2018’de hayatımıza giren S Sport Plus bugün milyonlarca aboneye ulaşmış ve yayın yelpazesinin genişliği ile izleyicilerin beğenisini kazanmış bir platform. Bugünlerde NBA, F1 ve Serie A gibi Türkiye pazarında kendi organik kitlesi oluşmuş organizasyonların yayınını yapan S Sport Plus’ın bugünü ve geleceği üzerine Genel Müdür Zeynep Acar ile konuştuk.
Amerikan sporlarının yayınlarından alınan geri dönüşler, Premier Lig’in kaybı, NBA ile birliktelik, La Liga’nın yükselme çabaları ve daha fazlasını bu söyleşide bulabilirsiniz.
Türkiye’nin yalnızca spor içeriği sunan ilk OTT platformu olan S Sport Plus’ın 2018’de ortaya çıkışı, spor izleyicilerinin alışkanlıklarının da önemli ölçüde değişmesine neden oldu. 2023’ün sonlarından bakarsak, bu fikri hayata geçirdiğiniz dönemde hayal ettiklerinizin ne kadarını gerçekleştirmeyi başardınız?
S Sport Plus yayın hayatına başladığı dönemde, yayıncısı olduğumuz organizasyonların ve onlara ait dünyanın Türkiye’de kısıtlı bir kitleye hitap ettiği düşünülüyordu büyük ölçüde. Ancak biz; NBA’den UFC’ye, La Liga’dan EuroLeague’e, Serie A’dan NFL’e yayıncısı olduğumuz tüm organizasyonların Türkiye’de daha geniş bir kitleye ulaşmasında önemli bir çaba gösterdik. Kullanıcılarımız, bizim anlattığımız sporcu hikâyelerine, o dünyaya kayıtsız kalmadı ve aslında Türkiye’de ne kadar geniş bir sporsever kitlenin varolduğunu hep birlikte görmüş olduk.
“Sosyal medyada da bu sporları takip eden, haberlerini paylaşan, özet görüntülerini yayınlayan pek çok lokal hesabın da yine açıldığını görüyoruz, bundan mutluluk duyuyoruz.”
Zeynep Acar
S Sport Plus’ın rakiplerine göre en dikkat çekici özelliği, yayın yelpazesindeki çeşitlilik olsa gerek. Peki S Sport Plus; NHL, NFL, The Masters gibi Türkiye pazarındaki izleyicisi belirli seviyede olan organizasyonlardan etkileşim anlamında nasıl geri dönüşler alıyor? NBA dışındaki Amerikan sporlarının popülaritesinde bir artış gözlemliyor musunuz ve ilgiyi artırmak için neler planlıyorsunuz?
NBA başta olmak üzere, ABD ya da daha genel olarak Kuzey Amerika merkezli spor organizasyonlarının saat farkları nedeniyle Türkiye’de geçmişte izleyici kitlelerini genişletmekte zorluk yaşandığı bir gerçek. S Sport Plus olarak bizim ilk günden bu yana içerik/maç bazlı olarak kullanıcılara sunduğumuz “tekrar izle” servisi ve son 1,5 yıldır yine devreye aldığımız “indir-izle” servisleri, özellikle saat farkı nedeniyle geçmişte tüketimi kısıtlı kalan pek çok organizasyonun bugün keyifle takip edilebilmesini sağlıyor. Kullanıcılardan biten maçlardan “aman spoiler vermeyin, ben sizden tekrarını izleyeceğim” gibi uyarılar, tepkiler dahi alıyoruz sosyal medya üzerinden. Dolayısıyla evet, kullanıcılar bu organizasyonları takip edebildikleri noktada daha fazla etkileşim içerisinde oluyorlar. Sosyal medyada da bu sporları takip eden, haberlerini paylaşan, özet görüntülerini yayınlayan pek çok lokal hesabın da yine açıldığını görüyoruz, bundan mutluluk duyuyoruz.
NBA’de sezonun ilk üç gecesi TNT ve ESPN’de ortalama 2,57 milyon seyirciye ulaştı; bu geçen yıla kıyasla %13’lük bir artışla 2017’den bu yana en yüksek üç gecelik ortalama anlamına geldi. NBA için S Sport Plus’ın en öne çıkan içeriği diyebilir miyiz? S Sport Plus’ın NBA’e bakışı nasıl?
