Yeşil bir taş zeminin üzerinde eski bir satranç seti duruyor. Tahtada ilk hamleler yapılmış. Beyaz d4 hamlesini yapmış, siyah da e6 ile karşılık vermiş.

Gerçekçi bir stratejinin önemi

Bu haftanın anahtar kelimeleri: strateji, Meta, Google, La Bougie du Sapeur.

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

Bu haftanın odağında bir yandan medyadaki ekonomik kriz sürerken diğer yandan başarılı olmaya devam eden yayınlar arasındaki en temel farkı anlattım: Gerçekçi bir stratejiye sahip olmak.

“Ne Okuduk” bölümünde ise NYT’nin sızıntılara karşı ırkçı soruşturması, dört yılda bir çıkan Fransız gazetesi ve daha fazlası var.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

Beyaz bir iPhone 6'nın ekranında Facebook logosu var. Birisi elindeki stylus ile logonun üzerini karalıyor.
Pexels

Bu hafta ne okuduk?

Meta’nın Gazeteciliğe Karşı Çizgisi Netleşiyor

Eski sosyal medya platformlarının artık köklü bir şekilde değiştiğinden ve bunun gazetecilikten net bir uzaklaşmayı da beraberinde getirdiğinden bahsetmiştim. Geçtiğimiz günlerde Meta’dan gelen haberler de bu konuda geri dönüşün söz konusu bile olmayacağını bize gösteriyor.

Geçtiğimiz yıllarda Avustralya’daki yasal düzenleme sonrasında kendisini kurtarmak için büyük medya kurumlarıyla özel bir ödeme anlaşması yapan Meta, sözleşmeler sona erdiğinde bunları yenilemeyeceğini ve ülkede Facebook News özelliğini de devre dışı bırakacağını duyurdu. Meta, önümüzdeki dönemde bu tür değişiklikleri global olarak da uygulamaya devam edecek gibi görünüyor.

2023’ten bu yana büyük platformlar —özellikle de Meta— bu dönüşümün kaçınılmaz olduğunu söylüyor ve kararından vazgeçmiyor. Artık gazetecilik sektörünün de bu mesajı alıp kendi yolunu çizmeye başlaması lazım.

Alakalı: Twitter ve Facebook haberlerden uzaklaşmak için elinden geleni yaparken LinkedIn dikkat çekici bir şekilde aksi yönde ilerlemeye devam ediyor.

NYT’de Sızıntı ve Irkçılık Krizi

Geçtiğimiz günlerde The Intercept, The New York Times’ın 7 Ekim’de gerçekleşen Hamas’ın saldırısı esnasında gerçekleşen cinsel şiddet iddialarına dair bir podcast bölümünü tutarlılık gibi sorunlar yüzünden yayınlamadığını ve bunun içeride ciddi bir tartışmaya neden olduğunu yazdı. Bundan birkaç gün önce de The Daily Beast, bir NYT muhabirinin sosyal medyada beğendiği bir paylaşım yüzünden inceleme altına alındığını yazmıştı.

Ancak NYT yönetiminden bütün bunlara karşı bir açıklama ya da özür beklenirken Washington Post, gazete yönetiminin bir sızıntı soruşturması başlattığına ve bu soruşturmanın ırkçılık seviyesinde bir hedef alma operasyonuna dönüştüğüne dair iddiaları yayınladı. NYT çalışanlarını temsil eden sendikaya göre yönetim özellikle Orta Doğulu çalışanları hedef alıyor ve aşırı saldırgan bir tutum sergiliyor. 

Gazetenin, yayınladığı haberdeki sorunlara dair bir araştırma yapıp bunu çözmek için uğraşması gerekirken bunun medyaya sızmasına neden olanları hedef alması ve bunu ırkçı bir önyargıyla yapması da yönetimin öncelikleri konusunda kötü bir işaret.

Dört Yılda Bir Gelen Gazete

Basılı medyanın sıkıntıları, bu bültende sıkça ele aldığımız konulardan birisi. Özellikle günlük gazeteler bu sorunla en sık karşı karşıya kalan yayınlardan ve hiçbir çözüm işe yaramazsa yayın günlerini azaltmak —hatta haftalık yayınlara dönüşmek— zorunda kalıyorlar.

