Vision Pro ve “spatial computing” üzerine öngörüler

Bu haftanın anahtar kelimeleri: Digital News Report, bahis reklamları, visionOS, Gimlet Media.

Beyaz bir zemin üzerinde Apple Vision Pro'nun karşıdan çekilmiş bir fotoğrafı.

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

Bu haftanın odağında Vision Pro ve “spatial computing” kavramını ele alarak önümüzdeki dönemde bilgisayarlar ve dijital teknolojiler ile olan ilişkimizde yaşanabilecek değişimlere dair öngörülerimi sizlerle paylaştım.

“Ne Okuduk” bölümünde ise Reuters Digital News Report, Gimlet’in tamamen kapanışı, Guardian’ın bahis reklamları yasağı ve daha fazlasını bulabilirsiniz.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

Digital News Report'tan bir grafik. 2014-2023 yılları arasında son bir hafta içerisinde hangi sosyal medya platformlarının haber almak için kullanıldığını gösteriyor. Eskiden çok daha yüksek oranlarda olan Facebook yine lider ancak yüzde 28 seviyesinde. YouTube yüzde 20, WhatsApp yüzde 16, Instagram yüzde 14, Twitter yüzde 11. Tiktok ise yükselişine devam ederek yüzde 6 seviyesine gelmiş.

Bu hafta ne okuduk?

Reuters Digital News Report 2023 Geldi!

Gazetecilik ve medya alanında en çok takip edilen ve sonuçları merak edilen raporlardan birisi Reuters Institute tarafından yayınlanan Digital News Report. Her yıl olduğu gibi 2023 raporuna da bültenimizde yer ayırdık. Ancak bu yıl odakta kapsamlı bir inceleme yerine gündem başlıklarından birisi var.

Bunun temel sebebi ise dikkat çekici bir trend değişiminin söz konusu olmaması. Raporun verileri büyük anlamda geçtiğimiz iki yılda gördüğümüz trendlerin devam ettiğini ve herhangi bir alanda ciddi bir dönüşüm yaşamadığımızı söylüyor. TikTok’un yükselişi, haberden kaçınma ve haber için para ödeme konusundaki verilerin hemen hepsi benzer seviyelerde.

Anlaşılan 2022’den bu yana önemli bir kırılma yaratacak veya trendleri değiştirecek bir gelişme yaşanmamış. Etkisi büyük olabilecek gelişmelerin —özellikle sosyal medya tarafındakiler— sonuçlarını görmek için de henüz erken. Rapor her zaman olduğu gibi değerli veriler ve iç görüler barındırıyor olsa da uzun vadeli stratejiler için faydasının sınırlı olacağını düşünüyorum.

Ek Okuma: Nobel ödüllü gazeteci Maria Ressa, raporun araştırma yöntemlerinin ve dijital medyayı ele alış biçiminin otokratik ülkelerde gazeteciliğe bir tehdit oluşturabileceğini söyledi. Ressa, Digital News Report’un yaklaşımının ve sunduğu verilerin gazeteciler üzerinde baskı kurmak için kullanılabileceğini ve Google gibi büyük sponsorların etkisi yüzünden buna dikkat edilmediğini savunuyor. Bu yeni tartışmanın nereye gideceğini merakla bekliyorum.

Gimlet’in Hikâyesi Olması Gerektiği Gibi Bitti

Geçtiğimiz hafta Spotify 200 kişiyi işten çıkaracağını ve satın aldığı Gimlet ve Farcast’i kendi çatısı altında tek bir yapım stüdyosuna çevireceğini duyurdu. Böylece 2014 yılında kurulan ve 2018’de Spotify’ın satın aldığı Gimlet Media için de hikâyenin sonuna gelmiş olduk.

Gimlet birçok anlamda podcast ekosisteminin bu kadar büyümesini sağlayan aktörlerin başında geliyor. Bir start-up gibi yola çıkan Gimlet, tamamen o mantıkta ilerleyerek podcast alanında da başarılı olunabileceğine örnek olarak gösteriliyordu. Ancak arka planda yatırımcıların parasını sürekli eritiyor ve kendisini ekonomik anlamda düzlüğe çıkartamıyordu. Bundan çıkış yolu olarak da birçok start-up ve onların yatırımcılarının seçtiği ilk yolu tercih ettiler ve kendilerini büyük bir isme sattılar.

Her ne kadar bu satın alma, o dönemde Gimlet için büyük bir başarı ve ileriye dönük bir adım olarak görülse de aslında sonun başlangıcıydı. Alex Sujong Laughlin’in yazısında da söylediği gibi, start-up şeklinde başlayıp satın alan şirkete entegre olunarak sonlanan birçok girişim gibi Gimlet’in de sonunun böyle olması çok yüksek bir ihtimaldi. Bu şekilde ele aldığımızda da Gimlet’in bu sonu, aslında bütün start-up medya girişimleri için de gerçekleri hatırlatan bir örnek oldu diyebiliriz.

