Podcast: “Evde bir ses” değil, “Evdeki ses” olun

Podcastin artan popülerliği aslında çok da şaşırtıcı değil. Radyoya aşina önceki kuşaklar ya da televizyonun evlere girmesinden sonra “Evde bir ses olsun” ünlemiyle büyümüş bir neslin evlatlarından da bu beklenirdi.

Geçtiğimiz yıl Ajans Press’in RTÜK’ten aldığı verilerle yaptığı araştırmanın sonuçları, Türkiyelileri günde 330 dakika televizyon izleme oranıyla dünya birinciliğine yerleştirse de, özellikle gençler için bu durum pek geçerli değil. Bu da izleyeceğiniz şeyi bir kanalın size sunmasından ziyade, bir derya deniz içinden seçebilmeniz anlamına geliyor. Bu aşamada podcastler hayatımıza yeni bir boyut katıyor. Alışkanlıklarımızı güncelliyor.

Peki alışkanlıklarımız yeniden şekillenirken, bir podcast oluşturmanın kolay yolları neler? Bu sorunun yanıtını yaklaşık 10 yıldır fiilen hem programcı hem de program yapımcısı olarak içinde bulunduğum radyo dünyası deneyimlerime dayanarak yazmaya çalışacağım.

Ben bunu dinler miydim?

Bir podcasti oluştururken, konusu ne olursa olsun, “Ben bunu dinler miydim?” sorusunu sormak şart gibi gözüküyor. Yaptığınız iş mutlaka size özgü, ilgi alanınız dahilinde olabilir, bunda bir problem yok, ancak devamlı kendinizden bahsetmek içeriğin kalitesini düşürebilir. Haber merkezlerinin çok üstenci dursa da zaman zaman işe yarayan favori bir cümlesi vardır: “Sanki kutsal metin yazmış, kes gitsin!” Bu cümleyi, kendi kurduğunuz cümleler için de aklınızda tutmaya özen gösterin.

Yaptığınız işi bir haber gibi ele alıp, dikkat çekmek ya da altını çizmek istediğiniz şeyler için ayrı bir alan açın. Bunun için alta ses döşeyebilir, o yoksa es ya da vurguları değiştirmeyi deneyebilirsiniz.

Tertip, düzen işe yarayabilir

Dinleyicinin dinlerken zihninin dağılması ihtimali sizin için de geçerli. Bu nedenle önünüzde çerçevelediğiniz bir akış bulundurmak her durumda işe yarayacak, sizi kurma ihtimaliniz olan fazla cümlelerinizden kurtaracaktır. Arzunuza göre yıkabileceğiniz düzenler kurmak, sizi özgürleştirir. Düzenleme aşamasında da işinizi fazlasıyla kolaylaştıracaktır.

Konuyu değiştirin

Yaptığınız şey haber verme odaklı bir programsa ve eğer tek başınıza dev bir kadroysanız “konu başlığı ne kadar çeşitli olursa o kadar iyi” diye düşünmek faydalı olabilir. Nihayetinde aynı konuyu uzun uzun konuşmak hem sizin hem dinleyicinizin ilgisinin azalmasın neden olabilir. Öte yandan vakit, artık herkes için nakit. Tek podcastle pek çok şeyden haberdar olmak ya da konunun farklı taraflarını öğrenmek herkesin işine gelir. Zaman zaman “Evde bir ses olsun” pozisyonunda olacağınızı da hesaba katarsak eğer, konuyu ve haber başlıklarını değiştirmek arada bir “Heey ben buradayım” demenin iyi bir yolu.

Fikr-i Takip: Gelenekselin, modernle muhteşem harmanı

İyi bir gazeteci olmaya çalışıyorsanız, haber takibi yapmak zaten kaçınılmaz. Podcast türü de görüntülü ve insanların karşısına aniden çıkan saçma reklamlar gibi olmadığı için süreklilik, zamanlama, insanların alıştığı saatte alıştığı yerde sizi görmeleri yanında, yaptığınız haber takipleri de, takip edilmeniz için sizi kulvarınızda özel bir konuma taşıyacaktır.

Yazıyı unutalım mı?

Bütün bunları yaparken insanların ilgisini görsel ve yaptıklarınızı açıklayacak kısa metinlerle taçlandırabilirsiniz. Kendi bloğunuzu tutmanız ve mümkün olursa bir kaç kelamı içeren bir yazıyı atlamamanız anlaşılmanızı kolaylaştıracak, açıldığınız çemberi bir tık daha genişletebilmenize vesile olacaktır. Özellikle de sizi tanımayan, podcast şovunuzu ilk kez dinleyecek olanlar için bölüme ve programın temasına dair metinler çok önemli.

