Serbest çalışanlar için vergilendirme rehberi

Getting your Trinity Audio player ready...

Pandeminin etkisiyle tüm sektörlerde yaygınlaşan serbest çalışma rejimi aslında gazetecilerin bir süredir aşina olduğu bir durumdu. Çoğu kişinin “kendi kendinin patronu olmak” olarak tanımladığı bu rejim birçok sorumluluğu da beraberinde getiriyor.

Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre iletişim fakültelerinden her yıl 15 bin kişi mezun oluyor; fakat yüzde beşi medya sektöründe iş bulabiliyor. Sektörde kalmakta ısrarcı olanlar serbest çalışmayı tercih ediyor. Özellikle son yıllarda Avrupa Birliği ve Konsoloslukların fonlarıyla hayata geçen telif destek projeleri sayesinde sektörde kalmak isteyen pek çok gazeteci serbest çalışma imkânı buluyor.

Sakarya Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ekrem Erdoğan ve Dr. Öğr. Üyesi Serpil Çiğdem’in “Medya Endüstrisinde Yeni Bir Prekarizasyon Süreci Olarak Freelance Çalışma” isimli makalesinde yer alan bilgiye göre serbest çalışmanın en belirgin özelliği “işverenlerle ya da müşterilerle uzun dönemli bir anlaşma yapmamak; kısa vadeli projelerde ya da işlerde çalışmak ve aynı anda birden fazla kişi için çalışabilmek”. Dolayısıyla serbest çalışan; taşeron, geçici ve kısa süreli sözleşmeler ile çalışan diğer atipik çalışanlardan farklı karakteristiğe sahip (Walters, Warren, Dobbie, 2006:6). Serbest çalışanların herhangi bir organizasyonel yükümlülükleri olmadığı gibi herhangi bir disiplin kuralına veya işverene itaat etme zorunlulukları da bulunmamaktadır. İşlerini uygun gördükleri bir müşteriye satmakta ve karşılığında ücret almaktadırlar (Davidov, 2012:172).

Temelde, kendi işlerini bulup kendilerinin patronu olan serbest çalışanlar bir kurumun bünyesinde çalışmadıkları için tüm mali işlerini tek başlarına takip etmek zorunda kalıyorlar. Biz de serbest çalışanların vergilendirme sürecini incelemek istedik.

Bir serbest çalışan kazancını nasıl faturalandırabilir?

Serbest çalışma ile elde edilen gelirler, Gelir Vergisi Kanunu’nda serbest meslek kazancı olarak ifade ediliyor. Dolayısıyla serbest çalışmalardan kazanılan ücretler, serbest meslek kazancına uygulanan vergi oranlarına tabi tutuluyor. Serbest çalışanlar için 3 temel fatura kesme yöntemi var: 

  1. Şahıs şirketi faturası

Serbest çalışanlar için en yaygın fatura kesme yolu şahıs şirketi açmak olarak görülüyor. Serbest çalışanlar şahıs şirketi ile fatura kesebilir ve vergilerini beyan edebilirler. Bir şahıs şirketiniz varsa elde ettiğiniz gelirler, şahıs şirketine uygulanan gelir vergisi oranında vergilendiriliyor. Bu oran 2021 yılı itibariyle; 24.000 TL ve altı için %15, 24.000 TL’den 53.000 TL’ye kadar %20 ve 53.000 TL’den 130.000 TL’ye kadar %27 olarak uygulanıyor. 

  1. Serbest meslek makbuzu

Serbest meslek mensuplarının sıklıkla kullandığı serbest meslek makbuzu ile fatura kesimi ve vergi ödemesi yapılabiliyor. Serbest meslek makbuzu kesebilmek için vergi dairesinden meslek mükellefiyeti açtırmak gerekiyor. Bundan sonra da, anlaşmalı matbaalar aracılığı ile serbest meslek makbuzları bastırılıyor. Verilen hizmet için, bu makbuz dolduruluyor. Makbuzun aslı müşteriye verilerek hizmet bedeli tahsil ediliyor. Fakat 2018 yılı itibariyle elektronik ortamda da serbest meslek makbuzu düzenlenebiliyor. Serbest meslek makbuzu ile fatura arasındaki fark ise %20’lik stopaj kesintisi olarak gösteriliyor. Yani serbest çalışana yapılacak ödemeye ek olarak müşteri %20 stopaj vergisi de ödemek zorunda. Serbest meslek makbuzunda yer alan stopaj yani gelir vergisini müşteri, KDV’yi de ödemeyi alan tarafın ödemesi gerekiyor.

Gider pusulası

Gider pusulası, yalnızca belirli özel durumlar içerisinde fatura yerine geçebiliyor. Bu durumlar, arızi kazanç adı altında değerlendiriliyor. Arızi kazanç da sürekliliği olmayan, yalnızca bir seferlik yapılmış ve miktarı da 40.000 TL’nin altında olan kazançlar olarak tanımlanıyor. Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 234. maddesinde gider pusulası kesme yükümlülüğü bulunan kişiler “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, geliri basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin; vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia içinde tanzim edip işi yapana veya satana imza ettirecekleri gider pusulası, vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir” şeklinde tanımlanıyor. Gider pusulası kesilirken %10 stopaj, %10 KDV kesintisi uygulanıyor. Vergi Usul Kanunu’na göre bir yıl içinde birden fazla kez gider pusulası düzenlemek sürekli iş tanımına giriyor ve gider pusulası kesilen serbest çalışanın bordrolu olması gerekiyor.

