Türkiye’de gazetecilerin podcast sektörüne olan ilgisi yakın zamanda ivmelendi. Biz de Socrates, Kapsül ve İtalya’dan Caffè Turco con Murat Çınar (Murat Çınar’la Türk kahvesi) olmak üzere üç podcastin yapımcılığını veya sunuculuğunu üstlenen kişilere bu podcastlerin içerikleri ve gelir modelleri nedir, abone sayıları kaçtır, podcast hazırlamaya yeni başlayan genç gazeteciler gelir modellerini çeşitlendirmek ve abone sayılarını artırmak için neler yapmalıdır gibi soruları yönelttik.
[bctt tweet=”Cenk Sidar: “Amacımız Türkçe ama dünya standartlarında yeni bir kaynak sunmak.”” username=”newslabturkey”]Kapsül için “Cenk Sidar ile Geleceğe Dönüş” isimli programın sunuculuğunu üstlenen Cenk Sidar, “Bu podcast serisinde Kapsül Medya olarak amacımız yapay zekâ, nesnelerin interneti, otonom araçlar, biyoteknoloji gibi gelişmekte olan teknoloji ve sektörlerde çalışan başarılı yönetici, girişimci ve yatırımcılarla konuşup bu konulara ilgi duyan Türkiye’deki gençlere ve profesyonellere Türkçe ama dünya standartlarında yeni bir kaynak sunmak. Bu teknolojilerin ve bu teknolojilerden beslenen yeni şirketlerin ortaya çıkmasında ana unsur olan yaratıcılık, inovasyon gibi alanları da etraflıca konuşuyoruz,” diyor.
Programa yeni başladıklarını ve dinleyici kitlelerinin de yavaş yavaş oluştuğunu belirten Cenk Sidar, “Kapsül Medya olarak dijital medya alanında bülten ve podcast odaklı bir strateji izliyoruz. Amacımız bu iki kanalda da bağdaşık ve kaliteli içerik üreterek topyekün bir platform aboneliği sistemi oluşturmak. Yeni başladığımız için henüz abonelik sistemine geçmedik ama kaliteli içerikleri artırıp, teknolojik altyapımızı geliştirdikçe bu vizyonumuza yaklaşacağız. Kısacası podcast içerikleri Kapsül Medya aboneliğiyle birlikte ücretsiz olacak. Mobil Uygulama üzerinden abonelerimiz hem bültenlere, hem kendilerine özel olarak seçilmiş haberlere, hem de podcast içeriklerine ulaşabilecek. Haber Teknolojisi alanında dünya çapında da örnek olabilecek bir model geliştiriyoruz,” diyor.
Podcast formatında program hazırlamaya yeni başlayan gazetecilerin gelir modellerini çeşitlendirmek ve abone sayılarını artırmak için neler yapmalı diye sorduğum Sidar, “İçerik kalitesi herşeyden daha önemli. Kaliteli içeriğin her zaman alıcısı olacağını düşünüyorum. Ben gazetecilikten gelmiyorum, fakat iş ve finans medyasını çok yakından takip eden iyi bir tüketiciyim. Yaklaşık 15-20 ayrı haber sitesine ve platforma ücret ödüyorum çünkü reklam görmeden, kaliteli olarak içerik görmek istiyorum. Podcastte de durumun aynı olduğunu düşünüyorum.Bence bu sektöre yeni giren herkesin kaliteli içerik konusuna odaklanması gerekiyor. Güçlü bir abonelik bazı ve gelir akabinde mutlaka takip edecektir,” diye cevap veriyor.
Sidar, “Şu aşamada sponsorlu içerik dünyada da birinci gelir modeli olarak ortaya çıkıyor ama entegre ve bağdaşık platformların güçlenmesiyle abonelik sisteminin de öne çıkacağını düşünüyorum. Sürdürülebilir bir gelir modeli için ana koşulun tekrar içerik kalitesi olduğunu düşünüyorum. Yeni medya platformları sadece podcast alanında değil, bülten alanında da bağımsız içerik üreticilerine önemli fırsatlar sunuyor. Substack bunlardan önde olanı,” diye ekliyor.
[bctt tweet=”Can Öz: Kültürlü dinleyicinin hayata dair meraklarını sorguluyoruz.” username=”newslabturkey”]Socrates’in hem sahibi hem de genel müdürü olan Can Öz, dünyanın ve Türkiye’nin başlıca spor gündemi üzerine ve kültürlü dinleyicinin hayata dair meraklarını sorgulayan podcast bölümleri hazırlamaya çalıştıklarını söylüyor: “Her program için farklı kanallar açıyoruz ve platformların her birinin rakamlarını toplarsak programların abone sayıları 500 ila 10000 arası değişiyor.”
