Ödeme duvarlarının getirdiği risk

n okuyoruz| Bültenden Herkese Merhaba!

Bu haftanın odağında ödeme duvarlarının yükselişiyle birlikte karşımıza çıkan yeni sorunları ve riskleri ele aldım. Her gelir modelinde olduğu gibi burada da potansiyel negatif etkiler mevcut ve bunlara dikkat etmemiz şart.

“Ne Okuduk” bölümünde ise NYT’nin The Athletic’i satın alması, podcast alanında yeni hit eksiği, doğrulama platformlarının YouTube’a mektubu ve daha fazlası var.

Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum. 

Haftaya görüşmek üzere!

—Ahmet Alphan Sabancı

New York Times ve Athletic'in isimlerinden yapılan bir kelime ve tasarım oyunu
NiemanLab

Bu hafta ne okuduk?

NYT, The Athletic’i Satın Aldı

The Athletic, yakın dönemde çıkan en dikkat çekici medya girişimlerinden birisiydi. Tamamen abonelik odaklı bu spor yayını hem ABD’deki tüm ulusal sporları hem de 47 şehirdeki yerel spor liglerini ve takımlarını özenli bir şekilde takip edip haberleştiriyor. Bu yaklaşım onları oldukça başarılı bir girişime dönüştürdü.

Bu yüzden olsa gerek, New York Times’ın 550 milyon dolar nakit ödeme ile satın alması büyük bir haber oldu. 1.2 milyon abonesi olan bir yayının bu dev tarafından satın alınmasında en çok sorgulanan kısım ise NYT’nin bu yayınla ne yapacağı. Özellikle dikkat çekilen noktalardan birisi NYT’nin 2025’te 10 milyon aboneye ulaşma hedefi. Bu satın alma otomatik olarak artı 1.2 milyon abone anlamına geliyor.

İkinci konu ise yerel gazetelerle rekabet. The Athletic mevcut durumda yerel spor gazeteciliği konusunda çok ciddi bir rakipti ama ABD’de ulusal gazeteler genellikle bu tarz alanlara girmeyi tercih etmez. NYT’nin bu hamlesi bunun değişmeye başladığının işareti olabilir. Böyle bir değişim de ABD’deki yerel gazeteler için yeni bir zorluk anlamına geliyor.

Yeni Podcast Hitleri Aranıyor

Podcastlerin ülkemizdeki büyüme ve genişleme hikâyesi devam ediyor. Ancak bunun daha erken başladığı ülkelerde yavaş yavaş bir sorun ortaya çıkmaya başladı: Büyük isimlerin arasına katılan yeni podcast yok.

Lucas Shaw’ın konuyu Bloomberg için yazdığı bültende gündeme getirmesiyle birlikte birçok kişi tartışmaya dahil oldu. Tartışmada özellikle öne çıkan etkenlerden birisi sektöre yapılan yatırımlar ve yeni podcast sayısı ile dinleyici sayısının aynı hızda büyümemesi. Bu da doygunluk seviyesine yaklaşıldığının bir işareti.

Diğer yandan büyük isimlerin alan üzerindeki etkisini de hesaba katmak gerekiyor. Sektör büyüdükçe hem yayıncılar hem de bu alana para yatıranlar daha “güvenli” işleri tercih ediyor, bu da içerik ve format konusunda yeni deneylerin cazibesini azaltıyor. Farklı bir şeyler yapmak isteyen yayıncılar diğerlerine göre daha az imkâna sahip olduğu için de keşfedilmesi ve büyümesi zorlaşıyor. 

Alakalı: Spotify, podcast alanına girerken kurduğu ama sonrasında adını neredeyse hiç duymadığımız Studio 4/Spotify Studios’u kapatıyor.

