NewsLabTurkey Ne Okuyor’dan Herkese Merhaba!
Bu hafta “Ne Okuduk” bölümümüzde Recode ekibinin yeni projesi ve Bloomberg’ün City Lab’i satın alması öne çıkan sektör haberlerinden. Ayrıca algoritmaların haber odalarında kullanımına dair tartışma da önemli.
“Haftanın Odağı” ise 2020 podcast beklentileri. Özellikle ülkemizde yeni ve büyüyen bir sektör olan podcast için dünyada nelerin beklendiği ve sektörün öngörüleri 2020 planlarınız için çok faydalı olacaktır.
Şimdilik benden bu kadar. Görüş ve önerilerinizi her zaman bekliyoruz.
Haftaya görüşmek üzere!
—Ahmet A. Sabancı
Bu hafta ne okuduk?
RECODE TEKNOLOJİNİN GİZEMLERİNE ODAKLANIYOR: Teknoloji gazeteciliğinin en büyük sorunlarından birisi, araştırmacı ve sorgulayıcı yönü olmadığı zaman ürün tanıtımlarından öteye geçemiyor olması. Bu da giderek hayatımızda daha fazla etkiye sahip olan bu alanı anlamamıza yardımcı olacak bir gazeteciliğin üretilememesi anlamına geliyor.
Vox çatısı altında olan Recode 2015’den bu yana sürdürdüğü daha farklı bir teknoloji gazeteciliği üretme çabasının yeni aşamasında bu konuya odaklanmaya karar vermiş. Open Sourced ismini verdikleri yeni projelerinin odağında Silikon Vadisi başta olmak üzere teknolojinin hayatımıza en çok etki eden noktalarının aslında nasıl işlediğine, bizden gizlenen kısımlarında neler döndüğüne ve bunların nasıl geliştirildiğine odaklanmayı amaçlıyor.
“Algoritmalar” gibi gizemli görünen birçok teknolojinin hayatımızdaki etkisini giderek daha çok hissettiğimiz bu zamanlarda, teknoloji gazeteciliğinin büyük isimlerinden birisinin böyle bir adım atması önemli. Umarım diğer yayınlar da bu adımdan ilham alır.
BLOOMBERG CITY LAB’İ ALIYOR: Bundan 10 yıl önce BusinessWeek’i almasını saymazsak, Bloomberg başka medya kuruluşlarını alıp bünyesine katma konusunda muhafazakar bir kurum. Özellikle yayın tarzı ve yarattığı marka dolayısıyla bu tarz hamlelere genel olarak pek yanaşmıyor.
Fakat geçtiğimiz hafta önemli bir istisna gerçekleşti ve The Atlantic’in alt yayınlarından olan ve 2011 yılında kurulan City Lab’i satın aldıkları açıklandı. Elbette Bloomberg gibi ekonomi merkezli bir yayının şehircilik ve teknoloji odaklı bir yayını satın almasının arkasındaki amaç üzerine kafa yoranlar oldu. Ne var ki daha ilginç bir tepki City Lab okurlarından geldi.
City Lab, şehircilik konusunda oldukça kapsamlı ve eleştirel haberler yapan bir yayın ve Bloomberg gibi ekonomi ve yatırım odaklı bir çatının altına girmesi ve üstüne eski New York belediye başkanı ve şu anda başkan adayı olan ismin şirketi tarafından satın alınması, yayının nasıl değişeceği konusunda korkulara sebep oldu. Bu da aslında sahiplik ilişkilerinin ve farklı yayın politikalarına sahip kurumların birleşmesinin yaratabileceği sorunları görmek ve üzerine düşünmek için bizlere yeni bir bahane daha verdi.
YÜZLERCE HABER ODASI NASIL BİRLİKTE ÇALIŞIR?: ProPublica’nın 2017 yılında başlattığı ve ABD’deki nefret suçlarının güncel durumunu incelemeyi amaçlayan projesi Documenting Hate önümüzdeki aylarda sona erecek. Bu büyük ortaklık arkasında büyük bir nefret suçları arşivinin yanında gazetecilere ders niteliğinde bir tecrübe de bırakıyor.
Yüzlerce haber odasının ProPublica liderliğinde bir araya geldiği bu proje, bu kadar büyük bir ortaklığın nasıl yürüyebileceği, ne gibi sorunların olabileceği ve böyle bir ortaklığın ne kadar verimli olabileceği gibi birçok soruya da cevap olacak tecrübeleri beraberinde getirdi. Rachel Glickhouse bu tecrübeyi derlemiş ve hepimizin faydalanabileceği bir yazıya dönüştürmüş. Kesinlikle okunması gerektiğini düşündüğüm yazılardan birisi.
