iA Writer'ın yeni özelliğinin ekran görüntüsü. Görseldeki bildirim yapıştırılan metnin ChatGPT sohbeti olduğunu ve bunu ChatGPT tarafından yazılmış şeklinde işaretlemek isteyip istemediğinizi soruyor.

ChatGPT ile bir yılın ardından

Bu haftanın anahtar kelimeleri: ChatGPT, iA Writer, Popular Science, podcast.

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

Geçtiğimiz hafta ChatGPT’nin yayınlanmasının ilk yılını geride bırakınca, ben de haftanın odağında bu bir yılın nasıl geçtiğini ve bize iyisiyle kötüsüyle neler getirdiğini derlemeye çalıştım.

“Ne Okuduk” bölümümüzde 2023’ün podcast listeleri, Musk’ın reklamcılara ettiği küfür ve daha fazlası var.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

Apple Podcast'te 2023 yılında en çok takip edilen podcastlerin listesinin ekran görüntüsü. Birinci sırada Ortamlarda Satılacak Bilgi var. Ayrıca Fularsız Entellik, Meksika Açmazı, Dünyaya Fırlatıldık da listedeki podcastlerden birkaçı.
Apple Podcasts

Bu hafta ne okuduk?

Apple ve Spotify 2023 Podcast Listelerini Yayınladı

Her yıl olduğu gibi aralık ayına girmemizle birlikte yıl sonu listeleri ve analizleri gelmeye başladı. Her ne kadar önümüzde daha bir ay olsa da hem Apple hem de Spotify bu yılın en çok dinlenen ve öne çıkan podcast serilerine dair verilerini paylaştı.

Global verilere, özellikle de ABD’ye baktığımızda Apple ve Spotify arasında ciddi bir sıralama farkı görüyoruz. Bunun en temel sebeplerinden birisi Spotify’ın bolca ünlüler tarafından hazırlanan özel podcast serisine sahip olması. Bu yüzden de Apple’ın listesinde suç ve haber gibi bilindik türler öne çıkarken, Spotify’ın listesi daha eğlence odaklı bir liste gibi görünüyor.

Türkiye özelinde kıyaslamak için biraz uğraşmam gerekti çünkü her ne kadar Apple kapsamlı Türkiye özel listeleri yapmış olsa da Spotify’da Türkiye’de en çok dinlenen podcastleri sadece haber sitelerinden bulabildim. Ancak genel bir kıyaslama yaptığımızda öne çıkan podcastlerde ciddi bir ortaklık var. Apple ve Spotify’a göre bu yıl Türkiye podcast ekosistemini kültür, komedi ve psikoloji podcastleri sürüklemiş. Bu da oldukça çeşitli ilgi alanlarına sahip bir podcast dinleyicisi kitlemiz olduğunun kanıtı.

Musk’ın Kayışı Koptu

Elon Musk’ın en son postlarının ardından X/Twitter için işlerin daha da kötüye gideceği ortadaydı. Her geçen gün dibe doğru sürüklenen platformdan büyük isimlerin reklamlarını çekmeye başlamasının ekonomik bir etkisi olacağı kesin ama bunun boyutunu kestirmek zor.

Ancak Musk’ın geçtiğimiz hafta içerisinde Dealbook etkinliğindeki söyleşisinde gösterdiği tavır ve söyledikleri durumun gerçekten ciddi olduğunu anlamamızı sağladı. Musk şirketlerin reklam vermeyerek kendisine “şantaj” yaptığını iddia etti, ardından da reklam vermeyenlerin hepsine topluca küfür edip özel olarak Disney CEO’su Bob Iger’ı ismen andı. Devamında da reklamların çekilmesinin platformu batıracağını ama kendisinin de bu yüzden battığını “dünyaya göstereceğini” söyledi.

Anlaşılan X/Twitter için durum gerçekten iyi değil ve Musk’ın buna bulduğu çözüm “bana komplo kurdular” hikâyesi yazarak kendisini kurtarmak. Bakalım önümüzdeki haftalarda daha neler göreceğiz.

Aylık dergi yayıncılığı her geçen yıl daha fazla küçülme ve kapanma haberleriyle gündeme geliyor. Her ne kadar niş dergicilik ve deneysel formatlar popülerleşse de alışık olduğumuz dergi formatı için gidişat iyi görünmüyor.

Bunun en son örneğini ABD’de yayın hayatına başlayan ve ülkemiz de dahil olmak üzere birçok farklı dilde versiyonları yayınlanan Popular Science dergisi basılı formatına tamamen son vererek dijital yayıncılığa geçeceğini duyurdu. Medya tarihi açısından önemli bir dönüm noktası olarak görülebilecek bu karar özellikle ABD’de gündem oldu.

1872 yılından bu yana yayın yapan bir derginin kapanması bir yandan nasıl büyük bir dönüşümün içerisinde olduğumuzu bize gösterirken, diğer yandan da ne kadar köklü bir tarihe sahip olsanız da güncel şartlara ayak uydurmanın bir zorunluluk olduğunu hatırlatıyor.