Yurtdışı merkezli faturalar

Serbest çalışanların en çok kullandığı diğer yöntemler ise başta Rimuut olmak üzere yurtdışı merkezli fatura kesme ve para transfer platformlarını kullanmak. Bu noktada en çok merak edilen konulardan biri ise yurtdışı üzerinden elde edilen döviz ödemelerinin kesintiye uğraması ve yine yurtdışı merkezli platformlar üzerinden kesilen faturaların Türkiye’de geçerli olup olmadığı.

Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) 23. maddesine göre “Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin, Ekonomi Bakanlığı’ndan alınan izne istinaden kurulan bölgesel yönetim merkezlerinde münhasıran merkezin faaliyet izni kapsamında istihdam ettikleri hizmet erbabına Türkiye dışında elde ettikleri kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler gelir vergisinden istisna ediliyor”.

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) yetkilisinden aldığımız bilgiye göre ise “yurtdışı merkezli fatura kesme platformları aracılığıyla kesilen faturalar da geçerli sayılıyor. Fakat kazançlarınızı beyan edebilmeniz için bir mali müşavirle çalışmanız gerekiyor. Yurtdışından gelen fatura gider kapsamında görülüyorsa yasal olarak beyan edilebilir”.

Fakat bir başka Yeminli Mali Müşavirden alınan bilgiye göre vergi mevzuatı açısından Rimuut’tan veya yurtdışı merkezli bir firma aracılığıyla kesilen faturalar sorun yaratabiliyor. Bu konuda bir fikir birliği olmadığı için kesin bir sonuca ulaşamadık.

Serbest çalışanlar neden ve nasıl vergi mükellefi olur?

TÜRMOB internet sitesinde yer alan “Serbest meslek kazancı elde eden mükellefler için vergi rehberine göre 33.000 liranın altındaki serbest meslek kazançları gelir vergisi kapsamına girmiyor. Vergi mükellefi olmak isteyen freelance çalışanların bulundukları bölgedeki vergi dairesine giderek mükellef olma başvurusu yapması gerekiyor”. Bu kısım en zor ve karmaşık kısım çünkü bürokrasiye takılabilirsiniz.

Bu yazıyı hazırlarken serbest çalışan bir grafik tasarımcının vergi mükellefiyet durumunu öğrenebilmek adına Mecidiyeköy Vergi Dairesi’ni aradım ve vergi mükellefi olmak istediğimi ve kurumdan bilgi almak istediğimi söyledim. Vergi dairesi çalışanı benim yapacağım işlemin “serbest çalışanlar için vergi siciline” girdiğini söyledi ve bu işlemin Şişli Vergi Dairesi’nde yapıldığını söyleyerek beni oraya yönlendirdi. Şişli Vergi Dairesi’ni aradığımda ise ulaştığım yetkili bu işlemin Mecidiyeköy ve Beşiktaş Vergi Daireleri’nde yapıldığını söyleyerek telefonu kapattı. Mecidiyeköy Vergi Dairesi’ne tekrar ulaştığımda ise telefonu açan personel ilgili kişinin yemekte olduğunu söyleyerek Beşiktaş Vergi Dairesi’ne yönlendirdi. Beşiktaş Vergi Dairesi’ne ise ulaşamadım. Anlayacağınız eskiden “bugün git yarın gel” tabiriyle andığımız devlet dairesi bürokrasisi nedeniyle mükellef olup olmadığımı sorgulayamadım.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu vergi konusunda ne diyor?

Serbest çalışan gazeteciler aldıkları ödemelerin içinde KDV ve stopaj ödüyor ancak Türkiye Barolar Birliği dergisinde yayınlanan Av. Mualla Gücin Şahin’in yazdığı makaleye göre serbest çalışan gazetecilerin yazdığı haberler 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre “eser” olarak değerlendiriliyor ve gelir vergisinden muaf sayılıyor. Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesinde de serbest kazançların vergi muafiyeti hakkında “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikâye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video bandı, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır” bilgisi yer alıyor.

Geçtiğimiz yıl yapılan düzenlemeyle birlikte yıllık kazancı “600.000 TL’’nin altında olan eser sahipleri vergiden muaf tutuluyor.” Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün sitesinde yer alan bilgilere göre vergiden muaf olmak isteyenlerin isteğe bağlı kayıt sicili yaptırmaları gerekiyor.


📖 İlginizi çekebilir: Gazeteciler için şahıs şirketi kurma rehberi


Elbette bu rehber gelişime muhtaç. Sizin finans konularında tecrübeleriniz ne yönde oldu? Bu konuda katkılarınızı yorumlara bekliyoruz.

Subscribe
Bildir
guest
1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Serra ESİN ÖZCAN
Serra ESİN ÖZCAN
1 yıl önce

Merhaba,
Serbest çalışan olarak mükellefiyet durumunuzu bu süreçte tespit ettirmeyi başarabildiniz mi merak ettim doğrusu 🙂

İlginizi çekebilir
Daha fazlasını oku

BlaBlaCar piyasası neden yükseliyor?

BlaBlaCar ekseriyetle şehirlerarası seyahatler için kullanılan bir paylaşım ekonomisi uygulaması. Şehir içinde de, Kadıköy-Silivri veya Seferihisar-Çeşme gibi, uzak…