Reuters Enstitüsü’nden 2022 Öngörüleri

Geçtiğimiz haftalarda birçok farklı kaynaktan 2022 öngörüleri ve beklentilerine dair içerikleri sizlerle paylaşmıştım. Ancak Reuters Institute geçtiğimiz hafta içerisinde küresel çapta gerçekleştirdiği anketin sonuçlarını “Journalism, media, and technology trends and predictions 2022” başlığıyla yayınlayınca bir kez daha öngörülere dönmemiz şart oldu.

Rapordaki genel atmosfer aslında diğer öngörülere kıyasla büyük bir farklılık göstermiyor fakat bolca dikkat çekici veri mevcut. Örneğin ankete katılanların yüzde 54’ü ziyaretçi sayılarının sabit kaldığını ya da düştüğünü söylese de yüzde 59’u geçtiğimiz yıl boyunca gelirlerinin arttığını söylemiş. Bu da ziyaretçi sayısı ve gelir dinamiğinde değişimin başladığını gösteriyor.

Dikkatimi çeken bir diğer veri de inovasyon kısmından. Katılımcıların üçte ikisi odaklarını mevcut ürün ve teknolojilerini geliştirmeye odaklayacağını söylemiş, en çok kaynak ayrılacak alanlar arasında ise podcast ve e-bültenler sayılmış. Bu da her ne kadar yapay zeka gibi teknolojilerle ilgilenmeye devam etseler de güncel trendlerin güvensizliğinin farkında olduklarının işareti. 

Doğrulama Kuruluşları YouTube’a Ulaşmaya Çalışıyor

Söz konusu internette yanlış bilginin kontrolsüzce yayılması olduğunda YouTube adını en sık duyduğumuz platformlardan birisi. Yıllardır tavsiye algoritmasının ve moderasyon sisteminin ne kadar sorunlu olduğu biliniyordu. Pandemiyle birlikte bu sorun daha da ciddi bir hâle gelse de YouTube bu konuda neredeyse hiçbir şey yapmıyor. 

YouTube’un bu sorumsuz tavrından bıkan International Fact-Checking Network imzacısı doğrulama kuruluşları, YouTube yönetimine hitaben bir açık mektup yayınladı (Türkçe çevirisi). Mektupta sorunların hepsini hatırlatan ve çözüm önerilerini de sunan imzacılar, gerçekten önemli bir metin ortaya çıkarmış. Umuyorum YouTube artık bu sorunu ciddiye alır ve bu kuruluşlarla çalışarak bir çözüm üretir. 

Kısa Kısa

🤥 Kötü haber: Dijital okuryazarlık insanların yanlış bilgiyi tespit etmesine yardımcı olsa da paylaşmalarını engellemiyor.

💵 Axios da profesyonel abonelik sistemine geçiş yaptı. Axios Pro’nun yıllık ücreti 2500 dolar ama 1 Şubat’a kadar indirimle 1800 dolara abone olup yanında hediye AirPods Pro alabilirsiniz.

🤑 Associated Press 31 Ocak’ta bir NFT marketi açıyor.

🚫 Google Almanya’daki tekelleşme soruşturmasından kurtulmak için arama sonuçlarından News Showcase’i çıkartmaya karar verdi.

🔍 Citizen Lab ve El Salvador merkezli gazete El Faro, 22 gazetecilerinin NSO Group’un casus yazılımı Pegasus ile izlendiğini keşfetti.

📝 WIRED da şirket temsilcilerine anonim konuşma hakkı vermeyen yayınlar listesine dahil oldu.

🇭🇰 Hong Kong’daki bağımsız medyayı susturmak isteyen Çin, 1970’lerden bu yana kullanılmayan yasalara başvuruyor.

☎️ NPR tarafından kendisine sorulan soruları beğenmeyen Trump canlı telefon röportajını yarıda bırakıp gitti.

🕵️ The Markup, Facebook’un gözetim ve veri toplama pratiklerini araştırmak için Mozilla ile ortak çalışacak.

