SEO öğrenmeye hevesli yeni insanlarla sıklıkla karşılaşıyorum ve genellikle bana ya işi çalışarak öğrenebilecekleri bir yer ya da kendi kendilerini geliştirmelerine fayda sağlayacak kaynakları soruyorlar. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum ve bu yazıyı pek çok insanın merak ettiği bir alana girerken başlangıçta yanlış kaynaklarla karşılaşmalarını önlemek amacıyla hazırladım.
Türkçe kaynakları şimdilik unutun demem gerekiyor. Darılmaca gücenmece yok. Ne yazık ki Türkçe içerik konusunda emek harcayan SEO’lar gittikçe artsa da güvenilir ve doğru bilgilere sahip, güncel, geniş kapsamlı bir rehber bana göre hâlâ yok. Bu nedenle ilk olarak yeni bir uzmanlık öğrenirken o uzmanlığın doğasında olan, bazı dikkat edilmesi gereken konulara dair naçizane önerilerimi paylaşmak istedim. Böylece hem öğrenme aşamasında daha sürdürülebilir bir gelişme sağlarsınız hem de SEO bilgilerinize dair iletişimlerinizde daha isabetli kararlar verebilirsiniz. Bir sonraki yazıda da en kolay anlaşılır, temel kapsamlı ve yeni başlayanlar için güzel planlandırılmış rehberleri derleyip sizinle paylaşacağım.
Bilgilerin günceliğinden emin olun
Google her yıl irili ufaklı yüzlerce güncelleme yapıyor ve bunların bazıları bazen hızlıca bazen yavaş yavaş doğru bilinen bazı optimizasyonları yanlış hâle getirebiliyor. Dolayısıyla okuyacağınız pek de güncel olmayan bir yazı, zamanında doğru bilgiler içerirken şu an sizi tamamen yanıltan bir içeriğe dönmüş olabilir. Bunu acı yoldan tecrübe etmemek için okuduğunuz yazıların yayınlanma tarihine bakın. İlgili birkaç farklı kaynak daha okuyup bilgiyi teyit edin. Doğruluğunu teyit ettiğiniz bir bilgi dahi iki yıl sonra geçerliliğini yitirebiliyor. İnanın bu SEO alanında uzmanlaşmış insanlar için çok normal bir durum.
Yüzde 80’e 20 kuralını unutmayın
Richard Koch’un tartışmalı ama çoğunlukla tutarlı olduğunu gördüğüm 80’e 20 kuralı herhangi bir uzmanlığı öğrenirken de geçerli. Bir uzmanlık hakkındaki bilgilerin yüzde seksenini öğrenmek makul ve nispeten hızlı bir süreçken, asıl “uzmanlık” dediğimiz kalan yüzde 20’yi öğrenmek yıllar alıyor. Bunu ajanslarda bir-iki ayda genel bir eğitimden geçip markalarla ilgilenmeye başlayan başlangıç pozisyonundaki uzmanların yeterliliği ile görebiliriz. Gerçekten temel seviye analizler ve optimizasyon önerileri konusunda yardımcı olabiliyorlar ve bu da süreci hızlandırıyor. Bu sizin için iyi haber çünkü başlangıç rehberlerlerinin yardımı, okuyacağınız ek yazıların ve kendi sitelerinizdeki çalışmaların desteği ile epey faydalı bir bilgi seviyesine kendiniz de ulaşabilirsiniz. Fakat site veya rakip özelinde alışılmadık bir durumla karşılaşıldığında ya da problemin ötesinde çerçevenin dışına çıkarak rakiplerin karşısında ciddi bir farklılık yaratmak istediğinizde 5 yıldan fazla tecrübesi olan bir uzmanın analiz yapıp, çözüm üretmesi gerekebiliyor. Ki bu tür durumlar her sitede mutlaka oluyor. Çünkü sektörler, kitleler, sitelerin yapıları gerçekten birbirinden farklı ve rehber içeriklerden genele uyan bilgiler alabiliyorsunuz. Olsun, yine de temel seviye bilgiler dahi oldukça fayda sağlayabiliyor. Bunun nedeni kalan %20’yi çoğunlukla “case” niteliğinde tecrübelerin dolduruyor olması ve tecrübe donanımının aslında hiç bitmemesi. Hele ki SEO gibi bilgi güncellenme sıklığı en yüksek olan alanlardan biriyse bu kaçınılmaz. Bu nedenle ne kadar farklı site tipi, sektör, teknik altyapı, veri analizi uzmanı, performans pazarlaması uzmanı, içerik editörü, içerik ajansı, pazarlama uzmanı, reklam ajansı ve marka ile çalıştıysa bir SEO, o kadar iyi çözümler üretebilir. Elbette bilgilerini güncel tutmak ve sitenize yeterince odaklanmak kaydıyla.