ABD Medyasının Garip Tercihleri

Söz konusu ABD gazeteciliği ve medyası olduğunda gündem tercihlerinden haberleri ele alış şekillerine kadar birçok anlaşılması zor karar ve örnekle karşılaşmamız mümkün. Bu konu özellikle Trump’ın adaylık ve başkanlık dönemini haberleştirme şekilleri yüzünden sıkça tartışılmıştı.

Medya bekçisi bir STK olan Media Matters, geçtiğimiz haftalarda Trump’ın kendisine muhalif olanlara ve azınlık gruplara yönelik “vermin” (haşarat) kelimesini kullanmasını medyanın ilk bir haftada nasıl ele aldığını, 2016 seçim döneminde Clinton’ın “deplorables” (acınacak hâldekiler) sözüyle kıyaslayarak incelemiş. Televizyonlar Clinton’ın kullandığı kelimeden 1.662 kez bahsederken, Trump’ın kullandığı kelimeden sadece 191 kez bahsetmiş. Gazetelerde ise durum 29’a 1.

Bu tarz bir habercilik yaklaşımının arkasındaki karar mekanizması nasıl işliyor bilemiyorum. Ancak aşırı sağcı diktatörlerin elinden çıkma bir retoriği kullanan birisine bu kadar imtiyaz göstermenin sonucunda neler olabileceğini tahmin etmek çok zor değil.

Kısa Kısa

🤝 Müzik ve kültür yayını Paste Magazine, geçtiğimiz haftalarda kapatılan Jezebel’i satın almış.

📭 Uzun yıllardır basit ve ücretsiz bir e-bülten yayınlamak isteyenlerin favorisi olan TinyLetter, önümüzdeki Şubat ayında kapanıyor.

🇲🇽 Karteller ve çetelerin şiddeti Meksika’da geçtiğimiz hafta içerisinde yalnızca bir günde beş gazetecinin yaralanmasına neden oldu.

🇨🇦 Google, Kanada’da gazetelere ve haber sitelerine yıllık ödeme yapmayı kabul etti.

🤖 Google’ın araştırmacıları ChatGPT’den aynı kelimeyi sürekli tekrar etmesini istemek gibi basit taleplerle eğitim için kullandığı verileri sızdırabileceklerini keşfetmiş.

Haftanın mezunları

Eğitim Hâli: Kuluçka sürecinde bizi besleyen eğitimler ve aldığımız mentorluklerin sonunda beş sayıdan oluşan “Depremden Sonra Öğretmenler Anlatıyor:” bülten serisini oluşturduk. Hiç unutmasak da “hatırlamak ve hatırlatmak” için deprem sonrasında öğretmenlerin yaşadıklarını anlatacağız. Bize söylenen, anladığımız, bildiğimiz, kalemimizin oynadığınca.

Bolu Gündem: Batı Karadeniz Bölgesi’nde gazetecilik alanında amiral gemisi konumunu 35 yıldır sürdüren, bağımsızlık ve objektiflik ilkelerine sıkı sıkıya bağlı Bolu Gündem, NewsLabTurkey Kuluçka programının işbirliğiyle vizyonunu genişleterek, özgür gazeteciliği yeni nesillere aktarma misyonunu hayata geçiriyor.

iA Writer'ın yeni özelliğinin ekran görüntüsü. Görseldeki bildirim yapıştırılan metnin ChatGPT sohbeti olduğunu ve bunu ChatGPT tarafından yazılmış şeklinde işaretlemek isteyip istemediğinizi soruyor.
iA Writer

Haftanın odağı: ChatGPT ile bir yılın ardından

30 Kasım 2022’de OpenAI ChatGPT’yi kullanıma açtığında, bir yıl sonrasında işlerin bu kadar büyüyeceğini bekliyor muydu emin değilim. Elbette her start-up gibi büyük bir iddiayla kurulmuş olsalar da bir chatbot ile böyle bir etki yaratmayı beklediklerini sanmıyorum.

Geride kalan bir yılda ChatGPT ve türevlerini her yerde, yüzlerce farklı şekilde görmeye başladık. Bunların bir kısmı gerçekten yaratıcı ve faydalı olabilecek uygulamalarken, büyük bir kısmı da hype üzerinden gelir elde etmeye çalışan ya da kârını artırmak için kısayollar arayan kişilerin işleriydi. Her yeni teknoloji trendinde olduğu gibi bu ikisinin arasındaki çizginin inceliği insanların kafasının karışmasına neden oldu.

Üst üste gelen yeni uygulamalar, teknoloji devlerinin ve yatırımcıların hızla bu alana dalması ve hemen her hafta büyük iddialar içeren söyleşiler kaçınılmaz bir şekilde gündemde bu teknolojiye daha şüpheci bakan, risklerini hesaplamaya çalışanlara yer bırakmadı. Risklerden bahsetmeye çalıştığımızda da genellikle konu bilimkurgu senaryolarından çıkıp da günümüzün sorunlarına bir türlü gelemedi.

