Masabaşı çalışan birçoğumuz için kalabalık, sosyal ve dinamik ofis ortamlarımızın yerini evimizin huzuru ve bilgisayar ekranları alalı bir yılı geçti. Gazetecilik mesleği çoğu meslek gibi usta-çırak üzerine kurulu bir düzende ilerlerken, pandemi sebebi ile staj imkânlarının da daralmasıyla, dünün çırakları artık yarının ustalarına mesleki tecrübelerini dirsek teması hâlinde aktaramıyor.
Elbette bu meslekte de başarılı olmak için çok okumak, iyi araştırmak, şüpheci yaklaşarak doğru soruları sormak ve bulduğumuz yanıtları sağlam bir kalemle ele almak şart. Tüm bunlarda başarılı olmanın ve kendimizi geliştirmenin en etkili yöntemlerinden birisi de bizden daha tecrübeli kişilerden geri bildirim alabilmek. Varsın bu geri bildirimler bazen bilgisayarın soğuk ekranından gelsin.
Bugüne kadar aile içinde, okulda ve iş yerlerimizde aldığımız geri bildirimleri düşündüğümüzde yüzümüzde bir gülümseme mi oluşur, yoksa bir huzursuzluk mu hissederiz? Geri bildirim her zaman olumlu olmadığı gibi, kişiyi geliştirmeye yönelik öneriler de kimi zaman yapıcı olmaktan çok uzak, hatta yıkıcı olabiliyor. Kimi zaman da geri bildirim veren kişinin niyeti her ne kadar iyi olsa da; gazetecilik gibi yüksek tempolu ve stresli bir meslekte, geri bildirim verirken karşısındakinin duygularını değerlendirip, en doğru ortamı yaratıp, en yapıcı kelimeleri seçmeye ne sabrı yetiyor ne de zamanı. Bu da geri bildirim alan kişide hayal kırıklığı, özgüven zedelenmesi ve cesaret kaybı gibi etkiler bırakabiliyor.
Peki kendimizi geri bildirim almak konusunda geliştirmek için neler yapabiliriz?
Meslekte ilerlemek için daha tecrübeli kişilerin görüşlerine ihtiyacımız varsa, ama onların da bize bu görüşleri gümüş tepside sunma sabırları yoksa, o zaman biz değişeceğiz. Nasıl? Ağzımızda acı bir tat kalmadan geri bildirim almayı mı öğreneceğiz? Evet, aynen öyle. Bunun için 8 aşamalı bir önerim var:
1. Sakince dinlemek
Geri bildirim alırken çoğu kez zihnimizde bir monolog alır başını gider. “Ama, ama, ama…” diye itiraz eden bu ses size de tanıdık geliyor mu? Oysa karşımızdakinin söylediklerinde katılmadığımız yerler bile olsa durup, sakince dinlemek çok değerlidir. Dinlemeden nasıl duyabiliriz ki? Vereceğimiz cevabı aklımızda kurgulamak karşımızdakini duymayı imkânsız hâle getirir. Böyle bir durumda önerim, sakin kalıp not almak olacaktır. Geri bildirim veren kişiyi hiç bölmeden dinlemek, yalnızca söylediklerini anlamadığımız zaman açıklama rica etmek ve demek istedikleri zihnimizde canlanmıyorsa “örnekler” talep etmek çok etkili bir yöntem. Böylece hem zihnimizdeki yargıcı susturup, birazdan vereceğimiz cevabı düşünmek yerine, bize verilen geri bildirime odaklanabiliyoruz, hem de karşımızdaki bir savunma duvarına toslamadan özgürce konuşabiliyor.
Kabul edemediğimiz ve katılmadığımız kısımlar varsa, bunlara hemen o an itiraz etmek şart değil. Aksine duyduğumuz geri bildirimi söyleyen kişinin ağzından çıktığı şekilde bir kenara not almak, sabrımızı geliştirmek adına yararlı, sonradan dönüp sakin bir şekilde değerlendirmek için de akılcı bir çözüm olacaktır.
2. Kendi değerlendirmeni yapmak
Kendi kendimize kaldığımızda ise dönüp bakalım, notlar aldıysak onları okuyalım ya da bize söylenenleri değerlendirelim. Bazı güçlü sorularla yol alabiliriz. Bu geri bildirim benim içimde hangi duyguları uyandırıyor? Tam olarak hangi kısımlar beni rahatsız ediyor? Bazen kendimizle ilgili kabul etmek istemediğimiz bir özelliğimizi karşımızdaki kişi bize yansıttığında inkâr eder, öfkelenir ve kabule geçemeyiz. Böyle bir durum varsa, geri bildirimin özellikle bizi öfkelendiren kısmına odaklanalım. Bu söylenenlerde haklılık payı olabilir mi?
3. Filtrelemek
Bazen geri bildirim veren kimseler uzun bir monolog yapar, bizi anlamaya çalışmak yerine ezberden ve yorum katarak gözlemlerini ve düşüncelerini aktarırlar. Böyle durumlarda kattıkları yorum hatalı ve hatta onların kendilerine dair kötü tecrübelerini yansıtır nitelikte olabilir. Gazetecilik sektöründe tecrübeli bir meslektaşımızdan ya da yöneticimizden bu tip kısmen yararlı ama kısmen de kabul edemediğimiz ve bizi inciten bir geri bildirim aldığımız zaman, filtrelemeyi başarmak bize çok fayda sağlayacaktır. Bütünü reddetmek yerine, katılmadığımız kısımları ayıklayıp, geriye kalan, işimize yarayabilecek doğru ve objektif gözlemleri seçip, ondan ders çıkartabilmek asıl hedefimiz olmalı.