Financial Times'ın ödeme duvarının ekran görüntüsü
Financial Times

Haftanın odağı: Ödeme duvarlarının getirdiği risk

Ödeme duvarları, geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde en popüler gelir modellerinden birisi hâline geldi. Bu gelişmede geleneksel gazeteciliğe tanıdık bir model olması, dijital aboneliklerin ve alışverişin normalleşmesi, internette haber okumanın yaygınlaşması ve büyük isimlerin yakaladığı başarı büyük bir rol oynadı. 

Ancak bu durumun beraberinde getirdiği ve getirebileceği bazı negatif etkileri çok fazla dikkate almıyoruz. Her ne kadar gazetecilik için verilen emeğin karşılığının ödenmesi gerektiği tartışılmaz olsa da bütün önemli haberlerin ödeme duvarı arkasına geçmesi gibi bir durumun ya da kurumların tamamen ödeme duvarına odaklanarak kendilerini şekillendirmesinin eksilerini de düşünmemiz gerekiyor.

Burada özellikle dikkat edilmesi gereken üç nokta var. İlki habere erişmenin zorlaşması riski. Eğer giderek daha fazla yayın ödeme duvarına geçer ve önemli haberlerinin hepsini duvarın arkasına alırsa, ekonomik olarak durumu iyi olmayan kesimlerin haber erişimi ciddi bir zarar görebilir. Bu durum beraberinde propaganda ve yanlış bilgi odaklı yayınlara daha geniş bir alanın açılmasını da getirecektir. İnsanlar sağlıklı bilgi kaynaklarına erişecek ekonomik güce sahip olmadıkları için internette daha riskli bir duruma düşecektir. 

İkinci sorun ise ödeme duvarının yayın politikalarına ve haber yapma biçimlerini etkilemesi. Ödeme duvarları mantık olarak haberlerinizi ücretini verenlere sunduğunuz bir yapı ve bu da doğal olarak bu ücreti verebilen bir okur kitlesine hitap etmeniz demek. Ancak bu okur kitlesine ulaşmak için ve sürdürülebilir bir abone sayısına ulaşmak için bu okurları ikna etmeniz gerekiyor. Bunu yapmak için onlara göre haberler üretmeye başlamak, haberciliğinizin odağının da kaymasına neden olabilir. Bu da toplumun birçok kesiminin dışlanmasına ve geride bırakılmasına neden olacaktır.

Son olarak ödeme duvarıyla birlikte gelecek ikincil sorunları da hesaplamak gerekiyor. Ödeme duvarını ve arkasındaki haberleri nasıl sunduğunuz, neleri duvarın arkasına alacağınız gibi. Örneğin yukarıdaki sorunlarla bağlı olarak ekonomik gücü aboneliklere yetmeyen kesimler için bu haberlerinizin tek okunabilir kısmı başlıkları olacak. Eğer bu haberlerde tık avcılığı odaklı veya yeterince açık olmayan başlıklar atarsanız, bu insanları —ve muhtemelen daha birçok kişiyi— yanlış yönlendirmiş olacaksınız. Belki cazip başlıklarla yeni aboneler kazanacağınızı düşünebilirsiniz ama emin olun sebep olacağınız zarar daha büyük olacaktır.

Özetle, ödeme duvarlarının artışı ve insanların haber için para ödeme konusunda eskisi kadar çekingen olmaması iyi bir şey ama beraberinde yeni sorunlar da bizi bekliyor. Eğer bunlara karşı hazırlıklı olmaz ve bu sorunların önüne geçecek mekanizmalar geliştirmezsek sonucu topluma zarar verecek bir medya yapısı da olabilir. Bu yüzden bu yola girerken hem kurum bazlı hem de genel olarak hesaba katılması gereken birçok faktör olduğunu unutmamamız lazım.

Yazar hakkında

Ahmet A. Sabancı

Eleştirel fütürist. NewsLabTurkey Strateji Koordinatörü ve Bülten Editörü.