ALGORİTMALAR HABER SİTELERİNE DE GELİYOR: Haber kaynaklarını derleyen uygulamalardan ve sosyal medya sitelerinden alışık olduğumuz algoritmalar giderek daha fazla alanda karşımıza çıkmaya başlıyor. Bunlardan birisi de haber kurumlarının siteleri ve uygulamaları. BBC ve New York Times gibi birçok kurum uygulama ve sitelerinde belirli bölümleri algoritmalar aracılığıyla özelleştirmeye çalışıyor.
Fakat bunu nasıl yaptıkları ve algoritmaların tasarımına nasıl yaklaştıkları önemli bir sorun. Nikolas Diakopoulos CJR için kaleme aldığı yazısında bu konuyu özenli bir şekilde ele almış. Özellikle editoryal değerler ve algoritmaların nasıl birlikte ilerleyebileceği ve haber sunumunda çeşitliliğe algoritmaların nasıl bir etkisi olacağı, bu konuda girişimlerde bulunmayı planlayan haber odalarının karşısındaki en büyük meseleler gibi görünüyor.
KISA KISA:
Yeni bir araştırma, siz doğru bilgiyi verseniz de insanların kendi inançlarına uygun yanlış bilgiyi oradan üretebildiğini gösteriyor.
RAND, ABD’deki haber tüketimi profiline dair araştırmasını yayınladı. Beyaz ve erkek kesimin haberlere daha az güvenmesi manşete taşınan kısım olsa da, raporda daha birçok önemli veri var.
New York Polis Departmanı, suç podcastleri alanına girmeye niyetli.
Sky News ve BuzzFeed UK, perşembe günü gerçekleşen seçim yayını için güçlerini birleştirdi.
Mother Jones’un günümüz koşullarında kârlı bir yayına dönüşme öyküsünden çıkartılabilecek önemli dersler var.
IFCN, teyitçiler için tasarladığı ilkelerde güncellemeye gidiyor. (Türkçesi)
Hollanda’da serbest gazetecilerin daha iyi sözleşmeler yapmasını sağlayacak bir rehber site yayına girdi.
Unutulma hakkı hâlâ birçok sorunu barındıran bir konu. Bunlardan birisi de bu konuda sorumluluğun kimde olduğu.
Haftanın odağı: 2020’de podcast
Podcastin 2014 yılında dünyada, 2018’de Türkiye’de yaşamaya başladığı yeni yükseliş dalgası, 2020 yılında da hız kesmeden devam edecek gibi görünüyor. Yıl boyunca bültende ele aldığımız gelişmeler, özellikle de Spotify gibi büyük aktörlerin yaptığı yatırımlar bunun en büyük göstergesi.
Bu yükselişten en çok faydalanan kesimlerden birisi de kesinlikle gazeteciler. 2019 yılında NYT’nin The Daily podcasti ile başlayan güncel haber podcastleri dalgası ve giderek çoğalan araştırmacı gazetecilik podcastleri bunun en büyük göstergesi.
Sektörün içerisinde olan isimler de 2020 için büyük beklentilere sahip. We Edit Podcast ekibi, 2020 öngörülerinde daha fazla büyüme ve yatırıma neredeyse kesin gözüyle bakıyor. Ayrıca canlı podcastlerde de bir artış bekliyor.
Pacific Content de her yıl podcast alanındaki birçok isimden önümüzdeki yıldan beklentilerini derliyor. Bu derleme de 2020’de bizi neler beklediği konusunda zihin açıcı tahminler içeriyor. Özellikle Spotify ve Apple arasındaki rekabet, yeni aktörlerin oyuna girme ihtimali ve dinleyici sayısında büyük artış 2020 için öne çıkan başlıklardan.
Türkiye’deki büyüme dalgasını da düşündüğümüzde benzer etkileri burada hissetmemiz mümkün. Ayrıca her geçen gün yeni dinleyicilerin katılıyor olması, daha farklı ilgilerin ve isteklerin de podcast alanında kendisine yer bulmasına imkân sağlayabilir.
Ne var ki tüm bu büyümenin kalıcı olabilmesi için sürdürülebilirlik ve kalite üzerine düşünmek gerekiyor. Bu büyüme dalgasını arkasına almak isteyenlerin 2020’ye uzun vadeli planları ve kaliteli içerik konusunu önceliğe koyarak girmesi yapabilecekleri en doğru hareketlerden birisi olacaktır.