Crab Rave isimli videodaki meşhur animasyon yengeçlerden birisi, sahilde bir kayanın üstünde dans ediyor.

Algoritmaca konuşabiliyor musunuz?

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

Bu haftanın odağında internet moderasyonunun etkisiyle ortaya çıkan algospeak konusunu ele aldım. Bu yeni konuşma biçimi kesinlikle takip etmeye değer bir konu.

“Ne Okuduk” bölümünde ise Serial podcast ve Adnan Syed olayı, Spotify’ın sesli kitap mağazası, Amanpour’un iptal edilen röportajı ve daha fazlası var.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum. 

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

Christiane Amanpour, İran cumhurbaşkanının iptal ettiği röportaj için çekim setindeki koltuğunda, karşısındaki boş koltuğa bakarak bekliyor.
Twitter

Bu hafta ne okuduk?

Bir Podcast Ne Kadar Etkili Olabilir?

Bugün podcast eğer dev bir medya sektörüne dönüştüyse bunda 2014 yılında başlayan Serial’ın etkisini görmezden gelemeyiz. Televizyon ve diğer medya türlerinde de sevilen “gerçek suç hikâyeleri” formatını podcast olarak üreten ve daha önce görülmemiş bir popülerlik yakalayan Serial, günümüzdeki podcast akımının da başlamasını sağladı.

İlk sezonda işledikleri Adnan Syed davasında yıllar sonra yaşanan gelişmeler ile Syed geçtiğimiz hafta içerisinde serbest bırakılınca, herkesin aklına gelen ilk soru Serial’ın bu kararda ne kadar etkisi olduğu oldu. Serial’da yapılan gazeteciliğin ne kadar iyi olduğu ya da nasıl eksikleri olduğu ayrı bir tartışma konusu olsa da bu kararın alınmasını sağlayan sürecin Serial olmadan başlamasının pek de mümkün olmadığını herkes kabul ediyor.

Yine de burada dikkat etmemiz gereken bir konu da bu gerçek suç formatının izleyici ve dinleyiciler üzerindeki etkisi. Serial her ne kadar daha dikkatli davransa da onu takip eden gerçek suç dalgası çoğu zaman gazetecilikten uzak ve spekülasyona fazlasıyla açık kapı bırakan üretimleri ile fazlasıyla sorunlu içerikler ortaya çıkardı. Bu da maalesef bu türdeki içerikler etrafında spekülasyona eğilimi yüksek ve sadece dinledikleri ile kesin bilgiye sahip olduğuna inanmaya başlayan bir medya tüketicisi kitlesinin doğmasına neden oldu.

Alakalı: Serial ile başlayan gerçek suç podcast dalgası birçok farklı medya türünde de etkisini gösterdi. Bunun en iyi örneklerinden birisi de Disney+’da yayınlanan Only Murders in the Building isimli dizi.

Spotify Sesli Kitap Alanına Girdi

Spotify uzun zamandır dinlemeye dair her şeyin bir araya geldiği bir merkez olma amacını gizlemeden büyümeye devam ediyor. Podcast tarafında yaptıkları geliştirmelerin ardından bir sonraki büyük adım olarak sesli kitaplara da el attılar.

Geçtiğimiz hafta içerisinde sadece ABD için başlayan bu yeni bölüm ile Spotify kullanıcıları 300.000’den fazla sesli kitabı uygulama içerisinden satın alıp dinleyebilecek. Ancak premium abone olmanızın indirim veya ücretsiz erişim gibi faydaları yok. Sesli kitap dinlemek isteyen herkes o kitabı aynı fiyat üzerinden satın almak zorunda.

Spotify elbette bunu kitap sektörünün geleceği ve Audible tekeline karşı mücadele gibi süslü sloganlarla pazarlıyor. Ancak altta yatan ses ile alakalı medyanın tekeli olma arzusunu görmemek için kör olmak lazım. O yüzden gelişmeleri takip ederken Spotify’ın da aslında nasıl bir tekel olduğunu unutmamakta fayda var.

Haberleri Kaçırmanın Getirdiği Rahatlama

İnternetin hayatımıza kazandırdığı kavramlardan birisi olan FOMO (Fear of Missing Out – Bir Şeyleri Kaçırma Korkusu) uzun zamandır üzerine konuştuğumuz şeylerden birisi. Ancak bu durumun ortaya çıkardığı anksiyetenin bir sonucu olarak, özellikle de gündem ve haberler için, ROMO’dan (Relief of Missing Out – Bir Şeyleri Kaçırmanın Getirdiği Rahatlama) bahsetmemiz gerekebilir.

