Bu haftanın anahtar kelimeleri: mantık aklaması, Washington Post, News Consumer Insights, komplo teorileri.
Gazeteciliğin “sanewashing” sorunu
n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!
ABD medyasının yeni tartışma konusu “sanewashing”. Bu haftanın odağında bulunan, mantık aklaması olarak çevirmeyi uygun gördüğüm bu kavram bence her gazetecinin öğrenmesi ve haberlerinde bunu yapmadığına emin olmak için çabalaması gereken bir sorun.
“Ne Okuduk” bölümünde ise YZ botların komplo teorileriyle mücadele gücü, WaPo‘nun büyük TikTok seferberliği ve daha fazlası var.
Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.
Haftaya görüşmek üzere!
—Ahmet Alphan Sabancı
Bu hafta ne okuduk?
YZ Komplo Teorileriyle Mücadele Edebiliyor
YZ ile ilgili birçok potansiyel risk ve sorunun başında özellikle gazetecilerin ve siyasetçilerin üzerinde en çok yoğunlaştıkları başlık bu teknolojinin yanlış bilgi üretme ve yayma konusunda kullanılmasının sebep olacağı sonuçlar geliyor. Ancak bir grup araştırmacı bu modelleri tam tersi bir amaçla da kullanabileceğimizi söylüyor.
Science dergisinde yayınlanan çalışmayı gerçekleştiren araştırmacılar, meşhur komplo teorilerine inanan bir grup insanı düzenli olarak YZ botlarla diyaloga sokmuş ve botun geliştirdiği karşı argümanlar ve itirazlar bu kişilerin komplo teorilerine inançlarında ciddi bir düşüşe neden olmuş. Üstelik bu düşüş kısa süreli de değil, aylar boyunca devam eden bir değişim.
Görünüşe göre burada kilit faktör, konuşan kişilerin bir botla konuştuklarını bilmesi. Komplo teorilerine inanan kişiler, karşılarında başka bir insan olduğunda gelen karşı argümanları o kişinin politik görüşüne bağlayarak ve kimi zaman onları da komplonun bir parçası olmakla itham ederek kolayca görmezden gelebiliyorlar. Ancak YZ modellerinin ve genel olarak bilgisayarların gözümüzde tarafsız ve mantıkla çalışan sistemler olduklarına dair algı bu savunma mekanizmalarını da etkisiz hâle getiriyor.
Sitenizden Para Kazanma Rehberi
İnternet yayıncılığının genel olarak kötüye gidişinden ve tıklanma/görüntülenme bazlı ekonomik modelin hem internete hem de gazeteciliğe verdiği zararlardan bu bültende uzun zamandır bahsediyorum. Ancak bu hafta karşıma çıkan bir link anlattıklarımın hepsini şahane bir şekilde özetliyor.
“How to Monetize A Blog” başlıklı blog postu basit bir rehber gibi başlıyor ve sitenize koyacağınız reklamlarla nasıl para kazanabileceğinizi anlatıyor. Ancak rehberde ilerledikçe kendinizi birçok haber sitesinden aşina olduğunuz kalabalığın giderek kontrolden çıkan ve bir noktada soyut bir sanat eserine dönüşen bir versiyonunun ortasında buluyorsunuz. Bana göre bu, dijital medyanın geldiği noktayı en iyi özetleyen işlerden birisi. O yüzden mutlaka okumanızı ve sayfada zaman geçirmenizi öneriyorum.
WaPo TikTok Verinizi İstiyor
Sosyal medya platformlarının araştırmacılara ve gazetecilere veri erişimini giderek kısıtlaması, özellikle bu platformların algoritmaları ve kullanıcı tecrübeleri üzerine çalışmak isteyenleri zor durumda bırakıyor. Söz konusu TikTok ve onun öneri algoritması olduğunda ise bu bilinmezlik bolca efsanenin ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
Washington Post‘un gazetecileri bu sorunun üstesinden gelmek için oldukça yaratıcı bir yol bulmuş. TikTok, hesap ayarlarınızdan kendinize ait kullanım geçmişiniz de dahil olmak üzere birçok veriyi indirmenize izin veriyor. WaPo ekibi de yaptıkları açık bir çağrıyla bu veriyi onlarla paylaşmanızı istiyor. Amaçları TikTok’un algoritmasını analiz etmelerine yetecek kadar çok sayıda ve çeşitli veri toplamak.
Eğer WaPo ekibinin bu araştırmasına destek vermek isterseniz verilerinizi buradan paylaşabiliyorsunuz. WaPo ekibi bunu yeterince yaygınlaştırabilirse sonucunda ortaya yakın zamandaki en büyük veri gazeteciliği işlerinden birisi çıkabilir.
Google News Consumer Insights Geri Döndü
Her ne kadar okurlarınıza dair verileri analiz etmek ve bunları anlamak için birçok farklı ve kullanışlı araç mevcut olsa da, çoğu kurum için Google Analytics ve Google’ın sunduğu diğer ürünler olmazsa olmaz. Bunların arasında en kullanışlılardan birisi de News Consumer Insights (NCS) isimli araçtı. Ancak Google Analytics 3’ten 4’e geçiş sürecinde bu araç güncellenmediği için bir süredir kullanılamıyordu.