4. Kendini pohpohlamak
Sert ve eleştirel bir geri bildirim aldığımız zaman adeta pes etmek isteyebiliriz. Zihnimiz olumsuza odaklanır, facialaştırma senaryoları düşünür, hatta “bu iş olmayacak…” ya da “benden haberci olmaz” gibi kutuplaşmış ve abartılı bir yargıya bile varabiliriz. Oysa bazen ihtiyacımız olan yalnızca özgüvenimizi tazelemektir. Öyle zamanlar için bir kenarda “güçlü yanlarım listesi” ya da geçmişte size verilen takdir ve onay dolu geri bildirimleri saklayabilirsiniz. Böylece moralimizi bozan ya da bizi aşağı çeken bir eleştiri duyduğumuzda bunun yalnızca bütünün bir parçası olduğunu hatırlayabiliriz.
5. Ders çıkarmak
Tüm bu konuştuklarımızın yanı sıra, her bir eleştiri aslında bir öğrenme fırsatı olabilir. Belki gerçekten de kötü bir iş çıkardık ya da bir hata yaptık… Bu da günün sonunda her meslekte olduğu gibi iyi bir gazeteci, haberci, yazar, editör olmanın bir parçası. Nasıl ki bebekken yere düşmeden yürümek gibi bir hedefimiz olsaydı asla yürümeyi öğrenemezdik, şimdi de mesleğimizde ilerlerken ölçülü riskler alıp hata yapmayı göze almazsak kendimizin en iyi versiyonu olmamız zorlaşır.
6. Yaralarını sarmak
Duyduğumuz eleştiriler ya da olumsuz geri bildirimler bazen çok eski bir yaraya dokunur. Adeta o yaranın kabuğu kalkmış gibi bir sızı hissederiz ruhumuzda. Her birimizin içinde eleştirel bir iç ses vardır. Bu ses kimi zaman bizi korktuğumuz şeylerle yüzleştirir ve kendimizi geliştirmemizi sağlar; kimi zaman da bizi aşağı çeker ve kaygı, çaresizlik, reddedilme ve yetersizlik duygularını uyandırır. Dışarıdan aldığımız bir geri bildirim eğer, içimizdeki eleştirmen ya da yargıçla aynı şeyleri söylüyorsa bu bizim için daha da yıkıcı olabilir. Panzehiri ise bu yarayı fark etmek, kabul etmek ve yola çözüm odaklı ve gelişime açık bir şekilde devam etmektir.
7. Sağlıklı bir tepki vermek
Bazen bize olumsuz geri bildirim veren kişiye isyan etmek, bağırıp çağırmak hatta küfretmek bile gelebilir içimizden. O an korumaya çalıştığımız ve bizi harekete geçiren kendi egomuzdur belki de. Oysa, işin doğrusu objektif kalmaktan geçer. Eğer mümkünse geri bildirimi sindirerek değerlendirip, o kişi ile tekrar görüşme talep etmek ve geri bildirimin işe yarayan kısımları için teşekkür etmek bize de karşı tarafa da ne kadar iyi gelir. Bu görüşmede yalnızca teşekkür etmek zorunda değiliz tabii ki. Bize yönelmiş eleştirilere dair katılmadığımız kısımlar varsa şiddetsiz iletişim teknikleri ile dile getirmek de içimizi rahatlatacaktır. Eğer böyle bir şansımız yoksa, yani geri bildirim veren kişi ile tekrar görüşüp yapıcı bir konuşma imkânımız olmayacaksa o zaman içimizdekileri bir kâğıda döküp yırtıp atmak bile rahatlatıcı olabilir.
8. Ve ayağa kalkıp yola devam etmek
Biniciliğe meraklı herkesin bildiği bir kural vardır. Attan düşen kişi eğer tekrar yürüyebilecek durumda ise hemen yeniden ata bindirilir. Bir tur bile olsa yapılması önerilir. Çünkü olumsuz bir eleştiri misali, attan düşmek gibi insanın özgüvenini yıpratacak bir olay da eğer hemen o an duygularımızla yüzleşmezsek içimizde büyük bir korku ve kaygıya dönüşebilir, yer edebilir. Oysa en önemlisi pes etmemek, cesaretimizi toplamak ve yeniden denemek.
Eğer 8 adımlı bu uzun öneriden tek bir kısa mesaj çıkarmamız gerekseydi bu, “her konuda başkalarından görüş almaya devam etmek, bu görüşleri mantık süzgecinden geçirmek ama günün sonunda her zaman iç sesimizi dinlemek ve asla pes etmemek” olurdu.
- Baltaş A, Odaman Uşaklıgil H. Sayılarla ölçülmeyen performans yönetim modeli. Harvard Business Review Türkiye; Mart 2016.
- Prof. Dr. Acar Baltaş, Geri Bildirim Almak ve Vermek, www.acarbaltas.com; Ocak 2020
- Cameron, Julia. The Artist’s Way: A Spiritual Path to Higher Creativity, New York: J.P. Tarcher/Putnam, 2002.