Geleceğin hikâyesi: Gazeteciler neden interaktif içeriği keşfetmek zorunda?

Günümüzün dinamik medya ve gazetecilik sektörü temel olarak modern zamanın gerekliliklerine uygun bir anlatım taşıyor. Dijital gazeteciler; bu süreç içerisinde kafalarında daima muğlak, gri bir alanı bulunan kişilere dönüşüyor. Herkesin amatör bir şekilde internetteki doğru araçları kullanarak üretimde bulunabileceği bu süreç; dijital gazeteciler için de birçok yaratıcı unsuru beraberinde sunuyor. Piramitleri yeniden keşfetmenin, bir paketi göz alıcı bir şekilde ambalajlamanın inceliklerini irdeleyecek bu kürasyon; dijital gazetecilere yeni bir hikâyeyi değil; dijital dünyanın kapı deliğini gösterme amacı taşıyor.

Gazeteciler hikâye anlatma çağının tam da kalbinde

Yeni medya ve gazetecilik anlayışının hâlihazırdaki değişimine dair düşünceler genel olarak iki kampta toplanıyor. Olumlu yaklaşım, yeni teknolojiyle medyaya verimlilik ve yaratıcılık veren katılımcı pratiklerin arttığını söylerken; medyanın distopik yapısına vurgu yapan düşünürler, bu noktada toplumsal merkeziyetten benmerkezci yapıya kayan medya ve buna odaklı gazetecilik dilinin etkilerine değiniyor.(1) Kürasyon; yeni gazetecilik düzenini etik açıdan değerlendirmeyeceği için bu tartışmayı ve yeni gazetecilik yapısının yayıncılığa dair sorunlarını şimdiden bir köşeye bırakmamız gerekecek.

Peki nedir hikâye anlatıcısı? Orta çağın Gotik tavernalarında efsaneleri anlatan bir Trobaudor; ya da kandilleri yanan bir İstanbul gecesinde Akdeniz’deki büyük bir deniz canavarını anlatan bir Meddah mı? Esasen gazetecilik içerisinde artık bir form olarak yer bulan hikâye anlatıcılığı, bir roman yazarının kurgusunu anlatışına benzerlik gösteriyor. Daha kısa ve kurgu barındırmayan şekliyle okura içeriğini aktaran anlatıcı; bir romancının kurgu tekniğini kompozisyon olarak kullanıyor. Bir kişinin, yerin veya olayın karakterini içeren form, okuru hikâyeye odaklamak için bir konsept olarak kullanılıyor. Basit bir özetle anlatıcılar, kurgu tekniklerindeki temel unsurları kurgu olmayan gerçeklere uygulayan, anlatım biçimini derin, konsept ve sofistike tasarlayan kişiler olarak göze çarpıyor.

Gazetecilikte hikâye anlatıcılığı, düşünürlere göre klasik haber üretimine kıyasla okurları daha çok harekete geçiren bir tür olarak çerçeveleniyor. Düşünürlere göre giderek benmerkezci olan dünya düzeninde “insan durumunun özünü ortaya koyduğu” için anlatı gazeteciliği sosyal gerçekliği daha düzgün şekilde ifade edebiliyor. Geleneksel gazeteciliğin “işe yarayan gerçekliği” yerine “gizli kalanları yüzeye” çıkarabilen yapısı da hikâye anlatıcılığının konseptine yayın değeri unsuru katıyor.(2)

Elbette bu unsurlar birlikte düşünüldüğünde çerçeveyi eksik bırakmamak için hikâye anlatıcılığı ve gazetecilik ilişkisinin derinliğine de bakmak gerekiyor. Özellikle ABD’de merkezileşen ve 1960’larda Tom Wolfe, Gay Talese, Norman Mailer gibi isimlerle başlayan “Yeni Gazetecilik Hareketi”; bakış açısı yazıları, iç monologlar ve fonetik konuşma ifadeleri gibi metin bazlı teknikleri kullanmasıyla biliniyordu. Ayrıca hareket içerisindekilerin grafik röportajlar ve yaratıcı görsel kullanımları da anlatım biçiminin zenginliğine o dönemde doğrudan etki gösteriyordu.(3) Bu gruba yönelik medya profesyonellerinden yoğun eleştiriler bulunsa da bugün haber üretiminden anlatıcılığa kayan modern gazetecilik yönteminin yakın çağdaki bağını Yeni Gazetecilik Hareketi’nde aramak pek de yersiz olmayacaktır.

