Şöhreti zatına galip gelen fenomen: Elon Musk

elon-musk-profili

Kapitalizmde her boğa piyasanın ilahlaştırdığı, siparişle yazılmış biyografisi kitapçıların kişisel gelişim raflarında satılan bir kült figürü vardır.

1990’larda bu figür Bill Gates idi. 2000’lerde Steve Jobs, 2010’ların başında Mark Zuckerberg sonunda da Elon Musk oldu.

Medyada müthiş bir Elon Musk bombardımanı var. Halbuki adamın güttüğü iki tane keçi, ıslığı dağları tutuyor. Eskiden Astor, Rockefeller, Morgan, Carnegie, Vanderbilt gibi ultra zenginlere “hırsız baronlar” denirdi. Bugünün zenginleri ise bize hayırsever dâhiler olarak pazarlanıyor. Elon Musk da bu geç kapitalizmin “hayırsever dâhi” fenomenlerinden biri. Tabii Elon Musk’ı “hayırsever dâhi iş insanı” konumuna getiren en önemli faktör kariyerinin bir noktasında zengin olması. Zira Elon Musk zengin olmadan önce bir fenomen değildi. Kapitalizmde zengin olduktan sonra sizi fenomen yapacak medya ilgisini de yakışıklı/güzel yapacak estetiği de satın alabilirsiniz. Fenomenliğin getirdiği avantajları kullanarak da zenginliğinizi arttırabilirsiniz. Yani kendi kendini besleyen bir ilişki.

Elon Musk’ın servetinin yaklaşık yüzde 81’i Tesla hisselerinden, yüzde 14’ü halka açık olmayan SpaceX’ten, geri kalan yüzde 5’i de nakit, gayrimenkul vb. diğer servet kalemlerinden oluşuyor. Dolayısıyla Musk’ı dünyanın en zengin insanı yapan şey Tesla hisselerinin borsadaki değeri. Hisse fiyatları arttıkça Musk’ın hesaplanan serveti de artıyor. Fakat bu sanal bir zenginlik. Çünkü borsa değerlemeleri beklentisel, kurgusal, hayali değerlemelerdir. Borsalar yükselir, düşer… Yani Musk’ınki nakit ya da kolayca nakde çevirilebilir bir servet değil, kâğıt üzerinde görünüyor sadece.

Finans piyasaları 2009’dan pandemiye kadar tarihin en uzun boğa koşusunu yaptı. Fed’in bilançosu 2008’den bu yana 13 katına çıktı. Basılan bu dolarlar, büyük ölçüde, değer yaratmayan finans piyasalarını besliyor. Bugün borsalar, patlamaya hazır bir balon gibi, şiştikçe şişiyor. Tesla’nın kote olduğu NASDAQ borsası, S&P 500’den de Dow Jones’tan da hızlı şişiyor. Dot-com balonunda da aynı durum vardı. Sonuçta ne oldu? Patladı… Bu balon da patlayacak. Patladığında Elon Musk hâlâ epey zengin olabilir ama muhtemelen dünyanın en zengin insanı olmayacak.

Elon Musk gerçekten dâhi bir mucit mi? 

Bu soruyu sorduğumuza göre, sorunun cevabı hayır. Aynı soruyu Edison, Tesla veya Einstein için sormuyoruz. Bize icatçı bir bilim insanı diye “pazarlanan” Elon Musk aslında ne bir bilim insanı ne de büyüt bir mucit. Elektrikli otomobil yeni bir icat değil; yüz yıldan fazla mazisi var. Elektrikli araçların 1832 senesinde at arabası şeklinde, 1885 senesindeyse sedan benzeri kasayla ilk prototipleri yapılmış. 19. yüzyılda icat edilmişse de seri üretimle son kullanıcıya ulaştırmanın da önemli bir katkı olduğunu pekâlâ düşünebiliriz. Ama onu da 1998 senesinde Toyota, hibrit Prius modeliyle, zaten yapmıştı. Tesla, tüketiciye ilk arabasını 2013’te sattı. Yani Tesla üretilen en son elektrikli otomobil markalarından biri aslında.

Tesla otomobiller çok pahalı. Kasa, tasarım ve malzeme kalitesi de aynı segmentteki diğer otomobillerden düşük. Hızlanma performansı çok iyi değil. Servis ağı yok denecek kadar dar. İkinci el piyasasının nasıl olacağı belli değil. Çoğu kullanıcı ilk birkaç ayda olumlu geri bildirimde bulunsa da 30-40 bin kilometreden sonra arızaların sıklığı arttığı için kullanıcı memnuniyeti hızla düşüyor. Sigorta şirketleri (bkz. AAA) Tesla üzerindeki kasko primlerini yükseltiyor çünkü hem arıza hem kaza hem de hasar oranları normların üzerinde.

