Dijitalleşmenin gölgesinde vasıflı ve vasıfsız yerel gazeteler

Türkiye’de gazetelerin niteliği, Basın İlan Kurumu’nun (BİK) “Resmi İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliği” kapsamında değerlendiriliyor. Yönetmelik, gazetelerin resmi ilan alma şartlarını da belirliyor. En az bir ilde olmak üzere, ülkenin en az yüzde 70’inde yayımlanan ulusal gazeteler (yaygın süreli) için pek sorun gözükmese de artan kâğıt maliyetleri ve dijitalleşme daha küçük bir coğrafyaya hitap eden yerel gazeteleri belirsizliğe sürüklüyor. Hal böyle olunca yerel gazeteler bir yandan dijitalleşme mücadelesi verirken bir yandan da kapanmamak için mücadele ediyor.

Dijitalleşmenin gölgesinde yayın hayatlarına devam eden yerel gazetelere yüklenen vasıflı ve alt vasıflı ayrımı ne kadar doğru? Meclise sunulan kanun tasarısında çevrimiçi gazetelerin resmi ilan alabilmesinin önünün açılması bu gazeteleri nasıl etkileyecek? Akademisyen Doç. Dr. Aysel Çetinkaya, Gaziantep Reform Gazetesi İmtiyaz Sahibi Murat Atay ve Tokat Hürsöz Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fatih Kılıç’a sorduk.

Vasıflı ile alt vasıflı gazete arasındaki temel fark ne?

Doç. Dr. Aysel Çetinkaya

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aysel Çetinkaya, alt vasıflı gazetelerin resmi ilan dağılımında dezavantajlı olduğunu söylüyor.

“Genellikle alt vasıflı gazeteler; ilçe gazeteleri ile haftalık, haftada iki, üç, dört veya beş gün yayınlanan gazetelerdir. Resmi ilanlar dağıtılırken, alt vasıflı gazetelerden vasıflı gazetelere göre daha düşük şartlar aranmaktadır. Vasıflı gazetelerde mutlaka günlük çıkma şartı aranırken, haftada bir gün çıkamaması esnekliği de tanınmış durumdadır. Gazetelerin vasıflı veya alt vasıflı olmalarına dair tanımları, resmi ilanların dağıtımının valilik görev alanından Basın İlan Kurumu’nun görev alanına geçmeden evvel, yani valilik döneminden kalma tanımlardır. Vasıflı gazete olan yerde alt vasıflı gazeteler ilan alamamaktadır. Bu durum da hiç kuşkusuz resmi ilanların sınırlı sayıda gazetede yer almasına ve alt vasıflı gazetelerin ekonomik sorunları nedeniyle kendilerine hem iş gücü hem de teknik alt yapı anlamında katkı sağlayamamalarına neden olabilmektedir.”

Vasıf zorunluluğunun yerel gazeteler üzerindeki etkileri neler?

Resmi İlan Yönetmeliği’nin 74-86. maddeleri arasındaki hükümlerin, vasıflı ve alt vasıflı gazetelere dair özel hükümler olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Çetinkaya, bu hükümlerin detaylı incelendiğinde yerel ve ulusal gazetelerin resmi ilan alabilmek için kendilerini sürekli geliştirmek ve standartları yakalamak için çaba göstermek zorunda kaldıklarını belirtiyor.

“Bardağın dolu tarafından bakacak olursak, bu durum gazetelerin ve gazetecilik mesleğinin niteliğini artırabilir. Örneğin Madde 75 gazetelerin içeriklerinin ne şekilde olması gerektiğini tanımlamakta olup, gazetecilik açısından özgün değer yaratacak içeriklerin yayınlanması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu vasıf zorunluluğu, gazetelerin personel istihdamında seçici olmalarını ve nitelikli iş gücü açısından kendilerini geliştirmelerine yardımcı olacaktır. İlgili yönetmeliğin 77. ve 78. maddeleri asgari kadro ve asgari kadronun sahip olması gereken nitelikleri tanımlamakta, gazetelerde çalıştırılması gereken fikir işçilerinin vasıflarına ilişkin şartları ortaya koymaktadır. Vasıflı gazetelerde çalışacak fikir işçilerinde 78. maddenin c, ç ve d bendlerine göre yükseköğretim kurumlarının ve Milli Eğitim Bakanlığı’nca kabul gören meslek okullarının iletişimle ilgili bölümlerinden mezun olma şartının aranması, gazetecilik mesleğinin profesyoneller tarafından icra edilmesi gereğini yansıtması açısından önemlidir.”

