BBC, dünya çapında en çok izlenen medya kuruluşlarından biri ve kamu hizmeti yayıncılığı modelinin “en iyi” örneği olarak görülüyor. Birleşik Krallık, uluslararası haber akışını da ciddi biçimde etkileyen BBC’ye sahip olmaktan gurur duysa da içeride haber akışının daha eşitlikçi ve kapsayıcı olması için adımlar atmaya çalışılıyor. Bu eşitlikçi ve kapsayıcı haber akışının temelinde de güçlü bir yerel medya yatıyor. İşte bu anlayışla BBC, yaklaşık dört yıl önce Yerel Demokrasi Haberciliği Servisi (The Local Democracy Reporting Service, LDRS) fonunu hayata geçirdi.
Yerel medya kuruluşları bu fon aracılığıyla yerel yönetimler konusunda haber yapmakla görevli muhabirler istihdam ediyor. Fon, öncelikli olarak yerel medyaya ekonomik destek sağlamayı amaçlasa da büyük resimde hedeflenen, yurttaşların karar alma süreçlerine dahil olabilmesi adına yerel yönetimlerle ilgili daha fazla bağımsız haber yapılabilmesi. Pandeminin de yarattığı olumsuz ortam için LDR fonu Birleşik Krallık yerel medyasına ve haber içeriklerine yeni bir soluk getirmiş.
Bu fonun amaçları ve nasıl işlediği hakkında BBC Yerel Haber Ortaklığı Başkanı (Head of Local News Partnerships) Matthew Barraclough ile görüştüm.
BBC’nin Birleşik Krallık için önemi tartışmasız olsa da, bir kuruluşun haber akışını tek başına yönlendirdiği, yerel ve daha küçük medya kuruluşlarına rekabet şansı tanımadığı bir ortam, ülkede oldukça önemsenen yerel demokrasi ve faklıların içerilmesi adına olumsuz bir tablo oluşturuyor. Yerel habercilik, toplulukların medyada temsili, karar alma ve yönetim süreçlerine katılımına aracılık ettiği ölçüde, demokrasinin temel araçlarından biri. Yaygın medya, “çoğunluğun” ve “güçlü olanın” sesine yer verirken yerel medyanın, daha küçük toplulukların somut ve işlevsel meselelerini gündeme getirmesi, her yönden sayıca az olanın sesi olması bekleniyor. Yerel ve bölgesel medyayı bu şekilde konumlandırdığımızda yerel basın kuruluşlarının sayıca çokluğu, özgür ve güçlü yayıncılık, çok seslilik ve farklılıkların temsilinin göstergesi oluyor.
Birleşik Krallık’ın medya ekosisteminde sahip olduğu önemli rol nedeniyle yerel medyanın desteklenmesi konusunda önemli bir adım atan da yine BBC olmuş. Barraclough da BBC’nin bu konumuna dikkat çekiyor ve “yerel medyanın yaşadığı ekonomik sıkıntıları biliyoruz ve onlara destek olmanın öncelikle bizim görevimiz olduğunu düşünüyoruz” diyor. Barraclough, yerel medya fonunu ortaya çıkaran üç temel neden olduğunu söylüyor. Birincisi, yerel medyanın geleneksel gelirlerinin giderek düşmesi, ödeme duvarları ve abonelik gibi izleyici/okur merkezli gelirlerin de ihtiyacı karşılamaktan uzakta olması. Reklam ve okur gelirlerinin yetersizliği, yerel medyayı güçlendirmek için farklı fonlara ihtiyaç olduğu gerçeğini gün yüzüne çıkartıyor.
Barraclough, ikinci ve belki de en önemli nedenin, “Birleşik Krallık’ta yerel medyanın yerel demokrasi için ne kadar önemli olduğu konusundaki tartışmasız uzlaşma” olduğunu söylüyor. “Çünkü insanların iyi kararlar verebilmeleri için yaşadıkları yerde neler olup bittiğini bilmeleri gerekiyor. Sadece oy vermek için değil, her alanda sağlıklı kararlar verebilmek için. Bu nedenle yerel hükümet ve yönetimlerin neler yaptığı, kamuoyunun bu faaliyetler hakkındaki görüşleri, beklenti ve talepleri konusunda daha fazla özgür habere ihtiyaç olduğunu düşündük.”
Barraclough, BBC’nin LDRS’yi hayata geçirmesinin üçüncü nedeni olarak kurumun medya alanındaki biricik konumuna dikkat çekiyor ve “BBC, hükümet tarafından fonlanan ama ondan bağımsız olan bir yapı. Bu nedenle biz yerel haberler vermeye çalışmanın yanı sıra ülkedeki diğer yerel haber sağlayıcılarına destek olmamız gerektiğini düşünüyoruz” diyor.
BBC’nin misyonları arasında “Birleşik Krallık’taki tüm ulusların ve bölgelerin topluluklarını yansıtmak, temsil etmek ve hizmet etmek ve bunu yaparken ülke genelinde yaratıcı ekonomiyi desteklemek” yer alıyor.