Guardian Bahis ve Kumar Reklamlarını Yasakladı

İnternet üzerinden bahis ve farklı türdeki kumar oyunlarının giderek yaygınlaşması birçok farklı sorunu da beraberinde getiriyor. Bağımlılığı olanların daha kolay bir şekilde manipüle edilebilmesi, dolandırıcılık ve kara para aklama amacıyla bu platformların kullanılması bu sorunlardan bazıları.

Bu yüzden bu sitelerin reklamları söz konusu olduğunda durumun yönetimi daha farklı oluyor. Örneğin ülkemizde, yasal bahis oyunları dışındaki tüm bahis sitelerinin reklamları suç kapsamında. İngiltere gibi ülkelerde durum daha esnek ve ancak spesifik durumlara dair düzenlemeler söz konusu. Bu yüzden sorumluluk, reklam alan tarafa düşüyor.

Aldığı reklamların etik boyutu konusunda en hassas yayınlardan birisi olan The Guardian, geçtiğimiz hafta içerisinde bahis ve kumar konusundaki reklamları da yasaklı kategorilerine dahil ettiğini duyurdu. Yayın yaptığı tüm ülkelerde ve bütün formatlarda bu konuya dair hiçbir reklam almama kararı veren gazete, neden böyle bir karar aldığını da kapsamlı olarak okurlarına anlatmış

İlginç bir detay, Guardian’ın bahis ve türevlerinden yıllık reklam geliri 250.000 ile 500.000 pound arasında değişiyormuş.

Fransız Sağının Dönüşümünü Bir Dergiden İzlemek

Kimi gazete ve dergiler kendilerinden daha büyük yapıları ve grupları temsil edebilirler. Bu bazen organik olarak gelişen bağların bazen de yayını yöneten kesimin etkisi ile olur. Nasıl olursa olsun bu yayınların ortaya koyduğu işlerde ve içerisinde yaşanan değişimler başka şeylerin de habercisi olabilir. 

Fransa’daki aşırı sağ siyaset için bu kategoriye giren yayın 1966 yılında kurulan Valeurs Actuelles isimli dergi. Birçok kez nefret suçu işlediği için ceza alan ve geçmişinde bolca sorunlu isim barındıran dergi, bütün bunlara rağmen Fransa’daki radikal sağın en önemli yayınlarından birisi. Derginin pozisyonu ve savunduğu fikirler genellikle ülkedeki sağ siyasetle senkronize bir şekilde değişiyor. 2010’lu yıllarla birlikte aşırı sağ akımların yükselişinden Fransa’nın da nasibini alması ve bu yeni dalgayı temsil eden bir liderin başa geçmesiyle birlikte de dergi, medya içerisinde daha büyük bir isme dönüştü.

Ancak bir önceki seçimde LePen’den de daha sağda yer alan Zemmour’u desteklemeleri dergi açısından iyi sonuçlanmadı. Zemmour’un kaybetmesinin ardından genel yayın yönetmeni Geoffroy Lejeune çok fazla tepki topladı ve geçtiğimiz günlerde kendisinin dergideki işinden ayrılma süreci başladı. Yönetim, Valeurs Actuelles’in tekrar daha geniş bir sağ kesime hitap etmesini istiyor. Bu kararda ekonomik etkenlerin rolü olduğu yadsınamaz fakat aynı zamanda bize Fransız sağının sınırlarını nerede çizdiğini ve nereye kadar gitmeyi göze alabildiğini de gösteriyor.

Kısa Kısa

👽 Reddit işleri daha da kötüye götürmek ve kullanıcılarını iyice kızdırmak konusunda ısrar ediyor. Bazı subredditler ise protestoya daha yaratıcı bir şekilde devam ediyor.

🎙️ Logitech’in alt markalarından Streamlabs, podcast kaydınızı metin formatında düzenlemek gibi dikkat çekici özellikleri olan ücretsiz bir editör yayınladı.

🇬🇹 Guatemala’nın en eski gazetelerinden birisinin kurucusu olan gazeteci José Rubén Zamora, basın özgürlüğü gruplarının uydurma olarak nitelediği kara para aklama suçlamalarıyla hapis cezasına çarptırıldı.

🇯🇵 Bir araştırma Japonya’nın Asya ülkeleri arasında doğrulama konusundaki en zayıf ve hazırlıksız ülke olduğunu söylüyor.

😩 Meta’nın Trusted Partners programına dahil ettiği kurumların çoğu, programdan umudu kesmiş.

🤖 The Guardian da YZ kullanımı konusunda tavrını açıklayan yayınlara katıldı.

Beyaz bir zemin üzerinde Apple Vision Pro'nun karşıdan çekilmiş bir fotoğrafı.
Apple

Haftanın odağı: Vision Pro ve “spatial computing” üzerine öngörüler

Apple’ın her yıl düzenlediği WWDC etkinliği genellikle konunun yazılım kısmına ve işletim sistemlerine getirdiği yeni özelliklere odaklanır, bazen de birkaç yeni cihazın duyurusu yapılır. Bu yıl MacBook Air için daha büyük ekranlı bir model ve yeni profesyonel masaüstü modeller duyurdular, iOS ve macOS güncellemelerinde de kullanışlı birçok özellikten ve güvenlik güçlendirmelerinden bahsettiler. Ayrıca herkesin merak ve heyecanla beklediği “One more thing” sonunda geldi ve Apple; Karma Gerçeklik (XR) cihazı Vision Pro’yu ve onun için tasarladığı işletim sistemi visionOS’i duyurarak yeni bir sayfa açtı.

