Yeni trend podcast: Başlarken bilmeniz gerekenler

Yazıdan sese, sesten görüntüye evrilen bilgi paylaşımı belli bir doyum noktasına ulaşmasının ardından köklerine dönme çabası içinde.

Artık tam anlamıyla bize sunulanı değil, talep ettiğimizi izlediğimiz bir dönemdeyiz. Yazılı mecralardan televizyonlara, Youtube kanallarından radyolara her ortamın kendine sürekli çeki düzen verdiği (!) bu süreçte, temel hedef olabildiğince kısa sürede olabildiğince kaliteli içerik sunmak. Durum böyle olunca da bir içeriği hazırlarken öncelik, üreticinin meramını öze inerek anlatması oldu. Zira ne kullanıcıların kaybedecek zamanı ne de içeriği sunanın takipçiyi kaybetme lüksü var. Bu yazıda bu perspektiften yola çıkarak değişen trendler içinde, Türkiye’de değeri geç de olsa anlaşılmaya başlanan podcast ile ilgili önemli birkaç noktayı ele almaya çalışacağım.

Podcastin günümüzün yaşam temposunda bilgi paylaşımı konusundaki önemi yadsınamaz. Herhangi bir konuda bilgi edinmek için yazılı mecrayı tercih ederseniz bütün odağınızı okuduğunuz kaynağa yöneltmeniz gerekir. Görsel medyada da size bilgiyi sunanın ya da size eğlence vadedenin mimik ve jestlerine dikkat etmeniz gerekebileceğinden tek işinizin izleme eylemi olması gerekebilir. Podcast işte bu noktada ayrışarak kullanıcıya erişiyor: Yolda yürürken, koşarken, araba kullanırken, yemek yaparken, gözünüz kapalıyken ya da işyerinde çalışırken kulaklığınızı takarak dinleyebilirsiniz. Bütün tema kullanıcının dinleme duyusu ile bilgiyi sunanın sesi arasında gerçekleşiyor. Bu da podcasti hazırlama konusunda farklı denklemleri devreye sokuyor.

Dinleyiciyi yakalamak için çok kısa bir süreniz var

Hiçbirimiz meddah değiliz. Bu yüzden bir podcast hazırlarken biraz daha nitelikli bir hazırlık yapmak şart. Öncelikle bahsedeceğiniz konu ile ilgili çok iyi bir analiz yapmanız gerekiyor. Hazırlayacağınız podcast canlı bir içerik olmayacağı ve size karşıdan birilerinin kontra sorular sormayacağını göz önüne aldığımızda kaydınız için iyi bir akış hazırlamanız gerekir. Eğer tek başınıza bir içerik hazırlayacaksanız, anlatacağınız konu ile ilgili vurgulamak istediğiniz noktaları özet hâlinde (bir kâğıda küçük notlarla başlıklar belirlemek) yazın. Burada size en büyük tavsiyem bu başlıkları cümle halinde yazmamak. Örneğin, X bir markanın yeni telefonundan bahsedeceksiniz. Sizin için önemli olan nokta eğer kamerası ise, “X’in iki kamerası var ve bu kameralardan birinin çözünürlüğü 12 megapiksel iken, diğerininki 8 megapiksel. Kameranın f değerinde yapılan değişiklikler nedeni ile gece çekimi yapmak kolaylaşıyor,” cümlesi yerine, “Kamera: Biri 12, diğeri 8 megapiksel. Gece görüntü kalitesini unutma!” yazmayı tercih edin. Bunun nedeni bu paragrafın ilk cümlesinde gizli aslında.

[bctt tweet=”Hiçbirimiz meddah değiliz. Bu yüzden bir podcast hazırlarken biraz daha nitelikli bir hazırlık yapmak şart.” username=”newslabturkey”]

Eğer iyi bir politikacı veya spiker ya da seslendirme sanatçısı değilseniz çok büyük ihtimalle okuduğunuz metni ne kadar uğraşırsanız uğraşın iyi bir tonlama ve vurgulama ile yorumlayamayacağınız için tekdüze bir kayıt ortaya çıkacaktır. İşin bu aşamasının sesiniz ile hiç alakası olmadığını unutmamanız gerekir. Hiç takılmadan, mükemmel bir ses tonu ve kusursuz Türkçe’yle de okusanız sonuç aynı olacaktır. Drama, diksiyon ya da bu klasmanda bir eğitim görürseniz bu konuda farklı sonuçlar alabilirsiniz ama tüm kayıt boyunca konuşmanızı birebir kâğıttan okumaya kalkarsanız sizi dinleyen, otuz saniye içinde başka bir podcaste geçecektir.

