğru olur. Zira gönüllere girmek vakit gerektirir; ama bir kere sevilen marka olduğunuzda sırtınız kolay kolay yere gelmez. Rakipleriniz arasından tercih edilmenizi ve desteklenmenizi sağlayan da kurduğunuz bu bağdır, oluşturduğunuz dildir. Öyle ya; Kenan Taş, taş mı yesin? Nitekim içerikle dolu bir dünyada mücadelenin içindeyiz ve kullanıcıların sınırsız içerikte kaybolması son derece kolay, üstelik insanların dikkat süreleri de yıldan yıla kısalıyor. Bu bağlar kurulursa o kalabalıkta ayrışacaksınız, bağlar sıkılaştıkça okuyucularınız önce markanızı sevmeye başlayacak, size daha iyisinin nasıl olabileceği konusunda geri bildirimler yapacak ve işler iyi giderse markanızı savunmaya başlayacak: Kenan Taş, taş yemeyecek.
Neden topluluk oluşturmalı?
- Haberin karşılık bulmasını sağlamak
Peki bu yatırımı neden yapmalı? Bu sorunun birden çok cevabı var. Öncelikle gazetecilerin haberlerini sosyal medyada paylaşarak şanslarının yaver gitmesi temennisiyle çok sayıda RT almak için beklemeleri artık yeterli değil. Haberin bir ürün olarak ayrıca “pazarlanması” gerekiyor; bunun için de gazetecilerin hedef kitleleriyle daha fazla haşır neşir olmaları, onları daha yakından tanıyıp doğrudan iletişim kurmaları gerekiyor. Bu da sadece haberi anlatarak, haber hakkında konuşarak veya gazetenin cümlelerini gazete gibi tekrar ederek olmuyor. Aynı şekilde bu mecralarda gazeteci, gazetenin kendisi değil; steril ve hatasız içerikler paylaşmak sizi geride bırakabilir. Tek taraflı iletişimin yerini çok taraflı iletişimin aldığı bu mecralarda soru sormak, geri bildirim toplamak, ardından da takipçilerinizin fikirlerinden uygun olanları uygulamaya koymak şart.
Topluluklar, okuyucuların ne beklediklerini ve ne bekliyor olabileceklerini anlamak için bulunmaz nimet ve sosyal medyada kullanıcılarla olan iletişimi doğru yönetebilirseniz, “markanızı” savunanların sesini artırabilirsiniz. Topluluk yönetmenin temel amacı da hedef kitlenizi harekete geçirmek. Bu hareket “Akşam 21.00’da canlı yayındayız” diyerek seyircilerinizi toplamak da olabilir, gazeteciliğinizi desteklemeleri için katıl’a basmaları da. Hatta başınıza gelen iletişim kazalarında gönüllü olarak yanınızda olmaları da sevdaya dahil.
Toplulukları, yayın yaptığımız platformlar da algoritmalarıyla teşvik ediyor. YouTube’da canlı yayına geçeceğiniz zaman, yayınınızı bekleyen birilerinin olması sizi maça önde başlatıyor; Facebook, bağlı grubu olan sayfaların reklam performanslarını destekliyor. Ayrıca her mecrada yayından sonra en kısa sürede ne kadar çok olumlu etkileşim alırsanız içeriğinizin görünürlüğü de o kadar artıyor. Daha çok görünürlük, daha çok yayın içi reklam ve sponsorluk demek.
- Bir gelir modeli inşa edebilmek
Reklamdan ve fonlardan başka bir gelir akışı yaratmanın yolu da yine iyi topluluk yönetimlerinden geçiyor. Dijital toplulukların ilk örnekleri olan forumlar da kendilerini ayakta tutacak geliri üretmek için kullanıcılarını müşterileri veya destekçileri hâline getiriyorlardı, aynı bugün gibi! T-shirt veya eğitim satmakla yayının ayakta kalmasını sağlamak için bağış toplamak bugünün icatları değil anlayacağınız. Bir şirket kurduğunuzda ilk atlamanız gereken aşama, “ödeyen müşteriler” bulmak. Bir topluluğunuzun olması, size böyle bir güven sağlar. Her zaman “en azından” ne kadar satacağınızı bilirsiniz.