Peki düzenli bir yayın olmak için yeni sayılarınızın ne sıklıkla çıkması gerekir? Geçtiğimiz 29 Şubat’ta 12. sayısını çıkaran Fransız gazete La Bougie du Sapeur bu alandaki en uç örneklerden birisi olabilir, çünkü bu gazete yalnızca 29 Şubat’ta —yani dört yılda bir— yayınlanıyor. 1980 yılında bir grup arkadaşın tamamen eğlenmek için başlattığı bu gazetenin her sayısı hızla tükeniyor ve yalnızca 200.000 adet basılıyor. Eğer kaçırmak istemiyorsanız 100 Euroya 100 yıllık abonelik de alabiliyorsunuz.

Elbette buradan çıkarılacak ders herkesin bu yayın düzenine geçmesi değil ama eğer bir yayın düzeni size uymuyorsa başka bir kalıbı denemek yerine böyle örneklerden ilham alıp kendinize özgü bir düzen geliştirmeyi de düşünebilmelisiniz.

Google Sonunda Aramalara Müdahale Ediyor

Geçtiğimiz aylarda, özellikle de YZ araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, Google sonuçlarının ne kadar kötüleştiğine ve bir arama motoru olarak ne kadar kullanılmaz hâle geldiğine dair bolca yazı okuduk. Her ne kadar Google bunları başta inkar etse de sonunda duruma müdahale etmeye karar vermiş.

Kendi bloglarında yayınladıkları yazıda hangi sorunlara müdahale edeceklerini ve bunu nasıl yapacaklarını kapsamlı bir şekilde açıklıyorlar ama kısaca özetlemek gerekirse üç ana soruna odaklanacaklar: Süresi geçen alan adıyla spam, başkalarının sitelerine gizlice yerleştirilen içerik yoluyla spam ve YZ araçları ile SEO manipülasyonu odaklı içerik üretimi.

Her ne kadar üçüncü madde için YZ vurgusu öne çıksa da özellikle ülkemizdeki haber sitelerinin kullanmayı çok sevdiği, popüler Google aramaları için yaratılan boş SEO sayfaları da bu müdahaleden nasibini alacak gibi görünüyor. O yüzden bu madde beni her anlamda mutlu etti.

Kısa Kısa

🥂 Sports Illustrated ekonomik sıkıntılar yüzünden gazetecileri bir bir kovarken, yöneticilerin lüks partiler verdiği ortaya çıktı.

🎧 Apple Podcasts uygulaması artık dört dilde podcastlere otomatik metin oluşturabiliyor ve sizin yüklediğiniz bölümün metinlerini gösterebiliyor. Otomatik oluşturmada Türkçe henüz desteklenmiyor ama dil sayısının artacağı söylenmiş.

🗳️ Semafor Microsoft ortaklığının yeni bir ürünü olarak dünyadaki seçimleri takip edebileceğiniz özel bir bölüm oluşturuyor.

🚫 Spotify’ın podcast hosting sisteminin otomatik moderasyonu bir kişiyi kazara engelleyip bütün abonelerini kaybetmesine neden oldu.

🤖 BBC, YZ deneyleriyle ilgili son güncellemeleri paylaştığı bir blog postu yayınladı.

📱 Adobe, kendi üretimi YZ teknolojisi Firefly’ı Adobe Express’in mobil uygulamasına da ekledi.

Yeşil bir taş zeminin üzerinde eski bir satranç seti duruyor. Tahtada ilk hamleler yapılmış. Beyaz d4 hamlesini yapmış, siyah da e6 ile karşılık vermiş.
Pexels

Haftanın odağı: Gerçekçi bir stratejinin önemi

Geçtiğimiz birkaç yıl özellikle dijital medya ve gazetecilik sektörü açısından oldukça acımasız geçti diyebiliriz. Ekonomik zorluklar ve teknolojik değişimler küçülmelere, kapanmalara ve birçok gazetecinin işsiz kalmasına neden oldu. Ancak bütün bunların yanı sıra aynı dönem içerisinde kurulup da başarılı olan, istikrarlı bir şekilde ilerlemeye ve büyümeye devam eden birçok kurum da var.

Mesela en eski teknoloji yayınlarından CNET öyle kötü bir duruma geldi ki onlara artık Wikipedia bile güvenmiyor ama The Verge istikrarlı bir şekilde ilerliyor. Vice iflas edip yayın yapmayı durdurmak zorunda kalırken çatısı altındaki Motherboard’un eski ekibi, kurduğu 404 Media ile kısa sürede kâr etmeye başlayan bir yayına dönüştü. The Messenger büyük iddialarına rağmen bir yılı bile tamamlayamadı ama Semafor büyümeye devam ediyor. Bunlar gibi daha birçok örnek sıralamak mümkün.