Hikâyeyi baştan yaratmak: İnteraktif içerikler

Dijital medyanın farklı disiplinleri ve ortamları tek bir alanın içerisine sokabilme özelliğinin video, müzik veya veriye dayanan etkileşimli hikâyelere temel oluşturması artık bilinen bir konu… Bunun ne derece yapıldığı ve dijital gazeteciler için ne kadarının anlaşıldığı ise var olan sonucu biraz belirsiz kılıyor. Yakın geçmişte interaktiflik tanımı, Web 2.0 düzeninde yer alan kullanıcı tabanlı platformları, okuyucu yorumları, editoryal ağa yönelik mesajlarla tanımlansa da; günümüzdeki interaktiflik olgusu hikâyeye sahip içeriklerdeki deneyimi anlatan konsept unsurlarıyla öne çıkıyor.

İnteraktif içerikler genel olarak seçici ve katılımcı olarak sınıflandırılıyor. Seçici etkileşimde kullanıcıya genel olarak içerikte gezinme, belirli seçimlerde bulunma imkânı tanınıyor. Kullanıcıya içeriğin doğrusallığını bozabileceği kontrol izninin de verildiği seçici etkileşimde, okunulan içerikteki belirli modüllerle beraber içerik gezinmeyi kolaylaştırabilen unsurlar da bulunuyor. Katılımcı interaktif içerikler ise en etkileşimli özellikleriyle kullanıcının doğrudan içeriğe katkı verdiği, kendi mesajını oluşturabildiği, içerik içerisinde kendi yolunu çizebildiği bir kontrol mekanizması sunuyor. Kullanıcıya hikâyeyi değiştirebilme ve genişletebilme özelliği tanıyan bu tip içerikler bazen içerikte bir modül olarak bazense doğrudan içeriğin kendisini oluşturarak karşımıza çıkıyor.

Tasarım, görsel-işitsel derinliği ve deneyimi sunabilmek için interaktif içeriklerin temel belirleyici yapısını oluşturuyor. Birçok yayın platformu ve stüdyo, içeriğe göre değişen detay sayfa tasarımını yapsa da belirli ön ayarlarla içeriklerini oluşturan Washington Post, The Wall Street Journal gibi kurumlar her dosya konusuna ve hikâyeye uyarlanabilecek belirli tasarımları tercih ediyor. Elbette bu noktada yayın refleksinden kaynaklı hızlı üretim gibi unsurlar da belirleyici olarak bulunuyor.(4)

Yaygın interaktif içerik modelleri

İnteraktif içerik uygulayan platformlar incelendiğinde bu platformların yaratıcı hikâyelerini genel olarak belirli modellerde yarattıkları görülebiliyor. Birçok platform bazı interaktif modelleri modül mantığıyla içeriğe bir bölüm ve parça olarak yerleştirirken; bazen de interaktif modeli tamamen içeriğin kendisi olarak konumlandırıyor.

  • İnteraktif Harita

Günümüzdeki çeşitli harita uygulamalarıyla içeriğe doğrudan harita eklemek artık basit bir iş olarak görülüyor. Fakat haritayı interaktifleştirerek doğrudan içeriğe dâhil edip onu hikâyenin bir parçası yaparak katılımcı interaktif yapıyı kurmak, diğer geleneksel örneklerden çoğu konuda ayrışıyor. Bir yol planı ya da doğrudan hikâye bazında okura sunulan interaktif haritalar günden güne özellikle gezi ve lokasyon odaklı içeriklere de deneyim kolaylığı sağlıyor.