Topluluğunuzun olması, okuyucularınızın/izleyicilerinizin onlarla bire bir veya bire çok etkileşim kurabileceğiniz tek bir yerde toplanmasını sağlar, bu da erişimi kolaylaştırır. Topluluk içindeki etkileşim, takipçilerinizin endişelerini giderir ve topluluk dışında da sizi savunan kişiler hâline getirebilir. Topluluğunuzun üyelerinin sizinle konuşması kadar topluluk içinde birbirleriyle konuşmaları da ayrıca kıymetli; konuştukları konular ve konuyu hangi boyutlarıyla nasıl ele aldıkları içerikleriniz için önemli geri bildirimler. Takipçilerinizin duyarlılıklarını, ilgilerini keşfetmek markanızı büyütmek için kritik, topluluk kurmak ise size bu fırsatı sağlar.
- Bir kitle oluşturmak
Takipçilerinizle kurduğunuz bağları sağlamlaştırmak ve sektör jargonuyla “anlamlı ilişkiler kurmak” size başka iş fırsatları da sağlayabilir. Belki de topluluğunuzdaki kendini adayan üyelerden biri sizin için reklam satışlarınızı gerçekleştirmek isteyecek, olamaz mı? (Olabilir, gördüm.) Bununla beraber toplulukta bazı kişiler ister istemez öne çıkacaktır. Daha aktif olan bu kişileri işe dahil etmek, etkinizi artıracaktır. Nevşin Mengü’nün yayınlarındaki Ozan Şamiloğlu artık sizin için de evlerden biri gibi değil mi? Bu, gazetecilerin markalara göre avantajlı oldukları bir nokta. Markalar anonim yanıt verirken, gazeteciler kişisel cevap vererek güvenli ve insani ilişki geliştirebiliyorlar. Yani Nevşin Mengü insanları sadece Nevşin Mengü kanalına davet etmekle kalmıyor, onlara seyredecek bir şey sunarken aynı zamanda da kanalında ağırlıyor.
Topluluk nasıl oluşturulur?
- Kaç kişi değil, kim
Böyle bir yatırım yapacağız ve sıfırdan başlayacağız, doğru yol ne olmalı? Sadece bir platform oluşturmak demek, topluluk kurmak demek değil. Topluluğun tanımı, aynı ilgi alanına sahip insanların fikir paylaşımı yaptıkları ortamları sağlayabilmek. Bu ortamlarda niceliğin yerini nitelik alıyor. O gün bayiden hasbelkader Cumhuriyet Gazetesi alan biri nasıl direkt “Cumhuriyet okuru” olmuyorsa, sayfaları takip edenler de direkt topluluğumuzun bir parçası olmuyor. Cumhuriyet örneğinden gidersek, Cumhuriyet’in tirajını artırmak doğru bir hedef; ancak herkesi Cumok üyesi yaptığınız durumda Cumok yönetilemez hâl alır. Dijitalde de topluluğu büyütmek derken kastettiğimiz takipçi sayılarını artırmak değil; çünkü kaç kişinin takip ettiğinden çok kimin takip ettiği önemli. Hiçbir zaman yayınlarını izlemeyecek, yorum yapmayacak, “katılmayacak” birinin takip etmesinin çok da bir faydası yok.
- Doğru mecra hangisi?
Bu yatırımı nerede yapmalı? Topluluk için artık hemen her platform bir çözüm sunuyor. Her birinde bir grup yönetmek iş yükünüzü artıracaktır, üstelik her mecranın kendine özgü bir dili olduğu düşünüldüğünde aynı içeriği defalarca farklı şekilde paketlemek gerekebilir. Facebook sayfalara bağlı gruplar yaratmaya imkân sağlarken, LinkedIn’de sayfalardan bağımsız da gruplar kurmak mümkün. Instagram’ın topluluk için özel bir çözüm üretmemiş olsa da Twitter’ın sesli odalar özelliği topluluğunuzla iletişime geçmek için yeni bir yol. Ancak hep dijitalden konuşurken atamızın dedemizin usullerini unutmaya da gerek yok. Topluluğunuz için buluşmalar düzenleyebilir, hatta partiler verebilirsiniz. Topluluğunuzun üyelerinden etkinlikleri organize etmek için gönüllü olanlar çıkabilir. Bu tarz buluşmalar hem topluluk üyelerinin birbirleriyle aralarındaki bağı kuvvetlendirir, hem yeni bir gelir kaynağı sağlar, hem de potansiyel iş ortaklarınızla tanışma fırsatı sağlar. Sadece okuyucularınızla dolu olan bir etkinliğin kocaman bir odak grup toplantısı olduğundan bahsetmeye ise gerek bile yok.