Hikâyeyi düşünmek ve bulmak

Bütün bunları bir bütünsellikle ele alıp, görseliniz metniniz ve sesinizle birlikte her şeyi bir hikâye halinde ele almanız iyi olacaktır. Sizi takip edenlere bir hikâye verin, başı ve sonu olsun. Ana damarlara değil, toplumun kılcal damarlarına bakın. Yapılanı yapmak, hem çok sıkıcı hem dinleyicilerin sizi dinlememesi için bir artı neden.

Dil sürçmeleri ve rahatlık aradaki mesafeleri kısaltır

Podcastin en önemli yanlarından biri, rahatlık unsuru. Bu yaptığınız işlerde hemen olmayacaktır elbette, ama arkadaşlarınızın yanında nasıl biriyseniz podcastte de aşağı yukarı bu dili tutturmaya çalışmak şahane olur. Mesafesizlikten değil, bir tür rahat maslahatgüzar ilişkiden bahsediyorum.

İnsanların sizi yemek yaparken, çalışırken, sabah uyanınca, gece uyumadan, belki koşarken ve daha pek çok durumda dinleyeceklerini düşünürseniz, rahatlığın sesinize katacağı değişiklik, bir güzel unsur olarak hafızalara kazınacaktır. Dil sürçmeleriniz, söyleyemediğiniz kelimeler, ciddi bir şeyi anlatırken aklınıza gelen komik bir yorum sizden gelen katkılardır, şovunuzu katkılarınızla sevin. Sesin avantajlarından biri yazıda anlatamadıklarınız ve günümüz emoji zorunluluğundan kurtulmaktır, bunu sonuna kadar kullanın.

Sesle olan ilişkiyi genişletmek

Podcasti geniş bir alan olarak ele alın ve nihayetinde sesle olan ilişkinizi düşünün. Arkaya koymak isteyeceğiniz bir fon, kullanmayı keşfedeceğiniz yeni ses programları, belki yapmak isteyeceğiniz yeni müzikler bile olabilir. Bağımsız hazırlanan bir şov, kurumsallıktan uzak dünyasıyla size yepyeni kapıları aralayacaktır. Copyleft müzik yapan müzisyenlerle ilişki kurabilir, yer yer programlarınızda birbirinize böylece omuz verebilirsiniz.

Sosyal medya dostunuzdur, ona iyi şeyler söyleyin

WhatsApp’ta bazı grupların sesini kısmış, Twitter’da bazı kelimeleri kendinize yasaklamış olsanız bile, biliyorsunuz sosyal medya dostunuzdur. Podcastte olduğu gibi sosyal medyada da süreklilik şart. Yeni kaydınızı mümkünse aynı zamanda adreslerinizden kendinize göre geliştireceğiniz bir yöntem ya da sosyal medyayla kurduğunuz ilişkiye göre paylaşın.

Yazar hakkında

Seçil Türkkan

BirGün Gazetesi, Açık Radyo ve Teyit gibi mecralarda editör, muhabir, program yapımcısı, yazar olarak çalıştı. Diken, K24, Atlas, Ot Dergi, 1+1 Express, NewsLabTurkey ve günlük haber bülteni Kapsül’de yazıları yayınlandı. Açık Radyo için 2016’daki sokağa çıkma yasakları sırasında şehirdeki gündelik hayatın akışını merkeze alan “Yasaklı Şehirlerden Sesler”, Soma maden katliamı davası ve katliam sonrasında ilçedeki günlük hayatın gidişatını “Soma Nöbeti: Ay’ın 13’ü”, gıda güvenliği ve güvencesi üzerine notları akademisyen Bülent Şık’la birlikte “Açık Sofra”, Türkiye’de medya ve nefret söylemi konusunu “Balık Gözü” isimli programlarda ele aldı, hazırladı, sundu. Açık Dergi ekibindeydi. Medyapod isimli bağımsız podcast ağının kurucularından biri. Türkiye’yi protestolar üzerinden dinleyen podcast Devam Filmi’nin sunucu ve yapımcısı. Mart 2023’te İletişim Yayınları’ndan “Seçim Güvenliği İçin Sandıkları Korumak - Müşahitler Anlatıyor” isimli kitabı yayımlandı.