Popüler kriptopara Bitcoin’in fiyatı bir yılda neredeyse 5 katına çıkarak 50 bin ABD doları aştı. Hâl böyle olunca pek çok Türkçe içerik sadece Bitcoin değerinin ne kadar yükselip, azaldığına odaklandı. Elbette kriptopara haberciliği Bitcoin’in değerine bağlı, dar bir alan değil. Yüzlerce kriptoparanın işlem gördüğü piyasaya dair habercilik yapabilmek için farklı disiplinlere ihtiyaç duyuluyor.
Ekonomi ve finans bilgisi, yabancı dil yeterliliği ve blockchain (blokzincir) teknolojisi gibi farklı alanlarda yetkinlik gerektiren kriptopara haberciliğini Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat, dijital içerik üreticisi ve eğitmen Fatih Güner, Koin Bülteni editörü İlkyaz Taşdemir ve avukat Sima Baktaş NewsLabTurkey için değerlendirdi.
Ana akım medya kriptopara haberlerinde başarısız
Ana akım medyada kriptopara haberlerinin olumsuz bir şekilde yer aldığını düşünen; bunun nedeni olarak da haberi hazırlayan muhabirin ya da sorumlu müdürün kriptopara konusunda bilgisiz olmasını ya da kriptopara piyasasının dolandırıcılıkla eş tutulmasını gören Polat, “Eylül ayından itibaren Bitcoin’in dikkat çeken yükselişi nedeniyle gerek ana akımda gerek yeni medya mecralarında kriptopara haberleri popülerleşti. Fakat bazı haberler spekülatif olmayacak kadar bilgiden yoksun şekilde yazılıyor. Her biri aylık milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan, sayıları ondan fazla kriptopara piyasasına haber yapan site var. Ana akım medya olarak bilinen finans yayıncılarının özellikle kriptopara konusundaki içerikleri bu sitelere yetişemez,” diyor.
Dijital güvenlik ve finansal özgürlük
Kriptopara alanında çalışacak gazetecilerin finansal okuryazarlık, özelde ise kriptopara okuryazarlığı becerisine sahip olması gerektiğini düşünen Polat, “Bir kriptopara yatırımcısı çok fazla para kazansa bile kazandığı parayı saklayacak güvenli dijital ortamdan yoksunsa finansal özgürlüğü olamaz. Bu sebeple gazeteciler, dijital güvenlik alanındaki gelişmelere hâkim olmalı ve net bir şekilde okuyucusuna aktarabilmeli” diyerek gazetecilerin üzerine düşen sorumluluğa dikkat çekiyor.
Gazetecinin kriptoparalara yönelik yaklaşım geliştirmesinin önemli olduğunu kaydeden Polat, “Gazeteci kriptoparaların gerçek hayattaki karşılığı ne, günlük hayatta hangi problemi çözüyor, kriptopara yatırımcısına ne vaat ediyor sorularına yanıt verecek donanımda olmalı. Parasını muhafaza edemeyecek yatırımcılar ya da konuyla ilgili bilgi sahibi olmak isteyenler için alım satım platformlarıyla ilgili nesnel yaklaşım geliştirmeli,” diyor.
Kriptopara piyasasının büyüyeceğini ve geleneksel finans piyasasıyla etkileşime gireceğini kaydeden Polat, kriptopara haberciliğine dair şöyle önerilerde bulunuyor:
“Türkiye’de kriptopara piyasası için terimler sözlüğü ya da kütüphanesi oluşturulmalı. Buradaki terimlere gazetecilerin katkıda bulunması oldukça önemli. Pek çok bülten var ama yabancı dillerden alınan sözcükler bir türlü Türkçe’ye çevrilemiyor. Sıcak haberlerden ziyade ‘evergreen’, kalıcı bilgi yayıncılığı yapmakda fayda var. Kriptopara ekosisteminin nereye gittiğine dair gazetecilerin tartışma açmasını da önemli buluyorum.”
Gazeteciliğin temel prensibi: Teyit etmek
İlkyaz Taşdemir, 2017 yılında yayına başlayan kriptopara bilgi paylaşım platformu Koin Bülteni’nde editör olarak çalışıyor. Felsefe eğitimi alan Taşdemir, finans sektörüne ilk adım attığında çok zorlandığını söylüyor: “Bloomberg’de konuşulanları hiçbir şekilde anlamıyordum. Terimler bana çok yabancıydı. Aynı şey kriptopara sektörü için de geçerli.”
Kriptopara sektörünün oldukça canlı olduğunu söyleyen Taşdemir, “Son dönemde Bitcoin fiyatında görülen artış, kurumsal talebin artması ve Elon Musk gibi ünlü isimlerin piyasaya dahil olmasıyla işin rengi değişti. Artık her platformda, her saniye yeni bir şeyler konuşuluyor ve bu hıza yetişmek kolay bir şey değil. Bunun için iyi bir araştırmacı olmak ve görülen her bilgiye ‘doğru’ diyerek atlamamak lazım. Bu da zamanla kazanılan bir alışkanlık” diyerek gazeteciliğin temel prensiplerinden biri olan haberi önce teyit etmeye dikkat çekiyor.