SEO’da çoğunlukla tek bir doğru olmadığını bilin
Alacağınız kararlar, odaklanacağınız optimizasyonların önceliği her SEO uzmanı için farklılık gösterebilir ve her biri de farklı açılardan bakıp doğru düşünüyor olabilir. Bu nedenle sitenizin yapısını, kitlenizi ve rakiplerinizi tanımak çok önemli. Optimizasyonlarda, temel ve teknik olanlar hariç, önceliğinizi daha çok kitlenizin ihtiyaçları ve rakiplerinizin güçlü ve zayıf yanları belirleyecek. Öneriler almaktan çekinmeyin ve birbiri ile çelişen bilgiler aldığınızda ön yargılı olmayın. Hatta bu sayede rakiplerinizin hiç yapmadığı bir şey de keşfedip çerçevenin dışına çıkabilirsiniz. Hemen hemen her ay daha önce karşılaşmadığım bir örneği deneyimliyorum ve bu uzmanlıkta bu bir tercih değil zorunluluk.
Güncel kalmak için blogları takip edin
Bu ilk başlıkta bahsedilen bilgilerin güncelliğinden emin olmakla ilişkili olsa da yapmanız gereken biraz daha farklı. Eğer önümüzdeki yıllarda da seviyenizi korumak ve yükseltmek istiyorsanız kaliteli SEO bloglarını ve SEO araçlarının kendi yayınlarını Twitter lists, RSS feed, Feedly, mail grubu üyelikleri, vb artık ne kullanıyorsanız, mutlaka takip edin. Ben mesela her gün Twitter, e-bültenler ve RSS desteği ile bombardıman altındayım. Kariyer planınıza bağlı olarak belki bu kadarını istemezsiniz ama en azından birkaç kaynaktan takip etmekte fayda var. Güncel haberleri takip edebileceğiniz en kaliteli bloglara dair faydalı olmasını umduğum ayrı bir yazıyı ileride yazacağım.
SEO’nun disiplinlerarası bir alan olduğunu ve paydaşların fikrini almanın çok önemli olduğunu hatırlayın
SEO alanında uzmanlaşırken karar vermeniz gereken bazı anlarda ilgili muhattabınızın fikrini almanız çok önemli. Sürekli farklı uzmanlıklardan insanlarla iletişimde olmak durumundasınız: içerik çalışmaları ile ilgili olarak editörlerle, pazarlama uzmanlarıyla, teknik optimizasyonlar ile ilgili yazılımcılarla, ajansta müşteri ilişkileri ile ve markanızdaki dijital pazarlama uzmanlarıyla. Örneğin özel günlere yönelik bir sayfa çalışması ya da o yıl ilgili markanın veya gazetenin önemli bir etkinliği olduğunda konvansiyonel reklam ajanslarıyla aynı masada birlikte fikir üretmeniz gerekebiliyor. Muhattaplarınıza saygı duymalı ve disiplinlerarası bir alanda fikir üretmeye çalıştığınızı unutmamalısınız.
SEO açısından doğru sayılabilecek bir bilgi, markalaşma açısından bir yayın organının doğrudan reddedeceği bir öneri olabilir. Keza geniş kapsamda düşünürseniz reddetmesi doğru bir karar da olabilir. Dolayısıyla sürekli farklı alternatifler düşünmek zorundasınız. Bunun da anahtarı her zaman öncelikle paydaşlarınızın fikrini almaktan geçiyor. Beklentiler ve geçmiş tecrübelerden yararlanmak her zaman işe yarar. Örneğin teknik bir optimizasyon için muhattap olacağınız yazılımcı belki aynı optimizasyonu farklı 20 sitede deneyimlemişti. Ya da sadece o sitenin kod yapısı ile ilgili bilmeniz gereken özel bir durum olabilir. Bu sebeplerle gerekli eforu ve muhtemel getirilerini sizden iyi biliyor olabilir. Belki söyleyeceklerini dinledikten sonra alternatif düşünmeniz gerekebilir.