Gelir modellerinde yeni taktik: Diğer medya şirketlerine yazılım satmak

Yayıncılar günbegün markaların reklamını yapmak yerine müşterilerine hizmet satan dijital ürün şirketleri gibi davranıyor.

Ağustosun başında yayınlanan The Information raporuna göre Axios, ürünlerinin merkezini teşkil eden bülten teknolojisini satmayı planlıyor. Haziranda ise Advance Local’in içindeki dijital ürünler kuluçka makinesi olan The Alpha Group, Project Text’in yeni işlerini hareketlendirme hedefiyle ilk takipçi büyüme yöneticisini işe aldı. Project Text muhabirlerin katılımcı okurlara hikâyeleri doğrudan gönderebilecekleri bir hizmet. The Washington Post ise temmuzda, kendi içerik yönetim sisteminin müşterilere bir ay içinde yeni bir site oluşturma ve onu çalıştırma imkânı tanıyan Pagebuilder Themes’i piyasaya sundu. Bu, Post’un piyasaya akıttığı ürün güncellemelerinden yalnızca biri oldu.

Tıpkı teknoloji ve yeteneğin getirdiği problemlerle birlikte gelen tüketici gelirinin öncesinde olduğu gibi, yazılım satmak, özellikle de bir rakibe satmak, oldukça sıkıntılı. Ürünler pazarda bir çekim gücü kazanırken, müşterilerin talepleri yayıncıların hâlâ kullanmakta oldukları ürünlerle ilişkili çok sayıda karmaşa yaratıyor. Yayıncılar zamanla ürünlerin geleceğinin kendi ihtiyaçları çerçevesinde mi yoksa müşteri ihtiyaçları çerçevesinde mi belirleneceği üzerine bir karar vermek zorunda kalabilir.

“Mesele her zaman dengeydi. Başlangıç aşamasından itibaren bir SaaS (Bir hizmet olarak yazılım) platformu kurduğumuzu aklımızda tutmamız gerekti,” diyor Arc Publishing’in ürün departmanının başındaki Matt Monahan.

Matbaa devrinde, büyük eski yayıncılar üretim ve tamamlama gibi hizmetlerini satan büyük iş modelleri kurdu. Bugün, her ne kadar basılı yayınlar öncelik olmasa dahi, bu altyapılar bazıları için hâlâ yarar sağlamaya devam ediyor: Temmuzda, The New York Times Meredith’in Special Interest Media grubuyla özel bir seri derginin dağıtımı konusunda anlaşma imzaladığını duyurdu.

Times onlarca yıldır haftalık basılı bir dergi yayınlıyor, ABD’deki “bookazine” pazarının %40’ına sahip Meredith ise Times’a, özel dergi sayılarının satıldığı bir milyona yakın ödeme yapan kullanıcı sağlamış oluyor.

“Onları oradan çıkarabilirsiniz, ama ödeme sırasında elde ettiğiniz etkiye sahip olamazsınız (ki biz buna sahip olduk bu şekilde),” diyor Meredith’in Special Interest Media grubunun başındaki Scott Mortimer ve ekliyor, “Dağıtım ayak izimizin benzerini üretmek çok çok zor olurdu.”

Ama dijital çağda az sayıda yayıncı bu tarz teklifler sunabiliyor, zaten yayıncıların önerdiği ürün ve hizmetlerin çoğu reklamverenlere yönelik olmaktaydı. Condé Nast’ın CNX isimli yaratıcı hizmetinin Comedy Central ve HGTV için yaptıklarında olduğu üzere, yapılan işin büyük bir kısmı markalara hizmet ediyor. Zira onların cebinde harcamak için daha fazla para var ve sayıca daha fazlalar.

Birçok yayıncının aynı zamanda değişim için iddialı planlardan ve altyapılardan oluşan ve pek de öykünecek bir yanı olmayan kombinasyonları var. Bunların karmaşıklığını anlayıp iletişime döken birilerini bulmaksa güç. Chorus için çalışan satış artırma takımıyla ilgili olarak VOX Media’nın operasyon şefi Trei Brundrett medya şirketleri içinde daha önce bir markanın kuruluşunda yer almış olanları ya da ürün tarafında geniş bir tecrübeye sahip olanları tercih ettiğini söylüyor.

“İstediği yalnızca işi bitirip yazılımı askıya almaktan ibaret olmayan birilerinin takımınızda olduğuna emin olmak zorundasınız. İlk günden itibaren işin nasıl çalıştığını bilen insanlar olmalı etrafınızda. Ki bunlar çoğu zaman bu işi daha önce yapmış olanlar olur,” diyor Brundrett.

Vox Media’nın Chorus isimli içerik yönetim sistemlerinin satışlarını yürütmek için altı kişilik bir ekibi var. Brundrett, önümüzdeki sene içinde, şirket henüz 2020’nin istihdam planını kesinleştirmese de, bu sayının iki katına çıkmasını umduğunu söylüyor.

Bu ürünlerle ilgili temel sıkıntı ise içsel ve dışsal ihtiyaçları dengelemek. Bazı yayıncılar kendi ihtiyaçlarından ziyade pazarın ihtiyaçlarına yönelik daha geniş kapsamlı işler yaparak bu sorunu aşmış.

“Çok sayıda yerde kullanılabilecek ürünler geliştirmeye çalışıyoruz,” diyor pazara girişinden bu yana dört farklı ürün üreten The Alpha Group yöneticisi Mike Donoghue. “Takımımın amacı var olan problemleri çözmek değil. Pazardaki bariz fırsatları tespit etmeye çalışıyoruz, buna uygun bir şey yapar gibi olduğumuzda ve bu organizasyonun geri kalan kısmına da uyduğunda tabii ki bu muhteşem oluyor.”


Bu içerik daha önce Digiday‘de yayınlanmıştır.

Yazar hakkında

MAX WILLENS

Digiday platformlar muhabiri.