Bu haftanın anahtar kelimeleri: Shrimp Jesus, Threads, Deadspin, Proof News.
Stratejik yavaşlığın önemi
n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!
Odak konumuz medyada stratejik yavaşlığın ve kendinize bir niş alan yaratmanın neden önemli olduğu. Günümüz koşullarında ayakta kalabilmek ve ömrünüzü uzatmak için eski alışkanlıklardan kurtulup biraz yavaşlamak şart.
“Ne Okuduk” bölümünde ise Istakoz İsa, Julia Angwin’in yeni girişimi Proof News ve daha fazlası var.
Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.
Haftaya görüşmek üzere!
—Ahmet Alphan Sabancı
Bu hafta ne okuduk?
🎶 Shrimp Jesus, where are you from? 🎶
YZ ile üretilen içeriklerin internette nasıl bir etki yaratacağı ve bu teknolojinin olumlu ve olumsuz etkileri uzun zamandır tartıştığımız konulardan birisi. Söz konusu sosyal medya platformlarının bu tür içeriklere vereceği tepkiler ya da insanların bu teknolojileri neler üretmek için kullanacağı gibi konularda ise her gün tüm tahminleri alt üst eden örneklerle karşılaşıyoruz.
Standford ve Georgetown üniversitelerinden araştırmacıların yayınladığı yeni çalışma da bunun şaşırtıcı bir örneği. Araştırmacılar 120’den fazla Facebook sayfasını ve bunların paylaştığı, YZ ile spam amaçlı üretilmiş görselleri incelemiş. Araştırmanın özellikle dikkatimi çeken bulgularından birisi Facebook algoritmasının bu tür görsellere daha fazla görünürlük sağlaması ve daha fazla insana tavsiye etmesi. Her ne kadar Facebook bu tür görseller için etiketleme zorunluluğu getireceğinden bahsetse de bu görseller hem etiketlenmiyor hem de platformun algoritması bu görsellerin yayılmalarına yardımcı oluyor.
Araştırmayla ilgili herkesin ilgisini çeken detay ise spam amaçlı üretilen görsellerin gerçeküstü içerikleri. Istakozdan ve şişelerden oluşan İsa figürleri, omzunda helikopter taşıyan altından İsa heykeli ve bunun gibi yüzlerce tuhaf görsel Facebook’ta spam amaçlı kullanılıyor ve başarılı oluyor. Bunun ortaya çıkması da yukarıda örneklerini gördüğünüz “Shrimp Jesus”un bir meme hâline gelmesine neden oldu.
Not: Başlığın nereden geldiğini merak ediyorsanız buraya tıklayabilirsiniz.
Julia Angwin’in Yeni Girişimi: Proof News
Julia Angwin’in kurucularından olduğu The Markup, teknoloji ve gazetecilik arasındaki ilişkiye ve teknoloji gazeteciliğine yeni bir boyut kazandırmıştı. Daha deneysel ve teknolojiyle iç içe bir yaklaşım geliştiren The Markup, başarılı işlere imza attı ve atmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl buradan ayrılan Angwin’in yeni projesi geçtiğimiz günlerde yayın hayatına başladı. Proof News isimli bu projenin amacı ise The Markup’taki yaklaşımı geliştirmek ve gazeteciliğe bir bütün olarak daha bilimsel bir yaklaşım getirmek. Gazeteciliğin analist tarafına odaklanmak istediklerini söyleyen Angwin, kuruluş mektubunda bunu “Proof’ta haber peşinde koşmayacağız. Hipotezler geliştirip bunları test edeceğiz.” şeklinde özetliyor.
Gazeteciliğin günümüz koşullarında yaşadığı kimlik ve kendini geliştirme sorunlarını düşünürsek Proof News öğretici ve zihin açıcı bir deney olabilir. Başarılı olmasa bile bu farklı yaklaşımdan herkesin bir şeyler öğreneceğinden şüphem yok.
Deadspin’in Hazin Sonu
Dijital medyanın öncü markalarından olan Gawker ve çatısı altındaki diğer yayınların hemen hepsinin iç karartıcı seviyede kötü bir noktaya gelmesi artık normal karşıladığımız bir durum. Özellikle de G/O Media süreciyle birlikte her bir yayın sırasıyla benzer sonlar yaşadı.
Bu ailenin spor yayını olan ve sağlam bir okur kitlesi olan Deadspin de bu listeye son katılan isim oldu. G/O Media çatısı altında içi tamamen boşaltılan ve sadece markadan faydalanmak için ayakta tutulan yayın bütün çalışanları işten çıkarılarak Lineup Publishing isimli bir şirkete satıldı. Ancak bu şirket hakkında ne doğru düzgün bir bilgi bulmak mümkündü ne de şirketten birileri bu satın almayla alakalı açıklama yaptı.
Tedium’dan Ernie Smith ve 404 Media’dan Jason Koebler’in yaptığı araştırmalar şirket hakkında oldukça ilginç şeyler ortaya çıkardı. Şirkete bağlı olduğu tespit edilen yayınların hemen hepsi online kumar ve bahis siteleri ya da bu tür sitelere ziyaretçi yönlendiren yerler. Deadspin’i de marka ve domain gücünden dolayı bu ağın içerisine dahil etmek için satın almışlar. Ülkemizde suç olsa da online kumar ve bahis sektörünün dünyada giderek büyüyor olması da böyle “medya şirketlerinin” çıkmasına ve bu tür satın almalar yapmasına imkân tanıyor.