Joshua Benton, bu kavramı Nielsen ve Toff’un yeni araştırmasının sonuçları üzerine ortaya attı. Araştırma beş farklı ülkede insanların neden haber okumaktan uzaklaştığını ve arkasındaki sebepleri inceliyor. Genel olarak ortaya çıkan tablo ise haberler ve gündemin getirdiği anksiyete ve stresi daha fazla yaşamak istememeleri.

Benim özellikle dikkatimi çeken ise haberlere dair algının genel olarak ne kadar sınırlı bir hâle geldiği. Haberlerin aşırı negatif, karmaşık ve faydasız görülmesi ve hem haber içeriğinin hem de bunları sürekli takip etme zorunluluğunun getirdiği anksiyete kaçınılmaz olarak insanlara fazla geliyor. Ancak haberlerin sadece bu şekilde algılanıyor olması da haber üretim ve yayınlama sürecine dair kimi sorgulamaların gerektiğinin bir göstergesi. 

Amanpour ve İran Cumhurbaşkanının Talebi

BM Genel Kurulunun New York’ta gerçekleşiyor olması ABD medyası için birçok ülkenin lideri ile görüşebilme imkânı demek. Christiane Amanpour da bu toplantılar boyunca birçok liderle görüşen gazetecilerden birisi. Ancak 22 Eylül’de İran Cumhurbaşkanı Reisi ile yapacağı görüşme çok tuhaf bir şekilde iptal oldu.

Amanpour’un Twitter’da anlattıklarına göre, Reisi öncesindeki görüşmelerde hiç belirtilmemesine rağmen uzun bir süre gecikmenin ardından yardımcılarından birisi ile Amanpour’a mesaj gönderip başörtüsü takmasını istediğini, yoksa görüşmeyeceğini söylüyor. Amanpour da bunun ABD’de yasal bir zorunluluk olmadığını, İran’da olsak takacağını ama burada bunu kabul etmeyeceğini söyleyince Reisi röportaja gelmekten vazgeçiyor.

Ancak Amanpour’un önceki İran Cumhurbaşkanları ile ABD’de veya başka yerlerde başörtüsü olmadan görüşmüş olmasına rağmen bu sefer böyle bir talebin gelmesi muhtemelen Reisi’nin röportajdan kaçmak için bunu fırsat olarak kullandığını düşündürüyor. Çünkü İran’da durumun giderek kötüleşmesi ve dünya kamuoyunun genel olarak halktan yana tavır almış olması röportajın zor geçeceğini garantilemişti. Muhtemelen röportajı iptal etmek için akıllarına ilk bu yol geldi, onu da çok düşünmeden uyguladılar.

Alakalı: İran’da Masha Amini’nin öldürülmesiyle ülke çapında başlayan protestolar da hem birçok büyük platformun engellenmesi hem de genel olarak internet erişiminin kimi bölgelerde kısıtlanmasını beraberinde getirdi. İran’da yaşayanların internete erişmesine yardım etmek için Tor Browser ve Signal de hızlıca harekete geçti. Eğer siz de bu çabalarına destek vermek isterseniz önceki cümledeki linklere tıklayıp ne yapabileceğinize bakabilirsiniz. 

Kısa Kısa

🎉 RSS 20 yaşına girdi!

📜 New York Times Kraliçe 2. Elizabeth’in ölümü ardından yazılacak haber için 80 yıldır nasıl hazırlandıklarını anlatmış.

🚫 Getty Images ileride yaşanabilecek potansiyel telif hakkı davalarını önlemek için yapay zekâ ile üretilen görselleri yasakladı.

👋 Bustle Digital Group teknoloji haber sitesi Input’u kapatıp ve Mic ekibinin büyük bir kısmını işten çıkarttı.

🇭🇰 Hong Kong gazeteciler birliğinin başkanı Oxford Üniversitesi’nde kazandığı burs için yola çıkmak üzereyken önce ülkeden çıkışı yasaklandı, birkaç gün sonra tekrar İngiltere’ye gitmesine izin verildi.

🎥 Google, Dolby’nin Atmos ve Vision formatlarına açık kaynak bir alternatif geliştirmeye çalışıyor.