  • İnfografik

Veri görselleştirme ya da belirli istatikleri okura metin içerisinde sunma devri artık bitti diyebiliriz. Birçok platform geleneksel infografik yöntemlerini uygulasa da infografiklerde görsel bütünlüğe önem veren ve belirli konseptleri tercih eden platformlar bu alanda bir adım öne çıkıyor.

  • Kurgu Test

Elbette bu noktada “Hangi dizi karakterisin?” gibi kullanıcı içerik platformlarında gördüğümüz klasikleşmiş quiz’lerin akla gelmemesi gerekiyor. Örnek platformların uyguladığı kurgu testler; temel olarak kişiye belirli bir hikâye sunan, yapılan seçimlerle içeriğin yönlendirilebildiği, görsel tasarımın üst düzey olduğu işler olarak karşımıza çıkıyor.

  • Pinnable/Pinned Slider 

Pin’li içerikler interaktif modellerin en iyi örneklerinden birini oluşturuyor. Birçok platformun çalışmalarında kullandığı bu model, Pinnable Slider formatıyla da zenginleştirilmiş bulunuyor. UX tarafıyla okunmayı kolaylaştıran Pinnable Slider modeli, genel olarak içeriğin ana bölümüne yerleştirilen pin’lerle okurun maddeleri rahatlıkla okuyabileceği slider kurgusuna çekilmesiyle kurgulanıyor.

  • Scrollytelling

Geçmiş, mızrak ve papirüslerin tarihi olabilir. Fakat gelecekte bugünlerden “scroll” hareketiyle bahsedilecek. Scrollytelling de tam olarak ekran kaydırma hareketiyle içeriğin akışını ve özünü oluşturan yerleşim düzenini tarif ediyor. Özellikle “infinite” özellikli dikey sayfalar üzerinden yaratılan doğrusal hikâyeler ve “longform”da içerik tipleri bu yapıya daha uygun bir özellikte bulunuyor.

  • Veri Görselleştirme

Veri görselleştirme araçlarından elde edilen animatif görseller artık birçok platformun sıklıkla başvurduğu bir model olarak karşımıza çıkıyor. Veri araştırmasına ve gazeteciliğine dayanan işlerde veri görselleştirme araçlarından yararlanılıyor.

  • Navigatör

Seçici interaktif içerik modellerinin çoğunda gördüğümüz navigasyon içerikler; esasında belirli bir yönlendirme aracılığıyla içerik içerisinde rahatça gezinilebilen bir konsept özelliği taşıyor. 

  • Timeline

Kim içeriğine belirli modül aracılığıyla bir zaman çizelgesi eklemek istemez ki? Artık birçok platform, özellikle zaman kurgulu işlerinde görselleştirme açısından zengin, hareketli timeline’lar kullanarak, bu modele dair güncel örnekleri sunuyor.

  • Video

Seçmeli videolar aslında bir dönem popüler olan seçmeli hikâye örneklerini temel alan bir yapıda bulunuyor. Kişiselleştirilmiş hikâyeler ve test kurgularıyla desteklenen seçmeli video yapıları, genelde okurun kendi seçimlerini yapabildiği ve videonun düz zaman akışında atlamalar yapılabilen belirli “timeframe” unsurlarıyla kurgulanıyor.

Doğru pusula: Globalden 6 başarılı örnek

Türkiye ve birçok ülkede özellikle içerik stüdyoları bazında yapılan interaktif içeriklere bakıldığında temel sorunlar içerik ve tasarım bağlantısında karşımıza çıkıyor. İçeriğin duygusal özünün iyi düşünülmediği, sadece tasarıma odaklı yapılan işler hikâye anlatıcılığının etkisinin zayıf kalmasına neden oluyor. Bu bölümdeki örnekler genel olarak farklı modül ve araçların tek bir kürasyonda birleştiren bir konsepti doğru hikâyelerle birlikte sunuyor.