Threads Fediverse Adımlarını Hızlandırıyor
Twitter sonrası metin odaklı sosyal medyanın geleceği konusunda öne çıkan üç platform Mastodon, Threads ve Bluesky. Her birinin farklı avantajları ve dezavantajları olsa da Threads’in Mastodon ile aynı protokolü kullanmak istediğini ilk günden açıklaması, bu ikilinin gelecek potansiyelini artırmıştı.
Meta bu konuda herkesin beklediğinden daha hızlı ilerlemeye ve federasyon özelliklerini birer birer yayınlamaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta içerisinde önce FediForum isimli konferansta bu federasyon özelliklerinin nasıl çalışacağını bir demo ile herkese gösterdiler. Üzerinden neredeyse hiç zaman geçmeden de federasyon konusunda ilk büyük adımlardan birisini attılar. ABD, Kanada ve Japonya’da yaşayan Threads kullanıcıları artık hesaplarını Mastodon ve diğer fediverse uygulamaları üzerinden takip edilebilir hâle getirebilecek.
Bundan sonra ise asıl büyük adımların gelmesi bekleniyor. Yani iki tarafın birbiriyle tamamen etkileşime girebilmesi ve isteyenlerin hesaplarını Threads ve Mastodon arasında taşıyabilmesi. Eğer bu hızla ilerlerse Threads yıl bitmeden tamamen fediverse ekosisteminin bir parçası hâline gelebilir.
Kısa Kısa
🤖 ASCII art ile YZ modellerinin sınırlamalarını aşmanın mümkün olduğu ortaya çıktı.
📱 The New York Times Audio uygulaması yayınlandığı ilk yedi ay içerisinde 1 milyondan fazla indirilmiş.
🤖 Gazeteci Jon Keegan, ChatGPT’yi haber yazarken bir asistan olarak kullanmak istemiş ama işler pek iyi gitmemiş.
🍏 ABD Adalet Bakanlığının Apple’a açtığı tekelleşme davası büyük ilgi topluyor.
🇷🇺 WSJ muhabiri Evan Gershkovic’in Rusya’da casusluk iddiasıyla tutuklanmasının üzerinden bir yıl geçti.
🇮🇹 İtalyan Yabancı Basın Birliği, kendilerini komünist olmakla suçlayan eski lider Berlusconi’nin yönetimdeyken kullandığı saraya taşınıyor.
🥸 Eğer Tucker Carlson’ın ne kadar iyi bir gazeteci olduğunu merak ediyorsanız iki İngiliz Youtuber tarafından kandırıldığı bu videoya bakmanız yeterli.
Haftanın odağı: Stratejik yavaşlığın önemi
2024’e girerken özellikle ekonomik ve teknolojik dinamiklerin medya ve gazetecilik açısından zorlu bir yıla neden olacağından ve buna hazırlanmak gerektiğinden bahsetmiştim. Bu yüzden de stratejinin ve sürdürülebilirliğin önemini sıkça vurgulamaya çalışıyorum. Gördüğümüz birçok örnek de bize bunların önemli olduğunu söylüyor.
Ancak buna rağmen eski alışkanlıklardan vazgeçebilen ve büyümek yerine başka şeylere odaklanan kurum sayısı çok az. Günümüz koşullarında büyümenin peşinde koşmanın bir fayda getirmesini beklememek gerekiyor. Çünkü ekonomik şartlar ve diğer dinamikler, hâlihazırda zaten büyük olmayan kurumlar için buna alan bırakmıyor.
Peki nereye bakmak lazım? Geçtiğimiz haftalarda dergiler üzerinden verdiğim örnek bu soruya iyi bir cevap olabilir. Şu anda medya kurumları ve yeni girişimler için öncelik temellerin sağlamlaştırılması ve olabildiğince sürdürülebilir bir yapı kurmak olmalı. Bunu da hız ve büyüme peşinde koşarak değil, yavaşça ilerleyerek ve kendi alanınızı belirleyerek sağlayabilirsiniz. Şu anda başarılı olduğunu duyduğumuz birçok girişimin sırrı da burada zaten.
Biliyorum eski yöntemi uygulaması daha kolay geliyor ama zaten o kadar kolay olduğu için herkes onu tercih ediyor. Durum böyle olunca da o kalabalığın içerisinde kaybolup bir şekilde görünür olabilmek için daha fazla çaba ve kaynak harcamak zorunda kalıyorsunuz. Biraz daha görünmek için bu kadar çaba harcayınca da geri kalan hiçbir şeye ayıracak kaynak bulamıyorsunuz. Bu yüzden odak noktanızı daha fazla içerik yayınlamak ve tıklanmak yerine içerik kalitesini artırmak, daha fazla insana hitap etmek yerine belirli bir kesimi seçip onlara ulaşmaya çalışmak olarak belirlemeniz lazım.
2024 ile birlikte bu dalganın tersine dönmeye başladığını net bir şekilde görüyoruz. İnsanlar bu hız ve sürekli büyüme yaklaşımının işe yaramadığını ve bunun kendilerine zarar verdiğini görüyor, yöntemlerini değiştirmeye çalışıyor. “Stratejik yavaşlık” diye bir kavramın ortaya çıkmış olması boşa değil. İnsanlar da bu hız ve büyüme takıntısından sıkılmış durumda. Ayrıca büyüme, ekonomik olarak da değerini giderek yitirmeye başlıyor. Medya için bu kırılma çoktan başladı bile. Size kalan, günümüze uyum sağlamakla gelişmeleri geriden takip etmek arasında bir seçim yapmak.