“Mesleğin niteliğine zarar verme riski taşıyor”

Yayın sıklığı düzensiz olan vasıfsız gazetelere resmi ilan verilmesinin gazetecilik mesleğine zarar vereceğini savunan Çetinkaya şöyle açıklıyor:

“Resmi İlan Yönetmeliği’nin 83. ve 86. maddeleri arasındaki hükümler ise alt vasıflı gazetelerin resmi ilan alma hakkı, vasıf ve ödevleri, dağıtım esasları ve gazete adayları ile ilgili hükümleri içermektedir. 84. madde alt vasıflı gazetelerde istihdam edilmesi gereken iş gücünün görevleri, gazetelerin yüz ölçümleri, yayınlanma sıklıkları ve değişiklik yapmaları halindeki bekleme süreleri ile ilgilidir. Personel istihdamı ve yayın nitelikleri ile ilgili bir çerçeve sunan bu maddeler alt vasıflı gazetelerin de bir ölçüte sahip olmasını sağlamaktadır. Gazetelerin vasıflı ve alt vasıflı olarak tanımlanmasının ve resmi ilanların bu ayrıma göre tanımlanmasının nedeni hiç kuşkusuz ekonomi kavramının tanımında olduğu gibi, kıt ve sınırlı kaynakların sınırsız istek ve gereksinimleri karşılamak için nasıl kullanıldığı ve yönetildiğiyle ilintilidir. Resmi ilanların dağıtımının kontrollü bir şekilde sürdürülmesi böyle bir ayrımın gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. İçerik açısından yoksun, gerekli yetenek ve becerilere sahip olmayan iş gücünü istihdam eden, yayın sıklığı düzensiz gazetelere de resmi ilan verilmesi, gazetecilik mesleğinin niteliğine, ilke ve etik değerlerine zarar verme riski taşımaktadır. Vasıflı ve alt vasıflı ayrımına tabii olan gazetelerin adil bir şekilde kontrolünün sağlanması ve Resmi İlan Yönetmeliği’ndeki ilan alma şartlarını karşılayıp karşılamadığı şeffaf bir şekilde değerlendirilmelidir. Alt vasıflı gazetelerin vasıflı gazete statüsüne geçme sürecindeki bekleme sürelerindeki güncellemeler ve vasıflı gazete çıkan yerlerde alt vasıflı gazetelere de (birtakım şartları yerine getirmek suretiyle) belli oranda resmi ilan verilebilmesi imkânının sağlanması, fikir ikliminin zenginliği ve çeşitliliği ile demokratik sürecin işleyişine katkı sağlayacaktır.”

“Çevrimiçi gazeteler de vasıflı ve alt vasıflı olabilir”

Doç. Dr. Çetinkaya son olarak meclise sunulan Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nda çevrimiçi gazetelere ve bu gazetelerde çalışan gazetecilere de basılı gazetelerde olduğu gibi bazı hakların tanınmasını değerlendiriyor.

“Çevrimiçi gazetelere resmi ilanların dağıtımında; basılı gazeteye sahip olma şartının aranıp aranmayacağı, teknik alt yapısının niteliği, sayfanın biçimi ve içerik standardının ne olacağı, belli sayıda bir görüntüleme ve sayfada kalma süresine sahip olup olmama durumu da ilerleyen dönemlerde konuşulacak ve karşımıza çıkacak uygulamalar olacaktır.”

“Düzenli çıkabilecek yayınlara resmi ilan verilebilmeli”

Gaziantep’te uzun yıllardır gazetecilik yapan yapan Reform Gazetesi İmtiyaz Sahibi Murat Atay, haber sitesi aktif ve düzenli çıkabilecek vasıfsız statüsündeki yerel gazetelere de resmi ilan verilmesi gerektiğini dile getiriyor.

“Biz Reform Medya olarak 2020 yılında yayım hayatına başladık. Dijitalleşmenin her geçen gün yaygınlaşmasıyla birlikte İnternet medyasına ağırlık verdik. Haftalık kuşe kâğıdına basılı gazetemiz de bulunmakta. Resmi ilan şartlarını taşımadığı için mevzuata göre vasıfsız statüsündedir. Uzun yıllardır gazetecilik ve bu alanda yöneticilik yapmış biri olarak 2 hususa dikkat çekmek istiyorum. Bir, düzenli çıkan veya çıkabilecek olan haftalık, 15 günde bir veya aylık gazetelere de belirli bir oranda dahi olsa resmi ilan hakkı tanınması gerektiğini düşünüyorum. Böylelikle bu tarz gazetelerin de niteliğinin artması sağlanabilir. Çünkü vasıfsız olduğu için şişme haberler veya keyfi mizanpaj söz konusu olabiliyor. İkinci husus ise basılı gazeteleri tamamen rafa kaldırıp İnternet yayıncılığında belirli bir münderecata tabi olacak şekilde haber sitelerine ilan vermektir. Biz ciddi bir yatırımla düzenli olarak güncellenen ve görsellere önem veren bir yayın kuruluşu olarak, bu şekilde nitelikli yayım yapan diğer kurumlar gibi böyle bir talepte bulunuyoruz. Yani gazete ile ulaşılabilen kişi sayısı belliyken sosyal medya ve İnternet haber sitesi ile daha fazla kişiye ulaşıldığını artık tartışmaya dahi gerek yoktur. Burada dezenformasyonla mücadele için basın ve ifade özgürlüğünü de koruyacak şekilde İnternet sitelerinin resmi tanınırlığının olmasının önemli olduğunu, merdiven altı diye tabir edilen mecraların elenmesi gerektiğini savunuyorum. Böylelikle İletişim Fakültesi mezunlarına da istihdam alanı oluşturarak onların işsizlik sorununa da kısmen çare olunabilir diye umut ediyorum. Reform Medya olarak Gaziantep’teki ve diğer iletişim fakülteleri ile iyi ilişkiler içindeyiz. Mecramızda 3. ve 4. sınıf öğrencilerine alanda yetişme olanağı sağlıyoruz. Mesleki bir okul gibiyiz. Ama resmi hiçbir destek görmeden zor zor ayakta kalmaya çalışıyoruz. İşimiz gücümüz haber ve objektif gazetecilik yapmak.”

