Ne kadar yakıtınız kaldı?

Hesap bilmeyen girişimler iki sebepten ölebilir; ya kanserden ya da kalp krizinden.

Bu yakınlarda okur istatistiklerini yanlış yorumlamanın dijital medya üreticileri açısından nasıl yanıltıcı olabileceğini ve başarısız iş modellerine yol açabileceğini yazdım.

Dijital medya girişimcileri tarafından çok sık yapılan bir diğer hatanın da çok ciddi sonuçları olabilir: Nakit akışını ve kârlılığı takip edememek. Pek çok girişimci bu terimlerin ya anlamını ya da nasıl uygulanacağını bilmiyor.

Nakit akışı, ne kadar harcadığının ne kadar kazandığına oranının aylık ya da yıllık olarak ölçülmesidir. Nakit akışı size depodaki yakıtınızı (paranızı) ne kadar hızlı yaktığınızı ve yenisini yerine ne kadar hızlı koyduğunuzu gösterir.

Kâr, ise basitçe gelirinizden harcamanız düşünce elinizde kalandır, kazanç ya da ciro diye de anılır. Eğer sonuç pozitifse kâr ediyorsunuz demektir. Negatifse zarardasınızdır; bu durumda önlem almanız gerekebilir ki, kayıplarınız uzun vadede tabloda negatif eğime dönüşmesin.

Sektörünüze göre nakit akışını aylık, 3 aylık ya da yıllık olarak ölçebilirsiniz; önemli olan bir şekilde ölçmenizdir.

Eğer borçlarınız sürekli birikiyorsa ve bunları ödeyebilecek kadar gelir elde edemiyorsanız, finansal bir kalp krizi bekliyorsunuz demektir. Ve eğer gelir akışınızın takibini yapmıyorsanız, krizin geldiğini göremezsiniz.

Harikulade pazarlama becerinizden etkilenerek size büyük miktarda borç verenler, eğer üst üste borçlarınızı geciktirirseniz eninde sonunda bahanelerinizden yılabilir ve borcun tamamını bir seferde talep edebilir, ki bu da çoğunlukla iflas hatta tasfiye demektir (kalp krizi yani).

Para yakmak

Bir diğer finansman yöntemi de yabancılara pay vermektir ki bu kurtuluşunuz olduğu kadar felaketiniz de olabilir. Bir startup, yatırımcılara para girişinin büyüme ve büyük kârları beraberinde getireceğini vadeder. Yatırımcılar, paralarını, kârlarının ve hisselerinin yükseldiğini görme ümidiyle ortaya koyar.

Ama eğer startup herhangi bir kâr göstergesi olmaksızın ya da hisseleri herhangi bir şekilde alıcıların dikkatini çekmeksizin, yavaş yavaş birikmiş nakitini yakmaya başlarsa, tankı kurutur. Nihayet, para tükenir. Depoda yakıt kalmaz ve yatırımcılar daha fazla zarar etmemeye karar verir. Yatırımlarına sırtlarını dönüp giderler, kapıyı da arkalarından kapatırlar (kanser ve ölüm).

Eğer bu yatırımcılar aile üyeleriniz ya da arkadaşlarınızsa, aranızda ciddi problemler baş gösterebilir –artık ne arayanınız vardır ne soranınız. Ama pek çok bilge yatırımcı için bu ve benzeri kayıplar oyunun bir parçasıdır. Onlar zaten yatırımlarının yüzde 80’inin başarısız olmasını beklerler.

Piyasada kabul görmek

Bu bilge yatırımcılardan biri de Arjantin’in Buenos Aires kentindeki NXTPlabs’ın kurucu ve ortaklarından olan Francisco Coronel. NXTPlabs birkaç yıl önce Latin Amerika merkezli bazı dijital medya startuplarına yatırım yaptı ve onlara iş modellerini nasıl büyütebilecekleri konusunda birkaç haftalık bir eğitim verdi. Ben de onların eğitimcilerinden biriydim.

Coronel’e göre pek çok startup’ın çıkmaza girmesi basitçe iki nedenden birinden kaynaklanıyor: Ticari fikirlerini nasıl paraya dönüştüreceklerini bilmemek ya da potansiyel bir alıcıyı para ödeyen müşteriye çevirmenin çok maliyetli olması.

Bana iflas için kanser ve kalp krizi metaforlarını veren kişi Coronel’di. Bunu iki dakikalık bir videoda açıklıyor.

Sonuç niyetine

Geçen on yılda düzinelerce medya startup’ıyla çalıştım ve çok daha fazlası üzerine araştırma yaptım. Kurucularının her birinin karşı konulmaz bir cazibesi ve iyimserliği vardı. Yaptıkları işe çok büyük bir tutkuyla inanıyorlardı. Topluluklarına doğru bilgiyi ulaştırarak hizmet etmek için yanıp tutuşuyorlardı. 

İşte bu yüzden başarısızlıklarını görmek insanı üzüyor. Pek çok örnekte bu gazeteciler basitçe ne kadar yakıtları kaldığını -nakit akışlarını- ölçmeyi bilmiyor. 

İnanıyorum ki bu iflasların bazıları, önceden verilen eğitimlerle engellenebilirdi. (İşe yeni başlayanlara yardımcı olması için, içinde bir bütçe şablonunun da yer aldığı basit bir hesaplama kılavuzu hazırlamıştım.) Daha da iyisi profesyonel yardım almak. Eğer tam zamanlı bir muhasebeciyle anlaşacak bütçeniz yoksa, hesabınızı tutacak deneyimli bir sayman bulun.

Halihazırda, gazeteciler için İngilizce ve İspanyolca olmak üzere daha kapsamlı bir kılavuz hazırlamak üzere bir ekiple çalışıyorum, hazır olduğunda onu burada paylaşacağım.


İlk olarak yazarın kendi bülteninde yayınlanan bu yazıyı Defne Sarıöz çevirdi. Bültene buradan abone olabilirsiniz.

Yazar hakkında

James Breiner

James Breiner, dijital gazetecilik ve haber bürosu liderliği konularında çalışan çok dilli (İngilizce ve İspanyolca) bir danışmandır ve gazetelerin editoryal ve ticari yönleri konusunda otuz yıllık bir tecrübeye sahiptir. Uzmanlık alanı girişimci gazetecilik ya da dijital medya için yeni finansal modellerdir. Hâlen, Pamplona, İspanya’da, Navarra Üniversitesi, İletişim Bölümü’nde ziyaretçi profesördür.