En öne çıkan içeriği demek çok doğru olmayabilir, ama bir NBA tutkunuysanız, pek tabii öyle görebilirsiniz. Biz her organizasyona değer veriyor, yayıncı olarak o sporun tutkunlarına iyi bir deneyim sunmaya çalışıyoruz. NBA ile olan anlaşmamızı bu sezon başında 3 yıllık bir süre için uzattık. Karşılıklı çok iyi ilişkilerimiz olan bir organizasyon, bu sene yeni başlayan In Season Tournament, NBA360, All Star hafta sonu pek çok özel NBA etkinliğinde son yıllarda çok verimli işbirlikleri yaptık. Bu sezon da benzerlerini hayata geçirmeyi hedefliyoruz.
Sports Illustrated bu yaz ABD’de F1’e dair ilginin düşüş gösterdiğine dair bir rapor yayınladı ve izleyicilerin F1’i “sıkıcı” olarak yorumladığını yazdı. Max Verstappen’in kurduğu mutlak hakimiyet ve ortaya koyduğu rakipsiz tablo, sizin grafiklerinizde de bir düşüşe sebep oldu mu? Verilerinize göre, F1’de ilginin tavan yaptığı dönem hangisiydi?
Bu soruya doğrudan bir yanıt vermek zor ama pek tabii ki şampiyonluk heyecanının sezonun son yarışının son turuna kaldığı 2021 sezonunun öne çıktığını söyleyebiliriz. Red Bull, Mercedes ve Ferrari özellikle geniş bir taraftar kitlesine sahip takımlar, sezon içerisinde takım ya da pilotların bir şekilde şampiyonluk yarışından erken kopması belli oranda ilgiyi düşürebilir. Ama F1 yönetimi de bu ilgiyi canlı tutmak için pek çok yeni parkur ya da yarış formatları ekleyerek organizasyonun dinamizmini koruyor.
“Biz Premier Lig’e yayıncısı olduğumuz dönemde, özellikle editoryal kadromuzla, Premier Lig’in kendi yarattığı değerin de ötesinde, bir değer kattık.”
Zeynep Acar
Türkiye’de izleyicisi milyonlara ulaşan İngiltere Premier Lig, S Sport’un 2017’deki tanıtımında başrolü oynamıştı. Premier Lig’in 2022/23 sezonu öncesindeki kaybı sizi nasıl etkiledi? Orta ve uzun vadede Premier Lig’i geri almak ister misiniz ve bununla ilgili bir çalışmanız var mı?
Avrupa futbolunda dönem dönem farklı ülkelerin ligleri deyim yerindeyse cazibe merkezi hâline gelebiliyor. 90’lı yıllarda İtalya Ligi, 2000’li yılların ortalarından 2010’lu yılların ortalarına Ronaldo ve Messi’nin de etkisiyle İspanya Ligi örneğin bu şekilde konumlanıyordu. Son 20 yılda İngiliz kulüpleri finansal olarak önemli yatırımlar aldılar. Biz Premier Lig’e yayıncısı olduğumuz dönemde, özellikle editoryal kadromuzla, Premier Lig’in kendi yarattığı değerin de ötesinde, bir değer kattık. Dolayısıyla o anlamda değer kattığımız bir organizasyondan belli bir süre için de olsa ayrılmak pek tabii ki bizi üzdü. Ancak hem Saran Holding hem de S Sport Plus, pek çok farklı organizasyonu izleyicilere sunuyor. Yenilenen anlaşmalarla, taşıdığımız TV kanallarıyla üyelerimize sağladığımız içerik çeşitliliğini ve kalitesini de artırıyoruz.
Futbol özelinde kalmaya devam edersek; bünyenizde La Liga, Serie A, Scottish Premiership, Jupiler Pro League ve Güney Amerika turnuvaları mevcut. Burada La Liga’yı farklı kategorize etmenin mantıksız olmayacağını düşünüyorum. İzleyicilerin çoğu tarafından “temposuz” bulunan lig, Türkiye pazarındaki 2010’lu yıllarda sağladığı popülariteyi kazanmak adına adımlar atıyor. La Liga ile bu amaç etrafında geliştirdiğiniz ortak bir planınız var mı?
Evet pek tabii ki. Yayıncısı olduğumuz tüm organizasyonların pazarlama ve editoryal ekipleriyle yakın ilişkilerimiz mevcut. Ortak iletişim planları, ortak izleme etkinlikleri organize ediyoruz. Geçen sezon, Türkiye’de ilk kez El Clasico için Twitch platformunda yaptığımız “online watch party” etkinliğini bu sene YouTube’a taşıdık. Bu ve bunun gibi pek çok etkinliğe de birlikte imza atmayı hedefliyoruz.
