“Öteki”lerin hikâyesini anlatan Ali Duran Topuz

Teknolojinin gelişmesi, bireyselleşme ve dijital medyanın yükselişi haberciliği, haberin kaynaklarından sunumuna kadar pek çok anlamda dönüştürdü. Sosyal medya araçlarının haber kaynaklarına eklenmesiyle birlikte neyin haber olduğu ve kime gazeteci denebileceği tartışmaları daha da şiddetlendi.

NewsLabTurkey olarak bu dönüşümün öncesinde ve sonrasında gazeteci olduğunu tartışmasız olarak kanıtlamış isimlerle konuştuk. 

En çok kimlerden etkilendiler? Gazeteciliğe yeni başlayanlara tavsiyeleri neler? Mesleki hayatlarında en büyük hataları ne oldu? Nasıl bir gazetecilik hayal ediyorlar?

Bu kayıt 27.08.2021 tarihinde yapılmıştır.

Gazeteci’nin bu haftaki konuğu Cumhuriyet’le büyüyen, Radikal denince akla gelen ve Gazete Duvar ile yükselen Ali Duran Topuz.

80’lerin Cumhuriyet Gazetesi ile dünyayı okumaya başladığını söyleyen Topuz, 90’lardaki siyasi atmosfer nedeniyle Cumhuriyet ile ayrı düştüklerini ve Radikal’in tam da zamanında yayın hayatına geçtiğini anlatıyor.

Türk gazetecilik tarihinde ayrı bir yeri olan Radikal’in mutfağında 16 yıl çalışan Topuz, Doğan Grubu bünyesinde çıkan bu gazetede, başardıklarını ve eksikliklerini cesurca açıklıyor.

Radikal’in kapanmasının ardından yeni bir yayına ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Topuz, Gazete Duvar’ı bu doğrultuda kurduklarını söylüyor.

Duvar’ın “iyi gazetecilik” iddiasını ve bu iddiasında başarılı olup olmadıklarını açıklayan Ali Duran Topuz ile görüştüğümüz günlerde kendisi hâlâ Duvar’ın genel yayın yönetmeniydi.

Şimdilerde Artı Gerçek’de kariyerine devam ediyor. 

İyi Seyirler!


Hazırlayan: Günel Cantak

Kameraman: Mert Kaplan

Video Editör: Defne Sarıöz

Prodüktör: Duygu Uzunoğlu & Sarphan Uzunoğlu

Müzik: News-Envato Audio Stock


Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği tarafından desteklenen bu içeriğin tüm sorumluluğu Dijital Medya Araştırmaları Derneği’ne aittir.

Yazar hakkında

Günel Cantak

Gazeteci ve belgesel yapımcısı. İlk belgeseli “Duvar” ile 2010 Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri, Jüri Özel Ödülü’nü aldı. Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde muhabir olarak çalıştı. 2010’dan itibaren Mehmet Ali Birand’la birlikte “32. Gün” Haber Programı, CNN Türk ve Kanal D'de “Son Darbe: 28 Şubat Belgeseli” ve “Erdoğan’lı Yıllar” belgesellerinde editör, araştırmacı ve metin yazarı olarak çalıştı. Can Dündar ile birlikte hazırladıkları “Ardına Bakmadan – Birand”, Gezi Direnişinin ilk 48 saatini anlatan “Gözdağı” ve “Nazım’ın Kamerası” belgesellerinin yapımcılığını ve metin yazarlığını üstlendi. Serbest gazeteci olarak çalışma devam ediyor. Kendi YouTube kanalında belgeseller yayınlıyor.