Bir süredir sanal gerçeklik (VR) ve metaverse gibi kavramlar gündemimizde olmasına rağmen hem birçok sorunu hâlâ çözememiş olması (ergonomi, hareket kısıtlılığı, gözlükle kullanma zorluğu ve VR tutması gibi) hem de ekonomik anlamda erişilmesinin güç olması bu alanın gelişmesini zorlaştırıyordu. Üstelik tam anlamıyla VR tecrübesi için gereken teknolojiye ulaşmamıza da daha zaman var.

Apple’ın bunların dışında bir yol izlemeyi tercih etmesi ve “spatial computing” (daha iyi bir çeviri gelene kadar mekânsal bilgisayarlar şeklinde çevirebiliriz) kavramını ortaya atmasının arka planında VR teknolojilerinin ve metaverse kavramının getirdiği kısıtlamalardan kendisini kurtarmak ve daha farklı bir yolu denemek yatıyor. Apple bir yandan VR başlıklarının birçok sorununu çözerken, diğer yandan bugüne dek tecrübe edilenden daha farklı bir deneyim tasarlamayı hedeflemiş. Tanıtım esnasında verilerinizin gizliliğinden başlığı kullanım tecrübesine kadar birçok konuda isim vermeden Quest Pro ile kıyas yapmalarının sebebi de bu.

Uzun zamandır bu alanda yapılanları takip eden birisi olarak XR benzeri yaklaşımların daha kullanışlı olacağını düşünüyordum. Vision Pro ve işletim sistemi visionOS’in arkasında da benzer bir fikir yatıyor. Özellikle de “spatial computing” fikrinin potansiyelleri birçok yeni ve yaratıcı kullanıma da kapı açıyor. Bulunduğunuz mekânla dijital olarak etkileşime girebilmek, ekranların sizi sınırlamasından bağımsız olarak elinizdeki veriyle etkileşime girebilmek ve üç boyutlu yeni medya formatlarına dair deneysel işler yapabilmek önümüzdeki dönemde mümkün olabilir.

“Spatial computing” modelinin özellikle medya ve gazetecilik için de birçok yaratıcı ve yenilikçi yol için imkân sağlaması mümkün. Ekran sınırının ortadan kalkması ve daha doğrudan bir etkileşim potansiyeli sağlaması; özellikle görsel hikâye anlatıcılığı açısından yaratıcı alanların açılmasına imkân tanıyor. Buna ek olarak bu tür bir bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasının on yıllardır alıştığımız “dosyalar ve pencereler” dışında bir yaklaşımın geliştirilmesine imkân verip vermeyeceğini de merak ediyorum.

Maalesef bütün bunlara ulaşmak için biraz beklememiz gerekecek. İlk Vision Pro, 2024 yılında ve başlangıçta sadece ABD’de satışa sunulacak, büyük ihtimalle tüm dünyada satışı ancak 2024 sonunu veya 2025 başını bulacak gibi görünüyor. Ayrıca Vision Pro’nun 3500 dolar olarak duyurulan satış fiyatıyla da ilk modelin ağırlıkla sektördeki profesyonel kesimin alabileceği bir ürün olacağını düşünüyorum. Ek olarak yeni bir işletim sistemi, başlangıçta kısıtlı uygulamalar ile başlamak demek, yani yapabileceğimiz şeyler de kısıtlı olacak.

Elbette takip eden birkaç yıl içerisinde bu durum değişecektir. Apple’ın daha erişilebilir fiyatta modeller geliştirmesi ve teknolojinin ucuzlaması ile birlikte Vision Pro setlerinin yaygınlaşmasının yanı sıra diğer teknoloji şirketlerinin de “spatial computing” yaklaşımını benimseyen başlıklar üretmeye başlaması bence kaçınılmaz. Ayrıca cihaz yaygın olarak kullanıma girdikten sonra yeni uygulamalar, yaratıcı kullanım biçimleri ve farklı yaklaşımlar da görmeye başlayacağız. Bunlar da visionOS’in sistem olarak gelişmesini sağlayacaktır.

İlk iPhone, sınırlı bir başlangıca rağmen hem yeni cihazlara ve Android gibi işletim sistemlerine ilham vermiş, hem de kendisinden önceki Palm Pilot ve Blackberry gibi cihazlardan daha iyi ve farklı bir tecrübenin mümkün olduğunu göstermişti. 2007’de çıkan cihaz 5 yıl içerisinde hem taşınabilir bilgisayar hem de cep telefonu teknolojilerini tamamen değiştirdi. Eğer bir siyah kuğu olayı ile karşılaşmazsak, Vision Pro’nun da önümüzdeki 5–10 yıl içerisinde benzer bir etkiyi yaratması fazlasıyla mümkün görünüyor.

Yazar hakkında

Ahmet A. Sabancı

Eleştirel fütürist. NewsLabTurkey Strateji Koordinatörü ve Bülten Editörü.