Öte yandan BBC’nin gelirleri, özellikle hanelerden aldığı televizyon lisansı ücreti, kuruma yönelik bazı eleştirilerin de kaynağını oluşturuyor. BBC’nin gelir kaynakları arasında televizyon lisans ücretleri oldukça önemli bir yer tutuyor. Hanelerde lisanssız şekilde TV izlenip izlenmediği konusunda sıkı bir denetim olduğu da açık. LDRS için ayrılan fonun, BBC’nin ücret aldığı halde, yeterince temsil edemediği yerel topluluklara karşı bir görevi olduğunu düşünenler var. Aslında kurum içinde hakim olan görüş de daha küçük toplulukların ve farklılıkların temsil edilebilmesi yönünde. Ancak BBC’nin haber önceliklerini belirleyen, yerel okurdan çok uluslararası okur. Bu nedenle kurum, her ne kadar BBC Wales (Galler) ve Scotland (İskoçya) gibi farklı kanalları ve bu dillerdeki yayınları ile daha kapsayıcı olmaya çalışsa da yereli kapsayabilmesi çok zor görünüyor. Bu nedenle yerel medya desteğinin, hem çok sesliliğin desteklenmesi hem de halktan alınan gelirlerin “daha adil paylaşımı” adına önemli olduğu düşünülüyor.
Yerel Demokrasi Haberciliği Servisi nasıl çalışıyor?
Yerel demokrasi muhabirleri, yerel hükümet, belediyeler ve diğer kamu hizmet kuruluşları ile ilgili haberler yapıyorlar. Fonun amacı, yerel yönetimlerin yaptıkları hakkında finansal açıdan kendilerini özgür hisseden muhabirler tarafından daha fazla haber üretilmesini sağlamak. Aslında fonun, birbiriyle iç içe geçmiş görünen birden fazla amacı var. Yerel yönetimlerin daha fazla haber yapılması, halkın ne olup bittiğinden haberdar olması; yani medya ve okurun pasif yönetilenden, gözetleyen, takip edip sorgulayan yurttaşlara dönüşmesine yardımcı olmak LDRS’nin temel mantığını özetliyor. Daha fazla haber; halkın yerel idareye ilişkin işler ve süreçlere daha fazla dahil olması, dolayısıyla politik katılımın artmasına aracılık ediyor.
LDRS, 2018 yılında hayata geçirilmiş ve yerel medya kuruluşlarının yerel yönetimlerle ilgili haber yapmak üzere muhabir istihdam etmesini sağlamaya yönelik bir fon. Yerel demokrasi muhabirlerinin maaşları, BBC tarafından yerel medya kuruluşlarına ödeniyor. LDRS, yerel demokrasi muhabirlerinin haberlerinin toplandığı bir haber havuzu ve haber ajansı işlevi de görüyor. Bu haber havuzundaki haberler, başka haber girişimleri tarafından da kullanılabiliyor.
Fonun hayata geçirilmesinden bu yana istihdam edilen muhabir sayısı giderek artmış. Halen İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’da aralarında televizyon ve radyo kanallarının da bulunduğu çeşitli kuruluşlarda toplamda 165 muhabir bu fon üzerinden istihdam ediliyor. Yine aynı fon aracılığıyla 200’den fazla muhabire veri gazeteciliği eğitimi verildi. Yerel yönetimlerin faaliyetlerinin takip edilmesi, açık veriye ulaşım ve verilerin işlenerek okurla buluşturulmasıyla da yakından ilişkili görülüyor.
İlk fonlama 10 medya kuruluşu ile üç yıllığına yapılan sözleşmelerle başlamıştı. Geçtiğimiz yıl (2021) Temmuz ayında ise yerel demokrasi muhabiri istihdam edecek 18 yerel haber organizasyonunun ilan edilmesiyle yeni fonlama dönemi başladı. Bunlardan 10 tanesi halihazırda LDR sözleşmesine sahipken bir tanesi yerel televizyon kanalı olmak üzere 8 yeni haber kuruluşu ile ilk kez sözleşme yapıldı. Yeni dönemde 8 haber organizasyonunun yanı sıra, yerel demokrasi muhabirlerine 15 yeni muhabir de eklenmiş oldu. Bu yeni kuruluşlar arasında Kuzey Londra’ya haber yapan 3 topluluk gazetesi (community newspaper) ve Galler’de Caerphilly bölgesine haber yapan hiperyerel bir gazete olan Caerphilly Observer da yer alıyor.
LDR muhabirleri aracılığıyla 2018 yılından bu yana yerel hükümet ve yönetimler hakkında 200 binden fazla haber üretildi. LDRS haberleri BBC’ye ve ülke genelinde binden fazla haber girişimine ücretsiz olarak servis ediliyor. Şu an itibariyle BBC’nin 2027 yılı sonuna kadar “yerel haber ortaklığı” olarak adlandırdığı bu işbirliğini sürdüreceği görülüyor. Yerel Haber Ortaklığı Başkanı Barraclough da fonlamanın BBC’nin mevcut anlaşmaları sona erene kadar –ki bazıları 2029’a kadar uzanıyor- devam edeceğini söylüyor.
Prof. Dr. Emel Baştürk, Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesidir. Şu anda TÜBİTAK 2219 Araştırma Bursu kapsamında Cardiff University, School of Journalism Media and Culture’da konuk araştırmacı olarak çalışmaktadır.