Televizyon kumandanız ile pillerini, otomobiliniz ile lastiklerini, motosikletiniz ile kaskınızı, dizüstü bilgisayarınız ile yazıcınızı, gözlük çerçeveniz ile camlarını, kaleminiz ile silginizi, bilgisayarınız ile oynadığınız oyunu kuvvetle muhtemel farklı şirketler üretiyordur. Kahve makinenizin karafını, akıllı telefonunuzun bataryasını, televizyonunuzun kumandasını, dizüstü bilgisayarınızın şarj aletini, yazıcınızın mürekkep kartuşunu eğer isterseniz çok kolay bir şekilde farklı şirketlerden (yan sanayi) aldıklarınız ile değiştirebilirsiniz. İşte buna “birlikte işlerlik” (interoperability/interop) deniyor. Bir nevi tak-çalıştır modeli.
“Birlikte işlerlik” çok makul ve her üründe olması gereken, beklenen bir özellik aslında. Yani neden yangın söndürme tüpü ile hortumu, bilgisayar ile USB bellek ya da çakmak ile gaz uyumsuz olsun ki, değil mi?
Ama düşünecek olursanız teknoloji ilerledikçe kolaylıkla azalması beklenen bu gibi (yapay) uyumsuzluk sorunları giderek artıyor. Başta Apple olmak üzere birçok mega teknoloji şirketi ürünlerini üçüncü taraf [yan sanayi] şirketlere kapatıyor ya da çeşitli yöntemlerle birlikte işlerliği zorlaştırmaya çalışıyor.
Apple’dan örnekler
Apple ürünleri kullananlar bu problemi çok iyi biliyordur. Apple şimdiye kadar hep kendi cihazlarına özel girişleri olan kablolar ve yan ürünler kullandı. Apple cihazları ile Samsung, Huawei, Xiaomi gibi diğer markaların cihazları arasında hep bir uyumsuzluk vardı. Tek bir şarj aletiyle evinizdeki çoğu cihazı şarj edebilmeniz mümkün olabilecekken hepsi için ayrı kablolar ve şarj aletleri kullanmanız gerekiyordu. Hatta, o kadar ki, Apple her birkaç modelde kendi ürünlerinin de bağlantı noktalarını değiştiriyordu. Yani MacBook Pro’nuzu yenilediğinizde (senesine göre) eski modelin şarj adaptörünü yeni bilgisayarınız ile kullanamayabiliyordunuz. Ya da yeni model bir iPad aldığınızda aynı ölçülerde olan eski tabletinizin kılıfını bile tekrar kullanamıyordunuz çünkü tablet ve kılıfın mıknatıs kutupları değiştirilmiş oluyordu. Resmen idiokrasi…
Bir noktada Apple, kulakları kablosuz yapıp birlikte işlerlik sorununu başka bir seviyeye taşıdı. Bir yandan bütün eski, kablolu kulaklıklarınız işlevini yitirip ıskartaya çıkarken diğer yandan birlikte işlerlik meselesi yazılım üzerinden dönmeye başladı. Zira ne kadar olsa da şarj aleti, kablo, yazıcı kartuşu vb. ürünlerin yan sanayisini üretmek teknolojinin geldiği şu noktada çok kolay ve ucuz. Apple istediği kadar işi yokuşa sürsün; eğer Apple’da planlı eskitme ve birlikte işlemezlik üzerine çalışan yüz mühendis varsa dışarıda buna alternatif yan sanayi, çakma ve/veya korsan ürünler geliştiren yüzbinlerce mühendis var. Dışarıdaki rekabet her zaman daha dinamiktir. Fakat birlikte işlerlik yazılım ile engelleniyorsa bunu kırmak yan sanayi bir şarj aleti üretmekten daha zor hale geliyor. Son gelen haberlere göre Apple, yeni iOS güncellemesiyle birlikte, çakma AirPod eşleştirenlere bir uyarı gönderecekmiş. Analog dünyada bunu yapmak o kadar kolay değildi. İsteyen istediği kulaklığı takıp kullanabilirdi. Ama yazılım ile engellediğiniz zaman işin rengi değişiyor.
Mesela HP, yazıcılarına koyduğu çip ile yan sanayi ya da doldurma kartuşları tespit edip yazıcıyı kilitliyordu. Bu yazılımı kırmak zor çünkü yeni model HP yazıcılar internete bağlı değilken kullanılamıyordu. Ya da herhangi bir marka plakçalara herhangi bir plağı takıp müzik dinleyebiliyorsunuz ama Sony Playstation’lara herhangi bir oyun CD’sini takıp oynayamıyorsunuz. Sony PS, diğer konsollarla birlikte işler olmadığı gibi kendi modelleri arasında da geri uyumlu (backwards compatible) değildi. Yani, mesela, PS4’te PS3, PS2 ve PS1 oyunlarını oynayamıyordunuz. En son PS5’te sadece PS4 oyunlarını oynamamıza müsaade ettiler.
Apple’ın bir diğer birlikte işlemezlik uygulaması iPhone ve iPad cihazlarının kendisi. Bu cihazlara kablo ile erişip MP3, program, uygulama, video yükleyemiyorsunuz. Bunu yapmak için jaibreak yani cihazın işletim sistemini hack etmeniz gerekiyor. Apple yıllardır bunu yasaklamak için lobi yapıyor. Halbuki cihaz benim, ister iPhone’un yazılımını siler fotoğraf makinesi olarak kullanırım ister yedek bellek olarak…
Apple vb. şirketlerin yıllardır birlikte işlemez ürünler yapması insanları daha fazla tüketime zorladığı için doğaya ve çevreye zarar veriyor. Ekstra maliyetlere katlanmak istemeyen insanlar genelde tek bir şirketin ekosistemine girmeyi tercih edebiliyor. Bu da tekelleşme eğilimine neden oluyor. Dolayısıyla birlikte işlerlik, rekabet için olmazsa olmaz bir özellik. En son AB bu konuyla ilgili bir adım attı ve kapsamı şimdilik çok dar da olsa bir yasa çıkardı. Buna göre 2024 yılından sonra bütün taşınabilir aygıtlarda sadece Type-C şarj aletleri olacak. Yani AB vatandaşları tek bir şarj aletiyle bütün cihazlarını şarj edebilecek. Olumlu bir hamle olmasına karşın bu zamana kadar elde edilen haksız ve süper kârlar bu şirketlerin yanına kaldı. Sermaye tekellerin elinde böyle birikiyor. Ben rekabet kurumlarının birlikte işlerlik meselesine daha ciddi ve sert bir şekilde eğilmesi gerektiğini düşünüyorum.