  • Species in Pieces

Esasen bir mikro sitede yer alan bu örnek; soyları tükenen hayvanlara dair kurguyu bilgilendirici bir içerik modeliyle anlatıyor. Video, sosyal medya etkileşimi ve UX tarafının da güçlü olduğu bu çalışma, başlı başına interaktif bir mikro sitenin nasıl yürümesi gerektiğine de iyi bir örnek oluşturuyor.

  • Clear Takeover

Tampa Bay Times’da yayınlanan içerik temel olarak Scrollytelling özellikleri gösteren bir örnek oluşturuyor. Bilgisayar ve harita modellemeleriyle de güçlendirilen kompozisyon dikey galeri formatına da uygun bir konsept taşıyor.

  • Will You Survive A World?

Rappler’da yayınlanan test kurgusu temel olarak oyunsallaştırıcı hikâyesiyle okura seçenekli bir serüvene yönelik akış sağlıyor. Kurgunun bilgilendirici bir temelde olmasının en büyük sebebi ise doğrusal hikâye akışının akıllıca sağlanmasında gizli.

  • UnTrafficked

Hindistan ve Asya’daki çocuk ve insan kaçakçılığına yönelik bilgilendirici bir içerik modeli sunan test kurgusu, temel olarak Rappler’ın yaptığına yönelik bir oyunsallaştırıcı kurguyu izliyor. Kurgudaki güçlendirmenin isim koyma, sosyal medya entegrasyonu gibi kişiselleştirici özelliklerle yapılması da örneği etkili bir düzleme çekiyor.

  • How Much Warmer Is Your City?

Veri gazeteciliği güncel önemini koruyor. Fakat interaktif modüllerle desteklenen kürasyonların bu noktadaki etkisi elbette çok daha büyük. BBC’nin bu içerik örneği de farklı modüllerle desteklenen kürasyonun veri görselleştirilmesindeki önemini vurguluyor.

  • California’s Getting Fracked

California eyaletindeki petrol işletmelerine yönelik içerik; harita, scrollytelling, veri görselleştirme ve timeline’ın kürasyon içerisine nasıl dâhil edilmesi gerektiğine dair başarılı bir örnek.

Muhabirlerden içerik küratörlerine… Bir anlatıcıya nasıl dönüşeceğiz?

Dijitalleşme çağı herkesi belirli alanlarda olumlu anlamda amatörleştirmiş görünüyor. Hikâye anlatma sanatının da aynı minvalde görülmesi gerekiyor. Bugün sadece medya içerisindekiler değil birçok internet kullanıcısı bir konu ve belirli bir hikâyeyi dijital araçlarla birleştirerek bir konsept iş yaratma imkânına sahip. Yurt dışındaki okulların çocuklara anlatıcılık sanatına dair eğitim verdiği bu süreç; esasen iletişim çağındaki geleceğin global dilinin ne olacağını da bizlere gösteriyor.(5) Bu nedenle geleceği ve bugünü yakalamada dijital gazetecilere ve medya profesyonellerine büyük bir iş düşüyor. Özellikle yakın gelecekte iş modellerine daha da yayılacak olan metin bazlı yapay zekâ algoritmalarını da işin içine katarsak; dijital gazetecilerin geleceğin küratörleri olmalarının artık bir zorunluluk hâline dönüştüğünü gözlemleyebiliriz. Haber odalarında çalışan kişileri geleceğin küratörlerine dönüştürme işinin ise temelde 3 adımda gerçekleştiğini söylemek mümkün.

1. Hikâyelerin çağında yeni bir piramit keşfetmek

Birçok dijital gazeteci haberini veya içeriğini, akademiden ve iş yaşamından öğrendiği tekniklerle yazıyor. Elbette burada ilk akla gelen şey “Ters Piramit” olarak adlandırılan, klasikleşmiş bir haber yazım tekniği oluyor. En kritik sonuçların haberin başında verildiği bu teknik içerisinde haberdeki arka plan ve ayrıntılara haberin sonunda yer veriliyor. Haber yazımının genel olarak derinlik ve okurdaki etkileşiminden çok hızına ve geleneksel iletişim araçları için uygulama aralığına odaklanan bu teknik, günümüzdeki çağdaş örneklerine kıyasla daha hızlı üretim olanağı sunuyor.