Topluluk oluşturmanın zor tarafları neler?
- Sürekli ve giderek artan sorumluluk
Newslabturkey.org bir yayın olsa da yazarları, editörleri ve okuyucularıyla birlikte gazetecilik özelinde buluşan bir topluluk. Sarphan ve Duygu yalnızca bir yayın yönetmiyor; yeni yazarlar davet ederek, farklı başlıklarda eğitimler düzenleyerek topluluğu genişletiyor, online toplantılarla topluluğu yönetiyor ve bağlarını kuvvetlendiriyor. Yeni insanlarla tanışmak ve eğitim faaliyetleri düzenlemek başta keyifli olabilir ama topluluk yönetimi insani iletişimle yapılır. İnsanlar markayla konuşmaz, insanlarla konuşur; NewsLabTurkey ile konuşmak yerine Sarphan’la konuşmak istemeleri bir süre sonra Sarphan için sürdürülebilirlik sorunu yaratır. Nitekim karşılarında birebir iletişim kurmak isteyen çok fazla insan varken sürekli etkileşim içinde olmak, ulaşılır olmak topluluğu güçlendirirken ömürden götüren formüller. Zira topluluk yönetimi yalnızca kriz veya kampanya zamanlarında değil, sürekli yapılması gereken ve zaman içinde kartopu gibi büyüyen bir iş.
- Verileri anlama ve yorumlama
Sürekli yapıldığı için, bir anda kimsenin girmediği forumlardan olmamak için, katılımı artırmak için çalışmak, bunu başarmak için de verilerden yararlanmak gerekiyor. Nasıl içinde yayın yaptığımız platformlar kullanıcıların ne kadar vakit geçirdiğini, ne kadar etkileşimde bulunduğunu ölçüyor ve ona göre hareket ediyorsa, bu platformda yayın yapan gazeteciler de sosyal medya analizlerini sıkı takip etmeli. Bu verilerle yaptıklarınızın başarısını ölçebilir, yayınlarınızı nasıl iyileştirebileceğinize dair içgörüler edinebilir ve gelecek için uygulanabilir kararlar verebilirsiniz. Verilerle çalışmak başta zor olabilir ama burada Akan Abdula’nın kulaklarını çınlatalım: “Rakamlar geliyor, artık anlamak zorundasın. Sen buradan gelir yaratıyorsan yayıncı olarak, araştırma yapmak zorundasın.”
- Topluluk kurallarını belirleme ve denetleme
Topluluk yönetimindeki bir diğer problemse, topluluğun kurallarını ve üyelerin davranışlarını denetlemek zorunda kalmak. NewsLabTurkey WhatsApp gruplarından birinde Ahmet’e küfretsem, Sarphan için çözmesi gereken yeni bir problem çıktı demektir. Üstelik böylesi problemlerin ne zaman çıkacağını kestirmek pek de mümkün olmadığı için Sarphan’ın sürekli teyakkuzda olması gerekir. Topluluk kurallarını en baştan oluşturmak en doğru çözüm.
Hiçbir bedel gibi bu sayılanlar da pek sevimli değil. Toplulukların temelinde, doğru ve yönetilebilir bir bağlar kurmak var. Bu bağlar sağlamlaştıkça iç iletişimdeki kriz riskleri azaldığı gibi hem içeriklerinizi geliştirme hem de marka sadakati oluşturma konusunda rakiplerinizin önüne geçmeniz mümkün olur. Çünkü gazete okuyucularından farklı olarak sosyal medya kullanıcıları bilgiyi farklı kanallardan alıyor, tek taraflı iletişim yerine sosyal ağlarından yararlanıyor. Onları topluluğunuzun bir parçası haline getirmek, aynı zamanda onların sosyal ağlarında iyi bir konum tutmak demek, ki ağda tuttuğunuz konum her şeydir.
[…] Gazeteciler topluluk oluşturmaya nereden başlayabilir? (NewsLabTurkey) […]