Her ne kadar ChatGPT ve benzeri teknolojiler aşırı yaygın ve artık kalıcıymış gibi hissettiriyor ve öyle pazarlanıyor olsa da bir yılın ardından hâlâ bu teknolojinin nasıl olgunlaşacağını ve nasıl bir yere doğru evrileceğini tahmin etmek çok zor. İddia edildiği gibi büyük bir teknolojik dönüşüme de sebep olabilir, zaman geçtikçe unutulan ve arada bir kullandığımız bir araca da dönüşebilir.

Medya ve gazetecilik alanından baktığımızda, yakın dönem için kimi ciddi risklere sebep olduğu açık bir şekilde ortada. Bunların başında da ucuza içerik üretmek ve para kazanmak için bu araçları kullanan kurumlar ve kişiler geliyor. Bunun internetteki bilgi kalitesine nasıl bir tehdit oluşturabileceğinden birçok kişi bahsediyor. Ancak buna rağmen büyük isimlerin aynı yollara başvurması yetmiyormuş gibi, sosyal medyada nasıl “SEO soygunu” yaptığını anlatarak övünen kişileri görmeye başladık.

Bir de ChatGPT gibi botların ve teknolojinin ürettiği metinlerinin dilinin ve tarzının getirebileceği daha dolaylı etkiler var. Eğer bu araçlarla ve onların ürettiği metinlerle bir miktar zaman geçirdiyseniz söylediği yalanların ve verdiği yanlış bilgilerin yanı sıra bunların hemen hepsini temiz ve sıkıcı bir dille yazdığını da fark etmişsinizdir. Bu dil oldukça profesyonel ve etkileyici bir his verse de bir noktada okumaktan sıkılacağınız bir tarz, çünkü kendinizi böyle bir tarzla ifade etmeniz oldukça zor.

Bu da ChatGPT’yi yazı yazmak için kullanmanın ne kadar mümkün olabileceği sorununu akla getiriyor. Eğer yukarıdaki örnekler gibi amacınız para kazanmak değil de bir şeyler anlatmak, yaratmak ve kendinizi ifade etmekse size pek bir faydası olmayacaktır. Çünkü ChatGPT’nin ürettikleri işi yazmak olan birisi için en basit tabirle “kişiliksiz” metinlerden ibaret. O yüzden her ne kadar ChatGPT’nin gazetecilerin, yazarların, senaristlerin işini elinden alacağı türünde iddialar bolca ortaya atılsa da bu hâliyle pek de ihtimal dahilinde görünmüyor.

O yüzden önümüzdeki süreçte üzerine yoğunlaşmamız gereken meselelerden birisi de bu araçlarla birlikte çalışırken sınırları nasıl çizeceğimiz konusu. Kullandığı dilden “halüsinasyonlara” kadar birçok sebepten dolayı ChatGPT’den gelen metni doğrudan kullanmamak ve onu kontrolden geçirdiğinize emin olmak lazım. Neyse ki şu anda çoğunluk ChatGPT API’ını nasıl uygulamamıza ekleyebiliriz diye düşünürken bu tür sorunları da düşünüp çözüm üretmeye çalışanlar var.

Neredeyse bütün yazılarımı yazdığım iA Writer, tam da ChatGPT’nin ilk yıldönümünde yayınladıkları yeni güncelleme ile buna çözüm olabilecek bir özellik ekledi. Bu özellik sayesinde ChatGPT veya başka bir chatbottan kopyaladığınız metnin dosya içerisinde sizin yazdıklarınızdan daha farklı görünmesini ve bu sayede kendi yazdıklarınızla ChatGPT’nin yazdıklarını ayırt edebilmenizi sağlıyor.

Mevcut gidişat ChatGPT’nin ikinci yılında da bu dinamikleri daha sık göreceğimizi düşündürüyor. OpenAI, Google, Amazon, Meta ve diğer herkes bu metin odaklı modellerin yaygınlaşması için ellerinden geleni yapmaya devam edecek, bu da bunları kullanan start-up sayısının katlanarak artmasına neden olacak. Büyük ihtimalle bu start-upların büyük bir kısmı da ya büyük aktörlerce satın alınacak ya da özellikleri büyükler tarafından modellere eklendiği için gereksiz hâle gelecekler.

Geçtiğimiz bir yıl içerisinde bu modelleri ve onlarla yapılanları inceleme fırsatı bulan kişiler ve kurumlar da içerisinde yapay zekâ olmayan ama onların yanında dengeleyici olarak kullanabileceğimiz yeni araçlar geliştirerek —iA Writer gibi— ekosistemin daha olgun ve kontrollü bir noktaya gelmesini sağlayacak. 

ChatGPT ile ilk yılı geride bıraktık. Şimdi ilk heyecandan sonrasına doğru ilerliyoruz. Asıl keyifli dönemin bundan sonra başlayacağını düşünüyorum.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
İlginizi çekebilir
The Guardian'ın Londra ofisinin dışında NewsLabTurkey ekibi ve eğitmenleri ile The Guardian Foundation'dan iki çalışma ortağımızla birlikte poz verdiğimiz bir fotoğraf.
Daha fazlasını oku

NewsLabTurkey Londra’da!

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba! Sizlere Londra’dan seslendiğim bu haftanın odağında NewsLabTurkey ekibi olarak Londra’da uzmanlarımız için düzenlediğimiz…