Podcast hazırlarken akış çok önemli

Podcast kaydınızın akışında bahsedeceğiniz verileri tek tek listeledikten sonra bir sıraya koymanızda fayda var. Konuşmanın bütünlüğü adına önem sırasına göre bir akış sağlamak, anlatmak istediğiniz meselenin aktarımında size büyük kolaylık sağlayacaktır. Eğer tek başınıza bir podcast kaydediyorsanız biraz konuştuktan sonra “Aa aklıma bu geldi”, “Şunu da unuttum bak…” tarzı cümleler dinleyene çok sempatik gelmeyebilir. Unutmayın podcast her ne kadar konuşmak üzerine kurulu olsa da yüz yüzeyken olduğu gibi akıcı ve samimi olmayı en azından ilk aşamada beklemeyin. Sohbet esnasında size has esprileri aralara sıkıştırmaya çalıştığınızda yine bir önceki paragrafta bahsetmiş olduğum tek düzelik ve dinleyiciyi rahatsız etme sarmalına yakalanma ihtimaliniz ortaya çıkabilir. Espriler ve sizi siz yapan kelimeleri zamanla aralara yedirmeye çalışın. Eğer iki kişi kayıt alıyorsanız, bahsetmiş olduğum küçük notlar sizin için büyük kolaylık olacaktır. Biz ShortCAST’in kayıtları öncesinde İlkan Akgül ile konuyu hangi açılardan ele alacağımızı düşünürken, hangimiz hangi alanda daha bilgiliyse onun konuşmasına karar veriyoruz. İyi bir paylaşım ile bir kompozisyon yaratmaya çalışıyoruz. Birbirimize ses tonlarımızdaki değişimler ile anlaşılan paslar atıyoruz. İnsanlar cümlelerini art arda sıraladıklarında farkında olmadan ses tonlarıyla konuşmalarının bittiğinin sinyallerini verirler. Bu frekansı yakalamaya başladığınızda konuşmanın bütünlüğü çok daha başarılı olacaktır. İki kişilik kayıtlar espriler için daha uygun olsa da bunları planlı yapmamak daha iyi olacaktır. Zira, bir konuşma metninde kurgu ile samimiyet arasında çok ince bir çizgi var. Sohbet esnasında olabilecekleri de akışına bırakın.

[bctt tweet=”İki kişilik kayıtlar espriler için daha uygun olsa da bunları planlı yapmamak daha iyi olacaktır. Zira, bir konuşma metninde kurgu ile samimiyet arasında çok ince bir çizgi var.” username=”newslabturkey”]

Podcastin gidişatı bir açıdan kompozisyon gibi, diğer açıdan da haber metni gibidir. En basit haliyle giriş, gelişme, sonucu ve bir bağlamı olmalı. Kaydın neden alındığı iyi tespit edilmeli. Giriş kısmında bu net bir biçimde anlatılmalı ve bu konuda gidişata ilişkin ipuçları aralara serpiştirilmeli. Kullanıcıların genel eğilimine bakıldığında uzun bir yazıyı okurken, bu ne zaman bitecek diye zaman zaman sonraki sayfalara baktığı veya video izlerken sonrasında ne oluyor diye ileri aldığı bilinmekte. Ancak podcastte bu çok da mümkün değil. O yüzden konuşurken bir sonraki aşamada nelerden bahsedeceğinizi ara sıra dile getirin. Çünkü dinleyici sürekli bir merak içerisinde acaba şu da olacak mı bu da olacak mı diye düşünmekte olabilir. Örneğin, biz kayıtlarımız sırasında bir telefondan bahsediyorken, fiyatından da bahsedeceğiz ama önce şu teknik özellikleri bir anlatalım diye zaman zaman sonraki bölümlere atıfta bulunuyoruz. Sonuç kısmında da her metinde olduğu gibi yeni şeyler yerine toparlayıcı bilgilere yer verip sonrasında kullanıcıların sizi takip edebileceği platformları ya da paylaşmak istediğiniz ek verileri aktarmayı tercih edebilirsiniz. Podcastteki en önemli noktalardan birisi sıradan olanı sunmak yerine insanların sizi dinlemesi için onlara farklı bir şeyler vadetmektir.