Etkileyici bir hikâye için dijital gazetecilerin öncelikle yeni bir teknik, yeni bir piramit keşfetmesi gerekiyor. Napolyon’un çölde piramit gören ordusuna “4 bin yıllık tarih sizlere bakıyor” söylevindeki heyecanı ve dramatikliği yansıtabilecek, okura tam olarak konsepti aktarabilecek bir anlayış, çağın diline daha uygun düşüyor. Bu noktada sadece medyada değil birçok farklı sanat disiplininde de dikkati hikâye anlatmanın altın temellerinden biri olan Gustav Freytag’ın “Dramatik Piramidi” çekiyor. Olaylardan ziyade duygulara ve konsepte odaklanan Freytag, kendi piramit örgüsündeki misyonu insan ruhunda bırakılan etki olarak özetliyor.

Bu konsept esasında etkileşimli dijital hikâye anlatıcılığına da uyarlanan bir piramit özelliği taşıyor. Freytag’ın piramidinin alt basamaklarında başlayan yolculuk öncelikle hikâyedeki temel atmosferi sunuyor. Bu yaratıcı içerik yazımında olayların sonucundan ziyade olayların arka planı ve temel atmosferini yansıtmakla işe başlanıyor. Piramidin orta kısmında yükselen eylemlere ve çatışmaların başlangıcına odaklanılırken olayın sonuçlarına yönelik ilk girişim de yapılıyor. Freytag Piramidi’nin tepe noktasında bir “Climax” yani zirve alanı bulunuyor. Tüm basamaklardaki olay örgülerine ve atmosferin kesişiminde bulunan bu nokta, ters piramidinizin başlangıç noktasındaki sonuçlar bölümüne ulaşmada tam olarak ters bir akış izliyor.

Yaratıcı yazarlıkta da sıklıkla uygulanan bu tekniğe medya profesyonelleri üzerinden getirilen çoğunluklu eleştiriler, Freytag Piramidi’nin temelde haber ve içeriğe yani yayıncılığa uyarlanamayacağı noktasında birleşiyor. Fakat Hollanda’nın önde gelen üniversitelerinde yapılan bir görsel araştırma temel olarak Freytag Piramidi’ne benzer bir akışın bilim insanları tarafından kullanılan bir modele benzediğini de gösteriyor.(6) Bilimsel araştırmaya arka plan ve temellendirme çalışmalarıyla başlanması, Freytag’ın hikâye örgüsünde kullandığı piramit düzenine de uygun bir denklemi içerisinde barındırıyor. Bu nedenle hikâyeye uygun dramatik yapının yayıncılığa ve doğru habere uyarlanabilir bir yapıda olması pek de zor görünmüyor. Yani bizlerin keşfetmesi gereken piramit, çölün karanlık bölümünden ziyade gözümüzün önünde olan farklı disiplinlerin içerisinde barınıyor.

2. İçeriğin konsepti deneyimin kendisinden daha önemli

İnteraktif içerik tasarlarken birçok kişinin aklına ilk olarak hangi interaktif içerik modelini kullanacağı gelebilir. Elbette bunun akla ilk olarak gelmesinde birçok neden olsa da birçok kişi öncelikle deneyimden ziyade interaktif içerikteki temel konseptin ne olacağına pek de önem vermiyor. Fakat doğru oluşturulmamış bir konsept, interaktif içerik aracın değerini ve etkisini kaybetmesine çabukça yol açabiliyor. Staff Writer’ın interaktif modelleme uzmanı İlya Kuprik’e göre konseptlerin geneli üç sınıfa ayrılıyor.