“Vasıflı gazete olmanın en büyük katkısı kurumsallık ve güvenilirlik”

Tokat’ta yayım hayatını devam ettiren Hürsöz Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fatih Kılıç ise vasıflı gazetelerin kurumsal bir kimlik ve güvenilirliğe sahip olduğuna dikkat çekiyor. Vasıflı gazetelerin artı ve eklerinden bahseden Kılıç şunları kaydediyor:

“Devletin, Anadolu’daki basını mali yönden güçlü kılmak ve bir anlamda yaşatmak üzere resmi ilan yayınlama hakkı vermesinin birincil koşulu, yayın organının belirli vasıflarının, sorumluluklarının olmasıdır. Bir yayın organı çıkacağı vakit birincil şart olarak bulunduğu yerin Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verip sahibini, sorumlu müdürünü, içeriğini, niteliğini beyan etmelidir. Bir alındı belgesi olmalıdır. Resmiyetini bu belge ile ortaya koyan bir gazete, resmi ilan yayınlama hakkı istediğinde BİK mevzuatlarında istenen şartları yerine getirmek zorundadır. Fikir işçisi kadrosu olacak, yerel süreli yayın olarak taahhütlerini yerine getirecek. Baskı sayısı, fiili satış adedi, içeriği gibi hususlarda somut delillerle, belgelerle ispatlanır bir yayın hayatı olacak. Bekleme süresince bunları gerçekleştirecek ve denetlemelerle hakkı kazandığı tespit olununca, ilan yayınlamaya başlayacak. Şartları yerine getirdikçe de yayınlamaya devam edecek. Yani tüm bu süreçte ortada bir ciddiyet, sözleşme, yükümlülük gibi sorumluluklar taşınacak. Haliyle bu ciddiyet ve sorumluluk kamuoyu nezdinde bir güvenilirlik oluşturur. Gazete ve gazeteci saygın kabul edilir. Muhatap alınır bir yapı olduğunu gösterir. Vasıflı gazete olmanın en önemli faydasının, kurumsal bir kimlik ve güvenilirlik kazandırması olduğunu belirtebilirim. Ulaşılabilir, tanınır, bilinir olmanın getirdiği yükümlülüklerin ifasında mali ve maddi zorlukları aşmak gerekir. Devletin getirdiği vergi, sigorta, işçi giderleri haliyle gelire bağlı olmaksızın ödenmesi gereken zorunluluklardır.”

“Dijitale verilecek resmi ilanlara da düzenleme şart”

Dijitalleşmenin yazılı basının önemini geri plana attığına vurgu yapan tecrübeli gazeteci Kılıç şunları söylüyor: “Şu an yeni bir düzenleme ile resmi ilan gelirlerinin dijital mecra için de sunulması gündemde. Burada da kurallar olması şart. Bu kurallara uymanın sorumluluğunu taşımanın da ciddiyeti olmalı. İşini severek, dürüstçe yapan bir yayıncı, gazeteci, fikir işçisi, gazete, televizyon, radyo, sosyal mecra sahibi, mali anlamda kendini yeterli bulmadığı ortamda en büyük sıkıntıları yaşıyor. Mali sıkıntıları aşacak manevi direnci gösteremediğinde de savrulup, yok olup gidiyor. Kalıcı olmak için hem vasıflı hem vasıfsız halde yayın hayatında güvenilir, saygın bilinir olmak için insani hasletleri çiğnemeden, doğruluğa, dürüstlüğe zarar vermeden bir yayıncılığın toplum nazarında itibarlı görülmesi, desteklenmesi elzemdir.”

Yazar hakkında

Yusuf Özgür Bülbül

Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Yerel-ulusal gazete, TV ve haber ajanslarında muhabir-editör olarak görev yaptı. İnternet haberciliği ve yerel medya üzerine çalışıyor. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Medya Ekonomisi ve İşletmeciliği Anabilim Dalı'nda Tezli Yüksek Lisans yaptı. Gazetecilik alanında yayımlanmış 2 kitabı bulunuyor.