📚 One Piece isimli manga serisi, tüm sayılarını bir araya getirdiği 21450 sayfalık okuması imkânsız bir kitap versiyonuyla dünyanın en uzun kitabını yayınladı.

Crab Rave isimli videodaki meşhur animasyon yengeçlerden birisi, sahilde bir kayanın üstünde dans ediyor.
YouTube

Haftanın odağı: Algoritmaca konuşabiliyor musunuz?

İnternetin büyük bir kısmının platformların kontrolünde olması ve bunun beraberinde getirdiği moderasyon sorunları sıkça ele aldığım konulardan birisi. Bunun hem internetin yapısına hem de kültüre nasıl etkileri olduğunu anlamanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Bu moderasyon sorunu ile birlikte büyük şirketlerin giderek yapay zekâ temelli araçlara başvurması da sosyal medyadaki tecrübemizi ciddi bir şekilde etkileyen konular arasında. Hatalı filtreler, aşırı katı kurallar ve benzeri birçok şey internet kullanıcılarını daha yaratıcı olmaya zorluyor.

Bunun bir sonucu olarak karşımıza yeni bir internet dili çıkmaya başladı: algospeak. Geniş bir şekilde tanımlayacak olursak algoritmaların içerik moderasyonuna takılmadan istediğinizi konuşmak için kullandığınız bütün yolların bir araya gelerek oluşturduğu konuşma biçimine algospeak ya da algoritmaca diyoruz

Bunun içerisinde uzun zamandır internet kullananların aşina olduğu leetspeak etkisiyle çıkan o harfi yerine 0 kullanmak, s harfi yerine $ kullanmak gibi şeyler var fakat bununla da sınırlı değil. Emojilerin farklı anlamda kullanılması, yeni kelimeler üretilmesi gibi daha gelişmiş yollara da denk gelmek mümkün.

Örneğin yengeç emojisinin kullanımı 2. Elizabeth’in ölümüyle tavan yaptı çünkü algoritmacada bu emoji göz devirme ve üstü kapalı bir şekilde sevinmek için kullanılıyor. Kökeni ise Crab Rave isimli, şaka amaçlı yapılan bir şarkıya dayanıyor. 

Kelimelerin değiştirilmesi de sıkça başvurulan bir yol. Özellikle de algoritmaların otomatik olarak negatif olarak etiketlediği ve YouTube gibi platformlarda para kazanmanızı engelleyecek konularda bunu sıkça görüyoruz. En sık denk gelinen örneklerden birisi unalive (yaşamayan) kelimesini ölü ve ölüm yerine kullanmak. ABD’de kürtajla ilgili alınan karar sonrası kürtaj (abortion) yerine kampa gitmek (camping) kullanılması da güncel örneklerden. 

Bazen de yeni kelimeler üretmek yerine telafuzu benzeyen şekilde yazmak da kullanılan yollar arasında, sex yerine seggs yazmak gibi. Tek amaç yeterince anlaşılır bir şekilde algoritmaya yakalanmamak olunca bunun gibi değişiklikler genellikle ilk başvurulan yol oluyor.

Bu yollara bir tek gençler de başvurmuyor. Örneğin aşı karşıtları Facebook gruplarının isimlerini “dans partisi” olarak değiştirerek platformda kalmaya çalıştı. Türkiye’de de aşı yerine sıvı kelimesini kullanmaları en bilinen yöntemlerden birisi.

Bütün bunlar interneti aşırı kontrol etmeye çalışmanın sonuçlarını görmek açısından önemli. İnsanların yaratıcılığı söz konusu olduğunda bu tarz moderasyon yollarının hiçbir işe yaramayacağı ortada.

Diğer yandan internette bir şeyler konuşabilmek için dile bu kadar takla attırmak zorunda kalmanın da nasıl toplumsal ve kültürel etkileri olacağını kestirmek çok zor. Eskisi gibi bunları görmezden gelmek mümkün değil, algoritmaca ile ortaya çıkan birçok şey, tıpkı internette ortaya çıkan diğer kültürel yenilikler gibi, zaman içerisinde ana akım kültüre de sızıyor ve onu etkilemeye başlıyor. O yüzden bu kontrol çabasının etkisiyle ortaya çıkabilecek dönüşümlere de hazırlıklı olmak lazım.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
İlginizi çekebilir