Podcast hazırlayan genç gazetecilerin gelir modellerini çeşitlendirmesi ve abone sayılarını artırabilmesi için neler yapabileceği konusunda da konuşan Can Öz, “Podcastte kısa vadede gelir gider dengesini tutturmak istiyorsanız, haftalık beş bin veya üzeri dinlenme alabiliyor olmanız gerekiyor. Bu durumda sponsor adaylarının kapısını çaldığınızda, derdinizi nasıl anlatacağınızı biliyorsanız gelir elde etmeniz şansınız fena değil. Ancak Türkiye’de ekonomik büyüme hızı düşüş eğiliminde olduğundan podcast gelirlerindeki artışlar, podcast ekosistemindeki angajmanın büyüme hızının altında kalıyor,” diyor.
Öz, onun ötesinde henüz dişin kavuğunu doldurmayacak reklamatik sistemlerin var olduğunu söylüyor: “Buralardan bugün 100 Türk lirası üzeri bir gelir beklemeniz için dahi binlerce dinlenme almanız gerekiyor. Bunun dışında da Patreon gibi dış sistemlerden doğrudan para istemek gibi yöntemler var. Bu yöntemler, birçok kurum ve kişi için sponsor veya reklam gelirleri yeterli noktaya gelene kadar can suyu oldu, oluyor. Ancak buralarda da fonda aynı kural işliyor, dinlenme oranı arttıkça gelirler artabiliyor, veya delinin birinin gelip beklenmedik bağışlar yapmasını umuyorsunuz. O nedenle en nihayetinde podcast üzerinden işi sürdürülebilir kılacak bir gelir elde etmek, çok özel ilişkiler ve size yapılacak kıyaklar devrede değilse, haftalık beş bin ve üzeri bir dinlenme sonrası genel olarak mümkün denebilir.
Abone sayılarınızı artırmak için bizim uyguladığımız yöntem sürekli ve istikrarlı yayın yapmak ve tabii sosyal medya ve diğer mecralarımızdan duyurular yapmak. Her podcast yavaş yavaş kendi dinleyicisini yaratıyor ve abone sayıları hızla yükseliyor. Abone sayısı dinlenmeyi, dinlenme de aboneyi tetikliyor. Bu yumurta tavuk denkleminde size en çok güç veren değişken zaman. Ancak tabii pazarlama dünyasında duymaktan belki bıktığınız ‘eylem çağırısı’nın önemini unutmamak gerek. ‘Abone olmayı unutmayın’ sözünden boşuna sıkılmadık, çünkü çok işe yarıyor. Elbet bunun için para da harcanabilir, ki bu durumda da hediye kampanyalarından AdSense reklamlarına, her türlü yaratıcı fikre, neredeyse sonsuz bir seçenek havuzunuz var.”
[bctt tweet=”Murat Çınar: İtalya’da Türkiye’nin gündemini ele alıyorum.” username=”newslabturkey”]Caffè Turco con Murat Çınar (Murat Çınar’la Türk kahvesi) isimli podcast programının yapımcısı ve sunucusu İtalya’da yaşayan Türkiyeli gazeteci Murat Çınar, programında Türkiye ile bağlantılı konuları konuştuğunu ifade ediyor. Çınar, “İtalya’da yaşayan insanlar Türkiye ile ilgili konulara karşı çok ilgili olmadığından abone sayım düşük. Gelir modelim ise Spreaker Premium üzerinden kazandığım reklam gelirleri,” diyor. İtalya’da genellikle podcast sektörünün habercilik açısından büyük gazetelerin tekelinde olduğunu belirten Çınar, ünlü gazetecilere podcast yapmaları için para teklif edildiğini ve yayıncılık açısından ise geleneksel gazetecilik yöntemlerinin aynen podcast sektöründe de uygulandığını sözlerine ekliyor.
Podcast formatında program hazırlayan gazetecilerin gelir modellerini çeşitlendirmesi ve abone sayılarını artırabilmeleri açısından ise Çınar programın hangi ülkede ve dilde yapıldığı, ses kalitesinin nasıl olduğu, hangi mikrofonun kullanıldığı ve programın konusunun ne olduğu çok önemli. Bu tercihler gelir modellerini etkiliyor,” diyor ve ekliyor:
“İtalya’da 1992’de bir savcı öldürüldü. Bir gazeteci bu savcının öldürülmesini ve mafyayı ele alan bir podcast formatında sesli belgesel çekti. Bu belgesel için bu gazeteci kitle fonlaması üzerinden bağış topladı. Türkiye’de de gazeteciler sesli belgesel hazırlayarak bağış yoluyla gelir elde edebilir. Bunun dışında varsayalım bir gazeteci yemeklerin tarihi ve kültürü hakkında bir podcast hazırlıyor ve her bölümde farklı bir aşçı veya antropolog davet ediyor. Gelecek hafta konuştuğu o kişiyi davet ederek konferans düzenliyor diyelim. O konferansa katılma şartı 20 euro bağış yapmak olabilir. Bu yöntem İtalya’da uygulanıyor ve Türkiye’de de podcast hazırlayan gazeteciler için bir model olabilir. Tüm bunların dışında İtalya’da podcast üzerinden para kazanma yöntemleri arasında Patreon, platformlardan para kazanma, reklamcılık sayılabilir.”