  • Kişiselleştirme: Etkileyici bir hikâye için elbette kişiselleştirme yapmanız gerekiyor. İnteraktif içerikteki dil, tasarım ve içerik mimarisinin kişiselleştirmeye uygun olması, editoryal tonun da daha samimi ve okuyucuyla etkileşime geçen bir özellikte olmasını sağlıyor.
  • Oyunsallaştırma: Oyun mekaniği ve içerikte oyunsallaştırma, dijital gazeteciliğe çok uygun bir konsept olarak görülüyor. Oyun göstergelerinden, oyunsallaştırıcı kurgulardan yararlanarak oluşturabileceğiniz içerikler, kullanıcı etkileşimi doğrultusunda da daha fazla kontrol imkânı tanıyarak içeriğinizin katılımcı mimarisini genişletiyor.
  • Modelleme: Özellikle kullanıcıların içerik üzerine girdi yapabildiği düzende kurgulanan modellemeler, parametrelerin anlık olarak değiştirilmesini de içerdiği için; veri barındıran hikâyelere uygun bir konsept özelliği taşıyor.

3. Doğru interaktif içerik araçlarını bulmak

Üçüncü ve son adımda ise interaktifliğin, aracın kendisini oluşturan unsurları keşfetmek geliyor. İnternet içerisinde kullanımı ve ürün gam çeşitliğiyle içerik yaratıcılarına kolaylık sağlayan bazı platformlar şu şekilde bulunuyor:

Birçok layout ve aracın bulunduğu Ceros, ürün gamlarıyla oldukça çeşitli bir interaktif sağlayıcısı olarak gözüküyor.

İçerik sayfası için birçok modülün bir arada kullanılabileceği Visme, farklı ürünleri de bir arada sunuyor.

Ücretsiz kullanımıyla bile etkili yarar sağlayan Canva, özellikle serbest gazetecilerin kendi mikro siteleri için kullanabileceği faydalı bir platform olarak karşımıza çıkıyor.

Sosyal medyalara yönelik uyarlanabilir modellemeler tasarlayan Apester, test kurgularıyla bir adım önde.

Ücretsiz kullanım da sunan Mapme genel olarak interaktif harita araçları yaratmakta kullanılıyor.

Modelleme unsurlarıyla örnek bir platform olan Calculoid özellik veri hesaplama ve görselleştirmede uygun bir seçim.

Aynı Ceros ve Visme’de de olduğu gibi birçok farklı modül kullanımının bulunabileceği platform, tasarımlarıyla kullanıcı dostu bir özellik sunuyor.


İleri Okumalar:

1 Tasa, Umut & Orhun, Simge. (2017). İnteraktif Medya Teknolojileri Ve Yeni Nesil Medya Tasarımcıları İçin Ekolojik Bir Yaklaşım.

2 Kobie Van Krieken and Jose Sanders (2017). Framing narrative journalism as a new genre: A case study of the Netherlands

3 Kobie van Krieken, Kobie. (2019). Literary, Long-Form or Narrative Journalism.

4 Vázquez Herrero, Jorge & García, Xosé. (2017). Interactive Feature: A Journalistic Genre for Digital Media. 

5 Ghadeer, Al. (2018). The changing nature of News Reporting, Story Development and Editing. Journal of Media and Communication Studies. 10. 143-150. 

6 Hut, Rolf & Land-Zandstra, Anne & Smeets, Ionica & Stoof, Cathelijne. (2016). Geoscience on television: A review of science communication literature in the context of geosciences. Hydrology and Earth System Sciences. 20. 2507-2518. 

Yazar hakkında

Ilgaz Fakıoğlu

İzmir'de 1991 yılında doğdu. Yeditepe Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nden onur derecesiyle mezun oldu. Üniversite yıllarında Aydınlık gazetesinde stajyer muhabir olarak görev aldı. Sözcü'nün paywall platformu Sözcü Plus'un Yaratıcı İçerik Editörlüğü'nü ve kullanıcı tabanlı içerik platformu Storia.me'nin Yaratıcı İçerik Yöneticiliği'ni yaptı. Galatasaray Üniversitesi İletişim Stratejileri ve Halkla İlişkiler Yüksek Lisans Programı'ndan mezun olan Fakıoğlu, Demirören Medya içerisinde konumlanan BrandStudio içerisinde doğal reklam editörlüğüne devam ediyor.