Aralarındaki fark nedir diye dönüp baktığımızda ise bunun en temelden, kurumsal olarak oluşturdukları stratejiden kaynaklandığını görüyoruz. Daha da detaylandırmak gerekirse sorun bu yayınların gazeteciliğin ve medyanın gerçeklerine, yapmak istedikleri işe uygun bir stratejileri olup olmaması.

Yukarıdaki saydığım örnekler de aslında bu sorunun iki ana kampını temsil ediyor. İlk grup yatırımcılardan ve yapılan işle pek alakası olmayan yöneticilerden oluşan bir grubun belirlediği bir strateji ile ilerleyen kesim. Bunların yaklaşımı, gerçekçi ve sürdürülebilir bir model yaratmaktansa sürekli büyümeye ve daha fazla para kazanmaya odaklı bir strateji geliştirmek. Ancak bu yaklaşımın uzun ömürlü olma ihtimalinin düşük olması bir yana, çoğu zaman o sırada moda olan ne varsa ondan da bir pay almaya çalıştıkları için ömürlerini daha da kısaltıyorlar.

İkinci grup ise doğrudan gazeteci veya medya çalışanı olan ya da sektör tecrübesi olan isimler tarafından tasarlanan stratejilerle ilerleyenler. Bunların asıl amaçları işlerini yapmak (yani kaliteli haberler ve içerikler üretmek) olduğu için kurumun yapısını ve stratejisini de bunu besleyecek şekilde tasarlıyorlar. Asıl amaçları kendi ayakları üzerinde duran ve işini iyi yapan bir kurum olmak. Sürekli büyümek veya daima daha fazla gelir elde etmek gibi bir dertleri yok. O yüzden de ömürlerini kısaltabilecek sorunlara karşı daha korunaklı bir noktadalar. Üstelik bu yaklaşım doğal olarak bir büyümeyi de beraberinde getiriyor.

Her ne kadar bir medya girişimi —ya da herhangi bir girişim— için mantıklı ve sağduyulu yaklaşım bu olsa da maalesef bu tür stratejileri benimseyen kurumların sayısı çok az. Bunun ana sebeplerinden birisi maalesef ilk grubun daha fazla görünür olması ve ilk yaklaşımın her alanda dayatılıp normalleştirilmesi. Bu yüzden çoğu insan yaptıkları işin sürekli büyümesi, her yeni akıma dahil olması ve önceliğini bu alanlara vermesi gerektiğini zannediyor. Eğer bir yatırımcı ya da sadece “girişimci” olarak anılan birisi olmaya niyetliyseniz bu normal ama bunun dışında kimse için böyle bir yaklaşımın iyi bir sonuç vermesi mümkün değil. Bana inanmıyorsanız bu yüzden her yerde işsiz bırakılan binlerce gazeteciye sorabilirsiniz.

O yüzden eğer uzun ömürlü bir yayın olmak veya yaptığınız işin her koşulda ayakta kalmasını sağlamak istiyorsanız ciddi ve gerçekçi bir stratejiyle hareket etmeniz gerekiyor. İnternette viral olan her şeye dahil olmak ya da dayatılan gelir ve yayın modelleriyle ilerlemek yerine yapmak istediğiniz işi anlayıp onun ihtiyaç duyduğu ve onu en iyi şekilde destekleyecek modelleri ve araçları seçmeniz lazım. İçerisinde bulunduğunuz koşulları iyi tanımanız, sizin o ekosistemin neresinde durduğunuzu iyi bilmeniz lazım. O anda aklınıza gelen veya moda olan bir fikirle değil, en az 3–5 yıl sonrasını da hesaplayarak harekete geçmeniz lazım. Büyümeye kalkışmadan önce onu taşıyabilecek kadar sağlam temeller attığınıza emin olmanız lazım.

Özetle bir girişimi hayata geçirmeden önce gerçekçi bir stratejiniz olduğuna emin olmanız gerekiyor. Çünkü sürdürülebilir ve başarılı bir yayın olmakla kısa ömrü içerisinde daldan dala savrulmuş ve sonrasında insanların sadece “sakın onlar gibi yapma” demek için ismini andığı bir yayın olmak arasındaki fark tam olarak burada yatıyor.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
İlginizi çekebilir