Tesla, geçmişi olmayan ve bu hâliyle geleceğe de güven vermeyen bir marka. Öte yandan Chevrolet, BMW, Audi, Nissan, VW, Fiat vb. asırlık şirketler elektrikli araç yatırımlarını arttırıp piyasaya giriyor. Bu şirketler piyasaya girdikçe Tesla’nın, kendi üretimi artıyor olmasına rağmen, küresel pazar payı geriliyor.

Tesla’nın Ponzi modeli

Elon Musk Tesla hisselerinin cazibesini artırmak için sürekli “şu kadar satacağız, bu kadar kazanacağız” diye büyükten hedefler koyuyor ama bugüne kadarki üretim ve satış hedeflerini hiç tutturamadı. 2003’te kurulmasına rağmen ilk çeyreklik kârını 2018 senesinde açıkladı. Toplamda hâlâ kârlı bir şirket değil.

Tesla X’in satış fiyatı üretim maliyetinin altında. Yani Elon Musk Tesla’nın piyasasını derinleştirmek, gelir akışını artırmak ve tezgâhı döndürmek için arabalarını zararına satıyor. Aslında tek başına bu bile bir rekabet yasası ihlali olarak değerlendirilebilir.

Bugün baktığımızda borsalardaki değerler ile reel değerler arasında büyük bir makas olduğunu görüyoruz. Tesla için fiyat/kazanç oranı aşırı yüksek. Analistlerin hesaplarına göre Tesla’nın borsadaki değerini meşrulaştırması için her bir arabasını 1,25 milyon dolardan satması gerekiyor. GM için bu figür 9 bin dolar. Bu kıyaslamalar, Tesla hisselerinde bir balon olduğu, ve hatta Elon Musk’ın 2008’de Bernie Madoff’unkine benzer bir Ponzi çevirdiği şüphelerini kuvvetlendiriyor. Nitekim bir sürü yatırım fonu Tesla’yı “short” ediyor. Çok kısa oynayanlar çuvallamış olabilirler ama orta-uzun vadede Tesla’yı “short” etmek hâlâ kulağa mantıklı geliyor sanki.

Yeterli araç satışı ve gelir akışı olmadığı için Musk, ciddi ciddi, telefonla ünlüleri arayıp para istiyormuş (bkz. Jay Leno). Yani Tesla borcunu borçla çeviriyor. Bunun finans sözlüğündeki karşılığı Ponzi’dir. Pek çok Wall Street analisti de Tesla’nın büyük bir Ponzi çevirdiğini düşünüyor. Nitekim Musk, 2018 senesinde, borsa manipülasyonu ve dolandırıcılık suçlamasıyla SEC’ten ceza bile almıştı.

Tesla şu hâliyle çok tipik bir Veblen malı, 150 bin dolara çıkan fiyatıyla züppelerin gösteriş oyuncağı…

Aynı fiyata orta model bir Porsche ya da yüksek model bir BMW almak varken ne olacağı belirsiz bir Tesla alırken bazı insanlar kaliteye değil gösterişe para veriyor. Tesla’nın bugünkü fiyatını açıklayacak somut ve mantıklı ekonomik temeller yok. Satılan tek hikâye Tesla’nın geleceğin arabası olacağı beklentisi. Bu da yüksek riskli bir bahis. Zaten gelinen noktada hiçbir büyük üretici Tesla’yı kendine ciddi bir rakip olarak görmüyor.

Tesla’nın sektörde yavaş giden elektrikli otomobil çalışmalarını tetikleyip hızlandırdığı söylenebilir; ama o kadar. Diğer yandan gelecek elektrikli özel araçlarda değil otonom toplu taşıma araçlarında.

Elon Musk ve Tesla bu vizyonun da tersinde…

Yazar hakkında

Anıl Aba

İktisat alanındaki lisans eğitimini İstanbul Bilgi Üniversitesi ve London School of Economics'te çift diploma programı ile tamamlayan Anıl Aba, doktora derecesini Amerika'da Utah Üniversitesi'nden aldı. Rusya'da School of Advanced Studies'te bir yıllık post-doc yaptıktan sonra 2018 senesinde Türkiye'ye dönüp Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümünde ders vermeye başladı. Aba, aynı zamanda BirGün gazetesinde düzenli olarak popüler iktisat üzerine yazılar yazmaktadır.