Doğru olan diyafram nefesi almak

Gelelim Podcastin belki de en önemli kısmına. Podcast, yazının başında aktardığımız gibi tamamen kulağa hitap etmekte. Mükemmel bir metin yazdığınızda insanlar er ya da geç bunun hakkını verir ne var ki bunu okunmaz bir el yazısıyla yazdıysanız kimse sizi anlamaz. İşte podcastte de içeriğin sunumu ve kurgunuz yani yukarıda bahsettiğimiz kısım yüzde 50’yi oluşturuyorsa ses kalitesi ve sizin konuşmanız da diğer yüzde 50’yi oluşturmakta. Hatta kaydın ilk üç dört dakikası tamamen anlatılandan bağımsız olarak ikinci yüzde 50’lik kısımdaki maharet ile belirlenmekte. Burada birkaç faktörden bahsetmemiz gerekiyor. İlk olarak, kaydınızı bir yerde uzanarak veya yorgun argın almanız kesinlikle sesinize yansıyacaktır. Dinleyen de bunu algılayarak hemen başka bir kayda geçecektir. Kayıt alırken zinde olmanız, dik durmanız çok mühim. Yanınızda sürekli bir su bulundurmanızda fayda var. Yayın yapmanın adrenalini farklıdır. Birden ağzınız kuruyabilir, sesiniz kısılabilir böyle anlarda bir yudum su sizi kurtarabilir (fazlası zararlı olabilir).

[bctt tweet=”Kayıt alırken zinde olmanız, dik durmanız çok mühim. Yanınızda sürekli bir su bulundurmanızda fayda var.” username=”newslabturkey”]

Enerjiniz ve dinamizminiz de çok önemli. İkinci faktör iyi bir konuşma yetisi. Karşıdaki kişi sizden bilgi almayı bekliyorsa kelimelerinizi tane tane ve anlaşılır seçmek oldukça kritik. İyi bir artikülasyon, tonlama ve akıcı konuşma, kısacası iyi bir diksiyon bir yayın için aslında olmazsa olmaz öğeler. Bu konuda mükemmele erişmek çok ciddi zaman ve emek gerektirir, ama en azından konuşurken ne çok hızlı ne çok yavaş, anlaşılır ve net bir şekilde derdinizi anlatmaya çalışmanızı tavsiye ederim. Son olarak sesinize bağlı olarak ortaya çıkan diğer faktörleri lütfen kontrol edin. Çoğunlukla birçok dış faktörün devreye girmesi nedeni ile bebekken kendiliğinden akan nefesimiz bozulur, uyurken veya sırtüstü yere uzandığımızda nefesimizi tutmadığımızı, o doğal akışa yaklaştığımızı fark ederiz. Yayınlarda diyafram nefesini kullanmanın doğru olduğu öğretilir. İyi ses için bu neredeyse zorunluluktur. Ancak bunun için de belli eğitimler gerekmektedir. Bunun yanında evlerimizde ses mikseri bulunmaması ve mikrofonlarımızın öyle ya da böyle düşük kalitede olması nefes seslerinin kayıtlarda yer almasına neden olmaktadır. Bu yüzden bunları kayıt esnasında düzeltemezseniz basit montaj programları ile istem dışı çıkardığınız sesleri mutlaka temizlemek gerekiyor.

Podcast kullanımı ülkemizde yeni yeni yaygınlaşıyor. Program yapımcıları emekleme aşamasında işin tekniklerini öğrenmeye çalışırken dinleyiciler de podcastin günlük hayatlarına adapte etmenin yollarını arıyorlar. Bu aşamada, içerik üreticilerine düşen görev kısa süreli, katmanı bol ve kaliteli içerikler sunmayı araştırmak.

Yazar hakkında

Emre Saklıca

Yüksek Lisansını Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde tamamladı. Sosyal medya yönetimi ve marka yönetimi eğitimlerine sahiptir. Çeşitli mecralarda dijital medya, teknoloji, gazetecilik ve benzeri konularda yazılar yazmaktadır. Güncel isimli programın yapım ve sunuculuğunu üstlenmektedir. Halkla İlişkiler bölümünde doktorasına devam etmektedir.