Geçen yıllarda Güney Sudan’da düzenlenen bir atölye sırasında gazeteciler, bazı medya kuruluşlarının, gündemi kendi siyasi görüşleri doğrultusunda belirlemek ve muhaliflere saldırmak amaçlarıyla ismini açıklamayan kaynakları kullanması hakkında endişelerini dile getirmişti.
Siyasi çatışmaların etkisinde olan aksak demokrasilerde doğru, tarafsız ve güvenilir haberciliğin altının oyulduğu ve okur güveninin tehlikede olduğu konusunda bir fikir birliği vardı.
Ahlaki sezgileri takdiri hak ediyor.
Dünyanın her yerinde medya sektöründe çalışanlar bu zorlu meselelerin üstesinden gelmeye çalışıyor. İsimsiz kaynaklar üzerinden haber yapmak ipin üzerinde yürümeye benziyor.
Profesyonel Gazeteciler Topluluğu’na (SPJ) göre:
“İsimsiz kaynaklar, bazı durumlarda büyük bir habere ulaşabilmenin tek yoludur; yolsuzluk perdesini aralar, gazetecinin hükümet üzerinde baskı oluşturma görevini yerine getirmesini ve vatandaşın bilgilendirilmesini sağlar. Ama bazen de gazeteciyi ahlaki bir bataklığa doğru çeker.”
SPJ’nin ilkeler bütünü, ismi belirtilmeyen kaynaklar konusunda iki noktada şerh düşüyor:
- Mümkün olan her durumda kaynağın kimliğini belirtin. Kamuoyunun, kaynağın güvenilirliği konusunda olabilecek en iyi şekilde bilgilendirilme hakkı vardır.
- Anonim kalmak isteyen kaynağınıza her zaman bunu niçin istediğini sorun. Eğer size verilecek bilgi karşılığında bir vaatte bulunduysanız, şartlarınızı açıkça belirtin. Sözünüzü tutun.
Tartışma bir zaman önce The New York Times’ın haber masasında yankılandı. Haberlerde ismi belirtilmeyen kaynakların “ısrarlı” kullanımından yakınan okurların şikâyeti karşısında harekete geçen gazete yönetimi, bir dizi tedbiri hayata geçirdi. Yeni hazırlanan kılavuza göre editörlerin haberde ismi belirtilmeyen kaynakların kullanılmasını kabul etmesi gerekiyor.
15 Temmuz tarihinde Gazete’de yayınlanan yazı bu tedbirleri, “İsmini vermeyen kaynaklardan nadiren ve ancak hikâyenin doğrudan odağında olması hâlinde birebir alıntı yapılmalıdır” ifadeleriyle açıklıyordu:
“Editörlerden en az biri, haber yayınlanmadan önce ismi belirtilmeyen kaynağın kimliği hakkında bilgilendirilmelidir.”
Daha sıkı ölçütlerin belirlenmesi görünüşe bakılırsa işe yarıyor. Temmuz ayında The New York Times’ın standartları belirlemekten sorumlu olan genel yayın yönetmeni yardımcısı Phil Corbett, haberlerde ismi belirtilmeyen kaynaklarda yüzde otuz azalma olduğunu duyurdu.
İşte işinize yarayabilecek birkaç yazılı kaynak. Çevrimiçi Haber Birliği, (The Online News Association) ismi belirtilmeyen kaynakların haberde kullanımıyla ilgili özgün kılavuzlar içeren Kendi Etik Kurallarınızı Yaratın başlıklı bir yönerge sunuyor.
- Kaynak ne gibi bir gerekçeye dayanarak kimliğinin gizlenmesini istiyor?
- Bu bilgi başka bir yerde var mı?
- Kaynağa güveniyor musunuz?
- Bu bilgi yakın bir tarihte bir şekilde ortaya çıkacak mı?
- Kaynak gönüllü olarak mı yoksa istemeden mi konuşuyor?
- Kaynak güçlü mü yoksa kırılgan mı?
- Kaynak ve bilgi, uğruna hapse girmeye değecek kadar önemli mi?
Bu ölçüt, bize şunu hatırlatıyor:
“Bir gazetecinin kaynağına gizlilik bahşetmesi için önce onun neden hesap vermekten kaçınmak istediğini -ki isim vermediğinizde olacak olan budur- detaylı bir şekilde tartışmak gerekiyor. Kişilerin isimlerini verdiğinizde hikâyenizin daha inandırıcı olacağını ve kendisinin sorumluluğunun artacağını kaynağınıza anlatın ve onun motivasyonunu iyice kavrayın.”
Medya patronlarıyla görüştüğümde, ismi verilmeyen kaynaklarla ilgili kılavuzların geliştirilmesi ya da yenilenmesi için bir haber masası komitesi oluşturmayı öneririm. Bu yolda rehberlik edebilecek olan malzemeleri -örnek vakalar, egzersizler, broşürler- beraberinde sunarım.
Katıldığım atölyelerde katılımcılardan, içinde ismi belirtilmeyen bir kaynak olan, gazete, dergi ya da çevrimiçi platformdan seçtikleri bir haberi getirmelerini isterim. Daha sonra aşağıdaki yönergeleri kullanarak haberin içeriğinin ismi belirtilmeyen kaynak kullanımını haklı çıkarıp çıkarmadığına karar vermek üzere küçük gruplar hâlinde çalışırız:
- Kaynağın sağladığı bilgiler kayda değer ve hikâye/haber için hayati önemde olmalı.
- Kişisel düşünceye dayalı olmamalı.
- Söz konusu bilgilerin edinilmesinin başka bir yolu olmamalı.
- Kaynak güvenilir ve söz konusu bilgilere sahip olacak konum ya da yetkinlikte biri olmalı.
Bu alıştırmayı yaparken NPR’nin (National Public Radio) ismi gizli tutulan kaynaklar hakkındaki ilkeler bütününden yola çıkarak geliştirdiğim bir de broşür kullanıyorum. Bu, kapsamlı ve kolay anlaşılır bir belgedir ve dünyanın neresinde olursa olsun, güven ve saygınlık inşasını önemseyen gazetecilerin çalıştığı tüm haber merkezleri için model olabilecek niteliktedir.
İlk olarak ijnet.org’da yayınlanan bu yazı Defne Sarıöz tarafından çevrilmiştir.