Birleşik Krallık’ta Ankara Anlaşmalı haberciler nasıl çalışıyor?

Özellikle son üç yılda adından sıkça söz ettiren Ankara Anlaşması ile Birleşik Krallık’ta (BK) oturum izni alan çok sayıda Türkiye vatandaşı var. Ankara Anlaşması vizesi, Avrupa Birliği ile işbirliği anlaşması bulunan ülkelerin vatandaşlarına Birleşik Krallık’ta kendi işini kurmak ve vergi mükellefi olmak koşuluyla oturum izni verilmesini sağlayan vize tipi. Söz konusu vize uygulamasının temeli, ECAA (European Community Association Agreement) ya da bilenen adıyla Ankara Anlaşması’na dayanıyor.

Birleşik Krallık uzun yıllar bu anlaşma kapsamında binlerce Türkiye vatandaşına oturum izni verdi. Bu vize ile Birleşik Krallık’a gelip yıllar içinde vatandaşlık hakkı kazanmış olanlar da az değil. BK’nın Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı alması, bu kapsamda yapılacak vize başvurularının da sona ereceği anlamına geliyordu. Yani, 2020 yılı sonunda yürürlüğe giren Brexit kararları ile Ankara Anlaşması vizesi başvuruları da sonlandırıldı. Bu nedenle Brexit öncesi dönemde Ankara Anlaşması vizesi için yapılan başvurularda büyük bir artış yaşandı. Medya sektörü de dahil olmak üzere hemen her sektörden binlerce Türkiye vatandaşı kendi işini kurmak için BK’ya geldi. Özellikle son 3-4 yıl içinde ülkeye gelenler, yoğun vize başvuruları nedeniyle uzayan bekleme süreleri ve Covid-19 pandemisinin yarattığı zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldılar. 

Birleşik Krallık’ta medya sektöründe faaliyet gösteren Ankara Anlaşmalı Türkiye vatandaşları ile ülkeye yerleşme süreçlerini ve çalışma koşullarını konuştuk.

Bu vize, göçmenlere BK’da iş kurma zorunluluğu, yani bir kurumda çalışan olmayı değil kendi işinizin sahibi olmayı zorunlu kılıyor. Çoğu göçmen, gelir kaynaklarını çeşitlendirmek için prodüksiyon, dijital pazarlama ve sosyal medya yönetimi gibi işler de yapıyor. Haber içerikleri de yine çoğunlukla dijital platformlar üzerinden servis ediliyor.

Sosyal medya, düşük maliyetle içerik üretimine ve doğru stratejilerle çok sayıda takipçiye ulaşmaya imkân tanıdığından özellikle Ankara Anlaşması ile gelen haberciler için çok önemli bir mecra hâline gelmiş. 

Brit İş Yaşam Tv’den ekran görüntüsü

Ergin Balabeyoğlu, dijital platformlar ve özellikle sosyal medya üzerinden habercilik yapmaya çalışan isimlerden biri. Balabeyoğlu, yaklaşık 4 yıl önce Ankara Anlaşması ile BK’ya gelmiş. “PIARYUM Communication & Media” isimli bir şirketi var. Ancak habercilik alanında kendisi, sosyal medya üzerinden yayın yapan Birit İş Yaşam Tv (Brit İş Yaşam) ile tanınıyor. Brit İş Yaşam Tv’nin Instagram’da 13 binden fazla takipçisi var.

Birleşik Krallık’ta yaşayan Türk’lerin ilgisini çekecek yayınlar yapmaya odaklanmışlar. Bu nedenle yalnızca BK’da yaşanan ve Türk topluluğunu ilgilendiren haberler değil, aynı zamanda Türkiye’de yaşanan önemli gelişmelerle ilgili haberler de yapıyorlar. Bu yönüyle Türkiye ve İngiltere arasında bir köprü işlevi görmeye çalıştıkları söylenebilir.

Turks in Britain Instagram hesabının ekran görüntüsü

Azim Köse de sosyal medya üzerinden yayın yapan isimlerden biri. Birkaç yıl önce Turks in Britain adıyla bir Instagram hesabı ve web sayfası üzerinden Türk topluluğuna yönelik haberler paylaşmaya başlamış. Turks in Britain hesabı kısa sürede 13 binin üzerinde takipçiye ulaşmış. Bu ilginin temel sebeplerinden biri, Türkiye’den gelen göçmenlerin büyük çoğunluğunun dil engeli yaşıyor olması. Ayrıca Covid-19 pandemisi nedeniyle ülkeye giriş çıkışlarda yaşanan değişiklik ve vize süreçlerine ilişkin belirsizlikler Türkçe yayınlara olan ilgi ve ihtiyacı artırıyor.