Neyse ki uzun süren bekleyiş sona erdi ve geçtiğimiz günlerde Google Consumer News Insights aracını GA4 ile uyumlu çalışacak şekilde güncelledi. Eğer daha önce duymadıysanız, NCS Analytics üzerinden aldığı verileri yayıncılar için anlamlı ve kullanışlı bir şekilde analiz eden, size yayınınızın etkisini artırmak için dikkat etmeniz gerekenleri gösteren ve aynı zamanda veri temelli tavsiyeler sunan bir araç. Dediğim gibi alternatifleri mevcut ama zaten Google Analytics kullanıyorsanız bu ücretsiz araç ile oradaki verileri daha anlamlı ve kullanışlı bir hâle getirmenizde fayda var.
Kısa Kısa
🧑⚖️ Google ve ABD Adalet Bakanlığı tekelleşme sebebiyle tekrar yargıç karşısında. Bu sefer konu reklamlar.
🇲🇰 Kuzey Makedonya’da mobil haber merkezleri yurttaş gazeteciliğin yükselişini sağlıyor.
🤖 OpenAI, daha farklı bir yolla eğitildiğini ve akıl yürütebildiğini söylediği OpenAI o1 modelini yayınladı. Önümüzdeki günlerde test edip haftaya hakkında daha detaylı bir şeyler yazmayı planlıyorum.
🤔 Telegram “aşırı özgürlükçü” duruşundan vazgeçip içerik moderasyonuyla övülen bir yere dönüşmek istiyor.
🇬🇧 Birleşik Krallık’ta ilk kez internet en büyük haber kaynakları listesinde televizyonu geride bırakmış.
💵 FT Strategies’den Joanna Levesque medya için yan gelir kaynaklarının daha yüksek kâr marjı olduğunu söylemiş.
🐤 2013 yılında çıktığında ortalığı karıştıran ama br yılı doldurmadan kapanan efsane oyun Flappy Bird 2025 yılında geri dönüyor. Bakalım 10 yıl sonra nasıl bir etkisi olacak.
Haftanın odağı: Gazeteciliğin “sanewashing” sorunu
ABD’de seçimler yaklaştıkça adayların gündemde kapladıkları yer giderek artıyor ve her ülkede olduğu gibi adayların söylediği her şey gündem olabiliyor. Donald Trump gibi komplo teorileriyle ve aşırı sağ retorikle flört hâlinde olan bir aday da doğal olarak gazeteciler için bolca haber malzemesi demek.
Ancak Trump cephesinde durum giderek kontrolden çıkmaya başlıyor. En son internette uydurulan bir şehirde Haitili göçmenler insanların evcil hayvanlarını çalıp yiyor komplo teorisini Harris ile gerçekleştirdiği açık oturumda dile getirmesi ve sonrasında da ısrarla tekrar etmesi bunun en açık örneği.
Adaylardan birisi komplo teorilerine ve YZ ile üretilen tuhaf görsellere başvurmaya başladığında gazetecilerin ne yapması gerektiği şu anda ABD medyasının en önemli tartışmalarından birisi. Bir grup gazeteci ve medya eleştirmeni, ana akım medyanın Trump’a “sanewashing” (mantık aklaması) yaptığını savunuyor. Yani Trump ne kadar saçma cümleler kursa, komplo teorileri anlatsa da medyanın bunları mantıklı bir çerçeveye oturtarak Trump’ın söylediklerinin gerçek anlamını gizlediğini ve onu olduğundan daha mantıklı bir insan olarak gösterdiğini söylüyorlar.
Sanewashing adını verdikleri bu durumun birçok örneği var. Mesela ortaya attığı komplo teorilerinin aslında toplumdaki bir kesimin sorunlarını ifade etmek için kullanılan bir araç olduğunu söyleyebilirsiniz. Gerçek dışı iddialarını “aslında bunu diyerek şu mesajı veriyor” şeklinde analiz etmeye çalışabilirsiniz. Aşırı politik görüşlerini derin politik analizlerle aslında o kadar da aşırı değilmiş gibi açıklamalarla sunabilirsiniz. Siyasetçinin söylediklerini doğrudan aktarmak yerine onu kulağa mantıklı gelecek bir şekilde özetleyerek aslında ne dediğini gizleyebilirsiniz.
Maalesef bu eleştiriye katılmamak elde değil. Ancak bunun sadece Trump’a ve ABD medyasına özgü bir durum olduğunu düşünmüyorum. Dünyanın farklı yerlerinde ve ülkemizde de yıllar boyunca bunun birçok örneğini gördük, görmeye de devam ediyoruz. Komplo teorilerini savunan, siyasi şiddet seviyesinde argümanlarla konuşan birçok ismin benzer şekilde normalleştirildiğini gördük. Hatta bu isimlerin geride bıraktığımız seçim dönemlerinde medya tarafından önemli siyasi aktörlere dönüştürüldüğüne bile tanık olduk.
Gazetecilerin burada bir özeleştiri vermesi ve yaptıkları işin asıl amacının ne olduğunu hatırlaması gerekiyor. Çünkü bu şekilde yapılan habercilik ne toplumu bilgilendiriyor ne de insanların gerçeğe ulaşmasını sağlıyor. Siyasetçilerin gerçekten ne dediğini ve bunun ne anlama geldiğini açık bir şekilde aktarmak yerine mantık aklamasından geçirip de sunduğunuzda tarafsız bir gazetecilik yapmıyorsunuz, aksine o siyasetçinin (ve onun medya ekibinin) işini kolaylaştırıyorsunuz.
Günümüzde medyanın her hâlinin hayatımızın her alanına girmiş olması siyaset için büyük bir fırsat sağladı. Propaganda ve manipülasyon her yerden karşımıza çıkabiliyor. Burada gazetecilerin görevi buna daha fazlasını eklemek değil, bu gürültünün içerisinden bize temiz ve doğru bilgiyi ulaştırmak olmalı.