Bilgi kirliği ve sahte haberler
Çalışırken karşılaştığı zorlukları sorduğum Taşdemir, bilgi kirliliği ve sahte haber sorunlarını öncelikliyor:
“Birkaç yazıya denk geliyorsunuz, yazı üst sıralarda çıkıyor ama içi bomboş. Kaynağı belirsiz cümleler ve argümanlardan oluşuyor. Bilgiyi nereden aldıklarını öğrenmek için cümleleri tek tek aratıyorum ama alakasız sonuçlar elde ediyorum. Kriptopara sektöründe, hatta genel olarak habercilikte, böyle hatalara yer verilmemesi gerekiyor. O haberin yanlış olduğu birkaç dakika içinde ortaya çıkacak zaten ama işin kötü yanı, bu riski umursamamaları. Bu nedenle sadece tıklanma hevesiyle yapılan işler bana doğru gelmiyor. Para kazanılıyor belki ama gerçek bir okur kitlesine sahip olduklarını sanmıyorum. Ne olursa olsun kaliteden ödün vermemek ve doğrunun peşinden gitmek gerekiyor.”
[bctt tweet=”Fatih Güner: Türkiye’de kriptopara haberciliği değil içerik dağıtımcılığı yapılıyor.” username=”newslabturkey”]Türkiye’nin kriptoparayla ilgili ilk bülteni “kriptopara.io”yu yayınlayan dijital içerik üreticisi ve eğitmen Fatih Güner, Türkiye’de kriptopara haberciliğinin yapılmadığını düşünüyor. Haberciliğin araştırma, disiplin, format ve etik gerektirdiğini söyleyen Güner, “Bugün Türkiye’de kriptoparalar konusunda içerik üreten web siteleri ya da çoğunluğu eskimiş isimlerin arkasında olan sosyal medya hesapları mevcut. Bunlar habercilik değil daha çok dağıtım yapıyor. Dolayısıyla habercilik ekseninde değil de içerik dağıtıcılığı ekseninde değerlendirecek olursam; manipüle edici bir içerik dağıtımı/yayılımı olduğunu söyleyebilirim,” diyor.
Bitcoin ve kriptoparaları eleştiren hiçbir içeriğe önem verilmediğini ve tartışılmadığını düşünen Güner, “Türkiye’de ticaret yapan borsaların çok fazla PR içeriği sunduğu aşikâr. Dolayısıyla kriptoparayla ilgili sadece güzelleme görüyoruz. Bu da hem toplumu hem de ana akım medyayı kriptoparalar konusunda manipüle ediyor. Toplum, kriptoparayla ilgili yapılan eleştirileri, teknolojideki eksiklikleri, kullanımdaki sorunları, bu alan üzerindeki büyük küçük etkileri yeterince görmediği ve bilmediği için, kriptoparaları olduğundan daha büyük hissediyor, bu sanırım manipülasyonun son noktası” diyerek eleştirilerini dile getiriyor.
Kriptopara haberciliği üzerine çalışacak gazetecilerin kriptoparalara yönelik eleştirileri iyi anlaması gerektiğini düşünen Güner, bu eleştirilerin en başında kara para, terörizm finansmanı olduğunu aktarıyor:
“Türkiye’de kriptopara üzerine çalışan gazeteciler sadece Bitcoin güzellemesi yapacaklarına, yaptıkları programları PR bütçeleri ile destekleyeceklerine, objektif bakış açısıyla eleştirilere de yer vermeli diye düşünüyorum. Bu yüzden güvenilirliklerini de yavaşça kaybediyorlar. Konuklarına sordukları, önceden hazırlandığı belli sorular, konuları daima çerçevelemeye çalışmaları, yönlendirici beyanatlar, mesleki standartlardan ve profesyonellikten uzak olarak algılanıyor.”
Hukuki düzenleme boyutu
Kriptoparanın hukuki durumunu NewsLabTurkey için değerlendiren avukat Sima Baktaş, kriptoparalara yönelik herhangi bir düzenleme olmadığını fakat bu durumun kriptoparaları yasal olmaktan çıkarmadığını vurguluyor: “Kriptopara alım satımı yapmakla ilgili herhangi bir yasaklayıcı düzenleme olmadığı için Türkiye vatandaşları ve diğer hukuki uygunluğu olan yabancılar Türkiye’de kriptoparaları alım satımını yapabilirler.”
Baktaş, piyasalara müdahale amaçlı kasıtlı yapılan yanıltıcı ve yanlış haberlerin Sermaye Piyasası Kanunu’na göre suç oluşturabileceğini fakat kriptoparaların Türkiye’de menkul kıymet ya da mal olarak yasal bir statüsü olmadığı için bu konuda yapılacak benzer nitelikteki haberlerin hukuki olarak hangi kanun ve maddeleri çerçevesinde değerlendirileceğinin belirsizliğini koruduğunu aktarıyor.
Kriptopara ve kriptopara platformlarıyla ilgili kasıtlı olarak yapılan ve yatırımcıları ya da ilgili platformları zarara uğratan haberlerle ilgili genel hukuk hükümlerine göre yargılama yapılabileceğini vurgulayan Baktaş, haber ve şikâyetin içeriğine göre Türk Ceza Kanunu ya da farklı kanunlar kapsamında cezaların gündeme gelebileceğini de sözlerine ekliyor.