Köse, Turks in Britain’i oluşturmaktaki amacının “BK’da yaşayan Türk topluluğa vize süreçleri hakkında bilgi vermek ve buradaki yerleşik hayata entegrasyonlarına katkıda bulunacak yayınlar yapmak” olduğunu söylüyor. 

Köse, asıl olarak Londra merkezli olarak kurduğu Lisa Digital Marketing şirketi üzerinden ticari faaliyetlerini yürütüyor. Şirketinin temel gelir kaynağı bu şirketin yerel işletmelere sunmuş olduğu dijital pazarlama hizmetleri. Şirketin faaliyet alanları arasında, “video prodüksiyon, sinema filmi, video ve televizyon program yapım sonrası faaliyetleri ve grafik tasarım faaliyetleri” gibi işler yer alıyor. 

Turks in Britain hesabı ve paylaşılan haber içerikleri, “asıl gelir kaynağı olan alana kitleyi yönlendirmeye” katkı sağlıyor. Köse, asıl gelir kaynağının dijital pazarlama şirketi olduğunu söylemekle birlikte “sonuçta Turks in Britain de bir medya kuruluşu gibi işlev görüyor. Haber ajanslarından haberleri takip ediyorum. Eğer yabancı kaynaklardan geliyorsa o haberleri Türkçeye çeviriyorum ve herkesin anlayabileceği şekilde özet bir sunum yapıyorum” diyor.

Köse şu anda, hem şirketinde hem de online haber platformunda tek başına çalışıyor. Ancak kısa zaman içerisinde Türkiye’den haber içeriği konusunda destek almayı planlıyor. Artık başkalarına da gelir sağlayabilecek duruma geldiğini ve haber içeriği üretmek konusunda da yeni adımlar atabileceklerini söylüyor. Dijitalleşme dünyanın her yerinden ortak iş yapma olanağı sağlıyor. Artık bir ofiste fiziksel olarak bir arada bulunmanıza gerek olmadan birlikte çalışabiliyor olmak özellikle küçük işletmeler için de önemli bir fırsata dönüşmüş.

Brit İş Yaşam Tv’nin kurucusu Ergin Balabeyoğlu da dijital platformların sağladığı esnekliğin işlerini büyütmeleri konusunda büyük bir avantaj yarattığını vurguluyor ve özellikle Covid-19 pandemi sürecinde “mekânsız çalışmayı öğrendik” diyor. Brit İş Yaşam Tv haber sitesi de pandemi sürecinde kurulmuş. Balabeyoğlu pandemi sürecinde sosyal medya platformlarına nasıl yöneldiklerini şöyle anlatıyor:

“Dijitalin geniş bir kesime erişime imkân verdiğini ve gelir kaynağı olabildiğini gördük. Video haberler hazırladık. Bu videoların hazırlanması için dışarıdan hizmet almaya başladım. Böylece başkalarına da gelir sağlamaya başladım. Örneğin şirketimin merkezi Londra görünmekle birlikte ikamet ettiğim yer Cambridge. Ülkenin her yerinden ve Türkiye’den insanlarla çalışabiliyorum. Ayrıca dijitalde olmak, reklam alanınızı da genişletiyor. Basılı gazete ile bu kadar geniş bir alana ulaşamazsınız, fakat ben Galler’den bile reklam alabiliyorum.” 

Her iki isim de National Union of Journalists’in (NUJ, Ulusal Gazeteciler Birliği) üyeleri. BK’da habercilik yapmak için bir sendika ya da birliğe üye olma zorunluluğunuz yok. Ancak NUJ’a üye olmak bazı haklarınızın korunmasına yardımcı oluyor ve basın alanında bir kimlik kartına sahip olmanızı sağlıyor. Bu da özellikle Ankara Anlaşmalılar için oturum sürelerini uzatma başvurularında, bu alanda çalıştıklarının kanıtlarından biri olarak görülüyor.

Balabeyoğlu’na, kendi deneyimlerinden hareketle, BK’da yayıncılık yapmanın ne gibi olumlu yönleri olduğunu soruyorum. İlk söylediği şey “İngiltere’de olmanın en önemli artısı yaptığınız işin mutlaka karşılığını alıyor olmanız” oldu.

“Burada ne kadar çalışırsanız o kadar kazanıyorsunuz. Bu nedenle işimiz günden güne büyüdü” diyor. BK’da Türk topluluğunu temsil eden politikacılar, iş insanları ve akademisyenlerle canlı yayınlar gerçekleştiriyorlar ve gün geçtikçe daha geniş bir topluluğa ulaşıyorlar.


Prof. Dr. Emel Baştürk, Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesidir. Şu anda TÜBİTAK 2219 Araştırma Bursu kapsamında Cardiff University, School of Journalism Media and Culture’da konuk araştırmacı olarak çalışmaktadır.
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
İlginizi çekebilir